3-bin bir kere

753 134 312
                                    

"magic!-rude: why you gotta be so rude"

oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum efendim. iyi okumalarrr💕

Parlak gözleri, gittikçe daha büyük bir hale gelen gülümsemesi ve koluma temas eden hatta daha da kötüsü kaçmamam için onu sıkıca kavramış eli...

Üçlü kombo oluşturarak aklımı karıştıran yegane şeylerdi bunlar. Yanlış anlaşılma olmasın, aklım ne hissedeceğimi bilmediğimden karışmamıştı. Hangisine daha çok sinir olduğumu bulamadığımdan zihnim kendi içerisinde bir agresiflik yarışına girerek parçalara ayrılmıştı. Bir taraf gülümseyen ağzının ortasına sağlam bir yumruk geçirmek istiyor, diğer taraf parmaklarımı gözlerine sokarak oy o iki küreyi diyor, diğer taraf da kolunu tutan her bir parmağı tek tek kır diyordu.

Bu kadar çok ayrışıyor olmalarına rağmen hepsi ortak bir paydada buluşarak karşımdaki adama nefret kusuyordu. Ayrıca bu kadar kavgadan uzak oldukları için(!) zihnimin her bir parçasıyla gurur duyuyordum.

Onları hayal kırıklığına uğratmamak adına dudaklarımı araladım ve şoktan çıkmak istediğimden başımı salladım. Kolumu da sertçe çekerek Kim Taehyung'un kıskacından kurtuldum.

Bunu yapana kadar dibimde olup kolumu sıkıca tuttuğunu fark etmemiş olacak ki elleri ensesine gitti, ardından da dudaklarını birbirine bastırarak sesli bir soluk verdi. Utanmış gibi duruyordu?

Söylediği şeylerden tamamen bağımsız olan bir şey söyleyerek sert çıkardığım -ya da çıkarmaya çalıştığım sesimle- "Yüzümü görmediğin halde nasıl tanıdın beni?" diye sordum.

Çünkü hadi ama! Arkam dönüktü ve saçlarımı kapatan kapüşonum başımdaydı.

Konuşana kadar hayalmişim de konuştuktan sonra gerçek olmuşum gibi bir ifadeyle şaşkınlıkla dudaklarıma baktığında içimden bir kez daha sabır çektim. Şansını fazla zorluyordu.

Titrek nefesiyle birlikte "Gerçekten de sensin." dediğinde kafamı arkamdaki odamın kapısına sertçe yasladım. Bakışları anında yukarı çıkarak kafamı çarptığım yeri bulunca panikle ellerini kaldırdı ve başımın arkasına koydu. Sence şu an tek sorun kafamı kapıya çarpmış olmam mı sarı kafa?!

Bu hareketiyle birlikte kaşlarım çatılınca konuşmama izin vermeden tekrar konuştu.

"Yüzünü görmesem de kalbimin sesine kulak verdim. Kalbimin bu şekilde delice atabildiğine sadece bir kez şahit oldum. Günler öncesinde kafede sahibiyle göz göze geldiğinde beni öldürecekmiş gibi atmıştı. Onu görmeden geçirdiği günlerde sadece hayaliyle bile yine hızına yetişilemiyor olsa da görmenin etkisi bambaşka, kalbim bunun farkında.

Yüzünü görmese de varlığını fark edip maratona katılmış gibi atmaya başlayınca kalbimin böyle attığı kişi ceylan gözlümden başkası olamaz dedim. Nasıl, iyi demiş miyim?"

Hayretle yüzüne bakarken bu çocuk salak ya da hafıza kaybı yaşıyor olabilir mi diye düşünüyordum. Bunu dilime de yansıtmaktan çekinmedim.

"Tüm bunların arasında bir de sana kafa attığım ve bana o kelimeyi söylememen için tehdit ettiğim bir kısım da olacaktı. Çok sert kafa attığımdan hafıza kaybı mı yaşadın acaba? Yoksa dediklerimi algılayamıyor musun?"

Modern Eros | TaekookWhere stories live. Discover now