Travel Through Time (The Unta...

By primavera97

16.7K 1.4K 1.1K

"Wei Wuxian, Jiang Cheng'in histerik bağırışını, etrafında aniden başlayan fısıltıları, Gusu Lan öğrencilerin... More

Bizi Hiçbir Şey Durduramayacak
Geride Bıraktığımız Karmaşa
Lotus Pier'i Ziyaret
Jin Zixuan Yeni Bir Şey Öğreniyor
Wen Ruohan'ın Ölümü
Oğlumuzla Tanışın!
Gusu Lan'ın Yeni Varisi
Bonus: Zarardan Yarar Çıkarmak - Part 1
Bonus: Zarardan Yarar Çıkarmak - Part 2

Qingheng-Jun'un Kabusu

1.7K 165 197
By primavera97

  Wei Wuxian’ın Bulut Kovuğu’na kalıcı olarak taşınmasından kısa bir süre sonra (Lan Qiren’in korktuğu gibi), Lan Qiren, Lan Xichen ve Lan Yaşlıları’nın katıldığı bir toplantı düzenlenmişti.

  “Bir şeyler yapılması gerekiyor,” yaşlılardan birisi konuştu, ifadesi oldukça karamsardı. “Bu daha fazla devam edemez.”

  Baş sallamalar ve onu onaylayan mırıldanmalar tüm odayı doldurmuştu.

  “Belki birisi... Onlarla konuşsa iyi olur?” Herkes birbirine temkinli bakışlar atarken kimse bu görevi yapmak için gönüllü olmadı.

  “Belki de Lan Xichen yapmalı,” başka bir yaşlı önerdi. “Ne de olsa Lan Wangji onun kardeşi. Lan Wangji için de bu durum daha az rahatsız edici olmuş olur.”

  Lan Xichen öneriyi yapan büyüğüne doğru döndü, yüz ifadesindeki dehşeti gizlemeye bile çalışmıyordu. “Kesinlikle hayır,” dedi bir anlığına nazik davranmayı unutarak. “Ben... Hayır. Bunu yapmam imkansız.”

  Lan Qiren kafasını hayır anlamında iki yana doğru salladı. “Hayır, Xichen kardeşinin yaptıkları yüzünden cezalandırılmamalı. Eğer açık bir şekilde onlara söyleyemiyorsak, o zaman biz de... Başka bir çözüm yolu bulmaya çalışırız.”

  “Ya da ikisinden kalıcı olarak Lotus Pier’e taşınmalarını isteyebiliriz?” başka birisi önerdi.

  Lan Qiren’in değerli yeğenini başka bir yere göndermeyi düşünüyor olması gerçeği bile durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu.

  Şu an muzdarip oldukları şey, olaylı evliliklerinden sonra, Wei Wuxian ve Lan Wangji’nin seks yapmanın inceliklerini keşfetmiş olmalarıydı. Günlerini (hiçbir günü atlamadan) bu gibi aktivitelerle meşgul olmaya karar vermiş gibi görünüyorlardı. Eğer geçmişte değil de kendi zamanlarında olsalardı, evliliklerinin bu tatlı zamanları, Bulut Kovuğu’nun dışında, onlar seyahatlerine devam ederken geçecekti.

  Ancak bu sefer, yetişkin bilinçleriyle genç bedenlerine sıkışıp kalmışlardı. Ve Bulut Kovuğu’ndan çıkmalarını gerektiren bir durum yoktu. Lan Wangji, sevgili kocasının orijinal bedenine geri dönmesiyle beraber, her zamankinden daha istekli bir şekilde kendisini bedenin zevklerinde kaybeder halde bulmuştu. Böylece tutku ve şehvet dolu geceler (ve günler) başlamıştı.

  Wei Wuxian ve Lan Wangji konu sekse geldiğinde kendilerini hiçbir şekilde kısıtlamıyorlardı. Olabildiğince arsız ve çılgınlardı. Arzuyla dolu, gülünç derecede sapıklardı ve çok, çok fazla gürültü yapıyorlardı.

  Başlangıçta sessiz ve sakin bir mekan olan Bulut Kovuğu, bu seviyede sapkınlığa sahip yeni evli bir çiftle ve onların zevk dolu (!) aktiviteleriyle başa çıkacak düzeyde donanıma sahip değildi.

