Mila Dicle Sarper Türkiye de tanınan okuyucu kitlesi tarafından da çok sevilen bir yazardır. Okuyucularıyla imza günü için buluşmaya gittiği gün Barın Çağan sevgilisi olarak ona destek olmak için yanında gitmektedir. Her şey gayet normal ilerlerken Mila Dicle Sarper bilinmeyen bir grup yüzünden okuyucuların önünde vurulur . Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır sevgilisi olarak tanıdığı ve çok güvendiği Barın Çağan aslında tamamen başka bir hayatın içindedir. Mila Dicle yazarlık hayatına son verir taki üç yıl sonra okuyucularının isteklerini kırmayıp bir yayın eviyle anlaşır ama ne yazacağını bulamayan Dicle kendi hayatını yazmaya karar verir. Kitabı bitirip yayın evine teslim edildikten bir kaç ay sonra göndericisi kim belli olmayan ama okuduğunda kimden geldiğini çok iyi bilen birinden mektup gelmektedir. " Bizim sonumuz senin kitabında ki gibi bitmedi Mila ama sen öyle bitirmişsin biz hiç bir zaman kötü sonu hâk etmedik . Ne ben senin kitabında ki gibi seni sevmeyi bıraktım ne de sen beni unutmayı . " Bu hikâye de ne siyah ne de beyaz var bu hikâyede herkes gri kimse temiz değil kimse kötü değil bu ölümün başlangıcı belki de ölümle son bulan bir ruhun hikâyesi . Kitabın içinde mutsuz sonla biten ama bittikten sonra tekrar başlayan ve mutlu sonu yazabilmek için çabalayan Mila Dicle Sarperin hikâyesini öğrenemeye var mısınız ? Kısacası kitap'ın içinde kitap okumaya ne dersiniz? Ayrılıktan doğan aşkın hikayesi