Selamünaleyküm canlarrrrrrrr
Neydiysiz la
Ben geldim yav xkjdjfjdjdjd
Evet sizi özledim ama şu bölüm bir bitsin soracağım ben sizee
dkdndjndjd
Yıldızın haşadını çıkarın ve sakince bölüme geçin cjfjjf
Ne çok random attım la
Neyseğğ
Bismillahirrahmanhirrahim
........
2 yıl sonra...
"Abla burnunda un var."
"Gerçekten mi?"
"Yav bi susun da babamı dinleyelim."
"Çocuklar, sessiz olun bakayım! Evet nerde kaldık?"
"Bahaeddin Nakşibend Hazretlerinde bahse-
" Hayır Abdülkadir Geylani Hazretlerinden bahsediyordu abii"
"Çocuklar 32 farzın üzerinden geçiyorduk." dedi babam ve hepimiz sustuk. Anlaşılan annem ve yengem hariç hiç kimse düzgün dinlememişti.
Hiç dinlememişti -_-
He tamam.
Abim evlenmişti sonunda. Valla ben yengemi baya sevdim çok tatlı biri.
Abim ile üniversitede tanışmışlardı ve bir yıl sonra da bizim haberimiz olmuştu.Evlendikten sonra bizim üstümüzdeki daireye taşındıkları için hep birbirimize gidip geliyorduk.
"Hadi bakalım Hira şu okul alışverişi işinde eksik kalan şeyler vardı, yarın okul var halledelim şu işi.Muhammet sen de gel oğlum. " dedi babam ve yerinden kalktı.
Hira da hemen kalkıp odasına koştu. Yarın okullar açılıyordu ve o artık 11. sınıf oluyordu.Kocaman kız olmuştu. Ben ise üniversite ikiye gidiyor olacaktım. Çok şükür ilahiyat bölümünü kazanmıştık Ayşe ile. Bir yıldır da beraber gidip geliyorduk fakülteye.
Bizim okul da bir 2 haftaya açılıyordu.Ben Kuran Hocası olmak istiyordum ama Ayşe Arapçayı tercih ediyordu.
Babam çoktan aşağı inip arabayı çalıştırmıştı ama Hira 3947727373 saatte hazırlandığı için hala onu bekliyordu. Abim de öfleyip durdu ve koltuğa yengemin yanına oturup başını omzuna koydu.
"Oo iyi geceler." dedi yengem de gülerek. Abim de birşey demeden gülümsedi ve gözlerini kapattı.
Yoo hiç kıskanmadık canım.
Tabi canıımm, şuan hiç gidip babam seni çağırıyor abi deyip onu kaldırmayacaksın canım tabi
Yok be ne ala- oha iyi fikirmiş.
Ve hemen görümcelik damarım attı.
"Abi yav hadi babam çağırıyor."
"Ben niye duymadım?" dedi abim başını kaldırıp.
"Ya hadi çağırıyor işte hem bak Hira hazırlandı." dedim ve o sırada Hira geldi.
"Sonunda yaa." dedi abim ve askılıktan yağmurluğunu aldı. Yengem de gidip kapıyı açtı.
Hira da hemen abimi sollayıp aşağı koştu. Abim de içinden ve la havle çekti ve yengem ile bana gülümseyip çıktı. Yengem de kapıyı kapattıktan sonra bana gülümsedi.
" Hadi gel canım bir ütü işi vardı." dedi yengem ve ben de başımı evet anlamında salladım.
İkimiz beraber yukarı onların dairesine çıktık. Yengem kapıyı açınca içeri girdim ve perdeleri açtım. Sonra yatak odasına gidip ütüyü getirirken kafayı duvara çakınca yengem gülerek başını salladı ve yanıma geldi.
"Kız neredeyse 20 olacaksın hala atamadın mu üstünden sakarlığını? Abin çok anlattı da." dedi ve gülümseyip ütü masasını alıp açtı. Ben de güldüm ve ütülenecek üstleri getirdim. Yengem de fişi takıp abimin gömleğini ütülemeye başladı.
Abim de sonunda üniversiteden mezun olmuştu ve KPSS'ye girecekti.
"Abin başka şeyler de anlattı." dedi yengem ve bana sırıtarak baktı.
"Ne gibi?" dedim elinden gömleği alırken.
"11.sınıfta olanlar gibi."
"Ah." dedim ve elimi anlıma vurdum.
Ah abi ah abi!
"Sorun var mı?"
"Yok.. Hayır yok." dedim ve silkelenip yere düşen tişörtü aldım.
Uuuuuu
.......