  Sayısız uykusuz gece ve küçük sorunlarına bir çözüm bulmaya çalıştıkları garip toplantılardan sonra (evet, hiç kimse o ikisine gidip biraz daha sessiz olmalarını söyleme cesaretini bulamamıştı) sonunda bir karara vardılar. O ikisine, Bulut Kovuğu’nun en uzak bir köşesinde yeni bir ev yapmak.

  Lan Xichen kardeşi ve kayınbiraderinin yanına gitti ve amcalarının evlilikten sonra daha geniş bir eve ihtiyaç duyduklarını düşündüğünü anlattı. Bu yüzden en kısa zamanda, daha rahat olacakları yeni bir ev inşa etmeye karar verdiklerini söyledi.

  Wei Wuxian etrafındaki insanların onu kabullenmeye başlamış göründüklerini farkettikçe daha da mutlu oluyordu. Bu sefer gerçekten şans yüzüne gülmüş gibiydi. Lan Wangji ise sevgili kardeşinin gizli bir planı olduğundan dahi şüphelenmeden bu teklifi kabul etti. Ayrıca, çekirdek ailelerini büyütmeye karar verdiklerinde (Wei Wuxian’ın aklı bir anlığına A-Yuan’a kaydı. Şimdilik ‘Çok yakında...’ diyerek kendini avutmakla yetiniyordu.) büyük evde olmaları çok daha iyi olurdu.

  Ve böylece diğer Bulut Kovuğu sakinlerinin kulübelerinden oldukça uzak bir yere yeni evleri inşa edildi. Lan Wangji ve Wei Wuxian evlerine taşındıklarında herkes uzun zamandır aradığı sessizliği ve sükuneti bulmuş gibiydi.

  Tabi ki Lan Qiren ve Lan Xichen, Lan Zhan ve Wei Wuxian’ın yeni evinin olduğu yerin düşündükleri kadar tenha bir mekan olmadığını unutmuşlardı. Evlerine çok yakın bir yerde başka birisi daha yaşıyordu. Yıllardır inzivada olan ve rahatsız edilmek istemediği için herkesten çok uzakta yaşayan birisi...

  Wei Wuxian ve Lan Wangji'nin yeni evlerine taşındığı günün gecesinde, Qingheng-Jun duyduğu garip sesler yüzünden uyandı. Sonunda araya şehvetli inlemelerin de katılmasıyla ne olduğunu algıladı. Yatağında sessizce uzanırken tavanı izlemeye başladı. Sakinleşebilmek için ona kadar sayarken, sonunda gerçekten kafayı sıyırıp sıyırmadığını merak etti.

  “Ahh, Er-gege,” tanımadığı bir ses çığlık attı. “Ah, ne kadar acımasızsın, kocanın çok kırılgan bir adam olduğunu biliyorsu – Hayır, sakın durma. Ahhh~ evet Hanguang-Jun, mahvet beni.. Bu zavallı Yiling Reisi’ni tamamen yok edinceye kadar durma –“

  Qingheng-Jun sessiz bir dehşetle dili tutulmuş bir şekilde yatağında uzanmaya devam ediyordu. Bakışları boşluğa daldığında ne yapması gerektiğinden emin değildi. Çığlık, inlemeler ve yatağın duvara çarpma sesi nihayet durduğunda, gece bayağı ilerlemişti. Uykusuzluktan kafası ikiye ayrılacakmış gibi hissettiriyordu.

  Kısa bir anlığına tedirgin bir şekilde uykuya daldı. Ancak çok değil birkaç saat sonra, her şey tekrar başladığında tekrar uyandı.

  Qingheng-Jun’un tüm bu eziyetlere dayanamayacağı bir noktaya gelmesi toplamda iki gün sürdü. Belki de uzun zamandır insanlarla temas kurmadığından bu durumla başa çıkacak sabrı kalmamıştı. Aptal değildi, o seslerin iki kişinin seks yapmalarından dolayı oluşan sesler olduğunun farkındaydı. Sadece onları neden duyabildiğini anlamıyordu. Kaldığı yer, Bulut Kovuğu’nun çok uzak bir kısmındaydı, bu yüzden insanlarla karşılaşma ihtimali de azdı. Bu yüzden burayı inziyaya çekilmek için çok iyi bir yer olduğu düşüncesiyle seçmişti.

‘Ve NASIL?!’ diye düşündü çaresizlikle. ‘Nasıl bu kadar gürültülü olabilirler ki? Bunu nasıl bu kadar uzun süre ve sık aralıklarla yapabiliyorlar? Ve seks sırasında hangi manyak bu kadar çok KONUŞUR Kİ?!’

