BloodThirsty 'KookV'

Por iamnacr

3.1K 264 241

"Geçmişimi silip yeni bir başlangıç yapmak istiyordum, sadece huzurlu bir hayat istiyordum. Hayatımı mahfedec... Mais

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm

5. Bölüm

350 37 27
Por iamnacr


Bilinmeyen Numara:
Taehyung yanındakiyle gülüşmeyi bırak. Derse geç kalacaksın çabuk ol biraz.

Mon Beau:
Sen kimsin?

Bilinmeyen Numara:
Bence beni tanıyorsun güzelim.

Mon Beau:
Jungkook?
Ah numaramı nereden buldun diye sormayacağım bile.
Sen benim geç kalacağımı nerden biliyorsun?

Bilinmeyen Numara:
5 dakikan kaldı güzelim dersimin başlamasına.

Mon Beau:
Yetişmeye çalışıyoruz.

Bilinmeyen Numara:
Neden sürekli yanında o var?

Mon Beau:
Jiminden mi bahsediyorsun? Onun yanımda oldugunu nereden biliyorsun ki sen?

Bilinmeyen Numara:
Çabuk gel okula Taehyung

Mon Beau:
Ne zaman bırakacaksın peşimi? Kimseye birşey söylemeyeceğim Jungkook lütfen benimle uğraşma.

Bilinmeyen Numara:
Ah güzelim benim, hadi dersime geç kalacaksın. Öylece yolda durup bana mesaj atmamalısın.

Mon Beau:
Sen beni görüyor musun? Beni mi izliyorsun?

Bilinmeyen Numara:
Belki birazcık.

Mon Beau:
(Çevrimiçi)

Bilinmeyen Numara:
Güzelim etrafına bakma boşuna beni göremezsin.

Mon Beau:
Sen de okula geç kalmıyor musun yakınlarımda olduğuna göre?

Bilinmeyen Numara:
Taehyung ben yetişirim. Bu arada yanındakine çok yaklaşma.

Mon Beau:
Nedenmiş?

Bilinmeyen Numara:
Beni mi deniyorsun? Neler yapabileceğimi o gün parkta görmüş olmalısın.

Mon Beau:
(Görüldü)
Nesin sen?

Bilinmeyen Numara:
(Çevrimdışı)
(Yazıyor...)
Göreceksin, en kısa zamanda.

Mon Beau:
Jungkook, bak yemin ederim polise falan gitmeyeceğim. Ben sadece dersini dinleyip sessizce duracağım ama lütfen bana yazma ve okulda bakışlarını üzerimden çek.

Bilinmeyen Numara:
Taehyung, güzelim dersimin başlamasına iki dakika var ama sen hâlâ yolun ortasında durmuş bana mesaj yazıyorsun.

Mon Beau:
(Çevrimdışı)



************************************



Jimin ve ben sınıflarımıza gitmek üzere üniversitenin girişinde ayrıldığımızda daha çok koşmaya başladım. İlk ders Jungkook'aydı ve o bildiğim kadarıyla beni takip ettiği için arkamda bir yerde olmalıydı. Ondan artık daha çok korkuyordum. Beni takip etmesi... Kesinlikle beni öldürecekti. Bari başından yapsaydı. Çünkü takâtim kalmamıştı. Geceleri rahat uyuyamıyor uyusam da kanlar içindeki adamı görüyordum. Bu işin içinden çıkamayacaktım.


Sınıfın kapısına kadar koşarak geldiğimde birkaç dakika geç kalmış olmalıydım ama Jungkook derste olmadığından kapıda soluklandım birkaç saniye ve sonra sınıfa girdim.



Öğretmenler masasında gördüğüm kişiyle şoka uğradım. Kapının sesiyle herkes bana dönmüşken şok olmuş bjr şekilde Jungkook'a bakıyordum. Bu nasıl olabilirdi? Yeni gelmediği belliydi çünkü ceketini çoktan çıkarmış, sandalyesine asmış hatta kitapları da masada açıktı. Ama benden dakikalar önce gelmesi mümkün değildi çünkü zaten koşmuştum. Benden hızlı olması imkansızdı.



"Taehyung geç kaldın" derken sırıtarak bana baktı. Gözlerimi kıstım. "Özür dilerim" diyerek sıralara doğru ilerlediğimde sesiyle durmak zorunda kaldım. "Sana geçebilirsin demedim" dediğinde yavaşça ona döndüm. İfadesi dalga geçer gibiydi.



"Cezalısın Taehyung" derken ciddi bir ifade takınmıyordu hâlâ ve bu bir haltlar döndüğünü gösteriyordu resmen. Hâlâ ona bakarken bana doğru bir kaç adım attı ve hafifçe eğilerek boyumuzu eşitledi. Şuan tüm sınıf bize bakıyordu ki tüm sınıf dediğim 70 kişiden fazla insan vardı sınıfta.