Ertesi gün falan filan xjndnxnx
Miray'dan
"Yasin ama hoca dedi ki.."
"Ya birşey olmaz.Ben kitabımı ona bırakmam. Çocuk sömürgeci devletleri geçti lan! İki dakika test kitabını alabilir miyim diyip gidiyor gidiş o gidiş. Kitabı rüyanda anca görürsün."
"E ama Yasin bu çocuk diğerlerinden de istiyor, onlar da kitaplarının geri gelmediğini anlayınca daha da vermiyorlar. Sen niye 5 kere veriyorsun?!" dedim hocanın gelip gelmediğini kontrol ederken.
"Ya ne bileyim çocuk gerçekten dardadır falan dedim." dedi o da düşmemek için koltuğun kenarına tutunurken.
Hep beraber seminere gitmiştik.Babam beni dershaneye yazdırmıştı ve ne tesadüf ki Yasin'de gelmişti. Yasin de kitabını sömüren çocuğun peşinden gitmek için salondan çıkmak istiyordu. Ne yazık ki koltukların arasında dolaşıp bizi kontrol ediyorlardı. Yasin de görünmemek için benim koltuğumun yanına çökmüştü.Allah'tan salon karanlıktı da belli olmuyordu.
"Hep iyi niyetinden ha. Başka zaman niye o kadar iyi olmuyorsun? Adam döverken aklına gelmiyordu." dedim gözlerimi devirerek.
"O bir kereydi."
"İki."
"Ya ama o ikincisi çok kaşındı ben ne yapayım? Gel beni döv diyordu resmen."
"Bir daha olmaz inşallah."
"Töbee. Daha yok." dedi ve dengesini korumak için yere tutunacakken arkaya doğru gitti. Tam düşecekken tutundu.
"Allah'tan son anda koltuğun kenarına tutundum ha." dedi korkmuş bir şekilde.
"Yasin o benim kolum." dedim göz devirerek ve kolumu silkeledim.
O da hemen bıraktı.
"Senin kolun nasıl koltuk gibi yumuşak oluyor lan?"
"Yün hırka var üstümde görmüyor musun?"
"Haa." dedi ve ileri doğru gitti.
"Hadi artık yakalayacaksan yakala şu çocuğu." dedim ve o da başını sallayıp koltukların arkasından geçti ve hızlıca dışarı çıktı.
......
Konferans bittikten sonra iki saat Yasin'i aramıştım çocuğa bağırırken bulmuştum. İç çektim ve yanlarına koştum.
" Noluyor Yasin?! "diye sordum ve o da çocuğa sinirle bakmayı bırakıp bana elindeki test kitabını gösterdi.
Kitabın üzerinde diş izleri mi vardı?
Yuh.
" Napıyon lan milletin test kitabını toplayıp evde yiyor musun?! dedi sinirle çocuğa dönüp.
"Kuzenlerim çok agresiftir de."dedi çocuk gözlüğünü düzeltirken.
" Kuzen değil köpek mübarek. " dedi Yasin.
" Yasin! " diye uyardım onu.
" İstemiyorum al kitabı, evde biraz daha dişlersiniz. " dedi ve kitabı ona verip uzaklaştı.
Arkasından koştum.
" Asıl sen çok agresifsin. İyi misin?"
"Ben iyiyim. Şu üniversite yüzünden stres yaptım sanırım bilmiyorum . Bizimkiler benden çok ümitli valla."
Aynı şeyler benim içinde geçerliydi.
" Daha üniversiteler açılmadı. Hemen başlama endişelenmeye." dedim yürümeye devam ederken.
"Neyse tamam,senden naber?" diye sordu kapşonlusunu düzeltirken.
"İyiyim yani. Anormal birşey yok."
"Emre Abim köyden dönüyormuş." dedi.
"Evet de sen nerden biliyorsun?" diye sordum.
"E biz yazışıyoruz ya. Neyse onu boşver neden köyden sizden geç dönüyor ki?"
"İşleri vardı."
"Peki mezun olunca neden buraya dönmedi?"
"Öyle tercih etti." dedim yere bakarken.
"Öyle olsun. Ne zaman geliyor?"
" Bir iki haftaya geliyor inşallah." dedim ve kafamı kaldırdığımda bismillah çektim.
Erkeklerin dolu olduğu bir yerde dolaştığımı nasıl fark etmezdim?!
" Yasin. "
" Efendim? "
" Nerdeyiz? "
" Erkeklerin yanında ."
"Peki ben neyim?"
"Erke-... Kız!"
"Aferin!"
