Psychopath+Angel (JARLEY)

By HarleyXxXQuinn

22.8K 1.5K 10.3K

Delilerin delisi, psikopatların kralı... Gotham'ın Palyaço Katili.. Tamamen psikologların ''Umutsuz Vaka'' ol... More

1- Tanışma
2- İlk Öpücük
-3 Kaçış ve Yakalanış
-4 Ceket ve Aşk Mevzuları
-5 Kaçış!
-6 J'nin Elektro Şoku
-7 Asit Tankları ve Öpücük
-8 ''Seni delirteceğim.''
-9 Delirtme Operasyonu Başarılı
-10 Temizlikçi
-11 Harley'in İstekleri
12- Dönüm Noktası
13-Tatlı Küçük Psikopat
14- Çalışma Odası
-15 Şimdilik
16- ''Beni asla sevmeyeceğine söz ver.''
17- Nefret
-18 Geçmişin Hatırası
19- Yeşil Ateş
20- İntiharımsı
21- Fotoğraf
22- Zorunlu Davet
-23 Yeni Oyuncak, Şişeyi Tekmeledi
-24 İlaç
-25 Gökyüzüne Doğru Gözyaşı
-26 Siyah Araç
-27 Gerçekten Sevmek
-28 İyilerin Cinayet Planı
-29 Telefon
30- 13 Metre
-32 Alexis
-33 Sahte Haber
-34 Gazete
-35 Yeşil'in Nefreti
-36 Dürüstlük Timsalinin Başlangıcı
-37 Hançer
-38 Uykuda İhanet
-39 Acı
-40 "Bay J. seni bekliyor."
-41 Aşk Ruleti
-42 Verilmiş Sözler
-43 Kader
-44 Yakalayabildin mi?
-45 Kanca
-46 "Beni tanıştığımız geceye geri götür."

-31 Yeraltı Kaynağı

339 26 335
By HarleyXxXQuinn

BU BÖLÜMÜN JEROME VE HARLEY'İN AĞZINDAN YAZILAN KISIMLARINI NATASHA BLUME - BLACK SEA DİNLEYEREK OKUMANIZ ŞİDDETLE TAVSİYE OLUNUR! ŞARKIYI MEDYAYA BIRAKIYORUM! HATTA TÜRKÇE ÇEVİRİSİNİ BIRAKIYORUM, İSTEYEN SÖZLERİNE DE BAKABİLİR! KESİNLİKLE ÖYLE OKUMALISINIZ, BEN DE BU ŞARKIYI DİNLEYEREK YAZDIM!

Oswald'ın Ağzından

Yaptığımız küçük operasyonun ardından zorluda olsa Joker'i almayı başarmıştım. Düşmanımı kurtarmış olsamda sandığım kadar pişman değildim şimdilik. Onun bu şekilde ölmesi işime gelmiyordu tabii. Laboratuvarıma geldiğimizde adamların onu geniş dikdörtgen kutunun içinden çıkarmışlardı. Evet, çıkarma yöntemimiz biraz tuhaftı ancak sonucu tam da istediğimiz gibiydi ve önemli olan da buydu.

Joker'i sedyeye yatırdıktan sonra doktorları çağırmalarını söylemiştim. Gotham'ın Kralına yakışacak şekilde kendisine özel doktorlar getirtmiştim tabii, bunları uyandığında ona söylemeyi dü düşünüyordum. Bana daha iyi davranması gerekirdi yaptığım bunca şeyin karşılığında. Doktorlar geldiklerinde hepimiz odadan çıktık ve kapıyı da kapattık.

Eğer şansı varsa bundan da kurtulacaktı... ama eğer şansı yoksa, işte o zaman benim evimde ölmüş olacaktı. Burada ölürse onun ölümünü üstlenebilirdim... ben öldürmüşüm gibi yapabilirdim. Birden aklımdan geçen bu düşünceler onun ölmesine izin vermek için tetikliyordu beni. Tüm Gotham bana minnet duyar, aynı zamanda benden korkardı. Batman'in bile korkusunu kazanırdım... neden yapmayacaktım ki?

