1. BÖLÜM

3.8K 27 8
                                    

           1. BÖLÜM

''Hadi Elizabeth'' diye bağırınca dadım ''Geliyoruum'' diye seslendim. Ama ben hala sallanıyordum. Yatağıma yatıp şapşal şapşal bekliyordum. Dadım içeri girip ''Hadi yavrum daha hazırlanman lazım' 'dedi. Koca bir of çekerek yerimden kalktım. ''bu akşam ki 18. yaş balosu benim balom değil.'' dedi sevgili dadım . Ama bilmiyordu ki benim istemediğim şey 18 yaşına girmek değil akşam ki baloydu. Belki de sorun olan balo da değildi, gelecek olan insanlardı. Babamın kuzeni olan Bran amcanın oğlu Lenard. Ülkesinin prensi , veliaht Lenard. Sevgili annemin bana koca adayı olarak uygun gördüğü Lenard. Benim ne düşündüğüm umrunda değil zaten. Ben saray okulundaki normal aileden olan Henry'i seviyordum. Tabi ki sevgili annem ve babam bunu duysalar asla izin vermezler. Annem hep ''Ülkemizi büyütecek biriyle evlen'' der. Onların tek istediği yeterince büyük olan ülkemizi genişletmek. Anneme göre Lenard la evlenirsem ülkelerimiz birleşir ve çok büyürmüşüz. Ben bunları düşünürken sevgili dadımbeni kuaförüm Anna ya emanet etti. İyi ki Anna gibi bir arkadaşım var. Dadım gider gitmez karşıma geçti ve ''Ohh Elizabeth ne yapmayı düşünüyorsun'' dedi. ''Bilmiyorum Lenard ı en son 7 yaşındayken gördüm'' dedim ''Peki ya Henry '' deyince '' Tabi ki onu seviyorum Lenard ı tanımayacak kadar az hatırlıyorum''. dedim. Tam bu arada sevgili dadım içeri girdi. ''Hey Anna neden Elizabeth in saçlarına başlamadın'' diye bağırdı.''Ben istemedim dadıcığım şimdi başlayacaktı zaten'' dedim Anna ya göz kırparken.

10 dakika sonra saçlarım bukle bukle göğsüme inmeye başladı. Anna buklelerimi tamamladıktan sonra saçlarımı arkadan tutturdu.''Aah Elizabeth bu günlerini de mi görecektim. Daha bebekliğin aklımda . Muhteşem oldun yavrum'' dedi sevgili dadım. ''Dadıcığım ben evlenmiyorum sadece doğum günümü kutluyorum'' dedim. Anna saçlarımı bitirdi ve makyajımı da yaptı. O sırada giyim danışmanım olan Alice kıyafetimi getirirken yüzü bile görünmüyorduç.Ne olabilir ki o kadar büyül altı üstü bir kıyafet diye düşündüm.Alice kılıfın içerisinden elbiseyi çıkartınca gözlerim yerinden fırlayacaktı.Muhteşem bir elbiseydi.''Sana çok yakışacak Elizabath '' dedi Alice. Anna kıyafetimi giymeme yardım ederken ben hala elbiseye bakıyordum. Giyince aynada bu elbisenin içerisinde çok güzel olduğumu fark ettim. Elbisenin alt tarafı kabarık gece mavisi tüllerle , üst tarafı bembeyaz taşlarla doluydu.Ben kendime bakarken içeriye Jane ve Kate girdi. Aah lanet olsun onları çok seviyorum , onlar benim en iyi arkadaşım. Jane muhteşem vücdunu ortaya çıkartacak kırmızı mini bir elbise boynuna altın sarısı geniş bir kolye takmış.Yine her zamanki gibi müthiş görünüyor.Kate ise her zaman ki gibi kendine muhteşem yakışan siyah elbiselerinden birinin içerisinde çok zarif görünüyordu. Beni görünce ikisi de küçük bir çığlık attı. ''Muhteşem görünüyordun'' dediler.Önce onlara sarıldım ve dışarıda neler olduğunu sordum.'' elizabath dışarısını bir görsen bütün saray okulu dışarda dans ediyor.Muhteşem bir ortam var. Herkes eseni merak ediyor. Henry de dışarda '' deyip sırıttı patavatsız Jane.Henry deyince kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. ''Bizim tanımadığımız ama muhteşem görünen bir kaç kişi daha var.'' diye ekledi Kate . Bu kişilerin gereksiz Lenard olduğunu düşündüğüm için kurcalamaya gerek duymadım.Dadım geldiğinde toparlandık. '' Hadi yavrum herkes seni bekliyor.Hazırlandıysan çıkalım'' dedi kızlar eteğimin tüllerini düzeltirken Anna son rütuşlarını yapıp vişne kokulu rujumu sürüyordu.''Ve tamam bitti'' dedi Jane. Aynaya baktım ve muhteşem görünüyordum.Artık gitme vakti gelmişti.

BAZEN SADECE...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin