10 yıldır bölüm atmadığım için gidip son bölüme baktım.
Biraz hikayeyi unutmuş olabilirim.
Hemen tırrekyoldan iki çift Bale papucu istedim. Hemen getirdi. İnstagram hesabımı açıp tırrekyoldan aldığım Bale papuçlarının sponsorluğunu yaptım. Sonra elmas, zümrüt, yakut taşkarı olan kılıflı iphone 48294922mi kapatıp cebime koydum. Biraz eskimişti telefonum. Ama babamın bütçesi buna yetiyordu. Tm fakiriz yüzüme vurmayın.
Hemen bale papuçlarımı giydim. Sonra okul bahçesine kuğu gibi süzülerek kendimi Françeskonun yanında buldum. Onun Bale papuçlarını onu uzattım. Bana aşık olmuşçasına baktı. Sonra o güzel dudaklarından şu kelimeler çıktı.
"Anan..."
Biraz ona aşık oldum. Çok güzel bakıyordu b*k rengi gözleri. Gözlerimi şirince kırpıştırıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım utangaç bir tavırla. Sonra bana elini uzattı. Güzel dudaklarını aralayıp konuştu.
"Bu köçek dansını bana lütfeder misiniz matmazel."
"tabiki bayım..."
Birlikte dans etmeye başladık. Yağmur yağıyordu. Bütün okul bize hayran bir şekilde bakıyordu.
Kalbimin ortasına kadar dans ettik.
Sonra köçek dansımızı bitirip birbirimize nefes nefese baktık. Yavaşça yaklaşıyordu bana. Yaklaştı... Yaklaştı... Ve yaklaştı. Dudakları dibimdeydi. Alnımdan öptü.
"Helalim olmaya ne dersin?"
"EVET EVET EVET!"
Bütün okul bizi alkışladı ve müdür dahil halaya girdik. Tam müdür ve matematik öğretmeni halaybaşı kavgasına tutuşurken bahçe kapısındaki heybetli adamı gördüm.
İbrahim Tatlıses...
İki cihanın türkücüsü...
Arkasından biri daha çıkmıştı.
Mahmut Tuncer...
İki cihanın halaybaşı...
Mahmut Tuncer eline sümüklü mendil alıp halaybaşına geçti. İbrahim tatlıses ise "şemmamme" söyledi. Ne zaman geldiğine anlam veremediğim davul ve zurnavı ise şevkle görevlerini yapıyorlardı.
Françesko o kalabalıkta bana baktı aşkla. Ve bağırdı.
"Ben helaya gidiyem avradım."
***
Ne güzel bölüm?
Vote verin.
Bb.