Terör örgütü liderinin saldıracak olduğu köyü korumaya giden üsteğmen Ali Asaf yolda görmüş olduğu kıza kalbini kaptırırsa ne olur? Peki ya daha önce hiç aşık olmamış olan Elif her baktığında kalbinin göğüs kafesini delecekmişcesine atmasına neden olan o ela bakışlara tutulursa neler olur? Yeni bir kurgu sizleri bekliyor... Kitaptan bir alıntı! "Papatyalar en sevdiğim çiçektir." Gözleri gözlerime bakmaya devam ederken, yanaklarında yer alan belli belirsiz gamzeleri kendini belli ediyordu. Yanaklarımın kızardığına kanaat getirerek gözlerimi kaçırdım o başımı döndüren ve her saat her dakika bana bakan ela gözlerden. "Az önce topladım... Olur da gelirsin veririm diye" konuşmaya devam etti. İleride bize bakan asker arkadaşlarına başımı çevirir çevirmez, hepsi topluca bakışlarını kaçırıp bir başka konu hakkında konuşuyor gibi yaptılar. Oysa ki beni ve komutanlarını izledikleri belliydi. Önüme döndüm, cümlesinin etkisiyle ellerimi birbirine yasladım. "Geldim" dedim dudaklarımda sıcak bir tebessüm peyda olurken. "Geldin" dedi ve çiçekleri bana uzatarak "ben de veriyorum" diye devam etti. Papatyaların saplarında yer alan, ve sarılı kağıt parçasına küçük bir bakış atıp, elinde ki çiçekleri utangaç bir hal ile aldım. "Teşekkür ederim." Her iki eliyle silahını tutmaya devam ederken, bakışları elimde ki çiçeklere kaydı ve uzanıp bir dal aldı. Parmakları usulca saçlarıma dokundu ve çiçeği kulağımın arkasına yasladı. Bu sıcak dokunuşu bedenimi ürpertirken, kalbimi heyecanlandıran bir başka cümle daha kurdu. "Şimdi gerçekten bir çiçek oldun."
2 parts