"Sana ceza bugün gün boyu ayakçılığımı yapacaksın" dedi tüm sınıfın duymasını ister gibi yüksek sesle. Sonra bana azıcık daha yaklaşıp fısıltı ile konuştu. "Tüm gün benimlesin güzelim" yüzüme yakın olan yüzünü yavaşça geri çekti.


"Oturabilirsin" diyerek eliyle sınıfı gösterdiğinde son bir bakış atıp neden yaptığımı bilmesem de onun önünden saçlarımı geriye atarak geçip soldaki sıraya oturdum. Normalde hep sağ arkadaki sıraya otururdum ama şuan onun önünden geçmek istemiştim.


Piçlik olsun.


Sıraya yerleşip ona baktığımda kaşlarımı çattım. Gözlerini kapatmış bekliyordu. Ne yaptığını anlamaya çalışırken o gözlerini açtı ve yutkunarak sınıfa bakmadan kalemini alıp arkasını döndü. Neden öyle bir hareket yapmıştı ki? Hasta falan mıydı? Ah ne hastası o psikopattı.


İşte şimdi gün boyu onun yanında nasıl duracağımı düşünüyordum. Ah resmen tüm tenefüslerde onunla olacaktım. Dudaklarımı dişledim. Bugün zor olacaktı.

Biraz sonra dersi anlatmaya başladığında pür dikkat ona odaklandım. Dersi mükemmel anlatıyordu ve ondan korksam da arada göz göze gelmemiz, bir süre bana bakarak konuşması bilemiyorum güzel hissettiriyordu. Sanki çift duygu yaşıyor gibiydim ve ikiside zıt duygulardı.

Ondan hem korkarken hem de sevebilir miydim onu?


Kafamı salladım. Yeni biriyle tanışmaya alışık değildim hele de böyle bir duruma hiç alışık değildim bu yüzden kafam karışıyordu.


Ders bittiğinde çoğu kişi dışarı çıkmaya başladı bazıları hâlâ not alıyordu. Bende not aldığım defterimi çantama koyup kafamı kaldırdığımda Jungkook ile göz göze geldim. Bana eliyle gel işareti yaptığında oflamamak için kendimi zor tuttum. Yavaşça oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. Ona bakarken bakışlarını masaya çevirip kitaplarını toplamam için kaş göz yaptığında anlamamış gibi yaptım.



"Kitaplarımı, ceketimi al ve takip et beni Taehyung" diyerek bana bakmadan yürüdüğünde arkasından vuracakmış gibi yaptım ama yemediği için vurmadım tabiki. Kitaplarını toplayıp kucağıma aldım ve ceketi de koluma astım. Hemen onun peşinden yetişmeye çalıştığımda koridorun sonuna doğru yaklaştığını görüp koştum.


Ona yetiştiğimde bana bakmadan havalı havalı yürümeye devam ediyordu. Arkasından taklidini komik bir ifadeyle yaptığımda karşıdan geçen kızlar bana güldü. Kızlara dönüp orta parmak çekip tekrar Jungkook'a döndüğümde bana sırıtarak bakıyor olduğunu görmemle içimden kocaman küfür ettim. Önüne döndü yine sırıtarak. "Taklit yeteneğin berbat güzelim" dediğinde arkasında iken yanına geçtim ve ona baktım. O da bana baktığında yalancıktan gülümsedim. "Bir kere aynını yaptım" dediğimde kahkaha attı.

Gülüşü mükemmeldi.

Hâlâ yürürken zar zor taşıdığım kitaplara baktı önce sonra bana döndü. "Çok güçsüzsün Taehyung" dediğinde kitapları biraz daha yukarı çıkardım ve sıkıca tuttum. "Ne alakası var? Taşıyabiliyorum." Dediğimde hıhı der gibi baktı ve elimdeki kitapları aldı. Sadece elimde ceketi kalmışken üniversitenin bahçesine çıktık.



Soğuk hava yüzüme çarparken titredim. Jungkook bir adım önümde olmasına rağmen "Ceketimi giy güzelim üşürsün" dediğinde ona baktım. "Sende üşürsün sen giy" dediğimde bana döndü ve elindeki 4 ağır kitabı bacaklarının arasına sıkıştırdı. Ceketini elimden alıp bana biraz daha yaklaşarak ceketi omuzlarıma örttü ve gülümsedi. "Ben üşümem güzelim" yutkundum.



Tamam azıcık etkilenmiş olabilirdim ama bu iyi tavırlarına anlam veremiyordum. O kesinlikle iyi biri değildi bunlara kanmamalıydım.


Yine de götüm donmasın diye aldım. "Teşekkür ederim" diye mırıldandığımda utandığımı anlamış olmalıydı ki muzipçe gülümsedi ve dışarıdaki banka doğru yürüdü. Tabi peşinden bende.


