9. Aşk Denklemi

189 28 17
                                    

Bölüm 9 | Aşk Denklemi

Aşk neydi?

İzlediğim dizi ve filmlerde veya okuduğum kitaplarda öğrendiğim aşkın hiç gerçek hayattaki gibi olmadığını söyleyip dururlardı. Annemle babamın birbirine duyduğu aşk şahit olduğum tek gerçek aşktı diyebilirim.

Yaren'in abime duyduğu aşk da vardı. Bu tabii ki de annemle babamın aşkının yanında benim için düşündüğüm aşk kadar değildi ama bana birçok şeyi öğretmişti.

Aptalca şeyler sana heyecan verir, seni mutlu edip hayaller kurdurur. Kendini kontrol edemez olursun, kalbin bir an bile susmaz. Aklın ne derse desin kalbin daima ondan yana olup durur. Deli gibi onu düşünüp durur, onu görmek için birkaç saniyeye bile razı gelirsin.

Yaren sırf abimi görebilsin diye sınıfın önünden geçip o iki saniye için kendini yorup duruyordu.

Aral'la aynı sınıfta olup onu göreceğimi bilmeme rağmen ilk defa okula bu kadar hızlı gidip sınıfa doğru koşar adımlarla ilerliyordum. Sabah erken kalkmış olmama rağmen fazla dinçtim. Erkenden kalkıp duş almış, saçlarımı kurulayıp düzleştirmiştim. Üşenmeyerek fazla olmayacak şekilde makyaj da yapmıştım.

Güzel gözükmek istemiştim.

Bana hep güzel olduğumu söyleyip duran Aral'ın beni güzel bulmasını istemem belki saçmaydı ama ne önemi vardı ki? İnsan aptallaşmaz mıydı kalbi onu yönettiğinde? Ben de kalbime sahip çıkamıyordum.

Sınıfa girdiğimde ilk baktığım yer Aral'ın sırası oldu, çantası yerinde olmadığına göre daha gelmemişti. Derse girmeyip basketbol oynamaya gitmiş de olabilirdi. Yarışa çok az kalmıştı, iki gündür Ardıç bile benimle uğraşmıyordu stresten. Koç'un onu yarışa çıkaracağına emin olsa da net bir şey yoktu ortada, bu yüzden gergindi.

Yerime geçip oturduğumda Yaren olmadığından dolayı telefonumu çıkarıp ona mesaj atmıştım. Annesinden dolayı gelmeyecek olmalıydı, yine de emin olmak istemiştim. Yaren gelmeyeceğine dair bir mesaj attığında telefonu kapatıp çantama geri koydum.

“Akasya ağacı, nasılsın?”

Buğra'nın sesini duymamla başımı kaldırıp ona baktım. Keyfim yerinde olduğundan gülümsememi bozmamış, onun keyfimi bozmasına izin vermemek için kendimi anında uyarmıştım.

“İyiyim, Buğra. Sen nasılsın?” Samimiyetsizlikle sorduğum bir soru olsa da bunu beklemediğinden şaşırdı.

“Bakıyorum da keyfin yerinde,” dedi yerine geçip otururken. “Duyduğuma göre dün ikizim doğum gününü eğlenceli hale getirmiş. Havuza falan atlamışsın.”

Sesindeki eğlendiğini belli eden tını çok rahatsız ediciydi.

“Teşekkürümü iletirsin,” dedim alayla. “Yapabildiğiniz şey sadece boş boş konuşmak zaten ama sen yine de ona bunu yapmaması gerektiğini öğret. Görmediği şeyleri yalandan gerçekmiş gibi konuşmakta üstüne yok çünkü.”

Kolunu oturduğu sandalyenin arkasına atarak bana döndüğünde dudaklarında alaylı bir gülümseme vardı.

“Ne o? Yine Aral'la dedikoduların mı gündeme geldi?” Derin nefes alıp verdi. “En aptal insan bile anlar birbirinize bakışlarınızdan, bir Ardıç anlayamıyor. Tüm okul farkında.”

BEYAZ IŞIK KIRINTISI | SARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin