8. Bölüm

258 29 13
                                    

Merhabalar

ve

iyi okumalar ♡



---



"Hasiktir ya... şu havaya bak." Mark hafif sıkıntılı bir ses tonuyla kaldığımız evdeki pencereden dışarıya bakarak konuştuğunda ben de yerimden kalkarak pencereye gelmiş ve perdeyi aralayarak dışarıya bakmıştım.

Hava kararmıştı, saat dokuza geliyordu. Dışarıdaki karanlık hava yetmezmiş gibi kara bulutlarda gökyüzünü kaplamış, bulutların arasında şimşekler çakarken kuvvetli bir şekilde esen rüzgarla ağaçlar eğiliyor, bir yandan da bazı evlerin çatıları sallanıyordu.

"Yarına kadar durmazsa ne yapacağız?" Mark perdeyi kapatarak konuştuğunda Jungkook oturduğu koltukta sigara içerken başını kaldırıp Mark a bakmıştı. "Mecbur o şekilde arama yapacağız."

"Tehlikeli olmaz mı?" Bu sefer Yoongi konuştuğunda Jungkook iç çekmişti. "Yapacak bir şey yok. Zamanımız kısıtlı ve bakacağımız çok yer var daha. " Söylediği şeyle diğerleri susup başlarını hafifçe sallayarak önlerine dönmüşlerdi.

Jungkook la arabadan döndüğümüzden beri hiç konuşmamıştık. Garip bir atmosfer vardı aramızda. Sadece arada bir beni izlerken yakalıyordum onu. Ben ona baktığımda ise bakışlarını yavaşça benden çekip başka bir yere bakıyordu.

"Çok sıkıldım, bir şeyler yapalım." Mark söylenerek koltuğa oturduğunda Eponin ona dönmüş ve tek kaşını kaldırmıştı. "Şu an ne yapabiliriz mesela?"

"Ne bileyim kızım, oyun falan işte."

"Olabilir aslında." Seokjin de Mark a katılarak konuştuğunda bu sefer Yoongi söze girmişti. "Ne oynayacağız ki?"

"Klasiklerden ya, doğruluk mu cesaret mi mesela."

"Kesin şunu, çocuk muyuz biz?" Jungkook oturduğu yerden söylenerek konuştuğunda Mark kaşlarını çatmıştı. "Mızıkçılık yapma Jeon, iki eğlenelim işte."

"Evet ya, ben de çok sıkılıyorum." Eponin de Mark a katıldığında Mark başını bana ve geri kalanlara çevirip tek kaşını kaldırmıştı. "Siz ne diyorsunuz?"

"Olabilir." Diye cevapladığımda Mark kocaman gülümsemiş ve ayaklanıp su şişesini alarak yere bağdaş kurarak oturmuştu. "Hadi toplaşın."

Hepimiz -Jungkook hariç- teker teker yere çökerek oturduğumuzda Eponin başını kaldırıp hâlâ koltukta oturarak sigara içen Jungkook a bakmıştı. "Jungkook hadi ama."

"Beni bulaştırmayın."

"Üff..." Eponin önüne geri dönüp şişeyi tutan Mark a bakmıştı. "Çevir hadi."

Mark ise heyecanla gülümseyip su şişesini çevirdiğinde şişenin soru kısmı Yoongi ye cevap kısmı ise Eponin e gelmişti.

"Pekala, doğruluk mu cesaret mi?"

"Cesaret." Eponin hiç düşünmeden cevapladığında Yoongi biraz düşünmüş ve ardından sırıtarak Eponin e bakmıştı. "O halde kalkıp Jungkook sigarasını söndür."

"Çok kolay." Eponin birden oturduğu yerden kalkarak Jungkook un başına gitmiş ve kendisine tuhaf bir şekilde bakan bedenin dudakları arasındaki sigarasyı birden alarak söndürmüştü.

"Bana bulaşmayın demedim mi ben size?" Jungkook ise hafif sinirli bir tonda bir Eponin e bir de bize bakarak konuştuğunda herkes ona bakmış ve birden gülmüşlerdi.

20 DAYS / TAEKOOKWhere stories live. Discover now