Çarpılcan | Texting

By Aurora28M

1M 115K 55.3K

0535 *** ** ** : Benim sana haram olmamla alakalı bir ayet hatırlamıyorum Sümeyye : Şimdi de ayetleri mi ink... More

Birr
İkiiğ
Üçç
Dörtt
Beşş
Altığğ
Yediğğ
Sekizz
Dokuzz
Onn
On Birr
On İkiiğğ
On Üçç
On Dörtt
On Beşş
On Altığğ
On Yediğğ
On Sekiiizz
❗DUYURU❗
On Dokuuzz
Yirmiiğğ
Yirmi Birr
Yirmi İkiiğğ
Yirmi Üçç
Yirmi Dörrtt
Yirmi Beşş
Yirmi Altığğ
Yirmi Yediğğ
Yirmi Sekizz
Yirmi Dokuzz
Otuuzz
Otuz Birr
Otuz İkiğğ
Otuz Üçç
Otuz Dörrtt
Otuz Beşş
Otuz Altıığğ📸
Otuz Yediiğğ
Otuz Sekizz
Otuz Dokuuzz
Kırrkk
Kırk Biirr
Kırk İkiiğğ
Kırk Üçç
Kırk Dörrtt
Kırk Beeşş
Kırk Altıığğ📸
Kırk Yediiğğ📸
Kırk Sekiizz
Kırk Dokuuzz
Elliiğğ
Elli Biirr
Elli İkiiğğ
Elli Üçç
Elli Dörrtt📸
Elli Beşş
Elli Altıığğ
Elli Yediğğ
Elli Sekizz
Elli Dokuuzz
Altmııışşş (SEZON FİNALİĞĞ)
Altmıış Biiir
Altmış İkiiğğğğ
Altmış Üçç
Birşey Daha
Altmış Dörrtt
Altmış Beşş
Altmış Yediiğğ

Altmış Altıığğ

12.6K 1K 1.1K
By Aurora28M

Selamünaleyküm ey cemaati müslimiii

Nasılsınız?

Okul da başladı ya xnndnxnd

Ders vakti bu bölümü okumanız yasak!

Dersinizi işleyin öyle gelin lan!

Oy verin de bölüme geçelimm

Bismillahirrahmanhirrahim

.....

Yasin "Adı Emre'ye Moral Verme Grubu Olan Ama Emre'nin Morali Bozulmasın Diye Başka Birşey Koymaya Karar Verdiğimiz Ve Ad Bulamadığımız Grup" Grubunu Kurdu

Yasin Bilal'i ekledi

Yasin sizi ekledi.

Bilal : Gerizekalı ben sana böyle mi yap dedim.

Yasin grubun adını "Grup" olarak değiştirdi

Bilal : Valla gerizekalı bu çocuk ya

Yasin : Sen bul kolaysa

Bilal : Kızlar bu konuda daha iyiydi sanırım

Emre : HAHSHSBDBDNNDNFMGLĞRLTMGMCMMDNMVMGKYTPPRĞRLRMRMDMXKFOTJTNTKFOFKRMTOYPYOEJDNRIFIFNRNGGKYPEUEHSNVBÖHŞĞHPJŞUGPYLYLHĞIRÖHÖJÖTLDJEHDUEHD

Emre : Yav ne gerek vardı

Emre : Ama sağolun, iyiyim ben

Yasin : Biz de yeni duyduk.

Bilal : Evet aradık ama ulaşamadık.

Emre : Telefonumu kapatmıştım.

Yasin : Allah'ın izniyle iyi olacaksın Emre Abi biz sana inanıyoruz

Emre : :)

Emre : Lütfen bana hastayım diye özel muamele yapmayın, eskiden nasılsak öyle olalım

Bilal : Eskiden nasılsak? Yani şey mi yapalım, senin ifşalarını atıp sinir etmek ncndmclglrjfjfn

Yasin : KXMDNCMGLVLFKDNXBD

Emre : Allah belanızı vermesin jxndnxnxncnc

.......

Sümeyye'den

"Kuzum artık birşeyler yer misin?" dedi annem elindeki sarmayı bana uzatırken.

