Psychopath+Angel (JARLEY)

By HarleyXxXQuinn

22.1K 1.4K 10.2K

Delilerin delisi, psikopatların kralı... Gotham'ın Palyaço Katili.. Tamamen psikologların ''Umutsuz Vaka'' ol... More

1- Tanışma
2- İlk Öpücük
-3 Kaçış ve Yakalanış
-4 Ceket ve Aşk Mevzuları
-5 Kaçış!
-6 J'nin Elektro Şoku
-7 Asit Tankları ve Öpücük
-8 ''Seni delirteceğim.''
-9 Delirtme Operasyonu Başarılı
-10 Temizlikçi
-11 Harley'in İstekleri
12- Dönüm Noktası
13-Tatlı Küçük Psikopat
14- Çalışma Odası
-15 Şimdilik
16- ''Beni asla sevmeyeceğine söz ver.''
17- Nefret
-18 Geçmişin Hatırası
19- Yeşil Ateş
20- İntiharımsı
21- Fotoğraf
22- Zorunlu Davet
-23 Yeni Oyuncak, Şişeyi Tekmeledi
-24 İlaç
-25 Gökyüzüne Doğru Gözyaşı
-26 Siyah Araç
-27 Gerçekten Sevmek
-28 İyilerin Cinayet Planı
-29 Telefon
30- 13 Metre
-31 Yeraltı Kaynağı
-32 Alexis
-33 Sahte Haber
-35 Yeşil'in Nefreti
-36 Dürüstlük Timsalinin Başlangıcı
-37 Hançer
-38 Uykuda İhanet
-39 Acı
-40 "Bay J. seni bekliyor."
-41 Aşk Ruleti
-42 Verilmiş Sözler
-43 Kader
-44 Yakalayabildin mi?
-45 Kanca
-46 "Beni tanıştığımız geceye geri götür."

-34 Gazete

302 22 214
By HarleyXxXQuinn

Medya; Doktor Strange

           Harley'in Ağzından

     Jerome'un anlattıkları yüzünden şaşıp kalmıştım. Punchline... onun hayatında çok fazla sır vardı. Özellikle de kendiyle ilgili. Bunları ona karşı nasıl kullanabileceğimizi kafamda ölçüp tartıyordum. Şimdi olmasa bile elbet güzel bir yol bulacaktım, daha zamanımız vardı nede olsa. Slipknot olarak tanıtılan adama baktım ve hafifçe tebessüm ettim. "Yaptığın şey için çok teşekürler, aynı şekilde size de teşekkür ederim." diyerek Doktor Strange'e dönmüştüm.

Gözlerim Ivy'i bulduğunda oyalanmadan yanına yaklaşıp ona sarıldım. Kendime geldiğimden beri onunla konuşamamıştım çünkü Jerome'un anlattıklarını dinlemekle meşguldüm. Joker muhtemelen Punchline'ın bu sırlarını bilmiyor olmalıydı ve öğrendiğinde onu açıkça vurmuş olacaktım. Yanındaki kraliçesi hakkında hiçbir şey bilmediğini onun yüzüne vuracaktım.

"Gözümü üzerinden her ayırdığımda yaralı olarak dönüyorsun, Harley." dedi Ivy. Bu konuda fazlasıyla haklıydı ve açıkçası söyleme tarzı beni güldürmüştü. Ivy'nin benim için endişe duymasını seviyordum, o gerçek bir dosttu. "Sonunda ölmenden çok korkuyorum." dedi daha sonra da. Ölmezdim, sanırım artık ölemezdim. Bu kez yaşamak istediğimi hissediyordum. Elbet bunun türlü sebepleri vardı.

Ona bakıp minik bir tebessüm sundum. Ivy beni her halimle kabul eden tek kişiydi sanırım... Doktor Quinzel iken de yanımdaydı, Harley Quinn iken de yanımdaydı. Acaba Jerome beni Doktor Quinzel olarakta tanımış olsa yine yanımda olur muydu? Sanırım bunu asla bilemeyecektim çünkü bir daha hiç Harleen olmayı planlamıyor ve istemiyordum. "Sen nasıl geldin peki buraya?" diye sordum Ivy'e.

           Ivy'nin Ağzından

       Harley'in yöneltmesinden korktuğum soru sonunda kulaklarıma ulaştığında ne diyeceğimi başta bilememiştim. Onlara Roman ve Richard ile geldiğimizi, sonra o ikisinin mağaraya girip bir daha da çıkmadıklarını anlatmak gelmiyordu içimden. Roman'ın o girdiği delikte ölmesini istiyordum hatta ve maalesef bu yolda Richard'ı da yakmak zorundayım çünkü Richard'ı bulursak bu sefer o söylerdi Roman ile geldiğimizi, sonra da Roman'ı da bulmak zorunda kalırdık.

