İyi okumalar💕
~~~~~
Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Jungkook kızı kendine uzaklaştırıp elini tuttu ve yanıma geldi. Ben şok olmuş onlara bakıyordum.
Jungkook kızın elini bırakıp yüzümü ellerinin arasına aldı ve göz yaşlarımı sildi.
Jk:Yanlış anlama güzelim. O benim kız kardeşim.
Ne!
Evett, anlatmaya gerek yok görüyorsunuz nasıl rezil olduğumu.
Soo:Anladım. Merhaba ben Soo.
Kd:Bilmez miyim. Abim her yanıma geldiğinde seni dilinden düşürmez. Ha bu arada bende Kang-dae. Memnun oldum.
Soo:Bende.
Jungkook her yanına gittiğinde cidden beni mi anlatıyordu.
Kang-dae kolu ile Jungkook'u dürttü.
Kd:Güzel kızmış. Sevdim ben.
Jk:Tabi güzeldir.
Kd:Bende öyleyim. Teşekkür ederim.
Dayanamayıp kahkaha atmıştım. Gülmemle onlarda bana eşlik etti. Sevimli kızdı.
Jungkook'un birden suratına sert bir hal gelmişti.
Jk:Sen nasıl çıktın hastaneden? Hastanede kalman lazımdı!
Kd:Ya abi çok sıkılıyorum. Hem daha birbirimizi yeni bulduk. Seni özledim.
Jk:Bende seni özledim ama zaten yanına gelecektim.
Kd:Abi belki ölebilirim. Ölmeden seninle vakit geçirmek istiyorum.
İstemsizce gözlerim dolmuştu.
Jk:Sakın bir daha ölüm lafını kullanma. Ölmeyeceksin.
Kd:Böyle bir abim varken ölmem imkansız.
Deyip güldü.
Jk:Ölmene izin vermeyecem.
Kd:Yav abi dur iki dakika yengemle konuşmama izin vermedin bir.
Kang-dae yanıma gelip bana sarıldı.
Kd:Ee yengoş nasılsın?
Soo:İyiyim sen?
Kd:Abim yanımda sen yanımdasın daha ne olsun.
Böyle demesi ile gülümsedim.
Jk:Hepde yanında olacam.
Kd:Biliyorum.
Jk:Yarım hastaneye gidiyoruz bugün burada kal.
Kd:Off tamam.
Jk:Of denmez abiye.
Kd:Of.
Onların bu hallerine gülüp içeri geçtik.
Jk:Yukarıda sağda koridorun sonunda bir oda var orada kal.
Kd:Tamam abi. Ama biraz oturalım ya.
Jk:İyi tamam.
Kd:Ya yenge sen niye susup duruyon.
Soo:Biraz yorgunum.
Kd:Sizi tutmayım ben.
Soo:Yok hayır saçmalama.
Jk:Güzelim iyi misin?
Midem bulanıyordu. Her an kusacak gibiydim.
Soo:Biraz.
Jungkook yanıma gelmiş ellerimi ovalıyordu.
Alnıma buse konduracakken onu ittirip tuvalete gittim. Midem ağzıma gelmişti.
Klozete eğilip içimde ne var ne yok boşalttım. Jungkook ile Kang-dae yanıma gelmişti.
Jungkook bir yandan saçımı tutarken diğer yandan sırtımı sıvazlıyordu.
Jk:İyi misin?
Yerden kalkıp musluğu açtım elimi yüzümü yıkayıp Jungkook'a döndüm.
Soo:İyiyim.
Jk:Hastaneye gidiyoruz.
Soo:İyiyim dedim. Yarın Kang-dae'yi bırakırken kendime baktırırım.
Kd:Yoksaaaaa. Yenge hamile olabilir misin!?
Soo:Yok daha neler.
Jungkook sırıtıp Kang-dae'ye bir şey diyecekken. Kolumu karnına geçirmiştim.
Soo:Uyuyalım mı? Baya yorgunum.
Kd:Ben sizi tutmayayım hem bende yorgunum güzelce dinleneyim.
Kang-dae tam gidecekken onu durdurdum.
Soo:İstersen abinle beraber yatabilirsin.
