medya = zeo (yazım hataları varsa özür dilerim)
3 GÜN SONRA:
şuan yatağımın içindeydim. yuuki başımda duruyordu. kendimi fazlasıyla kötü hissediyordum. ateşim vardı. kollarımı havaya güçlükle kaldırabiliyordum. bedenimi yorgun ve bitkin hissediyordum. sanki bir şey gün geçtikçe beni öldürmeye çalışıyormuş gibi. mikura ve kotetsu-sama bile bana ne olduğunu bilmiyordu. bu durumdan dolayı ormanda rahatça çalışamıyordum. şu durumda bile düşündüğüm tek şey çalışmalarım.
yuuki: sakura abla, bak eğer bir şey varda bana söylemiyorsan gerçekten çok üzülürüm
sakura: gerçekten bir şey yok yuuki
yuuki: çok korkuyorum. umarım sana bir şey olmaz
sakura: umarım
bir şekilde ormana gidip çalışmalarıma kaldığım yerden devam etmeliydim. yuuki'den akirayı çağırmasını istedim. yuuki koşa koşa gitti. elimi havaya kaldırıp avcumu açtım. "ne oluyor bana böyle?" çok geçmeden akira geldi.
sakura: sonunda geldin. acil yardım et bana akira
akira: tamam da ne için?
sakura: yuuki, bizi biraz yalnız bırakır mısın?
yuuki: p-peki
yuuki çıktıktan sonra direk konuşmaya başladım.
sakura: akira, acilen ayağa kalkıp ormana gitmem lazım! yardım et bana lütfen!
akira: yardım etmek isterim ama ayağa kalkamıyorsun. ayrıca hasta hasta antrenman yapmana izin veremem. o kadar da kafayı yemedim
sakura: ne kafayı yemesi akira! saçmalamada yardım et bana! acil yardıme et!
akira: olmaz! sakura hastasın zaten birde antrenmandan bahsetme bana. böyle bir durumda nasıl antrenmanı düşünüyorsun?
sakura: düşünüyorum işte!
akira: ya da ne düşünmeni sağlıyor böyle?
sakura: akira o lanet olası çeneni kapatıp bana yardım et!
akira: HAYIR!
sakura: ....
akira: DURUMUNUN CİDDİYETİNDE DEĞİL MİSİN? SANA NE OLDUĞUNU KİMSE BİLMİYOR! ÖLEBİLİRSİNDE ÖLEMEZSİNDE! NORMAL BİR HASTALIK DEĞİL BU!
sakura: DURUMUMUN CİDDİYETİNİN FARKINDAYIM TAMAM MI!! BANA NE OLDUĞUNU BİLMEDİĞİNİZ İÇİN BÖYLE DAVRANIYORSUNUZ!! SİZE ANLATMAMAM LAZIM DİYORUM! CİDDİ BİR MESELE VAR VE BENİM ANTRENMAN YAPMAM LAZIM!!
akira: ciddi bir durum olduğunu nerden bilicem? yardım etmiyorum! kendini kaybettin iyice
sakura: AKİRA!!
akira: olmaz sakura!
bir anda içeriye diğerleri girdi. bir onlar eksikti zaten!
mikura: ne oluyor burada? ne bu gürültü böyle?
sakura: yok bişi!
akira: var! sakura ormana gidip antrenman yapıcam diye tutturuyor!
sakura: akira! sana söyledim daha önce kimsenin bundan haberi olmayacak diye!
akira: ne yaptığını anlayamıyorum! öğrenmeleri lazım!
mikura: ne antrenmanı sakura? ayağa bile kalkamıyorsun!
sakura: antrenman yapmam lazım tamam mı?! bu yüzden şu lanet olası şeye bir çözüm bul
kotetsu: saçmalama sakura!! bu haldeyken antrenman yapamazsın! hem ne acele bu böyle?!
sakura: yok bişi!!
aiki: cidden bir günde arıza çıkarmasan olmayacak dimi sakura?
sakura: sanane bundan!! karışma sen her şeye
aiki: karışırım efendim!! senin sürekli arıza çıkarmandan rahatsız oluyorum!!
sakura: seni tutan yok! rahatsızsan çekip gidebilirsin!!
aiki: sen çekip gitsene! niye ben gidiyor muşum?!
sakura: ahh, pardon. doğru ya sen sasuke-kun için buradaydın dimi? ne çabuk unutmuşum
aiki: beni kıskandığın ortada sakura! tabi başka mazeret bulamadın!
sakura: ben senin neyini kıskanacağım be?! kendini bir şey sanma hemen!
aiki: sanan sensin zaten ben değilim!!
sakura: seni gebertmeme az kaldı farkındasın değil mi?!
aiki: hıı, çok gebertirsin! inanıyorum ben sana!
sakura: göstereceğim sana ben!
kotetsu: tamam!! kesin tartışmayı! sakura, artık mikuranın sözünden çıkmanı istemiyorum! o yüzden şimdi usluca bildiğin her şeyi anlat!
sakura: anlatmayacağım!!
akira: sakura!
sakura: gelmeyin üstüme!!
