Rainbow in Black / Yizhan (bx...

By sakurasanxiety

95 9 3

Hepimizin, olabildiğince çabuk uykuya dalarak kaçmaya çalıştığı bir vicdan azabı vardır. More

Kimsin sen?

95 9 3
By sakurasanxiety

Herkese merhabaa, buradaki ilk hikayem umarım sever ve okursunuz. Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi lütfen bana iletin. İyi okumalar...


••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Tek bir an, sadece tek bir olay bütün hayatının gidişatını tamamiyle değiştiriyordu. O gün uzun süre baktığım o uçurum içine aldı beni. Yere çok sert çakıldım. Çıkış yönü neresiydi? Nereden gitmem lazımdı? Yoktu. Bir çıkış yoktu. Ben de o çukura çekmeye karar verdim işte hepsini. Yıllar geçti üstünden ama olmuyor, bu intikam isteği hiç durulmuyordu ben de. Anne, baba? Umarım huzurlusunuzdur orada. Ben de olacağım, her şey bittiğinde. İçim soğuduğunda.

————————————————————————-

"Verdiğin adresin doğru olduğuna emin misin? Amına koyduğumun yerinde ona benzer tek bir adam bile yok çünkü de."

"Evet canım benim evet beklemeye devam et hadi öpüldüünn."

"Jack-" kapattı. Gevşek herif suratıma kapattı resmen. Şu iş bir bitsin de yiyeceğin dayağa hazır ol Jackson...

İğne atsan bulunmazdı bu barda, o şerefsizi nasıl fark edeceğim acaba... Evet buraya sık sık geldiğini öğrenmiştik. Her gelenin giremediği ama buna rağmen her gün aşırı kalabalık olan bir bardı burası. Sık sık geldiği bilgisine sahip olsakta şerefsiz ortalıkta görünmüyordu.

"Bir tane daha içer misiniz beyefendi?" Dikkatimi barmen dağıtmıştı. Neredeyse 4. Viski bardağına geçecektim ama herif hala ortalıkta yoktu.

Tam olur diyecektim ki girişte beklediğim herifi görür gibi oldum. Yerimden kalkıp biraz daha yakınlaştığımda ise kesinlikle onun olduğuna emindim artık. Derin bir nefes aldım, aferin Jackson bu gecelik dayaktan kurtuldun gibi....
İçeri girdikten sonra göz hapsine almıştım adamımızı. Üst kata çıktıktan sonra bir kaç adamın olduğu masaya oturmuştu. Ben de eski yerime dönmek için arkamı dönmüştüm nasıl olsa oturduğum yerden onu görebilecektim. Bir viski daha söyledikten sonra çaktırmadan onların masayı kesmeye başladım. Şerefsiz çok normal biriymiş gibi gülüp eğleniyor bir de cidden her şeyin mahvolmayacağını bilsem gidip gebertirdim oracıkta. Ama siktiğimin ağır işleyen planı işte...

"Tanıdığınız galiba, sürekli bakıyorsunuz?" Diye bir soru yöneltti barmen bana.

"Ha? He yok, birine benzetiyorum da arkadaşı ondan dalmışım herhalde kendilerine." Diyip sahte bir gülücük attım barmene, kesinlikle 'dalacağım' doğruydu aslında ama neyse. İçkimi yudumlarken bir terslik sezmiştim, siktir lan. Bir barmen için fazla dikkatli bir soru muydu o? Bana mı öyle geldi yoksa? Tekrardan barmene döndüğümde telefonu cebine koyuyordu gözlerimi hemen peşinde olduğum herife çevirdiğim de ise yerinde olmadığını gördüm.

Orospu çocukları.

"Geleceğini biliyorduk Sean bey." Diyip pis pis sırıtmaya başlamıştı. Bunu duyar duymaz gözüm dönmüştü sinirden, elimde ki bardağı aldığım gibi kafasına geçirmiştim barmenin. Elimi tehditkar bir şekilde ona doğrulttum. "Dua et, sadece bir piyonsun. Yoksa sıçmıştım ağzına."

Barmeni geride bırakıp çıkışa doğru ilerlemeye başlamıştım hızlıca. Hızla giderken arkada çarptığım bir sürü insan bırakıyordum, bayağı bir küfür yesem de o şerefsizi kaçırmamam gerekiyordu. Tam çıkışa yaklaşmıştım ki bir kol sertçe çekti beni.

"Hem çarpıyorsun hem de umrunda değil. Özür dile." Hay ben böyle işin bir de sarhoşumuz eksikti amına koyayım. Durup çocuğu incelediğimde gerçekten yakışıklı olduğunu fark ettim, ama sıkıca kolumu tutan eli düşüncelerimi dağıtmıştı çoktan. Yok şans yoktu ben de bir de bu çocuk yüzünden yakalayamazsam o iti, piyangoyu kesinlikle buna patlatacaktım.

