Herkese yeni bir bölümle merhabalar
Medya : Eva
Saçlarımı uğraşmadan doğal haliyle salık bırakarak kırmızı ojelerimi sürdüm klasik günlük makyajımı da yaptıktan sonra siyah yüksek bel pantolonumu ve sırtı açık bluzumu da giyerek deri ceketimi üzerime geçirdikten sonra artık hazırdım.
Saat'in 9 olduğunu görünce kızlarla olan gruba yazdım
'Ben evden çıkıyorum.'
Siyah deri topuklu botlarımı giyerek evden çıktım. Oturduğum bloktan çıktığım gibi karşıma çıkan koruma
"Buyurun Eva Hanım."
"Dışarı çıkıyorum."
Fazla bir açıklama yapmama gerek yoktu artık koruma konusu Linayla konuşmam gerekti. Bundan 1 yıl öncesine kadar korumalarım yoktu ama oldukça ciddi olan ölüm tehditleri almaya başlamıştım her zaman tehdit ediliyordum ama bu tehdit başkaydı geceleri uykumu kaçıracak cinsindendi, artık eski oturduğum evi nasıl bulmuşsa gelip beni bıçaklamıştı liseden öğrendiğim bilgiler kadarıyla bilincim kapanmadan kendime ilk müdahaleyi yaparak zar zor karşı dairemde oturan teyzenin ziline basmıştım gerisini hatırlamıyordum kan kaybından kapıda bayılmış gözlerimi sonradan hastanede açmıştım.
O günden sonra Lina çevreme onlarca koruma yerleştirip evimi değiştirmemi istemişti oradan taşınarak daha güvenli olan bu siteye taşınmıştım ve tabi ki de yanımda korumalarım ile birlikte. Bana saldıran adam ise yakalanmış cezasını almıştı, bu olayın magazine düşmemesini istememiştim beni seven ve değer veren insanları üzmek istemiyordum.
Hala dün gibi hatırladığım olayları hatırlayınca yüzümü buruşturarak geldiğim gece kulübünün sokağına girdim arabamı park ettikten sonra etrafıma bakındım kimseler görünmüyordu sokakta sadece yüksek seste ki müzik yankılanıyordu kapımı açarak indim hemen yanıma gelen korumaya:
"Ben içerdeyim bir durum olursa haber verirsiniz."
"Tamamdır Eva Hanım."
Kapıda beni gören bodyguardlar kenara doğru çekilirken bende içeri girdim fazla kalabalık değildi herkes kendi halindeydi bizimkiler görünmüyordu o yüzden bar kısmının olduğu yere doğru ilerleyip bar taburelerinin bir tanesine otururdum
"Ne alırdınız?"
Gelen soruyla başımı kaldırıp karşımda ki barmene baktım
"Ss-iz Eva Hanedanoğlusunuz."
"Ta kendisini."
Erkek olan barmen şaşkınla gözlerini resmen yerinden çıkarırcasına bana bakmaya başladı. Gözlerini 2 defa açıp kapattıktan sonra bu sefer de kendi kendine konuşmaya başladı
"Acaba ben hayal mi görüyorum su yerine yanlışlıkla alkol mü aldım."
Sözleriyle kahkahama engel olmayarak koluna dokundum bu sefer daha da şok oldu yakasında ki adına baktıktan konuşmaya başladım
"Evet Mert ben Eva. Hayır hayal de görmüyorsun tanıştığıma memnun oldum." Diyerek elimi ona doğru uzattım ilk bir bana baktı sonra elime gerçek olduğumu anlamış olacak ki elimi boş bırakmadı
"Bende tanıştığıma memnun oldum kusuruma bakmayın bir anda karşımda sizi görünce şaşırdım."
"Hadi ama Mert o kadar abartılacak biri değilim."
"Bunu sen mi diyorsun her hareketi trend olan, giydiği her kıyafet ertesi gün tükenen, çok önemli ödüller alan, mükemmel sesi olan, yaptığın her albüm en çok satan sen mi abartılacak biri değilsin güldürme beni."
"Tamam biraz abartılacak birisi olabilirmişim."
Sözlerimle yüzünde gerçekçi bir gülümse oluşturdu 'ben demişim der gibiydi'
"Rahatsız olmazsan fotoğraf çekilebilir miyiz?"
"Hayır tabi ki de rahatsız olmam sadece ben buradan gidince paylaşırsan daha mutlu olurum."
Cidden öyleydi çıkışta gazetecilere karşılamak istemiyordum ne demek istediğimi anlamış gibi yanıma gelip telefonunu birisine verdi birkaç tane poz verdikten sonra yerine geçti
"Çok teşekkür ederim ne alırdın? "
"Rica ederim, hafif bir şeyler verebilirsin."
Sadece birkaç dakika önce tanıştığım ama samimi biri olan Mert arkasına dönüp içkiyi hazırlamaya başladı biraz sonra önüme koydu etrafına baktıktan sonra gergin bir yüz ifadesiyle bana bakmaya başladı bu hareketine kaşlarımı çattım 2 dakikada ne olmuştu?
"Seni cidden rahatsız etmedim değil mi? Sadece sıkı takipçilerinden biriyim eğer rahatsız ettiysem özür dilerim."
Bu kadar ince düşünmesi beni şaşırtı. Ben beni sevenmesinden nasıl rahatsız olabilirdim ki
"Hayır, Mert saçmalama lütfen tabi ki de rahatsız olmadım."
Sözlerimle yüzündeki o gergin ifade de gitmişti.
Telefonumun çalmasıyla çantamı alarak daha rahat konuşabileceğim bir yere geçtim
"Nerede kaldınız Açelya? Sizi bekliyorum."
"Geldik bizde arkadaki locaların oraya gel."
Bir şey deneyerek telefonu kapattım. Arka taraftaki localara doğru yürümeye başladım az ilerden beni izleyen Mert'e el sallayarak beni görerek ayağa kalkan arkadaşlarımın yanına gittim burası daha sessiz bir yere benziyordu. Asya:
"Hoş geldin canım biraz trafiğe kaldık kusura bakma."
"Sorun değil canım." Tek tek hepsine sarıldım en son Asya'nın yanındaki Erdeme de sarılarak:
"Oo hoş geldiniz Erdem Bey'ler gözümüz yollarda kaldı."
"Bana diyene bak çıktın bir tura gelemedin bu sefer sen geldin ben gitmek zorunda kaldım."
"Tamam tamam affettim seni."
Lina ve Açelya'nın arasına oturdum. Biraz sohbet ettikten sonra Lina:
"Senin geçen gün ki toplantın nasıl geçti?"
Bacak bacak üstüne atarak tek elimle sarı olan saçlarımı savurdum
"Gayet iyi, şuan karşınızda Yves Saint Laurent'in tek ve ilk yglobal marka elçisi oturuyor."
"Hadi canım!"
"Ciddi misin?"
"Vay be."
Erdem, Açelya ve Linadan gelen tepkilere gülerek baktım Asya bana doğru dönerek :
"Sanki kız ilk defa bir markanın global elçisi oluyor. Tebrik ederim canım."
Asya'ya uzaktan bir öpücük attığım zaman bu sefer Erdem konuşmaya başladı :
"Sevgilim tabi ki de olmuyor ama bu da YSL yani boru mu?"
Erdem'in sözleriyle hepimiz birden gülmeye başladık.
"E hadi boşuna mı geldik hadi dans etmeye kalkın."
Açelya'nın sözleriyle Erdem :
"Sizi bilmem ama kızlar ben sevgilimle dans ediyorum"
Erdem Asya'yı da yerinden kaldırarak ikisi el ele dans pistine doğru yürümeye başladılar. Sahi Erdem ve Asya'nın birlikteliği rahat 6 yılı geçmişti ve evliliği hiç düşünmüyorlardı. Lina sanki aklımı okumuş gibi
"Bunlarda bir türlü ayrılmadı ne aşkmış be."
"Valla ya birbirlerini de seviyorlar yoksa ben ayırmasını da bilirdim."
Burada konuya ben de dahil oldum
"Onu bırakın da Erdem niye Emir konusunu açmadı siz mi bir şey dediniz?"
"Evet biz dedik geçti gitti bir daha konuşmaya gerek yok."
Lina'nın sözleriyle kafamı salladım haklıydı. Sonra da zaten Açelya ve ikisi dans etmek için kalkmışlardı. Elime telefonumu alıp biraz oyalandım hayranlarından gelen mesajlara bakıyor bazen de sevdiğim yaptıkları editleri hikayemde paylaşıyordum hepsiyle etkileşim halinde olmak hoşuma gidiyordu. Kısa bir süre sonra yanıma gelen Linaya telefonumu uzattım:
"Hadi bir fotoğrafımı çek."
Masada duran Asya'nın gözlüğünü takarak elime kokteyl bardağımı aldım ve kameraya döndüm.
Lina birkaç poz çektikten sonra telefonumu geri bana uzattı bende fotoğraflara bakmaya başladım güzeldi. Yanımıza diğerlerinin de gelmesiyle ortama aldırmadan koyu sohbete başladık. Saatin iyice ilerlemesiyle yorgunluğum kendini belli ettiği zaman
"Sizi bilmem ama ben oldukça yorgunum haberleşiriz yine." Diyerek ayağa kalktım
"Tamam o zaman zaten bizde birazdan kalkarız."
Lina'nın sözlerine başımı sallayıp hepsine vedalaştıktan sonra mekandan ayrıldım kapıda kimseler yoktu ama yine de yanıma gelen korumalarla arabama geçtim anahtarını bir tanesine verip
"Sen sürer misin? Ben sürebilecek gibi değilim." Bünyemde az da olsa alkol vardı ve hayatımı riske atmak istemiyordum.
"Olur Eva Hanım." Demiş ve ilk benim için arka kapımı açtıktan sonra kendi de ön koltuğa oturdu. Saat gece 2'yi geçiyordu ve şimdiden tüm gün boyunca uyuyacağım çok belliydi..
@asyasönmez: @açelyacesur @evahanedanoğlu 💋
photo by: @linahanedanoğlu 💜
120.456 beğeni ve gönderi yorumlara kapatılmıştır.
@evahanedanoğlu: 😎
3.874.937 beğeni ve 34.654 yorum
+8372 sarhoş hali bile benden güzel
+9387 gözlüğün olayım tak beni
+9374 terbiyesiz içkiyle fotoğraf atmış
+625 ıt's impossible not to admire
+823 ı love you much
Diğer bölümlere göre daha çıtır çerez bir bölümün sonuna geldik
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere canlarım