Polat: Dün yazdıklarımın hiçbiri doğru değildi. Sarhoştum.
Pelin: Sana da günaydın Polat...
Polat: Dediğimi anladın mı?
Pelin: Yapılan bir araştırmaya göre, sarhoş insanlar yalan söylemezmiş. Ayık insanlardan bin kat daha gerçekti dediklerin.
Polat: Sana sarhoş olduğumu söyledim.
Pelin: Bende sana inanmadığımı söyledim.
Polat: Pelin amacım sana umut vermek falan değil. Bu sebeple git ve çocuklarının babası olacak o adamı ara.
Pelin: Çoktan buldum bile.
Polat: Ne ara?
Pelin: Hızlı değilim normalde ama dün emin oldum işte.
Polat: Ciddi misin sen? Kim?
Pelin: Elbette ciddiyim.
Pelin: Sensin!
Polat: Sadece bir an için senden kurtulduğum sevinmiştim.
Pelin: Yine aynı şeyi yapıyorsun işte!
Polat: Ne yapıyorum?
Pelin: Beni kırıyorsun.
Polat: Yanlış adama aşık olduğunu anlamışsındır umarım.
Pelin: Senin yanlış adam olduğunu biliyorum zaten.
Polat: O zaman hala neden buradasın?
Pelin: Polat biliyorum kulağa imkansız geliyor ama ben seni uzun süredir seviyorum. Bir anda vazgeçmemi bekleyemezsin.
Pelin: Seni ilk kez lisedeyken görmüştüm. Sanırım kardeşinin veli toplantısına gelmiştin.
Pelin: O an nasıl hissettiğimi anlatamam sana. Daha ilk andan beri yanlış adam olduğunu biliyorum ama intihar etmekte irade sahibi insanların yapacağı bir şey değil mi? Bir deli neden intihar etsin ki?
Pelin: Seni sevmek intiharsa intihar ediyorum ama bundan memnunum.
Pelin: Bakma sen bana, senin eşin olmak istediğimi hatta çocuklarının annesi olmak istediğimi söylüyorum ama bunun imkansızlığını biliyorum.
Pelin: Ve ne olursa olsun son nefesime kadar seni seveceğim. Yanında veya yanımda bir başkasının olması bile vazgeçirmeyecek beni.
Pelin: İmkansız geliyor kulağa ama son an'a kadar seni sevmeye devam edeceğim.