Kd:Yenge saçmalama, hem hasta gibisin olmaz abim uyumadan sana bakacak yoksa onu döverim.
Jk:Bebeğim böyleyken uyuyamam zaten.
Kd:Ne güzel konuşuyon be abiş. Darısı başıma.
Jk:O herifi bulur öl-
Soo:Oha yani şey sevgilim artık gitsek mi?
Jk:Gidelim gidelim.
Tam giderken Jungkook Kang-dae'nin kulağına yaklaşıp bir şey dedi.
Jk:Öyle bir şey olmayacak.
Kd:He he, neyse umarım hala olurum hadi iyi geceler.
Onun bu hallerine gülümsemeden edemedim.
Jungkookla odaya çıkıp üzerimize değiştirdik. Az da olsa midem hala bulanıyordu.
Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Kendimi iyi hissedince odaya girdim. Jungkook yatakta oturmuş beni bekliyordu.
Yanına gidip uzandım.
Jk:İyi misin?
Soo:İyiyim.
Jk:Yalan söyleme.
Soo:Az bir şey midem bulanıyor.
Jk:Kang-dae'nin dediği gibi hamile olabilir misin?
Soo:İhtimal. O kadar yaparsak bide korunmadan mümkün yani.
Jk:Benle sevişirken sence ben bir kere mi boşalırım.
Soo:İyi bir dahakine hiç yapmayız o zaman.
Jk:Yani sen ne kadar istersen o kadar boşalırım demek istedim güzelim. Hemende yanlış anladın.
Soo:Aynen aynen, yanlış anladım.
Jk:Tabi yanlış anladın.
Soo:Uyu sevgilim.
Jk:İlk sen uyuda ben sonra da uyurum. İyi olduğundan emin olmam lazım.
Soo:Seni seviyorum.
Dudağımı öpüp geri çekildi.
Jk:Bende seni seviyorum.
~~~~~~
Sabah uyandığımda gözleri kızarmış bir Jungkook ile karşılaşmıştım.
Soo:Sen uyumadın mı?
Jk:Hayır.
Soo:Deli misin? Neden uyumadın?
Jk:Kötüydün.
Soo:Sevgilim sadece midem bulandı.
Jk:Olsun kendini iyi hissetmiyordun yinede.
Hafif dikleşip dudaklarını öptüm.
Soo:Hadi uyuyalım.
Jk:Olmaz.
Soo:Neden?
Jk:Yemek yemen lazım.
Soo:Aç değilim. Hem daha uykum var.
Jk:Yalan atmayı becer bari.
Soo:Seni bir güzel beceririm ama.
Jk:Becer becer bir şey demiyorum. Seve seve beni becerebilirsin. Gıkım çıkmaz.
Dayanamayıp gülmüştüm.
Soo:Jungkook biz Roziyi unuttuk.
Jk:Bir süreliğine Minhoya verdim.
Soo:Ya hayır ben bakmak istiyorum.
Jk:Tamam söylerim getirir.
Ben nasıl unutmuştum Rozimi.
Jk:Hadi kalk bakalım kahvaltıya.
Soo:Uyuyalım.
Jk:So-
Soo:Çocuk seni döverim.
Jk:10 dakika.
Soo:20 dakika anlaştık. Bu arada Kang-dae'ye baksana kız uyanıksa kahvaltı hazırlayayım, uyuyorsa bizde uyuyalım.
Jk:Tamam.
Odadan çıkması 10 saniye sürmeden geri gelmişti.
Jk:Uyuyor.
Soo:Ne ara baktın.
Jk:Sen beni burada uyumak için bekliyorsun ve ben yavaş yavaş kardeşimin odasına gidip seni bekletecem öyle mi?
Soo:Evet.
Jk:Değil neyse hadi gel uyuyalım.
Yatağa girip beni kendine çekti.
Jk:Aşığım kadın sana.
Soo:Bende sana.
~~~~~
Bir süre daha uyuduk. Ama ben uykumu tam aldığım için 10 dakika içinde geri kalktım.
Jungkook'un kolundan zor sıyrılıp Kang-dae'nin odasına gittim.
Ağlıyordu..
Hızla yanına gidip ellerini tuttum.
Soo:Neden ağlıyorsun?
Kd:Eğer ölürsem. Abimi yeni bulmuşken ölmek istemiyorum.