Kapıyı aniden açmamla Joker'in yattığı sedyenin başına üşüşmüş doktorlar bana dönmüşlerdi. Onlara acele ile durmalarını işaret ettim. "Devam etmeyin, tedavi iptal." dedim. Gotham'ın yeni kralı ben olacaktım, isterse Punchline da kraliçem olurdu, istemezse de kendime elbet bir kraliçe bulurdum ve bu hiçte zor olmazdı. Ancak Punchline, Joker'in öldüğünü öğrenince ne yapacak diye çok merak ediyordum. Odanın kapısını tekrar kapattım ve evimin bahçesine doğru ilerledim.

Ivy'nin Ağzından

Aradan saatler geçmişti ama benim telefonum bulunamadığı gibi Jerome'un telefonundan gördüğümüz konum da yok olmuştu. Ben kötü bir şey olduğundan korkarken Richard durmadan Jerome'u arıyordu ama telefonu kapalıydı. Dayanamayıp ben de Harley'i aramak istedim. Jerome'a bir şey olmuş olabilirdi ve dikkat etmesi gerekiyordu, aynı şekilde ona da bir şey olabilirdi. "Richard, Harley'i arayacağım telefonunu ver." dedim.

Bana telefonunu uzatmıştı. Hemen alıp zaten kayıtlı olan numaradan Harley'i aradım ama onun da telefonu kapalıydı. Selina'nın ölü bedeni gözümün önüne geldikçe aynısının Harley için olmasından iyice korkuyordum. "Ona bir şey olmasın, ne olur." dedim sessizce. Ellerim titriyordu yaşadığım stresten. Özellikle o Jerome elime geçerse ona soracaktım Punchline'a teslim olmayı, bu konuda ona çok kızgındım. Harley'i de riske atmıştı her ne kadar Harley kendi kendine risk almış olsa bile. İkisine de kızıyordum, kendime de kızıyordum.

Batman Joker'in işini bitirmiş miydi acaba? Hiçbir şeyden haberim olmadan burada böylece Roman ve Richard'ın yanında kalakalmıştım, bir şey de yapamıyordum. Oturduğum yerden kalkıp ileri geri yürüyerek volta atmaya başladım. Richard hala Jerome'dan konum almaya uğraşıyordu ancak benim zerre kadar inancım kalmamıştı. Belki... belki de ölmüştü. Hatta Harley de onunla beraber ölmüştü?

Punchline'ın Ağzından

Bitmişti... artık ne Jerome, ne de Harley kalmamıştı. Buradan çıkıp Oswald'ı bulmalıydım aceleyle. Alfie'yi aradım. Hemen telefonu açmıştı. "Kapının orada durun, geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Son kez aşağı bakmış ve derince bir nefesi ciğerlerime doldurmuştum. Bay J. istediği adamı kaybetmişti böylece ancak yapılacak bir şey yoktu. Kendisi intihar etmeyi seçmişti, benim elimde olan bir şey değildi.

Yerdeki kanlı hançeri almamaya karar vermiştim. Burada durmalı ve bir kanıt gibi durmalıydı. Harley'in akan son kanıyla beraber burada kalmalıydı çünkü artık buraya aitti. Hançeri almadan yerde bıraktım ve hızlı adımlarla mağaranın çıkışına doğru ilerlemeye başladım. Işığın olmadığı yerlerde feneri açıyordum tekrardan.

Omuzlarımdan kalkmış bir ağırlık vardı ve kendimi canice mutlu hissediyordum. Bunu Joker'e söyleyecektim önce. Harley'in öldüğünden haberi olmalıydı. Gitti olarak bildiği Harley'in aslında ölmüş olduğunu duyunca ne yapacaktı acaba? Bir daha Harley'in olmayacağını iyice aklına sokmam ve yanında kalmam gerekiyordu. Bunu da başaracaktım, tıpkı az önce o ikisini öldürdüğüm gibi.

