8. Parti

181 32 42
                                    

selamlar,

bölüme başlamadan önce küçük bir ricada bulunmak istiyorum. VERUS serisinin ilk kitabını (KHP) yakın zamanda yayımlayacağım. birbirile bağlantılı kurgularımız olacak, biraz aksiyon dolu, dark evrenli kitaplar...

aranızda kapak yapabilenler varsa eğer bana yardımcı olabilir mi?

şimdiden teşekkür ederim.

keyifli okumalar

Bölüm 8 | Parti

“Çok güzel oldun,” diyen annem başını duvara yaslayarak bana tebessümle bakarken ona gülümseyip mavi gözlerimi aynaya değdirdim. Elbise denediklerim arasından en sevdiğim elbise olmuştu, asla bunun nedeni Aral'ın bunu sevmesi değildi.

İnandık, aynen.

“Yaren'e verdin mi elbisesini?”

Başımı salladım. “Evet, Aral'la gittik. İki dakika annesine de geçmiş olsun deyip çıktım.”

“İyi yaptın. Bir sıkıntı olursa söylesin, doktora götürelim kadını. Sen de yanında ol arkadaşının.”

Annesinin öyle ciddi bir şeyi yoktu ancak yine de Yaren de endişeliydi ve onun üzerine titriyordu. Babasıyla annesi ayrıydı ve görüşmüyorlardı. Sadece annesi çalışıyor, bu şekilde geçiniyorlardı.

“Hadi üzerini değiş de aşağıya in. Aral seni bekliyordu ders çalışmak için.” Başımı salladım. “Daha sonra niye çalışmıyorsunuz? Çok geç oldu saat. Dönmesi falan da var.”

“Burada kalacak.”

Annem şaşırdı. “Ay tamam o zaman! Sevindim. Başka zaman ikna etmesi zor oluyor beyefendiyi.” Saat ne kadar geç olursa olsun Aral başka bir evde kalmayı sevmediğinden burada pek sık kalmadan evine geri dönerdi.

“Kalırsın falan dediğimde tamam dedi, ben de şaşırdım.”

“Kıyamamıştır sana,” diyerek güldü.

Afalladım. “Ne alaka ya?”

“İkisi de üzerine titriyor, canım. Ardıç'la birbirinizi yiyorsunuz ama o da böyle.”

Hiçbir şey demeden saçlarımı tek omzumda toplayıp arkamı döndüm. Annem fermuarı açıp, “Yemek yemediniz değil mi?” diye sordu. Başımı iki yana salladım. “Ben size bir şeyler hazırlatayım. İkiniz de yiyin.”

“Aral'ın yiyebileceği bir şey hazırlamaya dikkat et.”

Güldü. “Tamam, ederim.”

Bana imalı bir bakış atmasının ardından sessizce odadan çıktığında üzerimi değişmiş, beyaz bir eşofman altı üzerine mavi bir crop giymiştim. Telefonumu şarjdan alıp Yaren'e mesaj atmamın ardından odada fazla durmadım. Test kitaplarımı da kucaklayıp odadan çıktığımda abimin, “Öldüreceğim lan seni!” diye bağırışı, annemin gülüşü kulaklarıma doldu.

Kaşlarım çatıldı.

Merdivenleri hızlı hızlı inerken abim hâlâ bağırıyordu. Salona girdiğimde gördüğüm manzara tam olarak şundan ibaretti: Ardıç kolunu Aral'ın boynuna dolayıp onun kafasını yere eğmişken saçlarını çekiştirip duruyordu. Tam olarak ne olduğunu bilmiyordum ama onların normal halleriydi, Aral büyük ihtimalle Ardıç'ı gıcık edecek bir şey demişti bilerekten.

BEYAZ IŞIK KIRINTISI | SARIWhere stories live. Discover now