Bir kadın bana yaklaştı. Bana çok benziyordu buz mavisi gözleri kırmızı saçları vardı.
"Biliyorum senden saklandım, beni affetmezsen sana hak veririm. Adını bile bilmediğin bir kadına anne demek istemezsen seni anl-"ona sıkıca sarıldığımda bana sarılıp, saçlarımı öptü.
"Sana alışmak zor olmayacak."
"Seren, beni unuttun."bir adam geldi yanımıza mavi gözlü sarı saçlı. Benim deyimimle taş gibiydi.
"Seni unutmak ne mümkün Jack."adam geldi ve bana baktı.
"Buz göz naber?"ona da sıkıca sarıldım.
Birbirimizden uzaklaştığımızda kornalar çalmaya başladı ve 3 beyaz araba bize doğru yaklaştı. Arabaların arka kapıları açıldı ve içlerinden pembe kalpli balonlar çıkıp, havaya uçtular.
Ortadaki arabadan beyaz takım elbiseli iki elinde de pembe balonlar olan bir adam indi ve bana yaklaştı.
Ege...
"Gülüşünle bana hayat vermeye, mutluluğunla beni mutlu etmeye, hayatına girip seni güldürmeme izin verir misin?" Diz çöküp bir kutu uzattı bana, için de büyük pembe elmaslı bir yüzük vardı.
"Ölene denk izin veriyorum."yüzüğü parmağıma takıp, ayağa kalktığın da beni belimden tutup, döndürmeye başladı.
3 YIL SONRA
"Adal, güzelim hadi son bir kere ıkın. Bak bebişin geliyor."Adal acı ile ıkındığında güzeller güzeli kızımız doğmuştu.
"Neden ağlamıyor?"doktor acı ile önce ona sonra bana baktı.
"Ölüm sa-"bir bebeğin ağlaması bütün ameliyathaneye mutluluk getirmişti.
2 yıl sonra
Selen'in pembe kabarık elbisesini düzeltip, dışarıya çıktım.
"Sana bir hediyem var bebeğim."dedim Ege'ye bakarak.
"Meraklandırdın beni."gülümsediğim de varmıştık bile, Selen'i kucaklayıp, arabadan indim. Birlikte içeriye girdiğimizde bütün arkadaşlarım, aile bireylerim, hayatımın son 5 yılında tanıdığım bütün kadınlar buradaydı. (Bu arada anlamayanlar için söylüyorum bir kadın koruma merkezinin yöneticisi)
Erkekler ve erkek çocuklar kadınlardan uzaklaştıklarında kadınlar bir köşe de erkekler bir köşedeydi.
"Öncelikle yaş fark etmeksizin buradaki bütün kadınların kadınlar gününü içtenlikle kutlarım."masadaki suyumu yudumladıktan sonra onlara döndüm."8 Mart Dünya kadınlar günün hikayesini bileniniz var mı?"annem yanıma geldi ve onlara döndü.
"ABD'nin New York kentinde, bir tekstil fabrikasında yaklaşık 40 bin kadın işçi, daha iyi koşullarda çalışmak için greve başlamışlardı. Polisin işçilere saldırması ardından da kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi 8 Mart'ı anma gününe dönüştüren olayların zeminini hazırlamıştı. Bizim her yıl güllerle kutladığımız günü bize 40 bin kadın verdi. Daha iyi koşullarda çalışmak için uğraşan 40 bin kadın. Bizim birbirimize verdiğimiz, vereceğimiz güller aslında onların mezarlarına ait."
"Bunun saçma yanı ne biliyor musunuz? Sadece bir gün kadınlar bütün Dünya tarafından saygıyla anılıyor. Bazı ülkeler de bu bile yok. Kadınlar her zaman kutsaldır, her zaman üstündür. Her gün yüzlerce kadın ölürken ses çıkartmamız kadınları savunmamız gerek. Biz kadınız erkeklerin genel olarak, aşağıladığı bir eşya gibi gördükleri varlıklarız. Bunu aşmak için bir ve tek olmalıyız."
"Erkeklere soralım, kadınlar 1 aylığına olmasaydı ilk olarak ne yapardınız?"büyük bir sessizlik.
"Kadınlara soralım erkekler 1 aylığına olmasaydı ilk ne yapardınız?"
"Gece sokakta yürüyüşe çıkardım."
"İstediğim işe girerdim."
"İstediğim yemeği yerdim."
"Sabaha karşı dışarıya çıkardım."
"Bir bara gider dans ederdim."
"Deli gibi içer ve sokakta gezerdim."ve daha bir sürü yanıt...
"Erkekler 10 dakika boyunca sessiz kaldı fakat kadınlar 10 dakika kesintisiz fikirlerini belirtti."dedi annem.
"Aramızdaki adaletsiz fark bu. Biz gece dışarı çıkamayız, deli gibi içip sokağa çıkamayız. Ya öldürülürüz ya yakılırız ya da tecavüz ediliriz. Biz yüzyıllardır bu duruma son veremedik. Çok utanıyorum ben açıkcası hâlâ en büyük hayallerimizin gece dışarı çıkmak olmasına. Çok üzülüyorum buna. Bunun suçlusu sadece erkekler değil bizler de suçluyuz. Kendimizi ezdirdiğimiz her günün inşaatı bu."
"El ele verip bu aptal yönetime son verelim. Eşitleyelim herkesi. Kimse kimseden üstün olmasın. Canını veren 40 bin kadına gösterelim gücümüzü."kısa bir sessizlikten sonra herkes alkışlamaya başladı. Arkadan bir adam bana ve anneme bir sepet dolusu kırmızı gül verdiğinde dağıtmaya başladık.
"Bize niye gül veriyorsunuz?"dedi Arde.
Gülleri dağıttıktan sonra yerime geçtim.
"Hep güçlü duran kadınlara ve hep onların yanında duran beylere teşekkür ediyorum. 8 Mart dünya kadınlar günümüz kutlu olsun."erkekler ceplerinden çıkarttıkları gülleri eşlerine verdiler.
Salonun en tatlı çifti Selen ve Arda olmuştu. Benim kızım ve ikizimin oğlu.
Finalimiz kutlu olsun.
BÜTÜN KADINLARIN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
CAN VEREN 40 BİN KADININ İNTİKAMIDIR HER BİR GÜLÜŞÜMÜZ HER BİR KARŞI ÇIKIŞIMIZ
AŞAĞILASINLAR KIRSINLAR DÖKSÜNLER BİZ HEP AYAKTA HEP DİMDİK DURACAĞIZ
EZİLMEYECEK ÜZÜLMEYECEĞİZ
GÜÇLÜ KADINLARIN HEP YANINDA DURAN BEYLERE DE TEŞEKKÜRLER
~HKA
YOU ARE READING
KİŞİLİKSİZ
Teen FictionAdal annesi Olivia'nın intikamını almak için kız arkadaşları ile plan yapar. Bu planın sonucun da ailesini öldürmeye çalışanlar ölecekti, Adal ise ailesi ve arkadaşları ile mutlu bir şekilde yaşayacaktır. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Adal önce...