Mağaradan çıkmayı başardığımda zaman kaybetmeden araca bindim. "Penguen'in evine gideceğiz." dedim şoföre. "Olabildiğince hızlı, baya hızlı." diye de ekledim arkasından. Son sözlerim hızla arabayı sürmeye başlamasına sebep olmuştu. Alfie bana bakıp gözlerini gezdirdi biraz. "Getirdiğimiz genç nerede?" diye sordu. Cevap vermeyi reddetmiştim. Bunu fark ettiğinde sorusunu tekrar etmişti. "Jerome nerede? Onu öldürmedin değil mi?" diye sordu. Harley'in geldiğini elbette ona anlatacak değildim.

"Ben öldürmedim, kendisi aşağı atladı." dedim. Ki bu kısım için doğruyu söylemiş sayılırdım çünkü Jerome'un yaptığı tamamen buydu, onu ben öldürmemiş yada itmemiştim. Alfie bedenini biraz bana doğru çevirdi ve irileşmiş gözlerini gözlerime dikti. "Ne?" diyerek kalakalmıştı. Dürüst olmak gerekirse Jerome'un neden bunu yaptığını ben de bilmiyordum. Jerome ve Harley birbirlerini tanıyorlardı... üstelik Harley bizi bulacak kadar çok önemsiyordu Jerome'u ve Jerome da Harley için gözünü kırpmadan aşağı atlayacak kadar ona bağlıydı...

O an kafama bazı şeyler dank etmeye başlamıştı. Ivy'nin boğazına hançeri dayayıp onunla konuştuğum sırada Harley ve Jerome içerideydi ve bizi duymuşlardı... Jerome'un tek amacı hedef şaşırtmak ve beni oyalamaktı. İçten içe ona kinlenmeme sebep olmuştu bu saçma sapan oyunu. O kadar da umurumda değildi artık, çünkü bu oyun onlara pahalıya patlamıştı. İkisinin de hayatı böylece sona ermişti.

"Bay J.'ye bu durumu nasıl açıklayacağız?" dediğini duydum Alfie'nin. Gereksiz endişe duyuyordu. Palyaço daha kendi hayatını zar zor kurtarabilmişken Jerome'un intiharını fazla da düşüneceğini sanmıyordum. Sonuç olarak onun da ölüm yakınından geçmişti. Bence bunun hırsıyla intikam almaya odaklanırdı, en azından aklı varsa bunu yapmalıydı.

Yolun nasıl geçtiğini anlamadan arabanın durmasıyla camdan dışarı baktım. Sonunda Oswald'ın evine gelebilmiştik. Alfie ile beraber araçtan inmiş ve kapıya ilerlemiştik. Adamlar bizi gördüklerinde pek garipsememişlerdi, muhtelemen Arkham Akıl Hastanesi'nin arka kapısında Oswald ile iyi anlaştığımızı gördükleri için böyle rahatlardı. Kapıyı açtıkları an içeri girdim ve geniş koridordaki adamlardan birisine döndüm. "Joker nerede, iyi mi?" diye sormuştum.

Bir şey söylemeden doğruca gözlerime bakıyor olması kaşlarımı çatma sebebim olmaya yetmişti. "Konuşsana." dedim sertçe ancak bir etkisi yoktu onun üzerinde. O an koridorun sonundaki odadan çıkan bir doktoru gördüm ve ona doğru ilerledim. "Joker iyi mi?" diye sordum ona da. Az önceki adamın sessiz kalması Oswald'ın bu işi başaramadığını düşünmemi sağlamıştı. Doktor tedirgin bir şekilde kulağıma yaklaştı ve fısıldadı. "Oswald son anda karar değiştirip onu kurtarmamamızı istedi." dedi. Duyduklarım karşısında hiddetle çatılan kaşlarım ve kasılan yüzüm dışarıdan da belli olabilecek boyuttaydı. "Ama biz kurtardık... bunu öğrendiğinde bizi öldürecek." diye eklemişti.

Son söyledikleri içime su serptiğinden Alfie'ye baktım. "Tüm doktorları götür. Bir tane bile kalmasın." dedim. Birazdan Penguen için burada doktora ihtiyaç olacaktı ama şansa bak ki burada hiç doktor kalmayacaktı...