  Qingheng-Jun duyduğu kişilerin kim olduklarından emin değildi ama klan büyüklerinden biri olabileceğini düşünüyordu. Genç klan mensupları ve misafir öğrenciler daha uzakta konaklıyorlardı. Bir anlığına abisinin olabileceğini düşündü ama sonradan bu düşünceyi aceleyle uzaklaştırdı. Düşüncesi bile korkunçtu...

  Oğullarından biri olduğunu düşünmek aklının ucundan dahi geçmemişti. Çünkü o ikisi, babalarının gözünde hala onun küçük oğullarıydı.

  Qingheng-Jun’un Lan Wangji’nin evliliğinden haberi yoktu. Herkes ona bilerek söylememiş ya da söylemeyi unutmuş değildi. Sadece... Bu günlerde kimse Qingheng-Jun’la karşılaşmamıştı. Nadiren inzivadan çıkardı ve oğullarını yıllardır görmüyordu. Lan Qiren bir anlığına bütün bu olanları kardeşine açıklamayı düşünmüş olsa da, olayın getirdiği stres ve karmaşa yüzünden aklından çıkmıştı.

  Ve böylece, Qingheng-Jun, en küçük oğlunun artık evli bir adam olduğundan habersiz, kesintisiz bir şekilde inzivasına devam etti. Bu durumu gecenin geç saatlerinde, şehvetli bir şekilde işe koyulmuş olan ikilinin seslerini dinlemek zorunda kaldıktan bir saat sonrasına kadar devam etmişti. Nihayetinde Qingheng-Jun öz kontrolünü tamamen kaybederken, kendisini gecenin bir yarısında komşu kulübeye giden yolu adımlarken buldu.

  Kalbi göğsünde hızlı bir şekilde atarken kapıyı sert bir şekilde çaldı. İnzivada olması gerekirken burada olması ve yıllardır kardeşinden başka kimseyle konuşmamış olması bile önemli değildi. Şu an tek istediği onların durmasını sağlamaktı.

  Bir anlığına oluşan sessizlikten sonra Qingheng-Jun kapıya doğru yaklaşan ayak seslerini duydu. Kapı kısa bir süre sonra açıldı ve kendini daha önce hiç görmediği bir gençle yüz yüze buldu.

  Bu durum onu bir anlığına hazırlıksız yakaladı. Karşısındaki gençten daha yaşlı birisini görmeyi bekliyordu. “Ah,” dedi şaşkınlığını atamamış bir ses tonuyla, “Biraz daha... Sessiz olabilir misiniz acaba?”

  Aklını toplamayı daha zar zor başarabilmişken tanımadığı gencin yanında başka biri belirmişti.
Qingheng-Jun şaşkınlıkla donakalmıştı. Rüyada olup olmadığını merak ediyordu. Yoksa en küçük oğlunun da orada olmasının hiçbir mantıklı sebebi olamazdı değil mi?

  Qingheng-Jun arkasına dönerek doğru yere gelip gelmediğini kontrol etti. Ancak görünürde, kulübesine yakın olan hiçbir yer yoktu. Bu da son birkaç gecedir dehşetler içerisinde ve bir gram uyku uyumasına izin vermeyen çiftin tam karşısında olduğu anlamına geliyordu. Demek oluyor ki o- oğlu..."

  Qingheng-Jun gördüklerini algılamaya çalışırken boş bakışlarla ileriye doğru baktı.

  “Baba?” dedi Lan Wangji, sesi şaşkınlıkla doluydu.

  Oğlunun yanındaki genç şaşkınlığını ifade eden minik bir ses çıkarmıştı. “Baba mı?” diye tekrarladı. “Bu adam senin baban mı Lan Zhan?”

  “İçeriye gelmek ister misin baba?” Lan Wangji endişeli görünüyordu. Öbür genç ise şaşkınlıktan kocaman olmuş gözlerle onu izliyordu. İkisinin de üzerinde gecelikleri vardı ve saçları hareketli aktivitelerinden dolayı darmadağınıktı. Önündeki gencin boynu ve omuzları, Qingheng-Jun’un uzun süredir kimsede görmediği izlerle ve çürüklerle (aşk ısırıklarıyla) kaplıydı.

  Karşısındakilerin meraklı ve endişeli seslenmelerini görmezden gelerek, hiçbir şey söylemeden uyuşuk bir şekilde evine geldi ve sessizce yatağına uzandı.