Soo:Ölmeyeceksin. Eğer benim iliğim uymazsa bebeğimin iliği uyar.
Kd:Benim için mi yaptınız.
Dediği şeyle üzülsem mi utansam mi bilemedim.
Soo:Ben istiyordum zaten. Hem daha belli değil bugün seninle birlikte öğrenecez.
Hafif gülümsedi.
Ellerim ile yüzündeki göz yaşlarını sildim.
Soo:Bir daha ağlamak yok tamam mı?
Kd:Yok.
Soo:Ben bir duşa gireyim sonra birlikte kahvaltı hazırlayalım olur mu?
Kd:Olur. Bekliyorum seni.
Soo:Fazla oyalanmam.
Yataktan kalkıp kapıya gidecekken Jungkook'un kapıya yaslanmış gördüm.
Jk:Ölmeyeceksin dedim sana. Niye kendini üzüyorsun.
Kd:Seni daha yeni bulmuşken özlemimi giderecekken hasta olmam.
Jk:Geçici bir şey. Sana o iliği bulacam.
Kd:İyiki beni buldun abi. Seni seviyorum.
Jk:Bende seni seviyorum kardeşim.
Jungkook Kang-dae'nin kulağına benim duyamayacağım bir şekilde bir şey söyledi.
Kang-dae birden gülümsedi.
Ne dedi ki şimdi.
Soo:Jungkook iki dakika gelebilir misin?
Jk:Geliyorum.
Kapıyı açıp Jungkook'u bekledim. Beni fazla oyalatmadan gelmişti.
Jk:Noldu güzelim?
Soo:Jungkook duş almam lazım kokuyorum.
Jk:Tamam gel.
Soo:Tek başıma alırım.
Jk:Olmaz öyle şey.
Soo:Jungkook çocuk değilim.
Jk:Bunun çocuklukla alakası yok. Hala dikişlerin var.
Soo:Dikişlerim var evet ama dün bunu umursamadan birlikte olduk.
Jk:Sen istedin.
Soo:Hayır diyemedim. Çok istekli gözüküyordun.
Jk:Bir yerin acıdı mı?
Soo:Hayır.
Jk:Benim isteyip istememe bakma. Burada olan sana oluyor bana değil ben tek zevk alıyorum ama sen hem acı hem zevk alıyorsun.
Soo:Seni seviyorum.
Jk:Biliyorum.
Dudağımı öpüp beni odaya götürdü.
Soo:Jungkook alırım ben duşumu. Hem ben duştayken vakit geçirin, ayıp olur kıza.
Jk:Tamam hızlı ol. Eğer bir yerin acırsa bana seslen tamam mı?
Soo:Tamam. Hadi git.
Sonunda odadan çıktı. Bende fazla oyalanmadan duşa girdim. Canım fazla yanmasada az bir şey acımıştı.
Altıma eşofman giyip üstümede salaş bir tişört geçirdim. Aşağı inip yanlarına gittim.
Birbirlerine sarılmış televizyon izliyorlardı.
Kd:Yenge nasılsın?
Soo:İyiyim.
Sanırım bu soruya alışmam gerekiyordu.
Jk:Hadi kahvaltıya.
Soo:Biz beraber hazırlayacaktık.
Jk:Seni yoracağımızı düşünmedin sanırım.
Soo:Jungkook benim bir şeyim yok. Hem kardeşin de yorulmuştur.
Kd:Yoo yorulmadım. Hadi hızlı yiyelim de hala mı oluyorum onu öğrenelim.
Soo:Umudunuzu kırmak istemem ama 2 kere midem bulandı.
Kd:Bir şey olmaz bulandı mı bulandı. Yani bir ihtimal var.
Soo:Var.
Bana gülümsediğinde bende ona gülümseyerek karşılık verdim.
Soo:Siz geçin ben Minhoyu çağırayım.
Jk:Niye?
Soo:Kahvaltı etmesi için.
Diğerler korumalara her öğün yemek veriliyordu zaten. Ama Minho'nun yeri Jungkook'da ayrıydı.
Kd:Kaç yaşında?
Tam cevap verecekken Jungkook benden önce atılmıştı.