Jerome'un Ağzından

Kemiklerimin sızladığını ve etimden gelen cızırtıyı hissediyordum. O kadar yüksekten düşmüştüm ki... bu yere çakılmak gibiydi. Ancak yere çakılmamıştım. Aksine suyun tam içindeydim... zorlukla yüzeye doğru çıkıp derin nefes almaya başlamıştım. Canım acıyor muydu? Evet, acıyordu. Hemde öyle bir acıydı ki, bana hiç tatmadığım zevki verebilirdi. Ama şimdi değil. Harley... onu bulmam gerekiyordu. Üstelik düştüğümüz yer basit bir göl yada nehir değildi.

"Harley!" diye olabildiğinde bağırdım. Harley yaralıydı... aşağı düşmüştü ve tüm bunları bilmek benim üzerimdeki baskıyı arttırıyordu. Suyun gittiği bir yön vardı, ters yöne doğru yüzmek mümkün değildi ve Harley'in de benim şuan gitmekte olduğum yönden başka yere gitme şansı yoktu. Bu yüzden su beni zaten ittirirken kendim de yüzmeye başlamıştım. Daha hızlı olması açısından nefesimi tutup suyun altına girdim ve gözlerimi araladım olabildiğince. Harley'i görmeye çalışıyordum. O an yüzeyden gelen ve kulaklarıma zorlukla ulaşan sesi duydum. "Jerome." demişti sanki.

Hızla suyun altından çıktım ve ileriye baktım. Harley! Biraz daha ilerdeydi ve gerçekten çırpınacak hali kalmadığı belli oluyordu. Onun durmadan suyun altına batıp çıktığını görebiliyordum. "Korkma!" diye bağırarak hızla kulaç atmaya başladım. Onun yanına olabildiğince hızlı varmalıydım. Tüm gücümü bunun için harcıyordum. İçimde bir korku vardı. Evet korku, kaybetme korkusu...

Onun yanına varmayı başardığım an onu belinden sarıp yüzeye çıkardım. Çok su yutmuşa benziyordu. Derin nefesler alıp öksürdü birkaç kere. Bir elimi yarasının üzerine götürdüm, hala kanıyordu... Küçük su damlacıkları uzun kirpiklerinde kendini belli ederken gözleri benim gözlerimdeydi. "Ben yüzmeyi bilmiyorum..." dedi. Belli oluyordu biraz, evet burada yüzmesi çok zordu ancak Harley'in hali de ortadaydı. Epey dağılmıştı.

"Ben biliyorum." dedim. Akıntı bizi hala istediği yöne götürürken hem Harley'i yüzeyde tutmak hemde kendim batmamak için ekstra çaba harcıyordum. "Beni bırakmaz mısın?" diye sordu Harley. Şaşırdığı çok belli oluyordu ama ben bunda o kadar da şaşırılacak bir şey olduğunu düşünmüyordum. "Hayır." dedim. Gözlerimi onun gözlerinden çekip suyun bizi götürdüğü yöne bakmaya başladım.

Harley'in Ağzından

Öleceğimi düşünmüştüm... bu kez öleceğime emindim hatta. Yolun sonuna geldiğimi hissediyordum ve aklımdan geçen şeyler sadece son zamanlardı. Joker ile tanışmam, yaşadığımız acı dolu anlar ve en sonunda da Jerome. Jerome'a benden sonra ne olacaktı? Aklımdaki tek soru bu iken şimdiyse Jerome'un yanındaydım. Benim için, sadece benim için o yüksekten aşağı atlamıştı. Hiç düşünmeden, kendisini kurtarmak için içten pazarlık yapmadan. Sanırım kendimi hiç bu kadar değerli hissetmemiştim.

Hayatımdaki kişilerin hep yangın anında ilk gözden çıkardıkları şey olmaya o kadar alışmıştım ki, Jerome'un böyle bir şey yapması beni ağlatabilirdi, fakat şartlar müsait değildi. Her an suyun altını boylayıp nefessizlikten ölebilirdik. Nereye düştüğümüzü anlayamamıştım bile. Biz ilerledikçe su gittikçe soğumaya başlıyordu. Yaramın acısından bahsetmeme gerek bile yoktu sanırsam, onun derin sızısını tam içimde hatta ciğerlerimde hissediyordum ve kan kaybediyordum. Her ne kadar Jerome elini oraya bastırıp biraz olsun kan kaybımı yavaşlatmaya çalışsada...

