ARAF(Tamamlandı)

By 111harveymilk111

201K 9.6K 1.4K

Terkedilmişlik, hayatta kalmak için ödenen bedeller ve bolca mizahla başlayan bir aşk... Fark edilmemesi imka... More

~1~ Saklı
~2~Siyah
~3~Patron
~4~Gizemli Çocuk
~5~ Evsiz
~6~Sahte Sevgili
~7~ Berbat Yalancı
~8~Değişim ve Teklif
~9~ Casus
~10~ Aşık mıyım?
~11~Pasta
~12~Nabız
~13~Baba?
~14~Beni öp
~15~Yeni İş
~16~Striptiz
*Yılbaşı*Özel Bölüm
~17~Güneş Patlaması
~19~Döl Mendili
~20~Güven Meselesi
~21~Gitme
~22~Yeni Ev
~23~Kasırga
~24~'Arsız'
~25~Savaş Vakti
~26~Gözler Kalbin Aynasıdır
~27~Kardeş?
~28~Sorunlar
~29~Gerçek Sevgi
~30~Sonuçlar
~31~Güzel Günler?
~32~Bitiş Çizgisi

~18~Kırık Kalp

5.8K 283 81
By 111harveymilk111

Elini belimin iki yanına yerleştirip beni kucağına çekti.Bacaklarımla üstüne tünediğimde kalçalarım kasıklarına sürtünüyordu.Fakat boxerı hala üzerindeydi.Dudağıma sert ve şehvetli bir öpücük kondurup geri çekildiğinde daha fazlası için yalvarabilirdim.

-Boxerımı çıkarmak ister misin?

Seksi sesi afrodizyak etkisi yaparken konuşmayı unutmuş gibi sadece başımı sallamakla yetindim.Tir tir titriyordum.Aptal mıydım ne?!Hayatımda ilk kez sevişiyormuş gibi neden davranıyordum?

Kalçalarımı kaldırıp siyah dar seksi boxerını dizlerine kadar indirdim.

Oha!Vay!Oh God!

Çok büyük!Fuck!

Diye düşündüm.Of!Güneş bana iki kez sormuştu ve hepsinde de cevabım evetdi.Bir korkak gibi kaçmamalıydım.

Yavaşça kucağına oturduğumda penisi sert ve kabarık bir şekilde altımdaydı.

-Korktuğunu biliyorum.Dedi saçlarımı okşayarak.Sonra beni omuzlarımdan kavrayıp kendine çekti ve yine sert alevlendirici bir öpücük bahşetti dudaklarıma.

-Kendini bana bırak.Nazik olacağım.Diye fısıldadı ardından.Yine konuşmayı unutmuş gibi dudaklarımı stresle dişleyip başımı salladım.

Bir saniye sonra hızlı bir şekilde beni kanepeye yatırmış bacaklarımı ayırarak konumunu almıştı.Çok...Tecrübeliydi.İçimde bir kıskançlık şekillense de bunu aklımdan uzaklaştırdım.

-Ah, Aras...Çok...Güzelsin...

Dedi çıplak bedenimi yine baştan aşağı süzerek.Kızardığımı hissettim.Ben ve kızarmak!

Önce üstüme eğildi hafifçe.Kırmızı Noktam'da hafif bir sızı hissettim.Sonra bu sızı giderek artan bir baskıya ve acıya dönüştü.

-Ahhh!!

Sanırım ölüyordum.Gözlerimden yaşlar geliyordu.İstemsiz olarak kaçmaya çalıştım ama Güneş beni sertçe omuzlarımdan tutmuş kanepeye sabitlemişti.

-Biliyorum, acıyor.Ama geçecek.Dişini sıkmalısın.

Hayır!Dişimi falan sıkmak istemiyordum.Ayrıca korunmuyorduk bile!

Acı, kırmızı noktamda yeniden zonkladınğında dediği gibi dişlerimi sıktım fakat acı hala devam ediyor ve giderek artıyordu.İstemsizce bağırdım.

-Ahhhh!Güneş...İstemiyorum,lütfen...Korunmuyoruz bile...

Tüm seksabelliği yok ettiğimin farkındaydım.Ama canım çok kıymetliydi tamam mı?

Güneş'in gözlerine baktığımda hüsranı görebiliyordum.Dudakları sarkmıştı.Fakat bir an sonra gülümsedi.

-Aslında çoktan girdim bile.Bundan sonrası daha kolay olacak devam etmek istemediğinden emin misin?

Nasıl?Nasıl girmişti?Bir anda içimde bir kıpırtı hissettim, ufak bir itiş...