Banka oturup bana oldukça bol gelen ceketin kollarıyla oynamaya başladım. Tüm gün onunlaydım ve rahatsız oluyordum. Onun yanında olmak garipti, çok fazla duygu içeriyordum onunlayken, en baskını da korkuydu. Ondan kurtulmalıydım. Yeni bir başlangıç için o kadar umut etmişken Jungkook varlığı ile mahfediyordu. Beni bıraksa gerçekten polise gitmeyecektim çünkü kendimi düşünmeliydim ama sanırım o polise gideceğimi düşünüp beni takip ediyor ve okulda bile salmıyordu. Jungkookun adamı öldürdüğünü göreli tam bir hafta olmuştu ve bir haftadır okulda onun beni gözetlediğini biliyordum ama dışarda da beni izliyor olduğunu öğrenmiştim sabah.

Hâlâ aklımda olan bir soru da vardı. O adamın boğazını nasıl kesmişti elinde bıçak olmadan?


Bakışlarımı Jungkook'a çevirdiğimde beni izliyor olduğunu görünce ona bakmaya başladım bende. "Jungkook" dedim aramızdaki sessizliği bozmak için o ise benim konuşamamla gözlerini yavaşça kapatıp açtı. Bu hareket de neydi? "Söyle güzelim"

Bana güzelim demesi hoşuma gitmemeliydi...


"Seni polise falan şikayet etmeyeceğim gerçekten. Beni bıraksan olmazmı?" Dediğimde bu konudan sıkılmış gibi bir hâli vardı. "Tarehyung beni şikayet etmeyeceğini biliyorum" dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Peki neden benimle uğraşıyorsun?" Bankta bana biraz daha yaklaştı ve kulağıma doğru eğildi. İçim kıpır kıpır olurken nefesimi tuttum. "Taehyung" dedi ve duraksadı. Derince nefes aldı kulağımın dibindeyken. "Okulda bir yardımcım olmalı değil mi? Bu yüzden burdasın" dedi ve geri çekildi. "Sabah beni takip ettin?" Dediğimde dudaklarını yaladı. "Tahmindi Taehyung. Bir haftadır Jiminle geldiğini biliyorum ve geç kalınca mesaj atmak istedim"


Yalanlarına inanmıyordum.


"Sen iyi bir öğrencisin seni yanımda tutmak istiyorum" diyerek göz kırptığında konuyu uzatmadım. Zaten ders saati de yaklaşmıştı. Jungkook'un yana koyduğu kitapları alıp ayağa kalktım. "O zaman sınıfa götüreyim kitaplarınızı" dediğimde ayağa kalktı.


Tam üniversiteye doğru yürümeye başlayacaktım ki kolumdan tuttu ve kendisine çevirdi beni. Benden 6-7 cm uzun olduğundan ona biraz kafamı kaldırarak baktım ne oldu dercesine.
"Jungkook'a ne oldu?" Dediğinde kaşlarımı çattım. "Efendim?" Ne dediğini anlamamıştım. "Az önce Jungkook diyordun şimdi neden saygı eki kullanıyorsun?" Gülümsedim. "Az önceye kadar sizi farklı biri olarak görüyordum. Şimdi yanlış anladığımı öğrendim. Öğretmenime başka nasıl sesleneceğim ki?" Dedim gayet ciddi bir tavırla ama asla böyle düşünüyordum. Kesinlikle o adamı öldürmüştü ve benimle uğraşmasının sebebi de olayı görmemdi. Şuan sadece beni salması için prim yapıyordum.


Umarım işe yarardı.


Bir şey demeden kolumu bıraktığında okula doğru yürüyüp onun sınıfına vardım. Kitaplarını sınıfın masasına bırakıp ceketi de çıkardım ve sandalyesine astım. Hemen arkamdaydı ve öğrenciler de yeni yeni sınıfa geliyorlardı. Belimde bir el hissettiğimde ceketi bırakıp ona döndüm. "Teşekkür ederim Taehyung" diyerek gülümsediğinde yanaklarını sıkmamak için zor tuttum kendimi. Kendime gelip "Önemli değil öğretmenim" diyerek ondan ayrıldım. Daha sonra sınıftan çıkıp kendi sınıfıma doğru yürümeye başladım.

Kalbim. Çok hızlı atıyordu lanet olsun. Belimden tutuşu gülümseyişi...

Şuan kendimi pataklamak istiyordum, nasıl böyle bir şey düşünebilirim?


Bu arada okuyan herkese teşekkür ederim. Hatalar olabilir, bunun için üzgünüm. Sadece Taekook'u seviyorum ve kitap yazmak hoşuma gidiyor. Umarım sizinde gidiyordur. İyi okumalar😊

Continuar a ler

Também vai Gostar

309K 28.8K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
17.3K 3K 10
Taehyung 20 yaşında age play seven bir bebekti, arkadaşı Hoseok'sa ona babacık bulmak için çabalayan birisi. Pek tabii Taehyung'un minik bir çarpışm...
230K 22K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
95.4K 8.1K 28
Üniversitesinin serseri çocuğu jungkook, kız arkadaşını rahatlatmak için kayda aldığı inlemelerini yanlışlıkla yeni atanan rektörü Kim Taehyung'a ata...