"Güzel hayal, işine bak." Diyip hızlıca çektim kolumu ve tekrardan çıkışa yöneldim.

"Sana özür dile dedim." Tekrardan elimi yakalamıştı.

Belasını bende aramak için yanlış bir günü seçmişti. Yoksa seve seve özürümü yumruğum eşliğinde iletebilirdim kendisine.

"Bak çocuk. Siktir git gece gece bela arama." Diyip bu kez onu sertçe ittirdim. Sendeleyip arkasında ki birilerine çarptığında çıkışa çoktan varmıştım ben.

Kapıdan çıktığımda sokakta kimseyi görememiştim. O sırada telefonum çalmaya başlamıştı.

"Ne var Jackson!"

"Naptın, geldi mi herif?"

"Geldi, ama elimden kaçtı şerefsiz."

"Ne!? Senin elinden? Bir adam kaçtı? Nasıl oldu oğlum bu?" Aptal aptal sorularla beni iyice sinirlendiriyordu bu çocuk.

"Kapat abi kapat eve gelince anlatırım."

"Yok ben başka yerde kalayım bugün Seancım hırsını benden çıkarırsın şimdi sen." Tam küfür etmeye hazırlanıyordum ki barın kapısından başka bir bağırış sesiyle oraya döndüm. Bana doğru gelen bedene bıkkınca bakarken "Yok, bu akşamlık yırttın. Yeni bir tahlilimiz var." Diye söylendim kendi kendime.

"Ne dedin? Kim o be noluyor!?!?" Diye çığırmasıyla telefonu kulağımdan uzaklaştırmam bir olmuştu.

"Sonra Jackson, sonra." Diyip suratına kapadım. O sırada sarhoş beden yanıma gelmişti bile.

"Hey! Sen! Kimse arkasını dönüp gidemez bana anladın mı güzel çocuk?" Hahahaha vay güzel çocuk demek...

Saçlarımı karıştırdım ve omuz silktim. "Şanslı gününmüş, ne yapalım." Diye söylene söylene arkamı döndüm. Sırf iltifatı için onu hırpalama fikrinden vazgeçiyordum evet o yüzden şanslı günüydü. Ayrıca zaten saatli bomba gibiydim şu an bir de sarhoş herifin tekinin hareketlerini çekmeye kalkarsam fena patlayabilirdim. O yüzden arabama doğru ilerlemeye devam ettim, bir an önce eve gitmek istiyordum. Arada bir duraksasa da peşimden geldiğini fark ettiğim de gözümü devirmeden edemedim. Hayır dayak yemekten de kurtuldun niye zorluyorsun değil mi? Adımlarının sıklaştığını ve omzumu tutmaya çalıştığını fark ettiğim de bu sefer tekrardan beni tutmasına izin vermeden dönüp elini kavrayıp ters çevirdim. Acı dolu bir şekilde inlediğinde baygın gözlerinde ki ifade de değişmişti. Tam tekrardan konuşmaya çalışacaktı ki elini bırakıp bu sefer ağzını kapadım. Artık ciddi bir şekilde tepem atmıştı ve soğuk bakışlarımı yöneltmiştim bu sefer.

"Peşimden gelmeyi bırak. Son kez uyarıyorum bir daha ki sefere bu kadar nazik davranmam." Diyip elimi çektim. Şaşkınca bana bakmaya başladığında cebimde ki anahtarları aramaya başladım ben de ve yine arabaya yöneldim. Arkamdan hala söylendiğini duyuyordum ancak bu sefer beni tekrardan yakalayamadan gaza basmıştım bile.

—————————————————————————

"Ee abi nasıl kaçtı elinden herif ya hala adam akıllı anlatamadın." Diye sordu Jackson. Gece eve geldiğim gibi uyumuştum. O kadar yorulmuştum ki sabah ki derse de neredeyse geç kalıyorum. Evet başımda yeterince iş yokmuş gibi bir de bir yandan üniversiteyi yürütmeye çalışıyordum... Sabah ki dersten çıkıp kampüste ki bir kafeye oturmuştuk ve dün akşam hakkında soru yağmuruna tutuluyordum.

"Adam geleceğini biliyorduk dedi bana Jackson. Bu nasıl olabiliyor? Uyarılmışlardı. Ama kim uyardı ve nasıl haberleri oldu bir türlü aklım almıyor..."

"Tuhaf cidden abi belki de etrafta onu soruşturduğumuz duyulmuştur."

"Olabilir. İşin sonuna sandığımızdan daha yakınızdır belki de, ne kadar içine girersek orantılı bir şekilde etrafta da güvenilmez insan sayısı bir o kadar artıyor. İlla biri uçurmuş olmalı." Dediğimde Jackson da kafasını onaylar şekilde salladı.