Bu hafif canımı yaksada zevkten inlememe neden olmuştu.Vay...Canına!

Güneş'in de benden geri kalır yanı yoktu.Dudaklarını ısırmış ve terlemişti.

-Devam etmek istiyor musun?İstemiyor musun?

Her sorunun sonunda kuvveti biraz daha artan itişlerle acım biraz daha artarken zevk de arttırıyor, inlemelerim yükseliyordu.

-İs...

Bir itiş daha...

-Ah-ımhhh.

-Duyamadım?Dedi Güneş.Ah benle oyun oynamayı seviyordu.Beni yalvartmayı...

-İstiyorum...

Nefesim kesilmişti.Bu seferki itiş çok güçlüydü.Ve öyle bir noktaya değmişti ki o an tekrar gelmekten korktum.

-Ahhhhh!!!

-İşte böyle.Dedi Güneş hırıltılı bir sesle.

Git gelleri hızlanmaya başlamıştı.Her seferinde daha hızlı ve daha güçlüydü.Öyle bir inliyordum ki kendi sesimi tanıyamıyordum.

Zevk ve acının o egzotik karışımıyla kendimden geçmiş ter içinde kalmıştım.Tırnaklarımı istemsizce Güneş'in sırtına geçirmiş adeta bir kaplana dönüşmüştüm.

Güneş de inliyor ve hızlı nefesler alıp veriyordu.Gözlerimin içine bakıyordu her itişinde.Kısılan gözlerimle ona karşılık veriyordum.Teri alnından boynunun kıvrımına akıyor sonra yavaşça göğsünden kaslı karnına yöneliyordu.Böyle ne kadar zaman geçirmiştik bilemiyordum.Fakat yorulmaya başlamıştım.Sonunda Güneş'in sesi giderek daha da hırıltılı bir hal aldı ve geldiğini anladım.Aynı şekilde bende dopdoluydum.

-Hızlan, sevgilim.Biraz daha...

Güneş bana cevabını anında daha da hızlanarak vermişti.Ahh!Bu his...Mazoşist bir zevkti.Elimi erkekliğime atıp bu zevki iki katına çıkardım.

Ve sonunda aynı anda rahatladık.

-Ahhhh!

-Immhhhh!

İnildemelerimiz birbirine karışırken sıcak tohumlarını kalçamda hissedebiliyordum.İçime boşalmamıştı.

-Muhteşemdin.

Dedi fısıldayarak bana.Muhteşemden de öteydim şu an.

-Sen de...

Güneş eğilip dudaklarımı öptü yine.Bu sefer şehvetli değil masum ve teşekkür dolu bir öpücüktü.Öpüşürken gülümsedim ister istemez.

-Bu geceyi unutamayacaksın demiştim.Dedi Güneş de gülümseyerek.Unutamayacağım kesindi.

Yavaşça yanıma uzandı.Gözlerimi aptal bir aşık gibi ondan alamıyordum.O şu an benim Süpermenim, Pac Man'im, Mad Men'im di.Biraz alıntı yaptım ama içimdeki hayranlığı tarif eden en iyi kelimeler bunlardı.

-Şey..Yani...

Hadi bakalım bunu nasıl söylersin?Biz şimde neyiz Güneş?Sevgili mi, iş arkadaşı mı yoksa...Fuck buddy mi?Sonuncu seçeneğin olmamasını umuyordum.

-Ney?Yine ne geveliyorsun, velet?

Kaşlarını kaldırmış alaylı bir ifadeyle bana bakıyordu.Yine velete geri dönmüştük.İçimde bir şeyler yavaştan parçalanmaya başlamıştı.Belki de şimdi sormamalıydım?

-Şey...Biz şimdi neyiz?

Diye soruverdim sonunda.Güneş'in gözleri bir an gözlerime değil başka bir dünyaya bakıyordu sanki.Alaycı ifadesi silinmişti ama yüzünde bana karşı oluşan mesafeyi fark etmiştim.Sonunda gözlerini benden kaçırdı.Tavanı izlemeye başladı.

-Sanırım şu an için hiç bir şey...

Ah!Kalbim öyle bir çatırdadı ki sesini duyabiliyordum.Aptal!Aptalsın!

Diye bağırıyordu.Gözlerim yaşarmıştı.Resmen ağlıyordum!Sulu göz değildim ama Güneş beni alt üst ediyordu.

-Hiç-Hiç bir şey mi?