  Sesler gecenin ilerleyen saatlerinde tekrar başlamıştı.

  Ertesi sabah, Qingheng-Jun’un inzivadan çıktığı haberi Bulut Kovuğu’nun her tarafına yayılmıştı.

  Qingheng-Jun kardeşinin odasına giden yolda kararlı bir şekilde ilerlerken, yüzünde burada-ne-haltlar-döndüğünü-er-geç-öğreneceğim ifadesi hakimdi. Lan Qiren kardeşini gördüğü anda, ona söylemek istediği ama sonradan unuttuğu şeyler aklına birer birer gelirken yaşadığı anlık korkuyla rengi solmuştu. Bunun yanında, kardeşinin ifadesini gördüğünde birazcık kindar bir zevk hissetmiş olabilirdi ama bunu asla sesli olarak dile getirmeyecekti.

  “A-Zhan evlendi derken ne demek istiyorsun?!” Lan Qiren ona tüm olanları anlattığında Qingheng-Jun sordu. Sesi hafifçe histerik bir ton içeriyordu. “O daha on beş yaşında! Hala çocuk sayılır!”

  “Cidden yaptıklarının mantıklı bir açıklaması olduğunu düşündüğümü mü sanıyorsun?” Lan Qiren dayanamayarak tersledi. “Lan Wangji’nin böyle bir şey yapabileceğini hayal bile edemezdim. Ve – ve –“ kafasını anlatmak istediği ancak cesaret edip seslendiremediği düşünceleri kovalamak ister gibi iki yana salladı.

  Qingheng-Jun gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. “Tavşanlar gibiler,” diye mırıldandı. “ASLA durmuyorlar. Be- ben... Gençler arasındaki ilişkiler bugünlerde böyle mi yürüyor? Kardeşim, çok önemli bir şeyleri kaçırmış gibi hissediyorum.”

  “Dürüst olmak gerekirse bu konu hakkında fazla düşünmemeye çalışıyorum,” dedi Lan Qiren. “Ne zaman onlar hakkında kafa yormaya çalışsam beynim patlayacakmış gibi hissediyorum.” Ayrıca pek çok kez göz yaşlarına boğulur gibi de olmuştu ama bundan kardeşine bahsetmeyecekti.

  Bir anlığına, iki kardeş düşüncelere kapılmış bir şekilde hiçbir şey söyleyemeden kalakaldılar.

  “Sanırım artık bu konu hakkında bir şey yapılamaz, olan olmuş,” derin bir şekilde nefesinin verirken Qingheng-Jun konuştu. “Kararımı verdim. Bugünden itibaren, inzivadan çıkacağım ve klan içerisindeki sorumluluklarımı yerine getirmeye devam edeceğim.”
Lan Qiren’in gözleri şaşkınlıkla kocaman olmuştu.

  “Çok uzun bir süre onlardan uzak kaldım. Oğullarımla vakit geçirmemin zamanı gelmişti.”

  ‘Çocuklarım kontrolden çıkmış,’ diye düşündü, ama tabi ki de bu düşüncesini sesli olarak ifade etmedi.

  Ayrıca inzivaya geri dönüp iki gündür yaşadığı şeylere sil baştan devam etmesi kabus gibi bir düşünceydi. Hayır, kesinlikle oraya geri dönmeyecekti.

  “Peki o zaman,” dedi Lan Qiren söylediklerini onaylayarak. “Muhtemelen en iyisi bu.”
 
  “Evet,” Qingheng-Jun kabul etti. “Ve kardeşim? Herkesin olduğu yere biraz daha yakın olan bir eve taşınırsam çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum.”

  ‘O ikisinden uzağa, çok çok daha uzağa...’ diye düşündü Qingheng-Jun.

Continue Reading

You'll Also Like

19.9K 1.2K 16
❝Oh Sehun,annesi babası ölmüş küçük bir çocuktur.Ailesi gibi gördüğü iki doktor vardır; Park Chanyeol ve Byun Baekhyun...❞
3.6K 360 11
tilki hoseok ve ilk aşkı ejderha yoongi
3.1K 317 9
Nanon;zengin bir aileden gelen,modern bir liseli gençtir.Şimdiyse bir grubun yaptığı zorbalık nedeniyle intihar eden Wai isimli arkadaşının intikamın...
857 112 10
[Mini Fic] Bir çarşamba günü, Kasım ayının 23'ünde tanıdım seni. ▪︎ Texting ▪︎ Kısa bölümler.