Bi' Özür İstiyorum -Hugola. [TAMAMLANDI]

11 : Yangın

"Ali biraz daha hızlı! Biri gelecek şimdi." Ali elektrik şalterlerindeki kabloları kesmeye çalışırken ona kızan Umut'a baktı.

"Umut bıçağına sokayım, bu bıçakla kesilmiyor! Biriniz bıçağını versin." Ali, Umut'un bıçağını ona fırlatıp diğerlerine elini uzattığında Hürkan sakince cebindeki mavi kelebeği ona uzattı. Ali hızlıca alıp kesmeye devam ederken, biz Emre ile elektrik odasının önünde nöbet tutuyorduk.

Deneme sınavından tüm okulu kurtaracaktık. Tabiiki bu benim değil, Hürkan'ların planıydı. Elektrikleri kesecek, jeneratörleri kapatacak ve gerekikse şalteri ateşe verecektik.

Aniden ışıklar gittiğinde Ali'nin ilşi hallettiğini fark etmiştik. Sırıtmaya başlarken içerinden ses geldi.
"Emre! Gelin." Emir bizi çağırırken hızlıca içeri koştuk. Kapıyı kapattım hızlıca. Ali yüzündeki sırıtmayla bıçağı Hürkan'a fırlattı. Hürkan bıçağı havada yakalayıp cebine koydu.

"İş tamam. Birkaçınız burada beklese iyi olacak gibi. Bu iş önemli. Öğrenilirse atılırız okuldan ona göre." Hepimiz onu onaylarken arkamızdaki kapının açılma sesini duyduk. Sıçtık.

"Ne oluyor burada?" Biyoloji öğretmenimiz bizim burada neden olduğumuzu sorarken, Ali olayı kurtarmaya çalışmaya başlamıştı.

"Hocam elektrik gitti ya. Biz de arkadaşlarımla burayı kontrole geldik." Hepimiz Ali'yi onaylarken, hoca bize tek kaşını kaldırmış bakıyordu.

"Çıkın çabuk." Hocanın emiri ile Ali bir şaltere, bir hocaya baktı ve dışarı adımladı. Biz de koşaradımlarla peşinden gelip odadan çıkarken birden odadan bir çığlık yükseldi.

"Ali Çakmak! Çabuk buraya gel!" Hepimiz var gücümüzle koşmaya başlarken, Emre sıkıca elimden tuttu. Birlikte koşmaya devam ederken Ali nereye giderse oraya koşuyorduk. Peşimizden birkaç hoca daha koşarken tedirgin olmaya başlamıştım.

"Emre durun! Yoruldum.." Dinlenmek için durduğumda Hürkan hızlıca yanıma geldi.
"Atla sırtıma!" Ona anlamsızca bakarken hepsi bir ağızdan tekrar etti.

"Atla sırtına!" Hızlıca Hürkan'ın sırtına atlarken koşmaya devam ettiler. Hürkan sıkıca beni tutarken, ben de ellerimi omuzlarına koydum. Koşmaya devam ederken kendimizi dışarıda o gizli merdivende bulmuştuk.

"Durun!" dedi Ali adımlarını yavaşlatıp. Herkes nefes nefese merdivenlere otururken, Hürkan'ın sırtından indim ve ben de bir basamağa oturdum. Ölecektim yorgunluktan.

"Ağzına sıçayım Ali.." dedi Mert nefes nefeseyken. "Çaktırmayayım dedikçe batırdın."

"Ne yapayım? Öyle bir durumdaydık ki ne yapsam bilemedim." dedi o da nefes nefeseyken. Emre ile birbirimize baktık. İlk sırıtan o oldu.

"Gülme şerefsiz, gülesim geliyor." dedim gülüşümü tutmaya çalışarak.
"İlk defa bir suça karıştın." dedi gülerek. Herkes şaşırdığında güldüm.