Diye sordum.Hüsranım sesimi esir almıştı.Ah hayır!Liseli salak aşıklara bağlamıştım.Güneş tavana bakmayı sürdürdü.

-Senden hoşlanıyorum velet.Ama aşık falan değilim.Ve gözlerine baktığımda bir Romeo beklediğini görüyorum.Ben kesinlikle o Romeo değilim.

Romeo?

Ben onu Güneş olduğu için sevmiştim.Bir Romeo olduğu için değil.Tek istediğim, onun da beni , benim onu sevdiğim gibi sevebilmesiydi.

-Bize bir şans ver...Lütfen...

Dedim gururumu tamamen ayaklar altına alarak.Ben Aras Güney 18 yaşıma kadar kimseye bu kadar yalvarmamıştım.

-Üzgünüm Aras.Kalbimde sana karşı bir şeyler yok.Bir aşk yok.

Ah!İşte geliyordu!Göz yaşları...

-Anladım.Dedim titreyen sesime küfrederek.

Ardından doğruldum hızlıca.Gözlerimden akan yaşları hızla silerken

-Nereye?

Diye sordu.Sesinde bir endişe mi vardı?Of!Ne düşünüyordum ki!Beni sevmiyordu sadece hoşlanıyordu.

-Gidiyorum.Dedim hızlıca.Yanından hızla kalkıp yerdeki boxerı bacaklarımdan geçirdim.Eski kıyafetlerimi de yerden toplayıp üstüme geçimeye başlamışken Güneş yine konuştu.

-Onu anladım.Nereye gidiyorsun, onu soruyorum.Saat sabahın beşi olmalı.

Kazağımı başımdan geçirip arkamı ona döndüm.Aynadaki görüntüm berbattı.Sürmelerim ağlamaktan akmış saçlarım dağılmıştı.

-Senin olmadığın bir yere.Diye geveledim.

Bu sefer beni anlamıştı.Aynadan yüzünü gördüm.Buruşmuştu.

-Bir yere gidemezsin.Siyah'ın kapıları kilitlenmiştir.Dedi.Ellerimle akan sürmeyi silmeye çalışıp akan burnumu çektim.Aynanın önündeki gözlüğümü gözlerime geçirdim.Kendime daha çok benzemiştim.Yıkılmış bir Aras bana tanıdık değildi.

-Sen beni merak etme.Başka bir yerde kalırım.

Saçlarımı ellerimle tarayıp son bir kez kendime baktıktan sonra kapıya yöneldim.Güneş bu sefer ayaklanmış kapının önüne geçmişti.

-Senle gelmeme izin ver.Başına bir şey gelecek.

Suratı sert ve ifadesizdi.Ne yapmaya çalışıyordu.Önce kalbimi kır sonra beni korumaya çalış!Yok ya!

-Seni istemiyorum!

Diye bağırdım.

Çenesini sıktı.Ve sonra pislik bir şekilde gülümsedi.

-İstemiyor muydun?Az önce altımda bir sürtük gibi inledin,velet!

Hayır...

Kalbimi daha fazla parçalayamazdı heralde.Gözlerimden daha fazla yaş gelirken elimi ağzıma kapadım ve yanından geçip gittim.

Kapının önündeki sandalyeyi fırlatıp attım.Kapıyı açtığımda karşımda onu görmeyi beklemiyordum.

-Aras?

Dedi Aslan.Ah görmek istediğim son kişi oydu.

Onu önemsemeyip koşmaya başladım.

YB!Bana kızmayın lütfen!Kurgum böyle.Fakat söz verdiğim gibi smutumu tamamladım.Vote ve yorumları bekliyorum:)

Continue Reading

You'll Also Like

19K 2.2K 24
+20 "1 2 3 Daha hızlı olmalısın küçüğüm, daha hızlı ol ki kimse sana zarar veremesin." İki erkeğin arasındaki ilişkiyi anlatmaktadır. Şiddet gibi olu...
34.3K 2.5K 31
İki genç delikanlı ve intikamdan doğan bir aşk hikayesi... Eşcinsel İçerik... 21.02.2021 - 20.07.2021
8.6K 1.2K 16
"Sen polis ol, ben de suçlu olacağım." dedi küçük çocuk elindeki oyuncak tabancasını karşısındaki kendisinden çok daha küçük olan sarışın çocuğa uzat...
37.4K 3.4K 30
Eski dost, yeni düşman... Bir de aşk Pencereye doğru yürüdü tüm karmaşasıyla. Perdeyi aralayıp açtı ve karşı eve baktı özlemle. Elleri titriyordu hey...