Hayır anlamında kafamı sağa sola salladım, istemiyordum. Masa örtüsünün üstündeki kelebek desenlerini inceliyordum.

"Aa bak Mahmut Tuncer geçiyor." dedi annem ve kafamı kaldırdım.

"Ne?!"

"Hadi afiyet olsuuunn!"

Sarma çoktan ağzımdaydı.

"Anne yapma istemiyorum." dedim ve masadan kalktım. Tezgaha doğru ilerledim ve üstünden sürahiyi aldım. Üstteki dolabı açıp su bardağı aramaya başladım.

"Kör müsün önündeler."

Arkamı dönmemle abimi dibimde görmem bir oldu.

"Tövbe bismillah! Bu halin ne?" dedi abim şaşkınlıkla.

Darmadağınık saçlarım ve solmuş tenimle biraz korkunç gözüküyordum sanırım.

"İyiyim ben." dedim ve önümdeki bardaklardan birini alıp dolabı kapattım. Bardağa suyu doldurup içtim ve pencereye doğru ilerledim.

Annem ofladı ve abim de peşimden yanıma geldi.

"Ne düşündüğünü biliyorum. Bak hepimiz çok üzgünüz ama sen kendine zarar veriyorsun. Yemek yemeden olmaz. Bak yemeğini ye odama gel seni bekleyeceğim tamam mı?" dedi ve yanağımı sıktı.

"Tamam." dedim ve masaya oturdum tekrardan. Abim de mutfaktan çıktı.

Bir önümdeki madımak çorbasına bir  anneme baktım. Annem "Hadi artık." der gibi bıkkın ama tebessüm eden bir ifade ile bana baktı.

Ben de daha fazla beklemeden çorbamı yemeye başladım.

Çorbayı yiyordum ama her yudum boğazımda kalıyordu sanki.

Emre'yi düşünmeden edemiyordum. Teyzem bize telefonla haber vermişti ve o andan itibaren ben yıkılmıştım.

O kanserdi.

O illet hastalığa yakalanmıştı.

Ama hastalığı da şifayı da veren Yüce Rabb'imdi ya isyan olmazdı hiçbir zaman. Nankörlük etmemeliydik.

Allah bize onca nimeti vermiş, bizi açta açıkta bırakmamış, müslüman bir ailede doğmamızı nasib etmiş ve biz de bir hastalıkta hemen "Oo bu ne ya?" mı diyecektik? Asla. Her zaman halimize şükredecektik elbette.

E insan bu. İster istemez sorgular neden diye.

Ben de öyleydim, gözümden yaşlar aktıkça neden diye soruyordum. İçim parçalanıyordu.

Ama biliyordum. Bu bir sınavdı. Öyle hemen yenilemezdim. Güçlü durmalıydım.

Çorbamı bitirdim ve "Elhamdülillah." diyip ayağa kalktım. Tabağımı alıp tezgaha bırakırken "Ellerine sağlık anne!" demeyi unutmadım ve bir anda gelen üşüklenme ile hırkama daha çok sarıldım.

Yavaş adımlarla mutfaktan çıktım ve salona geldim. Hira elinde kalemle uyuyakalmıştı. Yine şiir yazmıştı anlaşılan. Şiir yazmaya bayılırdı. Baya da güzel yazardı hani.

Tam yanına eğilip ne yazdığına bakacakken abimin beni beklediğini hatırladım ve hızlı adımlarla onun odasına doğru ilerledim.

Yavaşça kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Yatağında oturmuş telefonunu karıştırıyordu. Kesin yengemle mesajlaşıyordu. Yengemin de okulda toplantısı vardı. Birazdan gelirdi.

Abim beni görünce telefonunu kapattı ve

"Gel." diyip yanını işaret etti. Ben de kapıyı kapattıktan sonra gidip yatağa yanına oturdum. Başımı omzuna yasladım. Her zaman yaptığım gibi winxli perdeyi incelemeye başladım. Annem diğer perdeyi bulamadığı için mecbur bunu takmıştı buraya ilk taşındığımızda ve öyle kalmıştı.

