Kanlı İntikam (Tamamlandı)

16-Bölüm: Fransa'ya Gidiyoruz!

(Min Joon'dan)

Bilinmez beni arıyordu, sonunda telefonu açtım,

- Evet görünmez hallettin mi?

- Mâlesef ki hayır.

- Nasıl hayır.

- Sizin spor salonuna gittik, ama hiçbir tüy bırakmadan çıktı artık nasıl olduysa.

- Görünmez bu kızın saç teli falan yere düşmedi mi hiç?

- Saçını nasıl bağladıysa artık tek bir saç teli yok, o gittikten sonra her yere baktım yoktu.

- En iyi adamlardan birisin, seni Kore'den bir arkadaşım söyledi bana, görünmeden herşeyi yapıyorsun insanların güvenini sağlıyorsun bunu mu yapamıyorsun?

- Neyse ne Bilinmez kimdi o kız? Ve neden ondan bir saç teli vb. Şeyler istiyorsun?

- Kimse bana böyle soru soramaz, ama merak ettin söyleyeyim, o sizin takımın üyesi adı baykuş, Türkiye'den geliyor, zeki, birçok dil biliyor ve en önemlisi çok iyi dövüşüyor.

- Bence yeterince zeki değil, baksana ben onu kandırdım.

- Sen onu asla kandıramazsın görünmez, onun mutlaka bir pilanı vardır, hatta şuan seni takip bile ediyor olabilir dikkatli olmalısın.

- Peki, dikkatli olurum.

(Asya'dan...)

Sizde benim bu numarayı yediğimi düşünüyorsunuz, ama ben daha onunla ilk konuşmada telefonuna böcek yerleştirdim, gerçekten çok zekiyim. Aslında belki benim babam olabilir ama yinede eğer benim babam ise biraz sürüsün banane.

Şuan sabah olmuştu, kahvaltımı yaptım, bilinmez beni salona karısıyla beraber bıraktı ve gitti, yarım saat sonra yanında Min Joon ile geldi.

- Evet baykuş adınla seslensem sorun olmaz değil mi?

- Hayır benim için sorun olmaz, zaten bu arkadaş ile tanıştım.

- Heee, öylemi o zaman bu arkadaşı sana tanıtayım-

- Gerek yok, ben kimin nesi olduğunu bilmiyorum.

- Nasıl yani?

- Anlatayım, gerçek adı Kim Joon, Kuzey Kore'de yaşıyor tabi bunu tahmin etmek zor olmadı, dili tam kuzey Korecesi, 19 yaşında, ailesinden bir tek kız kardeşi var, adı ise Jenni 16 yaşında, Kim Joon aslında bizim takımın başkanı, takma adı görünmez, dün ise, bilinmez seni, benden saç teli alman için peşime taktı.

Söylediklerimin üzerine bana şaşkınca baktı,

- Evden çıkarken seni gördüm, seninle lokantada karşılaşınca, beni takip ettiğini anladım, yanıma geldin bana buraya yeni taşındığını söyledin ama Fransızcan iyiydi, bu durumda takip ettiğin anlaşılıyor du, bu arada yalan söylerken nütfen sol elini kaşıma, masadan kalkmadan önce senin telefonuna böcek yerleştirdim, bu sayede hem bilgilerini hemde konuştuğun kişileri öğrendim, senide bilerek spor salonuna getirdim, niyetim seni hırpalamaktı ama sonra vaz geçtim, eve döndüm ve kamera kayıtlarını heckerladım, bu sayede senin ne yaptığını gördüm, bütün salonu sadece saç telimi bulmak için aradığını gördüm, ve İnan bu beni biraz güldürdü.

Hala şaşkın şaşkın bana bakıyordu, bilinmez nefesini vererek,

- Sana zeki demiştim.

- Gerçekten de zekiymiş. Bu arada sen hecker mısın?

- Hayır, bana biraz sinsikız öğretti.

- O kim?

- Çok soru soruyorsun.