"Atlas..." nemli dudaklarını saçlarımın arasından kulağımın kıvrımlarına değdirip duran Atlas çıplak karnıma sarılı olan elini yavaşça göğüslerime doğru çıkarıp tel bir göğsümü avuçlarından taşacak şekilde sıkıca kavrarken adını bir fısıltı eşliğinde dudaklarımın arasından çıkararak hareketlerinin duraksamasına sebep oldum. Hemen ardından da saçlarımın arasındaki dudaklarını umursamadan yüzümü yavaşça ona doğru dönerek dudaklarının yanağıma sürtünmesine izin verdim ve gözlerimi onun bana merakla bakan gözlerine kenetleyerek sağ avucumu sol yanağının üzerine yerleştirdim. "Ben bitirmem istiyorum." parmaklarımı özenle Atlas'ın kirli sakallarının üzerinde gezdirip kendimin bile zor duyacağı bir sesle zihnimde dönüp durmakta olan cümleyi sessizce dillendirirken Atlas yüzümü inceleyen gözlerinin üstündeki kaşlarını hafifçe çatıp burnu hemen dibindeki yanağıma naifçe sürttü. "Neden?" benden böyle bir cümle duymayı beklemediği için şaşkına dönen Atlas dudaklarının arasından tek bir kelime çıkarırken yüzüme acınası bir gülümseme yerleştirip başımı iki yana doğru salladım ve benden önce Atlas'ın benden uzaklaşmasını sağlayacak o cümleyi kurdum. "Çünkü ben artık sana verdiğim sözü tutamıyorum. Ben sana kapılıyorum, Atlas."