KİMYA REHASI | yarı texting

2.7

nişandayız dedim ama zaman algısını bozmamak için öncelikle farklı bir olayı anlatacağım 💅🏻💅🏻

Bu arada yeni kapağımız nasıl olmuş??🥹🥹

~~

Buket.

Sabahları telefonuma çok mesaj gelmezdi. Yani tatildeyken. Tıp okuyordum ve genelde not tutan kişi ben oluyordum. Sonra benden not dileniyorlardı. Bugün tatildeydim, annemlerin yanındaydım.

Sabah sabah art arda mesaj gelmişti ve bu beni uykumdan almıştı.

Eğer okuldan birileriyse tatili mahvettikleri için hepsini engelleyecektim. Ama hayır, farklı biriydi.

Baş düşmanım, en yakın arkadaşımın biricik abisi; Utku.

"Allah senin daha çok belanı versin."

utku : kahvaltı yapalım mı

utku : günaydın

utku : ters oldu galiba

utku : yapar mıyız

buket : günadyın

buket : saat kaç hayvan herif

buket : ben yeni uyudum

buket : ne khvaltısı

buket : saat kAöta?

utku : yarım saat içinde?

buket : bir buçuğa yuvsrla

buket : uyuyayım bi saat

buket : bay

Aptal.

Yeni uyumuştum ya ben.

Tabii ki uyumayacaktım çünkü üç gündür evdeydim. Leş gibi kokuyordum. Gidip uzun uzun duş almıştım şimdi de dolapta kendime abartıya kaçmayan bir kot pantolon ve üst giydiğimde aynadan kendime baktım. Siyah crop giymiştim.

utku : uyandın mı

Uyumamıştım ama bilmesine gerek yok gibi duruyordu. Cevap yazmadım, henüz hazır değildim. Makyajımı da yaptıktan sonra telefonumu alıp Utku'ya cevap yazdım.

buket : uyandım

buket : kaç dakikaya buradasın?

utku : 15

buket : tamam

O gelene kadar çantamı hazırlamaya koyuldum. Utku'yu uzun yıllardır tanıyordum. Ben yirmi yaşındaydım o da yirmi sekiz. Her zaman aramızdaki yaş farkının farkındaydık ama Duru'ya karşı olan davranışlarını pek de dikkate almadığım zamanlarda Utku'dan etkilendiğimi ve ilgimi çektiğini biliyordum. Yakışıklı bir çocuktu. Her zaman öyleydi. Duru'yla tanıştığımda o üniversiteyi bitirmişti ve bütün vücut hatları oturmuştu. Evet, kesinlikle öyleydi.

utku : geldim.

Kapıya gidip ayakkabımı giyindim ve evden çıktım. Apartmandan çıkana kadar kendimi çok gergin hissediyordum. Utku'ydu bu, bir dediği diğerini pek de tutmazdı. Ve ona kızgındım. Başımıza bir Kübra çıkartmıştı, ne güzel gül gibi geçinip gidiyorduk.