Jk:Sanane. Sen oturda kahvaltını et.
Kang-dae alttan alttan bana bakıp bir şeyler demeye başladı.
Kd:Yakışıklı mı?
Her ne kadar fısıldamış olsada Jungkook duymuştu.
Jk:Çirkin. Eğer bir daha bir şey sorarsan onun hakkında onu öld-
Soo:Bende seni sevgilim bende seni çok seviyorum. Ben çağırıp geliyorum hemen.
Jk:Gel buraya!
Jungkook'u takmadan dışarı çıktım ve Minho'nun yanına gittim.
Mh:Naber yengoş.
Soo:İyi iyi de gel bizimle kahvaltı et.
Mh:Hayır demem.
İtiraz etmeden kabul etmişti. Şaşırdım.
İçeri girip yanlarına gittik.
Mh:Merhaba.
Sanırım Kang-dae'ye diyordu.
Kd:Me-
Jk:Merhaba. Kahvaltını et sonrada git.
Mh:Direk kovsan daha iyiydi.
Kd:Abi ayıp.
Jk:Sen sus da kahvaltını et.
Bu sefer de Minho'ya bakıp konuştu.
Jk:Sende sus! Eğer o ağzını açacak olursan gerisini biliyorsun.
Minho bana dönmüş geldiğine pişman olmuştu.
Mh:Yenge ya beni çağırmasamıydın.
Jk:Kapı orada, görüşürüz.
Soo:Jungkook yemeğini ye. Dün söylediklerimi yaparım.
Jk:Sende otur da Bende kahvaltımı edeyim.
Adam ol.
Gidip yanına oturdum. Masada çıt çıkmıyordu. Jungkook yüzünden.
Fazla sürmeden Kahvaltımızı bitirmiş hastaneye gidiyorduk.
Jk:Gözlerini kapatmamı İstemiyorsan camdan dışarı bak.
Jk:Sende önüne bak lan.
Mh:Tamam abi.
Jungkook Kang-dae'ye bakıp Minhoya bakmadığını emin olduktan sonra gözlerini camdan dışarıya çevirdi.
Bende onun çevirdiği yere baktığımda. Bir de ne göreyim. Kadın şort bile denmeyecek şeyi giyip yolda eğilmiş bağcını bağlıyordu.
Soo:Senin gözlerini deşerim. Önüne bak çabuk!
Minho ile Kang-dae gülmeye başlamıştı.
Jk:Kesin gülmeyi.
İkiside birden sustuğunda gülmemek için kendimi zor tuttum.
Jk:Bebeğim ona bakmıyordum ki.
Soo:Ona bakıyorsun demedim. Yani demek o kadına baktın.
Jk:Gözüm senden başkasını görmüyor ki.
Soo:Görmesini mi isterdin.
Jk:Güzelim öyle deme-
Soo:Sus.
Kollarımı göğsümde birleştirip camdan dışarıyı seyretmeye başladım.
Kang-dae her ne kadar kendini tutmaya çalışsada kıkırdamasını ağzından kaçırmıştı.
Jungkook'un Kang-dae'ye ters ters bakması ile kız korkup susmuştu.
Jk:Sende gülersen seni direksiyona gömerim.
Mh:Tamam abi.
Bir süre sonra hastaneye varmıştık. Jungkook'a hala sinirliydim.
Arabadan inip hastaneye girdik. İlk dikişlerimi aldırmıştım. Canım fazlasıyla yanmıştı. Aslında 4 gün daha beklemem lazımmış ama o kadar beklemek istemedim doktor da bir zararı olmadığı için izin vermişti.
Kang-dae ile Minhoda peşimizden geliyordu.
Odaya girip benden kan aldılar. Ve bir süre beklememizi söylediler.
Kd:Off çok heyecanlandım.
Onun bu heyecanı haline gülümsedim. Jungkook'a baktığımda bakışları üzerimdeydi.
Bir süre sonra odaya doktor girdi.
Doktorun yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.
Dr:Tebrik ederim, hamilesiniz.
~~~~~~
Minho elden gidiyorr😂
Siz onu almazsanız başkaları alır. Bakın aldı. Artık başka birisini bulursunuz.
Her neyse kendinize dikkat edin, herkese iyi geceler💕