13

2.1K 351 422
                                    

MaşaAllah siz ne güzel destek veriyorsunuz :D

Siz desteklediniz Rabbi nasip etti ben de geldim :D

Biraz yorulmuş olabilirim :D 

Masaj yapmak isteyen klavyenin tuşlarına dokunabilir.

Vera'dan

Çocuklarla vakit geçirmeyi seviyordum. Kendimi nasipli sayıyordum. Bütün gün sevdiğim şeylerle vakit geçiriyordum.

Şükrediyordum, Allah'a.

Kimine göre burası mahrumiyet bölgesiydi, uzak bir parça, soğuk belki de yalnız ama her şeye rağmen yaşam vardı ve ben nefes aldığımı hissediyordum.

Resim dersindeydik, çocukların hayal güçlerinin özgür oldukları ve hiçbir çizgisinin sorgulanmadığı şahane bir dersti. Birleştirilmiş , küçük sınıfımda öğrencilerimi rahatsız etmeden dünyalarına kaçamak bakışlar atıyordum.

Neler yaptıklarını takip ediyordum. Sırası ile gezerken Mustafa'nın resminde öylece kalakaldım. Acemi çizgilerle kimi çizdiğini anlamam çok zor olmadı. Beni fark eden çocuk heyecanla resmini bana gösterdi.

"Örtmenim, komutanımı çizdim güzel olmuş mu?"

Yeşile boyanmış, elinde belli belirsiz muhtemelen bir silah olan karalama. Başımı evet anlamında sallayıp saçlarını okşadım. Dudaklarım benden habersiz onu sordu.

"Çok mu özledin komutanını?"

"Evet."deyip üzgünce bana baktı. "Kimse köyde beni onun gibi havada çeviremiyor."

Çocuklar ve dünyaları.

Saçlarını okşayıp çizimine devam etmesi için yüreklendirdim.

Gitmesine rağmen aklım onunla meşgul oluyordu. İnsan görmediği ya da sesini duymadığı bir varlığı neden düşünür ki? Abimle ara sıra konuşmalarına şahit oluyordum. Telefonu kapattıktan sonra abimin düşünceli gözlerle kapanan telefona bakıp "Sesi neşeli geliyor ama sürekli beni duanızda unutmayın, diyor."demişti.

Yüreği gerçekten acıyan biri dua isterdi.

Kim üzüyordu bu adamı?

Ne yapıyordu da canını sıkıyorlardı ?

*************************

Namazımı kıldıktan sonra başımı eğdim. Mahzunlaştığımı hissettim. Ellerimi açtıran onu acısıydı ,sahibi kim bilir ne kadar acı çekiyordu da ben bunu yüreğimde hissediyordum. Yüreğine şifa olsun diye ellerimi Şafi olan Allah'a açtım. Yüreğim hafifleyene kadar dua ettim.

İnsan insanın imtihanıymış.

Bazı imtihanlar şükürle bazı imtihanlar da sabırla kazanılırmış.

Allah'ım, Sen Harun'un hayatını şükürle kazanılan imtihanlarla sar. Yüreğine huzur ve mutluluk ver.

******************

Cumartesi gününde İngilizcemi geliştirmek için basit düzeyde dizi seyrediyorduk, bundan en çok memnun olan hemen yanı başımdaki Melek'ti.

"Nihayet seninle bir şeyler seyredebiliyorum." deyip mısırından ağzına attı.

"İlim için izliyorum bu bitsin bir bölüm de Arapça seyredeceğiz."

Keyifle koluma sürtünüp kedi misali mırıldandı.

"Bu dillerde biraz daha ilerleyeyim Farsça da öğreneceğim inşAllah."

Melek saçlarını toplarken " O nerenin dili ?" diye sordu.

HARUNWhere stories live. Discover now