8. BÖLÜM çocukluğa yolculuk

210 26 3
                                    

Kaderin sillesini yedi  denen bir deyim var ya hani. İşte o kelime tam anlamıyla Aysa'ya da selam vermeye geldi. Hem de  ne selam...

Aysa deminden beri kendi sinir uç kısmıyla oynayan Cem'e dalmamak için kendini zor tutuyordu adeta . Şu masa normalde çok çabuk hazırlanmıyor muydu? Neden bugün geç hazır olmakta ısrar ediyor? 

Aysa kendi kendine söylenip duruyordu. Cem'e şuan herhangi bir bir şey yaparsa okuldan kaçtığı açığa çıkardı. Annesi bunu öğrenirse kim bilir kendisine neler yapardı. Aysa annesinin yapacağı sınırsız şeyleri düşünmek dahi istemiyordu. Babası bile bu sefer onu kurtaramazdı hatta annesine destek bile çıkardı. Korku, sinir, stres hepsi aynı anda hücum edince Aysa hazırlanmak bilmez masadan tüm sinirini çıkarak masanın bacağına tekme attı. Bunu gören Cem tek bir saniye atlamadan hemen Aysa'nın annesine seslendi. 

"Gül teyzeeeee Aysa masaya tekme attıı. Ben masayı tutmasaydım tüm hazırlıklar mahvolacaktı" deyince Aysa şaşkın bir şekilde Cem'e baktı. Ardından saldırgan bir şekilde , "Anne yaa bu ıslak iftira atıyor. Öyle bir şey yapmadım" diye bağırarak Cem'e atılacağı sırada ne zaman geldiğini bilmediği Sinan abisi Aysa'yı kucakladı. 

"Kim sinirlendirdi şu katil civcivi?"  Cem güldü.

"Tutmayın küçük enişteyi" deyince yemeğe gelenler çoktan onları duymuş ve Cem'in bu dediğine gülmüşlerdi. Aysa ağlamaklı bir şekilde abisine baktı.

"Abi ya bu döner dönmez yine beni çileden çıkarmaya başladı ya. Sabahtan beri çıldırdım onun yüzünden. Çıkışta köşeye sıkıştır da bi güzel döv onu? dediğinde Sinan abisi gülerek,

"Çocuk musun sen prensesim? Çıkışı beklemeye gerek yok iste  şimdi döveyim" dediğinde Aysa'nın gözlerinde ışıklar fırladı. Sinan Aysa'yı yavaşça kucağından indirdi ve Cem'in kafasını tutarak kolunun altına aldı.

"Sen misin benim prensesimi çileden çıkaran kerata?" dediğinde Cem zor nefes alıyormuş gibi davranarak, "Aysa bana ıslak iftira atıyor? Olan ve olacak tüm her şey onun suçu "   dediğinde, Sinan başını iki yana sallayarak Cem'i bıraktı. "İkiniz hiç büyüyemeyeceksiniz" dedi ve en içten bir şekilde Cem'e sarıldı. "Hoş geldin kardeşim" dedi.  Ardından deminden beri onlara gülümseyerek bakan karı kocanın yanına gitti. Sinan sıkıca Hasan amcaya sarıldı." Hoş geldiniz sayın değerli meslek taşım" dediğinde Hasan amca da aynı şekilde Sinan'a sarıldı. Beyza teyze Sinan'ı kocasının kollarından tutarak kendine çekti. Eşine," koca adamı biraz da bana bırak" dedi ve en içten ona sarıldı. Sinan onun ölen ilk çocuğunun süt kardeşi, kendisinin de süt oğluydu. Bundan ötürü Sinan'ı bir ayrı seviyordu. 

Masa Aysa ve Cem'in çekişmeleri arasında sonunda hazır olmuştu. Yemek başlamadan Arda ve Erdem de gelince hep birlikte yemeğe başlayıp beraberinde eski anıları yad ediyorlardı. Tabi bu anıların yarısından fazlası Aysa ve Cem'in komik anlarını kapsıyordu.  Aysa bu kadar fazla Cem ile anısının olduğunu fark etmemişti. Albümlerde çoğunlukla kendisinin ve Cem'in fotoğraflarının olmasına rağmen. Onlar sohbet etmeye devam ederken Aysa gözlerini kapattı ve bir anılarını düşünmeye başladı. 

Çocukluğa yolculuk

 - ağağağağağağağ  yemek istiyorum ağağağağa

Küçük Cem elinde tuttuğu sosisli ekmeği ile Aysa'nın önünde oturmuş onu afiyetle yiyordu. Aysa ile birlikte kendi kendilerine sosisli ekmeği yapmışlardı. Aysa obur olduğu için ondan önce ekmeğini yiyip bitirmişti. Şimdi ise Cem'in elinde ki ekmeği istiyordu ağlayarak. Cem bu kadar lezzetli yaptığı sosisi, Aysa'ya vermeye niyetli değildi. Yavaş yeseydi diye düşünüyordu. 

Babası Hasan Bey telaşla yanlarına geldi. Aysa'yı yerde ağlayarak gördüğü için yere düştüğünden endişelenmişti. Yanlarına vardığında Aysa'nın hemen yanına çöktü ve, " yavrum sen neden ağlıyorsun?" dediğinde Aysa sümüğünü içine çekerek parmağıyla Cem'in elinde ki ekmeği gösterdi. " Cem bana onu vermiyoor ağağğağağa"  Hasan Bey yine ağlayan Aysa'yı kucağına alarak göz yaşlarını sildi. "Ama ağlama yavrum. Şimdi Cem seninle yarısını bölüşür" dediği gibi Cem hızla ayağa kalktı. "Ama banane baba yaa. O kendisininkini yedi. Şimdi obur Aysa benim ekmeğimi de yemek istiyor" dediğinde babası yumuşak bir ses tonuyla, "Olabilir oğlum. Ama bak şimdi Aysa ağlıyor. Bölüşürsünüz. Aranızda kardeş payı yaparsınız" dedi. Cem Aysa'ya sinirle bakarak elinde ki ekmeği bölmesi için babasına verdi. Şimdi ikisinin de elinde ekmek vardı. Babasının gittiğini gören Cem, Aysa'nın yanında oturarak,   " ben o ekmeği yaladım. Hem ekmeği yerken de sümüğüm içine girdi" deyince Aysa'da ufacık bile  mide bulantısı belirtisi görülmemişti. Aksine hızla elinde ki ekmeği yiyordu. Cem elinde ki bu son ekmek de gitmesin diye tek seferde ağzına koydu. Aysa elinde ki son ekmeği de yediğinde Cem'in elinde ekmek görmeyince yüzünü astı. "Ama ben yiyecektim. Neden yedin ki" dediğinde Cem bu son ekmeği başarıyla ağzına koyduğu için mutluydu. Bir süre ağzında ki lokmayı çiğnedikten sonra  yuttu. Bu süre zarfında Aysa hemen önünde çamurla oynuyordu. Cem aklına gelen eğlenceli fikirle Aysa'nın yanına gitti. 

1.53  SORUNSALI / TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin