Fotoğrafta Tolga var.
Carly Gibert - Lavish
Minik bebeğim çok güzel işler yapıyor gururlu bir anneyim şu an :"
İyi okumalar...
Tolga: Ulaş, beni ne kadar daha görmezden gelmeyi düşünüyorsun?
Ulaş: Sen bunun seninle konuşmak istemediğimin bir işareti olduğunu anlayana kadar
Tolga: Niye böyle yapıyorsun?
Tolga: Pişman olduğumu söyledim defalarca
Tolga: Özür dilerim, affettirmeye çalıştım
Ulaş: Tolga, eyvallah uğraştın falan
Ulaş: Ama sana olan güvenimi bir kere kırdın
Ulaş: Ben yaptığını affedip kendi üstüme düşeni yaptım
Ulaş: Eskisi gibi can ciğer olmamızı bekliyorsan çok beklersin
Ulaş: Sana güvenemem artık
Ulaş: Attığın kazığın haddi hesabı yok
Tolga: Ulaş, çok özür dilerim
Tolga: Hatamın farkındayım
Tolga: Ve deli gibi pişmanım
Tolga: Eski günlere dönelim demiyorum
Tolga: Ama en azından görünce yüzüme bakabilirsin
Ulaş: Hadi ya
Ulaş: Hatanın farkındasın, öyle mi?
Ulaş: Nedense Şule'den ayrıldıktan sonra farkına vardın
Ulaş: Birlikte gülüşüp eğlenirken ve benim arkamdan iş çevirirken hiç gelmedi bu suçluluk duygusu
Tolga: Haklısın, gerçekten haklısın
Tolga: Yaptığımın yanlış olduğunu iliklerime kadar hissediyordum
Tolga: Ama alıkoyamadım kendimi
Tolga yazıyor...
Ulaş: Çünkü aşık oldun?
Ulaş: Hadi git büyük aşkının peşinden koş o zaman
Ulaş: Belki bana karşı dürüst olmakta zorluk çekmiş olabilirsiniz
Ulaş: Ama birbirinize dürüst olun
Ulaş: Boktan sebepler yüzünden ayrılmayın
Tolga: Ulaş, bana ayrılma aşamasında olduğunuzu söylemişti
Ulaş: Zaten öyleydik ama bir şeyleri yoluna koyabilirdik
Ulaş: Adı üstünde, 'ayrılma aşaması'
Ulaş: Yani ortada bir ayrılık yoktu
Ulaş: Hadi diyelim ki ayrıldık, üstünden yıllar geçti
Ulaş: Senin benim eski sevgilimle benden habersiz buluşman ne kadar doğruydu, söylesene?
Ulaş: Çok aşık oldun diyelim, yine de benim sevgilimden bahsediyoruz
Ulaş: Aynı şey benim başıma gelse utançtan başımı kaldıramam
Ulaş: Aradan 10 yıl geçsin, senin eski sevgiline o gözle baktığım için utanırım
Ulaş: Hislerime hakim olamayıp buluşsam da bunu senden habersiz yapmam
Ulaş: Resmen biz henüz ayrılmamışken sizin 2 aylık ilişkiniz olduğunu öğrendim ben
Ulaş: Ve sen burada gelip bana 'beni affet' diyorsun
Ulaş: Siktir git Tolga
Tolga: Hiç aşık olmadın, bu hislere karşı koyulamayacağını bilmiyorsun
Ulaş: O zaman senin de hiç dostun olmamış
Ulaş: Çünkü dostunun sevgilisine göz koyulmayacağını bilmiyorsun
Tolga: Ulaş, üzgün olduğumu defalarca belirttim zaten
Ulaş: Evet, ben de bir büyüklük edip seni affettim
Ulaş: Fazlasını bekleyen ve buna hakkı olduğun düşünen sensin
Ulaş: Yardımıma ihtiyaç duysan yine koşarım
Ulaş: Ama artık hiçbir şeyimi paylaşmam seninle
Ulaş: Hiçbir şeyimi anlatmam
Ulaş: Bunu kabullen ve artık ölüm kalım meselesi değilse benimle muhabbete girme
Ulaş: Sırf Şule'nin adı çıkmasın diye attığınız kazığa sustum
Ulaş: Sanki aldatan benmişim gibi anlatılmasına izin verdim
Ulaş: Ama benim sınırlarımı daha fazla zorlamayın
***
Ulaş: Sen zevksizsin kızım
Ulaş: Kıvırcık erkeklerde ne buluyorsun?
Ulaş: Bence hepsi salak
Torbacı: Ne?
Ulaş: Genelleme yapmam yanlış, biliyorum ama
Ulaş: Saçlarının arasında türlü türlü canlı var bir kere o kıvırcık erkeklerinin
Ulaş: Sevme kıvırcıkları
Ulaş: Zaaf duyulacak gibi değiller
Ulaş: Neden kıvırcıklar ya?
Torbacı: Yani...
Torbacı: Bilmiyorum
Torbacı: Hoşuma gidiyor işte
Torbacı: Senin nasıl kumrallara zaafın varsa benim de kıvırcıklara zaafım var
Ulaş: Kumral kızlar tatlı oluyor bir kere
Ulaş: Ama kıvırcık erkekler?
Ulaş: Hayır gelmez
Torbacı: Seni böyle düşünmeye iten ne?
Ulaş yazıyor...
Ulaş: Pardon ya
Ulaş: Ben bir anlık sinirle coşturmuşum
Ulaş: Genelleme yapmak haddime değil tabii ki
Ulaş: ŞEREFSİZ OROSPU kıvırcıklar olduğu kadar
Ulaş: İyi kıvırcıklar da vardır
Torbacı: Deli ldskfnsdlmcaşdsnfmlaş
Torbacı: İyi kumrallar olduğu gibi kötü kumrallar da vardır
Ulaş: Kumrallara laf ettirmem yalnız
Ulaş: Şu ana dek hiçbir kumraldan kazık yemedim
Torbacı: Çok kumral olmadı hayatında
Ulaş: Çünkü kumralların önünde heyecanlanıp saçma sapan hareketler yapıyorum
Ulaş: Sen nesin?
Ulaş: Sarışın, esmer, kumral, kızıl?
Torbacı: Bal çürüğü
Ulaş: Öyle bir renk mi varmış?
Torbacı: Bilmem, kafadan attım
Ulaş: Saç rengini söylemediğine göre normal bir renk değil
Ulaş: Esmer veya kumral değilsin o zaman
Torbacı: Kahverengi tonları ya
Ulaş: Benimki gibi mi?
Torbacı: Bilmem, bu konularda çok bilgim yok
Torbacı: Hani kahverenginin bir sürü tonu var ama bana sorsan hepsi kahverengi
Torbacı: Neden birden saçımın rengini merak ettin?
Ulaş: Bilmem
Ulaş: Ben de anlam veremedim
Ulaş: Saçtan girdim ya muhabbete ondan olsa gerek
Ulaş: Nasılsın?
Torbacı: Konudan konuya atlayışın beni hayrete düşürüyor
Ulaş: Evet, beni de
Torbacı: Neyse, iyiyim ben
Ulaş: Hep aynı şeyler işte
Torbacı: Sen bugün bayağı karamsarsın ya
Torbacı: Hiç alışıldık değil
Torbacı: Böyle dertli dertli şarkılardan sözler yazmalar falan
Torbacı: Ne oldu?
Torbacı: Ne derdin var?
Ulaş: Nasıl?
Torbacı: Hadi hadi
Torbacı: Üstü kapalı anlatabilirsin
Torbacı: Belki biraz rahatlarsın
Ulaş: Pekala, deneyebilirim
Ulaş: Geçmişimde beni yaralayan bir olay oldu
Ulaş: Ve bu olayı gerçekleştirenlerden biri yüzsüz yüzsüz yazıyor bana
Ulaş: Sinirlendim haliyle
Ulaş: Bilerek canımı yaktı
Ulaş: Kendisini düşündü, beni düşünmedi ve şimdi özür diliyor
Ulaş: İçim soğusun diye affettim ama aramız düzelmedi, aramızdaki ilişkiyi bitirdim hatta
Ulaş: İçim soğumadı
Ulaş: Hâlâ çok kızgınım, onu fark ettim
Ulaş: Kendime de kızıyorum
Ulaş: Malım ben ya, mal
Torbacı: Aaa deme öyle
Torbacı: Değilsin, değilsin
Torbacı: Hem ben anladım olayı
Ulaş: Neyi anladın?
Ulaş: Ben bile ne yazdığımı anlamadım
Torbacı: Senin Şule'yi aldatmadığını, onun seni aldattığını ben zaten anlamıştım
Torbacı: Muhtemelen bunu yakın arkadaşlarından biri ile yaptı
Torbacı: Ve arkadaşın da sana yazdı
Torbacı: Okuldan olmadığına göre çocukluk arkadaşın gibi bir şey
Ulaş: Konuyu kapatmak istesem sana kabalık etmiş olmam, değil mi?
Torbacı: Bu konuyu böyle kapatman saçmaydı bence
Torbacı: Aldatan o ama sen onun suçunu üzerine alıyorsun
Ulaş: Bak, bilsem ki aldatan ben olsam benim de adım kötüye çıkacak
Ulaş: O zaman üstüme almazdım
Ulaş: Ama ne yazık ki öyle olmuyor
Ulaş: Erkek yapınca unutuluyor, kız yapınca karalanıyor
Ulaş: İkisi de unutulmasın
Ulaş: Her iki cinsiyet için de bu karaktersizlikten başka bir şey değil çünkü
Torbacı: Düşündüm de haklısın galiba
Torbacı: Yine de seni aldatan biri için bu kadar ince düşünmen şov biraz
Ulaş: Ne yapalım biz de böyleyiz
Ulaş: Çok tatlı olduğum için kimse bana birini aldatmış gözüyle bakmıyor
Torbacı: Belki de insanların inanası gelmiyordur ya
Torbacı: Benim gelmemişti mesela
Torbacı: Haklıymışım da
Ulaş: Sen nasıl bu kadar emindim benim aldatmadığımdan?
Torbacı: Gözlemlerimi söyleyeyim mi?
Torbacı: Bence dürüstlüğe çok önem veren birisin
Torbacı: Özellikle yakın olduğun insanlara karşı gizlediğin herhangi bir şey olmuyor
Torbacı: Birinin yüzüne gülüp de arkasından konuşan tiplerden değilsin, ne düşündüysen o an söylüyorsun
Torbacı: Bu yüzden aldatabileceğini düşünmedim
Torbacı: Eğer hayatında biri varsa gözün dışarıda olmazdı çünkü
Torbacı: Diyelim ki kaydı, aldatmak yerine o kızdan ayrılırdın
Torbacı: Artık sevmediğini fark ettin, ayrılırdın
Ulaş: Çocukluk arkadaşımın beni bu kadar iyi tanımamasına mı üzülsem
Ulaş: Yoksa daha yeni konuşmaya başladığım birinin beni böyle tanımasına mı sevinsem bilemedim
Ulaş: Ama sanırım şunu söyleyebilirim
Ulaş: Ben cidden şanslıyım