???: acaba ben mi anlatsam?
sesin geldiği yönde koruki-san vardı.
sakura: koruki-san...!
koruki: hadi bir anlaşma yapalım. sen mi anlatırsın ben mi anlatayım?
sakura: s-sen nerden biliyorsun ki? o zaman burda değildin bile
koruki: kim bilir? belkide kuşlar söylemiştir
sakura: *telaşlanarak* lütfen söyleme!
koruki: hımm... küçük bir saldırıya uğradı bayan ejder
sakura: heyy!! duymuyo musun beni? lütfen söyleme yaa!
koruki: kim olduğunu bilmediğin o tuhaf hisler veren adamın sana attığı kunailerden ikisi karnına saplandı. tabi kunailerin uçlarında zehir vardı. yani şuan vücudunda zehir var. ve sen hiçbir şey anlatmayarak seni yaralayan o kişiye yardım etmiş oldun
sakura: z-zehir mi? ç-çıkarın o zaman
koruki: nasıl bir zehir bilmiyoruz. çıkar mı çıkmaz mı bilemem. bunu araştırmakta epey vakit alır. yarı ölü sayılıyorsun şuan
sakura: ...
koruki: antrenman yapmak istemeni anlıyorum. o herif üstünde korkunç bir his bıraktı çünkü. ha birde mesaj bırakmıştı demi? tehdit etmişti seni
sakura: e-evet
akira: zehir demek. bu işi bana bırakın
kotetsu: nasıl yapıcaksın?
aiki: gözünün kenarındaki yeşil dövme sayesinde tabiki de
akira: söylenenlere göre kazuma klanındakilerin gözlerinin kenarındaki yeşil dövmele zehir vb. şeyleri çıkartmak için işe yarayan bir şeymiş. dövmenin üstünde bilinmeyen bir chakra varmış. bu chakra zehiri emerek onu normal chakraya dönüştürüyor
sakura: a-acele etde yap şunu o zaman
akira: t-tamam
akiranın elinde yeşil bir chakra gibi bir şey oldu. tıpkı benim medikal gücüm gibi. elini yaralarımın olduğu yere koydu. içimde farklı şeyler hissetmeye başladım. sanki bir şeyler akiranın elini koyduğu yere gidiyormuş gibiydi. zehir olduğu belliydi. akiraya baktığımda sanki acı çekiyormuş gibiydi.
sakura: hey, akira! iyi misin?
akira: i-iyiyim. zehir ne kadar kuvvetliyse artık. vücudumda yüklü miktarda chakra hissediyorum
sakura: özür dilerim az önce bağırdığım için
akira: sorun değil. bende üzgünüm
kotetsu: bitti mi?
akira: evet
akira elini çekti. kendimi rahatlamış hissediyordum. az önceki o bitkinlik biranda yok oldu. derin bir nefes aldım.
sakura: çok teşekkür ederim akira
akira: önemli değil
mikura: bir daha bana böyle şeyleri anlatmamazlık yaparsan kelleni uçururum haberin olsun
sakura: tamam. özür dilerim
yuuki: şükürler olsun!
koruki: bırakın şimdi bunu! o herifin kim olduğunu bilmiyoruz
sasuke: amacı belli değil mi?
koruki: tabiki de belli! mikotoko GA'nın peşinde
sakura: mikura, antrenmanları hızlandıralım!
mikura: tamam. bu gün dinlen. yarın senle tüm gün antrenman yapıcaz. aslında düşmanlarınla karşı karşıya gelene kadar hergün aralıksız antrenman yapacağız
sakura: tamam!
***
ZEO'DAN:
oramonai'ye geri geldim. bana verilen emri iyi bir şekilde yerine getirmiştim. şimdi yapmam gereken tek şey leydimize haber vermekti. kapıyı açıp içeriye girdik. yer üstünde terk edilmiş büyük bir sarayda kalıyorduk hepimiz. kraliyet odasına gittim. leydimiz herzamanki gibi kara taht'da oturuyordu.
???: eee, görevini yerine getirebildin mi zeo? zor değildi sonuçta. altı üstü bir tehdit
zeo: görevimi yerine getirdim leydim. kendileri bayağı korktu. vücuduna zehir de saldım
???: onunla çabucak savaşmak isityorum ama sınırları zorlayacağım. burnu sürtsün biraz. önüne daha çok engel çıkacak
zeo: ...
???: onun hakkında bildiğin ve öğrendiğin her şeyi anlat bana zeo
zeo: sürekli arıza çıkarıyor. aiki kazuma ile iyi geçinemiyor. sasuke uchiha'ya aşık. yuuki denen bir ufaklığıda çok seviyor. akira kazumada değerli kendisi için
???: sasuke uchihaya aşık. aiki kazuma ile iyi geçinemiyor
zeo: anladığım kadarıyla aiki kazumayla sasuke konusunda yarışıyor
???: biliyor musun zeo? mükemmel şeyler geldi aklıma. herbirini uygulamayı sabırsızlıkla bekliyorum
zeo: bundan sonraki planınız ne leydim? ne yapmayı düşünüyorsunuz?
???: ben zaten hergün onunla konuşuyorum
zeo: ?
???: pembiş çok inatçı ve can sıkıcı biri
zeo: ...
???: hadi zeo, onlarla oyun oynayalım
zeo: pekala leydim
???: o zaman önce yuuki denen kızdan başlayalım. bakalım yuuki pembiş için ne kadar değerli?
işim bitince leydimizin yanından ayrılıp diğerlerinin yanına gittim. her biri sakura haruno ile karşılaşmak için sabırsızlanıyor. özelliklede nami.
nami: bir an önce sakura haruno ile dövüşmek istiyorum
zeo: leydimizin planları var. biraz daha bekleyeceksin nami
nami: öff! o kızı paramparça etmek istiyorum anlıyorsun değil mi beni zeo?
zeo: hıhı
nami bir sadist. neler yapabileceğini hiçkimse bilmiyor. terasa çıkıp dışarıya bakmaya başladım. sakura haruno ile dövüşmek eylenceli olucak doğrusu.