"Bir dahaki sefere daha dikkatli oluruz abi, sinirini bozma."

"Bozuyorum ama Jackson." Dedim sinirli bir sesle. "Tam dibimdeyken çocuğun teki yüzünde-"

"Hangi çocuk?" Diye sordu Jackson.

"Ha?" Diyip zaman kazanmaya çalışmıştım. Bu gevşeğe dün olanları anlatıp dalga geçmesine fırsat vermeyi planlamıyordum.

"Dur dur. Sen dün bir şeyler geveliyordun telefonda. Ne oldu ne çocuğu ne yapmış? Yoksa herifin kaçmasına yardım eden birileri mi senin yolunu kesti!!! Oğlum bir şeyin var mı lan niye anlatmıyorsun!?!????" Diye kendi kendine yükselmişti Jackson ve üzerimde hasar kontrolü yapmaya başlamıştı. Ben de bu tepkisine gülmeye başlamıştım çünkü aptal kendi kafasında senaryolar kurup yine garip davranmaya başlamıştı. Ellerini tutup üstümden çekmiştim.

"Sakin ol Jackson, hadi ders var kaçtım ben." Diyip gülerek kalkmıştım masadan arkamdan aptal aptal hareketler yaptığını omzumun üstünden görebiliyordum. Bu çocuk tam bir maldı ama en iyi arkadaşımdı işte ne yaparsınız.... Önüme döndüğümde biriyle omuz omuza çarpıştık ve refleks olarak ağzımdan tam " kusura bakma." Çıkıyordu ki tanıdık ses beni yarıda kesti.

"Demek özür dilemeyi biliyormuşsun." Bu dün ki manyak çocuktu. Bela mıknatısı gibi hissediyordum kendimi. Ne kadar az insanla muhatap olsam o kadar kolaydı benim için ama bu çocuk karşıma çıkmayı bırakmalıydı. Gözlerini yüzüme dikmiş elleri cebinde öyle duruyordu. Dün ki sarhoş haline göre bugün oldukça ayık hatta buz gibi bakıyordu. Bir adım atıp yanından geçiyordum ki beynimde her şey yankılanmaya başladı.

'Karşıma çıkmayı bırakmalı, kaçmasına yardım eden birileri, önünü kesen birileri...' Flashback yaşadıkça elim yumruk halini alıyordu. Yoksa cidden bu karşımda ki herif onlardan biri miydi yani? Cevap vermemiştim ve öylece dikilip durduğumda da sıkılmış olucak ki bu sefer o yanımdan geçmeye hazırlanıyordu. Tam gidiyordu ki sertçe kolunu tuttum ve karşısına geçtim. Kendimi sakin tutmaya çalışıyordum, belli ki o da aynı şekilde çünkü sinirli gözlerle bi kolunu tutan elime bir de bana bakıyordu.

"Elini çe-"

"Kimsin sen?" Diye böldüm hemen onu tekrardan saçma tavırlarına katlanmayacaktım. Sorumla birden kıkırdamaya başladı ve bunu yapmasıyla kampüste ki bir kaç bize şaşkınca döndü. Ben niye bu kadar şaşırdıklarına takılırken sesiyle kendime geldim.

"Biriyle tanışmak için kaba bir yöntem." Diye alaylı alaylı yanıtladı beni bununla birlikte kıkırdamayı da çoktan bırakmış tekrar yüzüne buz gibi bir ifade yerleştirmişti. Geçip gidecekken tam yanımda durup kulağıma eğildi birden ve fısıldadı

"Bir daha sakın bana dokunmaya kalkma. Yoksa elini yerinde bulamazsın." Sonra omzuma çarpıp yanımdan geçip gitti.

Hahahhahahha tehdit mi edildim ben? Beni? Bu çocuk harbiden kim ya dün gevşeğin tekine benziyordu şimdi buzlar prensi gibi davranıyor amına koyduğumun dengesizi. Seni bir araştıralım bakalım da öğrenelim kimmişsin 'güzel çocuk'.

Continue Reading

You'll Also Like

112K 14K 23
Kim Namjoon, kendisine verilen görevi yerine getirmek için sahte bir aile kurmaya karar verir fakat birbirlerinden deli gibi nefret eden Taehyung ve...
37.8K 3.5K 34
barış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.
12.6K 1.8K 45
arda, hoşlandığı çocuğa açılmak için abisinin arkadaşı ferdi'den yardım istiyor. [slowburn] [yarı texting]
34.2K 2.7K 20
Model Kim Taehyung ünlü fotbolcu sevgilisi Jeon Jungkooktan hamile kalmıştı fakat Jungkook bebeğin doğmasını istememesine rağmen Taehyung bebeği doğu...