- 1.4 -

23.9K 882 67
                                    

Maçın son dakikalarında Erdem güzel bir şut çekip takımını birinci yapmıştı. Şimdiyse maç bitmişti, Erdem'le birlikte eve doğru ilerliyorduk.

"Çok iyi oynadın." Sessizliği bozan ben olmuştum, gülümsedi. Bakışlarımı yan aynalara çevirip saçımı düzelttim. Orada iyice mahvolmuştu tipim.

"Teşekkür ederim, ancak bu maçta bir şey öğrendim." Eliyle önüne gelen saçlarını düzeltti. Gülümsemesi yavaş yavaş yok olurken devam etti. "Asla sevdiğim birisini maça çağırmayacağım."

"Kaybedeceğinizden mi korktun yoksa?" Alayla konuştuğumda başını onaylamaz şekilde salladı. Gözlerini yoldan ayırmıyordu.

"Orada rahatsız oldun, değil mi?" Bunu anladığını biliyordum ancak bunu sormasını beklemiyordum. Başımı önüme çevirdim, yutkundum. "Biliyorum Alev."

"Öyle bir ortama alışık değilim komutan, sadece şaşırdım." Beni çağırdığı için üzülmesini istemiyordum, beni çağırması benim için önemliydi. "Ayrıca beni çağırman, benim için çok önemli."

"Gözlerindeki korkuyu okuyabildim Alev, benden ne kadar uzakta olsan da..." Gülümsemem yok olurken sessiz kaldım. Bunu fark etmesine üzülmüştüm. "Eren'e de korkmadığını söylemişsin."

"Korkmadım çünkü." Araba durduğunda bakışlarımı etrafta gezdirdim. Evimin önündeydik, tahminimden hızlı gelmiştik. "Teşekkür ederim."

"Rica ederim." Kapıyı açacağım sırada bileğimi tuttu, bakışlarımı tekrardan ona çevirdim. Çok mahçup gözüküyordu. "Eğer rahatsız olacağını bilseydim asla seni çağırmazdım."

"Biliyorum." Gülümsedim güven vermek istercesine. Gülümsemesi yüzüne yerleşirken bileğimdeki elini benden ayırmıyordu. Çok tatlı gözüküyordu. 90 dakika koştuğundan dolayı yüzü kıpkırmızıydı. Bedeni yanıyordu, gülümsemem büyüdü.

O an aklımdan geçeni yaptım, hiç düşünmeden...

Kollarımı boynuna sardım, bunu beklemiyormuş olmalı ki birkaç saniye durdu. Kafamı omzuna koyduğumda kollarını bana sıkıca sardı. Yanan bedeninin daha çok yandığını hissedebiliyordum. Birkaç saniye sonra ondan ayrıldım.

"Görüşürüz komutan." Çantamı alıp kapıyı açtım, o ise hâlâ şaşkınlıkla bana bakıyordu. Cidden küçük bir çocuklardan farkı yoktu. Kapıyı kapatmadan önce onun mırıldanışını zar zor duyabilmişim.

"İyi geceler Alev."

-🩶-
(3 gün sonra...)

Erdem Komutan: Günaydınlar.

Erdem Komutan: Alev Hanım, çocuk dediğiniz adam, bebek bakıyor. Bilin istedim. 😉

Erdem Komutan:

Siz: Günaydın şımarık komutan

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Siz: Günaydın şımarık komutan. :)

Siz: Çocuk bakabiliyor olman çocuk olduğunu değiştirmiyor.

Siz: Hem öyle bebek mi tutulur Erdem?

Erdem Komutan: Yanlış mı tutuyorum?

Erdem Komutan: Nasıl tutman gerekiyor? Bilmiyorum.

Siz: Yan değil de, çapraz tutmam lazım.

Siz: Yoksa kusar, yanında birisi var mı?

Erdem Komutan: Eren var, onun da pek bir şey bildiğini sanmıyorum.

Siz: Kaç yaşında?

Erdem Komutan: Eren mi?

Siz: Hayır, şapşal komutan. Bebek. :)

Erdem Komutan: Bilmiyoruz ama küçük.

Siz: Allah aşkına bebeği yolda mı buldunuz? Hiçbir şey nasıl bilemiyorsun?

Erdem Komutan: Deniz abinin çocuğu. Evlilik yıl dönümleri diye bize bıraktı. Günübirlik bir yere gittiler.

Siz: Deniz abinin çocuğu mu vardı?

Erdem Komutan: Evet. :)

Erdem Komutan: Dizimde uyuya kaldı ne yapacağım?

Siz: Bırak uyusun, bebekler zor uyur.

Erdem Komutan: Ama hareket edemiyorum.

Siz: Deniz abi yanlış kişiye emanet etmiş bebeği.

Erdem Komutan: Neden öyle diyorsun ki şimdi?

Siz: Ee öyle ama Komutan'ım.

Siz: Normalde gelirdim yanına ancak okula geçiyorum.

Siz: Bu maceranda tek başınasın. :)

Erdem Komutan: Nasıl ya? :(

Siz: Size kolay gelsin.

Siz: Eren'e de sevgilerimi ilet. :)

Erdem Komutan: İletirim Alev, iletirim. (08.23)

Erdem Komutan: Alev Hanım, biz bu tatlı bebekle biz parka gidiyoruz. (15.24)

Erdem Komutan: Kedi diye tutturdu da kendisi, Eren de buluşmaya kaçtı.

Erdem Komutan: Bize eşlik etmek ister misiniz?

Siz: Üzgünüm ama başım çatlıyor, sanırım evde dinleneceğim. (15.29)

Erdem Komutan: İstersen sana ilaç getirebilirim.

Siz: İyiyim komutan, bir de bana bakıcılık yapma. :)

Erdem Komutan: Senin yaptıkların yanında az bile kalır. Ciddiyim, hemen gelebilirim.

Siz: Hayır hayır, iyiyim. Çok kibarsın.

Siz: Eve geçeceğim şimdi, uyusam geçer.

Erdem Komutan: İyi uykular o zaman. :)

Siz: Sana da iyi kedi sevmeler komutan. :)



Son Mesaj|TextingWhere stories live. Discover now