Yinede eğer şimdi ölürsem üzülmeyecektim. İlk kez kendimi bir şeyler değer hissetmiştim, birisinin benim için her şeyi göze alabileceğini görmüştüm ve artık ölüm beni korkutamazdı. Mutsuz ölmeyecektim...

"Jerome, biz neredeyiz?" diye sordum. Elinden geldiği kadarıyla bizi sabit tutmaya çalışıyordu Jerome ama zorlandığı da çok belli oluyordu. "Yeraltı kaynaklarından birindeyiz, bunun nereye çıktığıyla ilgili hiçbir fikrim yok." dedi ve etrafa bakınmaya devam etti. Kollarımı onun boynuna sarmıyordum çünkü bu onu daha fazla suya batırabilirdi. "Su gittikçe soğuyor." dedim.

Su soğuduğu kadar benim de bedenim soğuyordu gittikçe. Daha fazla üşüyordum, gücüm çekiliyordu. Gözlerim kapanmak istiyordu hatta. "Ne olursa olsun gözlerini kapatmaya kalkma." dedi Jerome. Ona bakıp alaya alırcasına gülümsedim biraz. Şu durumda bile gülümseyebiliyordum ve bu aslında Joker'in eseriydi. Bana en acı dolu anlarımda gülümsemeyi aşılamıştı bir kere.

"Ölmem seni korkutuyor mu?" diye sordum kısık sesle. Bunu sormamla onun gözlerinin beni bulması bir olmuştu. Kaşları çok azıcık çatılmıştı, yüz kasları kasılmıştı sanki. Önce gözlerime, ardından dudaklarıma baktı. "En büyük korkum bu." dedi. En büyük korkusu... Benim de gözlerim onun dudaklarına doğru kayarken aniden suyun altına gömülmüştük ikimizde. Sanırım bu kısımda engebe vardı. Yuttuğum su yüzünden öksürme ihtiyacı duyuyordum. Jerome bizi tekrar yüzeye çıkarmayı başarmıştı.

Yine kendimi sertçe öksürürken buldum. Öksürdükçe yaram daha fazla acıyordu ve bu histen çok nefret ediyordum. "Suyun altındayken nefesini tut. Merak etme, nefessizlikten öleceğin kadar uzun süre suyun altında kalmana izin vermem." dedi Jerome. O çok daha iyi bir yüzücüye benziyordu, benim yüzmekle alakam bile yoktu. Başımı sallamıştım yavaşça. Söylediğini başarabileceğime emin olmasam bile deneyecektim.

O an bizi iten şeyin gücünün arttığını hissettim. Başımı çevirmemle ilerde derin bir yuvarlak oluştuğunu görmüştüm. "O da ne?" dedim. Neden bir türlü sonu gelmiyordu buranın? Çok yorgundum ve dayanmaya ne kadar daha devam edebileceğimi bilmiyordum. Artık bitse olmaz mıydı? En azından kısa bir süreliğine uyumak istiyordum ama Jerome gözlerimi kapatmamamı istiyordu. Onun için bunu da yapabilir miydim?

"Girdap var." dedi Jerome. Sakin söylemeye çalışmıştı ama içten lanetler ettiği belli oluyordu. "Bu bizi çekerse boğuluruz, Harley." dedi. Başımı hızla çevirmiş ve ona bakmıştım. Onunla ölmek güzeldi, evet ama onun ölmesini istemiyordum... bu dünyada kalmalı ve burada olmanın hakkını vermeliydi. Jerome, henüz yeterince tanımadığım ama tanıdığımı sandığım herkesten daha tanıdık olan tek kişiydi.

"Ne yapacağız?" diye sordum. Bağırmak istesem bile bağıramazdım, sesim o kadar çıkmıyordu artık. Bu yara bana çok zorluk çıkartıyordu. Punchline sandığımdan daha tehlikeli bir kızdı. Joker kendisi gibi birini bulmuştu nihayet. Punchline da Joker gibi arkandan vurmayı biliyordu. Yinede şuan umurumda olan ne Joker, ne de Punchline değildi. Evet, normalde imkansız olduğunu düşünürdüm ama değilmiş demek ki. Joker şuan umurumda bile değildi.