"Dayanamadım öylece beklemeye, Jerome'un telefonunun gösterdiği son konuma göre geldim ve sonra da Jerome ile karşılaştım zaten." dedim. Harley'i yeniden yalan söylemiştim. Bu kez Jerome'un sevdiği bir arkadaşı olan Richard'ın da hayatına mal olabilecek bir yalan söylemiştim ve Jerome bunu öğrenirse bana ne yapardı bilmiyordum.

Harley başını salladıktan sonra cebindeki telefonunu çıkardı. Telefonunu Jerome'a işaret etmişti. "Artık telefonum yok, bunu biliyor muydun?" demişti. İkisinin de tepeden tırnağa ıslak olmasına bakılırsa bu doğruydu, o telefonlar artık mümkün değil çalışmazdı. Jerome kahkaha atarak kendi telefonunu kontrol etti. Onun telefonu da Harley'in telefonundan farklı değildi. Harley de kahkaha atmaya başlamıştı.

O ikisinin arasında bir şey olmalıydı... kahkaha atmaları değildi bunu düşünmeme sebep olan şey, Harley'in görür görmez onun boynuna sarılmasıydı. Üstelik Jerome'u bulmak için yapabileceklerinin bir sınırı olmadığını görmüştüm. Onları daha iyi gözlemlemem gerektiğini düşünüyordum, öyle de yapacaktım. Aralarında olan şey her ne ise yeterince iyi öğrenecektim. Ama bunu neden yapacaktım ki ben? Bu bir kıskançlık mıydı?

            Oswald'ın Ağzından

       Punchline için öyle güzel planlarım vardı ki, benimle uğraştığına bin pişman olacaktı ve bu kez geri dönüş yolu olmayacaktı onun için. Punchline her ne kadar farkında olmasa bile Alfie, Punchline'ı çoktan bana satmıştı. Artık o küçük(!) sırrını biliyordum. Punchline, Harley'i öldürürken asıl istihbarat olabilecek kişinin yakınlarda olduğunu unutmuştu. Alfie, Joker'in en iyi adamlarından birisiydi ve Harley'i çok severdi, Punchline'dan yeterince haz etmediğini anlaması hiçte zor ve uğraştırıcı bir iş değildi aslında.

Punchline'ı gizlice izlemiş ve Harley'i nasıl yaralayıp aşağı attığını görmüş, fotoğraflarını çekmişti. Benim hem Punchline'a, hem de Joker'e güzel sürprizlerim olacaktı. Tam da Punchline'ın istediği gibi Gotham'ın tüm haber kanalları, gazeteleri ve internet ağlarıyla anlaşmıştım bir haber yapmak için. Haber yarın sabah yayımlanacaktı ve sabaha çokta bir şey kalmamıştı.

Elimdeki telefonu çevirirken Joker'in yüz ifadesini mutlaka görmek istediğimi fark etmiştim. Bu anı kaçırmak istemiyordum. Öncesinde sıra Punchline'da idi tabii. Muhtelemen Punchline'ı bir daha göremeyecektim bile. Görmesem de olurdu, o çirkin kızın meraklısı değildim. Jerome'u görmeyi bile tercih edebilirdim ve o an Jerome için de bir plan oluşmuştu kafamda. Evet, bu kez Turunçgil'de bu olanlardan nasibini alacaktı.

             Jerome'un Ağzından

        Saat gece yarısına gelirken artık hava iyice soğumuştu. Harley'in üşüdüğünü farkettiğimden daha fazla burada durmak istememiştim, birde gerçekten dinlenmeye ihtiyacım vardı. Tüm kaslarımın ağrıdığını hissediyordum. Sadece ben değil, Harley'de dinlenmeliydi. "Biz artık gidelim, Harley yaralı ve dinlenmesi gerekiyor." dedim.

Doktor Strange başını aşağı yukarı sallamıştı. Harley'e baktı ve konuşmaya başlamıştı. "İki hafta sonra gel, dikişlerini çıkarırım." dedi. Harley biraz düşündü bunu ve ardından kıkırdadı. "Eğer bana farklı bir hava kattıklarını düşünürsem çıkartmak için gelmem." dedi. Buna biraz gülümsedim. O gerçekten tam bir çatlaktı ve bu hoşuma gidiyordu.

İkisiyle de vedalaştıktan sonra biraz uzaklaşınca Ivy'nin sesi duyuldu. "Ben arabayla geldim, mağaranın önünde araba." demişti. Bu habere sevindiğim doğruydu çünkü bu dağ başında bir araba bulup çalmak neredeyse imkansızdı. Yeniden mağaranın önüne döndük ve arabaya bindik. İkimizin yorgun olduğunu bildiğinden Ivy kullanmak istemişti arabayı. Başımı sallayıp arka koltuğa geçtim. Ivy sürücü koltuğundaki yerini çoktan almıştı.