"Nasılsın?" diye sordu.

"Kötü." dedim donuk bir ifadeyle.

"Bak biliyorum, çok kötü hissediyorsun ama biz her zaman yanındayız biliyorsun. Söz veriyorum yarın ziyarete gideceğiz. Emre nasılmış kendin bakarsın olur mu?" dedi ve kafasını kaldırıp bana baktı.

"Olur." dedim hemen. İçim rahatlamıştı.

"Şimdi sana bir zikir vereyim. Her gün istediğin sayıda çekersin." dedi.

"Hangisi?" diye sordum.

"Ya Şafi." dedi.

Ya Şafi.

Birşey demeden başımı salladım. İçim huzur doluyordu yavaş yavaş.

"Al sana zikirmatik." dedi ve cebinden bir zikirmatik çıkarıp bana verdi. Aldım ve yatakta oturduğun yerde geriye kayarak duvara yaslandım. Belki de kendi odama gitmeye üşendiğimden orada zikri çekmeye başladım.

Abim de yatağa uzandı.

"Ne yapıyorsun?" der gibi tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

"Bugün eşyaları taşırken çok yoruldum, biraz uyuyacağım." dedi ve gözlerini kapattı.

Karşı apartmana yeni bir aile taşınmıştı ve abim de eşya taşırlarken onlar yardım etmişti. E yorulmuştur haliyle.

Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp sessizce zikri çekmeye başladım.

1 saatten fazla olmuştu ki uykum geldi ve abimin yanına kıvrıldım. Nasıl bir uykusu varsa yattığımı anladı ve gözleri kapalı bir şekilde gülümsedi.

Ben de uyumaya başladım.

........

Ayşe'den

Yarın Sümeyye'nin doğum günüydü ve 20 yaşına girecekti.

Ne yazıkki şuanki hali birşey kutlamaya müsait değildi.

Kafam karışık bir halde salonda dolanırken ablama danışmanın iyi bir fikir olduğunu düşündüm.

Salonun kapısını açıp çıktım. Koridordan geçip sola döndüm. Kahverengi kapıyı tıkladım.

"Gir!"

Ablamın sesini duymamla içeri girdim. Yatağına oturmuş kitap okuyordu.

Kapıyı kapatıp pencerenin yanındaki siyah koltuğa kendimi bıraktım. Komidinin üstündeki yeşil kar küresini alıp elimde sallamaya başladım.

"Eee ne yapıyorsun?" dedi ablam kitabını kapatıp.

"Hiiçç. Şey, aslında bir sorun var."

"Nedir?" dedi ve yanını gösterdi. Kar küresini tekrar komidine bırakıp ablamın yanına yatağa atladım ve battaniyeye dolandım.

"Hani Emre kanser olmuş deniştim ya."

"Evet." dedi iç çekip.

"Sümeyye şuan baya kötü ama yarın da doğum günü. Kutlama yaparsak olmaz ama kutlamasak da üzülebilir." dedim.

"Hmm, bi düşünelim." dedi ve elini çenesine koydu.

Ben de onun gibi yaptım.

"Öyle büyük bir kutlama yapmadan küçük birşey yapabilirsin. Yani pasta götürürsünüz falan. Ama Sümeyye o haldeyken de gülüp eğlenmezsiniz hani. Hediyeni verir, iki sohbet eder gelirsin. Moralini yüksek tut." dedi.

Olabilirdi.

"Peki teşekkürler." dedim sevinerek ve kapıyı açıp kendi odama koştum. Şimdi güzel bir hediye almak lazımdı. Pencereden dışarıya bakmaya başladım. Yağmur dinmişti. Camı açtım ve o mis gibi toprak ve çam kokusunu içime çektim.

O sırada telefonum titreşti ve arayan Ümmü Gülsüm'dü.

"Alo?"

"Alooooo! Ayşe aşağı baksana kızım!!!"

"Ne bağırıyorsun ya!" dedim ve aşağı baktım.

Ümmü Gülsüm asker yeşili montuyla aşağıda bekliyordu.

Ama tek değildi.