"Bilmiyorum." dedi Jerome. Gittikçe daha hızlı gidiyorduk girdaba doğru. Bu kez çıkışımız, kurtuluşumuz yoktu sanırsam. Benim aklıma hiçbir şey gelmiyordu ve göz kapaklarım bu kadar ağırken gözlerimi yeterince açmayı beceremiyordum. Tam gözlerim kapanmak üzereyken birden durduğumuzu hissettim. Jerome hafifçe daha fazla sıkmaya başlamıştı belimi.

Gözlerimi araladığımda Jerome'un bir kaya parçasına tek eliyle tutunduğunu görmüştüm. Girdaba o kadar yakındık ki, Jerome tek bir saniyeliğine kayayı elinden kaçırırsa bağırmaya fırsat bile bulamadan kendimizi bu derin girdabın tam ortasında boğulurken bulurduk. "Korkuyorum." dedim sadece. Kendim için olmasada Jerome için çok korkuyordum.

"Sakin olmaya çalış." dedi Jerome. Her ne kadar beni endişelendirmemek için büyük çaba sarf ediyor olsada ben her şeyin farkındaydım. Onun da endişe duyduğunu görebiliyordum. Bir yandan beni tutmak, bir yandan tüm suyun ittirişine rağmen kayaya tutunmaya çalışmak ve kendisi de dibe batmamak için uğraşıyordu. Fazla odaklanmış göründüğü için konuşmamaya çalışıyordum, kafasını dağıtmak iyi bir fikir gibi gelmemişti şuan için.

Aradan birkaç dakika geçiyordu ve Jerome'un kolları ağrıdığından titremeye başladığını hissediyordum. Her şeye rağmen hala uğraşıyordu. Derin bir nefes aldım, artık gözlerimi açık tutmaya devam edemeyecektim. "Benim için yaptıklarını hiç unutmayacağım, Jerome." dedim buruk bir tebessümle. Artık gözlerim yarı aralık sayılırdı. Yarım yalamak gördüğüm şey Jerome'un bana baktığıydı. "Gözlerini sakın kapatma!" diye bağırmıştı ama yapabileceğim bir şey kalmamıştı artık. Karanlığın içine düştüğümü hissederken kendimi onun kollarının arasında serbest bırakmış ve koca bir hissizliğe sürüklenmiştim...

Joker ve Harley görmek isteyenlerin beni taşlamasına çok çok az kalmış gibi hissediyorum ama bana kızmayııın! :D Kafamdaki senaryonun bir gidişatı var, her an her şey olabilir. Ne yapıyoruz? Finale kadar sabrediyoruz, finalde ne olduğunu görüyoruuuz. Bu bölüm de bittiğine göre artık ben de gideyim. Sizleri çok seviyorum ve yine yorumlarınızı mutlaka bekliyorum! Fikrinizi belirtmeden geçmeyin, yorumlarda konuşmaya devam edelim! Görüşürüüüzzzz! :)

Continue Reading

You'll Also Like

24.5K 2K 39
Amaç sadece eğlenmek. Bütün Demigodları bekliyorum.💜💜 Sizin isteğinize göre de bölümler yazılacak.
16.9K 5.8K 58
# @WattpadFanficsTR Okuma Listesi'nde. # "Ben henüz genç bir çocukken, annem bana bir kehanetten söz ederdi. Bir gün tüm büyülü evrenin kaderini deği...
56.8K 2.4K 70
"Onu öyle seviyordu ki, uğrunda ölecek kadar, Bir serçenin gözyaşı kadar....." "Şimdi dönüp bakıyorum da, benim asla kapanmayacak yaralarım var...."...
63.7K 4.8K 28
İlkin geçmişte yaşanan tatsız durumları bir daha yaşamayacaktı. Gelecek sefer Barış Alper'in yanından dahi geçmeyecekti.