🌩 Geçmişim, kaburgalarımın arasındaki cehennem vahamı kurutmaya başlamıştı. Geleceğim, kaybolan cennetimin kalıntılarında boğulmuştu. Ellerimde geçmişimin kanlı izleri, geleceğimin gökyüzündeki uçurtmamın kuyruğunu kana bulamıştı. Damarlarımda; geçmişimden gelen kin avuçlarımdan, siyah kadar koyu bir kanla dışarı çıkıyordu. Anılarım; bir sis bulutu kadar silikken, siyah gök yüzüme giren şiddetli fırtına hepsini somutlaştırdı. Gerçeklerimin üzerine örttüğüm eski battaniyenin küflü parçası, çürük ciğerlerimi yakmaya devam ediyordu. Karşımda o vardı; gri gözleri, gri sigarası ve gri rüyalarıyla o vardı. Karşımda o vardı; kırmızı hapları, kırmızı katliamları, kırmızı hayal kırıkları. O canımı almaya yemin etmiş, Azrail'in dostuydu. O, aynı zamanda uğruna intikam katliamları yapılan, onun olup bana verilen kalbimin sahibiydi. O, zihnimdeki ölü buketlerin göndericisiydi. O, benim canşikâr'ımdı. Hem canımı alandı, hem sevgilimdi. 🌩