"Belkide sondur." "Belki değil... Sona geldik." karşılarında duran A398 kara deliğine baktılar. Ne zaman bu kadar fazla büyümüştü. Hemen yanlarından geçen gezegene gözü ilişti. Kara deliğin içine doğru süzülüyordu. Çok değil 5 dakika sonra da gözden kayboldu. "Yazık. Gerçekten." bütün evreni mahveden şeye baktı. Keşke onları dinleselerdi. "Bunu bilemezdik." "Hayır bilebilirdik. Onlar dedi. Duymazlıktan geldik. Hepimiz." "Son anlarını yaşayan biri olarak çok sinirli değil misin?" dedi arkadaşı gözünün ucuyla ona bakarak. Doğru söylüyordu. Sinirli olmanın kimseye faydası yoktu. "Şimdi ne yapacağız?" dedi alacağı cevaptan korkarak. Kaçamazlardı. "Motorları kapatacağım ve sadece bekleyeceğiz." tam da bundan bahsediyordu. Eğilip iki tuşla motorları kapattı ve A398 kara deliğine doğru süzülmeye başladılar. Düşündüğünden daha da fazla hızlı gidiyorlardı. Belki de ondan motorları çalıştırmasını ve biraz daha yaşamasını yarvalabilirdi. Böyle bir şey asla olmayacaktı ve olmadı da. Kara delik yavaşça onları içine çekti. Evrendeki her şeyi yutana kadar durmayacaktı.
3 parts