'Sercan'la evlenmek istiyor muyum?' diye hiç sormamıştım kendime. Sorsam bile beynimin bu soruya hata vereceğine emindim. Onu tanımıyordum, hakkında bildiklerim sadece kardeşinin anlattıklarından ve şu bir ayda gördüklerimden ibaretti, o ve aşk... Ben aşk istiyordum. Kalbimde o çarpıntıyı duymak, karnımın içinde kelebeklerin uçuşmasını istiyordum. Sercan'a dönüp baktığımda ise hissettiğim mide ağrısı, heyecan ve yüz kızarıklığıydı. Bir el kalbimi sıkıyor gibi oluyordum. Bunların çoğu aşk romanlarında anlatılmayan hislerdi. Benden hala sorusuna cevap bekliyordu.
"Bilmiyorum. Senin için çok saçma olabilir, ama..." bakışlarımı cama çevirdim. "Ben aşk istiyorum. Hani şu romanlarda olanlardan... Sen de kitap okuyorsun, anlıyorsundur."
"Kalp çarpıntısı, kelebekler, böcekler gibi saçmalıklar mı?" diye sordu hafif alaylı bir ses tonuyla. Benimle mi dalga geçiyordu, yoksa kitaplarda klişeleşmiş hislerle mi emin değildim?
"Benimle dalga geçebilirsin." dedim. Sonuçta aşk romanı okusa bile erkekti. Hangi erkek aşkı isterdi ki? Kitaplardakiler hariç, çünkü onlar kusursuz aşık heriflerdi.
"Peki, ya ben senden aşk istersem?"
Aşiret + gerçek ailem kurgusu. Birçok klişenin toplamından meydana geliyor, istediğimiz de zaten klişeler değil mi?
İrem yaşadığı şehri temsil etmiş ve Muay Thai alanında Avrupa şampiyonu olmuş başarılı bir genç kızdır. Hedefi, Dünya şampiyonası olan ve onu delirterek çalıştıran koçuyla birlikte Türkiye'yi temsilen şampiyon olmak istemektedir. Ailesi, arkadaşları ya da bir başka şeyi hayatında asla öncelik olarak görmeyen, hepsinin eksikliğini iliklerine kadar hisseden lakin burnundan kıl aldırmayan İrem Sevinç, aslında İrem Sevinç değil; Mardin'in en büyük ağası olan Mehmet Mazharoğlu'nun tek kız torunudur.
Mazharoğulları, kızlarının kasten değiştirildiğini öğrendiklerinde deliye dönmüş ve hızla kızlarını aramaya başlamışlardır. Onlara göre kızları hemen onlara koşup, tıpkı onlar gibi özlem giderecektir. Ortadaki tek ve en büyük sorun ise, küçük Mazharoğlu'nun ailesine rağmen hiçbirinin yüzüne bakmamasıdır.
Önyargılı ağabeyler, küçük kardeşler ve bolca kaos. Mizahın sınırlarını aşmaya ve İrem Mazharoğlu'nun kaos dolu hayatına eşlik etmek istiyorsanız, buyurun.