Ben otuz iki diş sırıtırken, o da yakalanmış olduğu utançla gözlerini benim dışımda her yerde gezdiriyordu. Bu adam fazla mı tatlıydı ne? Daha fazla sessiz kalmaya dayanamadığımdan gülerek konuşmaya başladım. "Sorman yeterliydi." sonunda utangaç gözlerini gözlerime çevirdiğin de soru sorarcasına da kaşlarını kaldırmıştı. "Neyi sormam yeterliydi?" küçük bir çocuk gibi çıkan sesiyle ister istemez alayla gülmeme engel olamadım. "Benim işten sonra neler yaptığımı, nerelere gittiğimi falan. Bu kadar çok merak ediyorsan sorman yeterliydi. Böyle büyük zahmetlere girip her gün beni takip etmeye çalışmana gerek yoktu." her bir kelimemle yüzünde ki kızarıklık artıyordu. Yüzümde ki alay tamamen gitmiş, şaşkınlıkla ona baka kalmıştım. Resmen kızaran bir erkek vardı karşımda. Bu devirde kızaran kadın bulmak zorken ben kızaran bir erkek ile karşılaşmıştım. Asıl merak ettiğim şey ise ilk tanıştığım da ki huysuz adam nerdeydi? O adamla her gün beni takip etmeye çalışan adam arasında dağlar kadar fark vardı gerçekten. Bir süre sonra utancını saklamak ister gibi kaşlarını çatınca tekrardan yüzümü bir gülümseme kaplamıştı. "Çok iyi bir sürücüsün gerçekten. O kadar dikkat etmeme rağmen her seferinde gözden kaybettim seni." en sonunda kaçacak yerinin olmadığını anlayınca konuşmaya başlamıştı. Ben ise şimdi durumun ciddiyetini kavrayabiliyordum. Bu hali ne kadar tatlı olsa da bunu yapmamalıydı. Benim gibi birine bulaşmamalıydı. Hafifçe sırıtarak kafamı yana yatırdım ve yüz ifademe tezat oluşturacak şekilde keskin bir tonla "Tatlı çocuk!" dedim. Onun ağzı şaşkınlıkla açılırken ben onu umursamadan hiç ifademi bozmadım ve aynı ses tonuyla konuşmaya başladım. "Bok çuvalından uzak dur!" NOT: Yayınlanma tarihi belli değildir. Yükleme Tarihi:19 Mart 2017