-ALINTI- KAYBOLUŞLARIN HİKAYESİ +18 Şahin'in çakmak çakmak bakışları yola odaklanmıştı. Gaza köküne kadar basarken yanındaki ifadesiz karısının yüzünde en ufak bir endişe arıyordu ama bulamıyordu. Ondaki bu hissizlik kalbini daha da öfkeyle doldururken bulduğu tüm çukurlara arabasını hiçe sayarak girmeye başladı. Şahin'in istediği izin belirtileri böylelikle ortaya çıkıyordu. O kadar hızlıydı ki girdiği her çukur, içlerindeki tüm uzuvları sarsıyordu sanki. Derya acıyla yüzünü buruştururken kasıklarına giren sancılarla inlemeye başlamıştı. "Demek ilacın buymuş!" diye bağıran Şahin'in kükreyişi kulaklarını tırmalıyordu Derya'nın. Yüzünün acıyla kasılışını, dudaklarının arasından dökülen iniltileri duymak ona keyif veriyordu. "Yapma!" dedi Derya acıyla "Yapma arabana yazık..." O kadar ruhsuzlaşmış ve Şahin'e karşı inancını yitirmişti ki, varlığından bir haber olduğu bebeğinden çok arabasına üzüleceğini düşünüyordu. Bacaklarının arasında hissettiği korkunç sancı eşliğine ıslanan elbisesine bulaşan kanı görünce panikle titremeye başladı Derya. Bebeğini kaybediyor olmalıydı ki kaybederse zaten Şahin'in isteyeceği bir şey olurdu. O nedenle müsaade ediyordu ona... Ölmek pahasına bebeğini öldürmesine izin veriyordu. Şahin'in gözleri Derya'nın kısa eteğinden dizlerine doğru süzülen kanlara doğru döndüğünde şaşkınlığa boğuluyordu. "O ne lan?" dedi, hayret dolu bir panikle. Arabasını hızla sağa yanaştırdı, Derya'nın acıyla kasılan yüzünü izledi. "Ne oluyor Derya?! Ne bu?!" dedi Şahin. "Bebe.ğin... Şahin." dedi Derya, gözlerinin bulanıklaşırken buruk bakan koyu yeşil gözlerini ona çevirdi. "Bebeğin!" "Ha-hamile misin?!" Şahin başından aşağıya kaynar suların döküldüğünü hissediyordu. "Sevgilinle önünde hiçbir engel kalmaz artık Şahin! Bırak, ölsün bebek..."
5 parts