Harley'in sürücü koltuğunun yan tarafındaki koltuğa geçeceğini düşünmüştüm ama o benim yanıma, arka koltuğa gelmişti. Buna karşılık herhangi bir yüz ifadesi göstermemiş olsamda hoştu, bu yaptığı benim için hoştu. Ivy arabayı çalıştırıp sürmeye başladığı esnada başımı geriye yaslamış ve gözlerimi kapatmıştım. Çok değil, birazcık kestirsem hiçte fena olmazdı bence.

.

.

.

.

.

.

"Jerome..." diye bir mırıltı duyduğumda gözlerimi araladım ve geriye doğru atmış olduğum başım yüzünden ağrıyan boynumu zorlayıp başımı kaldırmıştım. Ivy sürücü koltuğunda otururken arkasını dönmüştü ve bana bakıyordu. "Geldik, kalkın hadi." demişti sadece. O geri önüne dönüp arabadan inerken göğsümde hissettiğim ağırlıkla hafifçe başımı eğdim. Harley göğsümde uyuyordu...

Başını göğsüme yaslamıştı ve elleri dizlerimin üzerine düşmüştü. Onu izlerken belli belirsiz bir gülümsemenin yüzüme yayıldığını hissettim. Bana gerçekten güveniyordu, artık bundan çok emindim. Öyle olmasa benim göğsümde uyumazdı... İç çekip yavaşça saçlarını okşadım ve onu uyandırmak adına mırıldandım. "Harley, uyanman gerek. Eve geldik." dedim. Onu korkutmamak için uygun bir ses tonu kullanıyordum ancak bu Harley'i uyandırmamıştı.

"Harley... kalk hadi, arabadan inmemiz lazım." dedim. Yavaşça gözleri aralanmıştı. Bana baktı ve gözlerini kırpıştırdı birkaç kez. "Geldik mi?" diye sordu. Başımı salladım. Onun göğsümden kalkmasıyla ben de kapıyı açıp arabadan indim. Harley çoktan inmişti ve Ivy'nin açık bıraktığı kapıdan eve girdi. Ben de aynı şekilde arkalarından eve girip kapıyı kapattım.

           Joker'in Ağzından

      Sabah olmuştu ve ben en son gözlerimi kapatışımda fazla uyumuş olmalıyım ki tüm geceyi uyumadan geçirmiştim. Öylece silahlarım, bıçaklarım, bombalarım ve sevdiğim tüm eşyalarımın arasında oturuyordum. Eskisi kadar kahkaha atamadığımın farkındaydım... Rusya'ya gitmem gerekiyordu ve gidecektim de. Bütün bilet ve her şey hazırdı. Sahte pasaportla beraber, tamamen hazırdım. Harley'i bulmadan ve geri almadan dönmeyecektim. Bir süreliğine Gotham'ın Kralı, Gotham'da olmayacaktı.

Kapıya birkaç kez vurulduğunda düz bir ses tonuyla içeri gelmesini söylemiştim. Robert elinde tuttuğu gazete ile içeri girmişti. Bana neden gazete getirdiğini anlatmasını beklerken içeri Punchline girdi birden. Yanıma gelmiş ve elimden tutup oturmuş olduğum yerden kaldırmıştı.

"Arkham'daki yemeklerden sonra güzel bir kahvaltıya ihtiyacın var." diyerek beni hızla odadan çıkartmıştı. Bu aptalın amacı neydi, durup dururken ne yapmaya çalışıyordu? Robert'ın söyleyeceklerini bile duyamamıştım. Koridorda onunla ilerlerken elimi onun elinden çektim. Bunu yaptığımda yürümeyi ve beni de çekmeyi kesmişti. "Robert bir şey söyleyecekti." dedim sertçe.

Yemiş olduğu tokat bile onu akıllandırmaya yetmemişti. "Sonra da söyleyebilir, adamların bir yere kaçmıyor J." dedi. Yine elimi tutup çekmeye başlamıştı. Salonda hazırlanmış olan büyük masaya baktığımda derin bir nefes aldım. Bir an önce şu kızın yanından sorunsuzca ayrılmak için masaya oturmuştum, Punchline da tam karşıma geçmişti...

Continue Reading

You'll Also Like

97.8K 3.2K 23
Genç, büyük hayalleri olan yetenekli bir dansçı; Heves. Ve onun alışılmadık kurallara sahip olan yeni öğretmeni; Ahsen... İkisinin yolu kesiştiğinde...
sleep By dubu

Fanfiction

186K 24.7K 70
gözlerimi yumuyorum, burnumda vanilya kokusu. elimi uzatıyorum, ipek gibi saçlar parmaklarımda. ve öpüyorum dudaklarını, yumuşacık dudaklarını. © dub...
1.1K 57 6
"Ben sizin kirli sırrınız mıyım, Bayan Granger ?" Severus banyodan çıktı ve frakındaki son düğmelerini de yerine yerleştirdi. Kömür karası kaşını ka...
225K 22.1K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.