2

3.4K 409 489
                                    

Dünden beri görüşemiyorduk sizi çok özledim ben de hemen geldim :D

Bu bölüm  hepimize gelsin :D

Kapanan kapıya gözlerimi devirerek baktım. Kız niye her haltı bu kadar büyütüyordu? İçeride abisini beni eve getirdiği içi kalaylıyordu. Keskin kulaklarım fısıltıları, avcı misali avlıyordu.

"Abi adamın adını bile bilmiyorsun, tanımıyorsun in mi cin mi sapık mı belli değil. Sen nasıl güvenirsin?"

Bence imam adamın hasından anlıyor ya da cacık olabilecek hıyardan, şu aşamada ikincisi bana yakın. Her şey bir anda yoluna girmiyor. Gerçekleri kabul etmek gerek.

Çalı süpürgesini ortadan kaldırsam sanki her şey daha iyi olacak gibi ama bu haksız cana kıymak olur sanki cehenneme yeterince yakın değilmişim gibi.

"Abim, adamın yardıma ihtiyacı var. Üstü başı ortada, kalacak yeri yok ve en önemlisi Allah'a yakın olmak istiyor." son kısmı söylerken sesinde heyecan hissettim. Hakikaten iyi adamdı bu İmam.

"Tamam abi madem yardıma ihtiyacı var edelim ama onu içimize almayalım. Sen iyi niyetli bir adamsın.Çok güzel bir kalbin var ama dünyada çok kötü insanlar da var. İnsanların niyetlerini bilemeyiz."

Az önce ağzıma tüküren kız şimdi abisine güzel güzel derdini anlatıyordu. Aynı kız mı bu?

"Vera,abicim adam bana yakın olmak istiyor belli ki dini açıdan hiç destek almamış. Şimdi onun elinden tutmazsak onu güzele yönlendirmezsek, yarın Allah'ın huzurunda bu durumu nasıl açıklarız?"

Aslında hiç destek almadım desem yalan olur. Selim milyon kez beni namaza davet etti. Ben mallığımı konuşturdum hayır dedim. Bir kere de namazda güldürüp hem abdestini hem namazını bozdurunca o da tesbihle dövmüştü beni, hakkettiğim için sesimi çıkarmadım.

Keşke o gün seccadeyi de alıp daha çok dövseydi de ben de namaza başlasaydım. Selim'i suçlayamam Allah irade vermiş kendim kullanmalıydım. Şimdi yaptığım gibi.

O yüzden çalı süpürgesi abini benden ayırmaya kalkarsan sadece öteki tarafta değil bu tarafta da çekeceğin var.

"Abi, bana söz ver. En küçük hatasında göndereceksin ."

Pes etti, nihayet. Bunun kocasına şimdiden acıyorum. Gerçi kim bilir ne günah işledi de Allah ceza olarak bu kızı eş olarak yazdı?

Neyse bana ne ben hidayet yoluna bakarım.

Sevgili İmamımın adını biliyordum.

Musa'ydı.

Ulan kaderin cilvesiydi işte.Demek ki düzelmek için arayıp tarayıp kendime bir Musa bulmalıymışım.

Kapı açıldığında önden Musa arkadan da Firavun çıktı.

Kazanan tabi ki Musa'ydı.

Lojmanın okuldan ayrı girişi vardı. Banyosu, tuvaleti,eski bir yatağı, hatta zar zor da olsa ayakta duran bir giysi dolabı.

Musacığım, mahcupça tek odayı böyle gösterdi.İğrenç yerlerde kaldığımı bilmiyordu.O yüzden sıkıntı yok.

"Bana yeter teşekkür ederim."

"Eksiklerini hallederiz,inşAllah."

Musa hafiften boğazını temizledi.

"Bana adını bağışlar mısın?"

Daha fazla eziyet etmemek adına "Harun" dedim.Mutlu olmuştu. Aslında günahkar bir kul olmasam tadından yenmem de işte o günahlarımın gözü kör olsun.

HARUNWhere stories live. Discover now