Bilal ve Yasin de ordaydı. Yasin sanki soğuk değilmiş gibi kısakollu bir tişört giymişti.Bilal de siyah bir kaban giymişti ve ısınmak için ellerini birbirine sürtüyordu.

Benim baktığımı anlayınca hepsi aynı anda anlaşmış gibi el salladı.

"Geliyorum." dedim ve camı kapadım. Odamdan çıkıp hemen karşıda olan mutfağa girdim. Annem yere sofrayı koymuş yufka açıyordu.

"Anne Ümmü Gülsüm gelmiş beni çağıryor, şimdi kızı soğukta bırakmak olmaz gideyim ben zaten bir saate gelirim izin verdiğin için teşekkürler Allah'a emanet olll!!!" dedim ve mutfaktan hızla çıktım.

"Kız nereye! Gel bana yardım et. Of amaaann, tamam git! Sadece Ümmü Gülsüm değil mi?!"

Odama girerken cevap verdim :

"Eveettt!!!!"

"Derrrmişim." diye ekledim sessizce kendi kendime.

Yalan söylemedim ki o duymadııı.

Hemen feracemi dolabımdan çıkardım ve üstüme geçirdim. Saçlarımı toplarken aynanın önüne geçtim ve ne renk şal taksam diye düşümdüm.

Sonunda lacivert rengi takmaya karar verdim ve bonemi bağladıktan sonra şalımı da bağlayıp odamdan çıktım. Koridordan geçtim ve dış kapının yanına geldim. Duvardaki askılıktan uzun yağmurluğumu aldım ve omzuma da şalımı aldım.

Kapıyı açınca telefonum çaldı ama kesin Ümmü Gülsüm'dür diye aldırmadım ve botlarımı da giyip aşağı koştum.

Beni görünce hepsi nihayet dermiş gibi baktı.

"Ee napıyoruz?" diye sordum. Konuşurken ağzımdan duman çıkıyordu resmen.

"Şu doğumgünü meselesinden önce başka bir sorunumuz var." dedi Yasin.

"Ne?" diye sordum.

"Ablam bu sabah tutturdu illa da Emre'yi görmek istiyor." dedi Bilal kollarını kavuşturup.

Hüsna üniversiteyi kazanamamıştı. Sonradan kendi isteğiyle kursa gitmişti. Şimdi ise pek bir ses çıkmıyordu.

"İyide neden?" dedim ona dönüp.

"Bilmiyorum, sabah namazından beri görmek istediğini söyleyip duruyor."

"Garip." dedi Ümmü Gülsüm.

"Yani şimdi ne yapıyoruz?" dedim hemen.

"Emre'nin yanına gidiyoruz ki ablam muhtemelen yanına gitmiştir."

"Hadi be Hüsna da mı orda?! Gelmiyorum ben!" dedim bir çırpıda.

Sonra Bilal'e baktım. Başını öne eğmişti. Birden yükseldiğime pişman olmuştum çünkü bunca zamandır bahsi açılınca ablasının yerine utanan oydu.

"Yani şey, özür dilerim." dedim.

"Hadi gidelim." dedi Ümmü Gülsüm ve beni itti.

Beni itmesiyle Bilal'in yanına geldim.

"İyi misin?" diye sordum.

Bana baktı. Soğuktan yanakları ve burnu kızarmıştı. Öylece baktı birkaç saniye.

"Yok birşey." dedi ve önüme geçip yürümeye başladı.

......

Bölüm sonuğğ

Nasıldı?

Ve iyi haber!

Koronavirüsü çok şükür yendik arkadaşlar!

Ve başka birşey.

28 Eylül benim doğum günüm 16 ıma gireceğim inşallah. Şimdi siz çaktırmayın ben bunu hiç söylemedim siz zaten biliyordunuz tamam mı? Xkflgmröcmsmsmxn

Neysem ben kaçar.

Bölüm yazacağımm.

Allah'a emanet olun canlar.




Continue Reading

You'll Also Like

ASYA By Su

ChickLit

287K 16K 32
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Bölümleri yazdıkça atacağım. "Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzakla...
351K 23.1K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
412K 26.7K 24
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...
345K 18.7K 43
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...