Herkes yavaş yavaş bize bakmaya başlayınca yavaştan kaçayım dedim ve hızlı hızlı yürüyerek koridordan çıktım.
Tövbe estağfurullaahh, tövbe estağfurullaaahh
.....
Yasin'den
Miray gittikten sonra Fatih bana göz kırptı.
"Ne?" dedim.
"Sen niye bu Miray'la çok konuşuyorsun?"
Tam cevap vermek için ağzımı açacakken devam etti :
"Oğlum lan birşeyler mi hissediyorsun yoksa?"
Yav ne alaka şimdi?
Tam hayır diyecekken bu sefer Mustafa atıldı :
"Yav 2 yıldır konuşuyorlar birşeyler olsa çoktan olmaz mıydı?"
"Saçmalamayın. Birşey yok." dedim ve sınıfa girdim.
Öyle birşey yoktu ki.
Ben birşey hissetmiyordum.
........
2 hafta sonra falan filan xmfmfnncnxnc
Yav ben niye ciddi olamıyorum mxmxm
Iy randomdan nefret ettim artık ama atacam kxmdmfmfmf
Amağğn neysee
Sümeyye'den
Sonbahar geldiğini iyiden iyiye belli etmişti.Camdan baktığımda yağmurun yağdığını fark ettim. Kahverengi şalımı düzelttikten sonra askılıktan şemsiyeyi aldım ve çıktım.
Merdivenleri hızla aşağı inip dış kapıyı açmamla soğuk rüzgar yüzüme çarptı. Yağmurun sağanak yağdığını gördüğümde botlarımı giydiğime ve yere sürünen feracemi kestirdiğime şükrettim.
Evet 2 senedir feraceliydim çok şükür.
Şemsiyemi açtım ve hızla sokağın başına doğru yürümeye başladım. Gözlerimi kıstığımda Ayşe'nin beni beklediğini gördüm. Hızımı arttırdım ve yanına vardım.
"Kanka dondum dondum!" dedi şemsiyesini titreyen elleriyle tutarken.
"Valla eylüle gireli birkaç hafta oldu ama meteoroloji uyarı yaptı. Bu hafta hep sağanak varmış." dedim koluna girerken.
"Hee." dedi o da ve beraber durağa doğru yürümeye başladık.
"Yav biz şimdi üniversite iki olduk ha?"
"Aynen." diye cevap verdim.
"Kız ekimde 20 olacaksın yaaa." dedi.
Doğru valla.
"Evet. Sen de kasımda olacaksın canım çok zaman yok arada."
"Tamam şuan biz 19 yaşındayız. 20'ye daha var."
"Birazcık var." dedim ve durağa geldiğimizi anladım.
"Oo selamünaleyküm."
Müzekker alarmı
Bilal'de duraktaydı.O da bize yakın bir üniversiteden mimarlık bölümünü kazanmıştı.
"Ve aleykümselaaam." dedik ikimiz de aynı anda.
"Yazın pek göremedim sizi." dedi.
" Biz memlekete gitmiştik. Sümeyyeler de tatile gittiler." dedi Ayşe
"Hmm anladım." dedi.
"Neyse bizim otobüsümüz geldi." dedi Ayşe ve beni kolumdan çekiştirip götürdü.
"Ne oluyor Ayşe?" diye sordum.
"Ya ben çok konuşmak istemiyorum." dedi.
Hala mı?
Yuh.
"Asıl onun senle konuşmaması lazım çocuğun burnunu kırıyordun nerdeyse." dedim.
O tam cevap vermek için ağzını açacakken devam ettim :
"Gerçi Yasin Miray'ın tostunu, Miray'ın da onun test kitaplarını yere çalmasına rağmen hala konuşuyorlar."
"Ne ima etmeye çalışıyorsun?" diye sordu şalını düzeltirken.
"Yık birşiy bışvır."
Tövbe bismillah iğnem çıktı.
"Ama Yasin Miray'a yardım etmişti." dedi.
"Sen de mi yardım bekliyorsun?" diye sordumm, sormaz olaydım.
"Konuyu nereye getirdiğinin farkında mısın? Kanka sabah sabah beynin yandı galiba."
"Tamam ya kızmaaa. Hadi gel bu sefer gerçekten otobüs geldi." dedim ve güldüm. O da gözlerini devirirken çantasından akbilini çıkardı.
.........
Emre'den
"Anne? Neden gelmiyorsun?"
"Gelemem yavrum,olmaz."
"Ama ben seni bekliyorum."
"Kavuşmamıza daha var oğlum. Daha senin önünde upuzun bir sınav var."
"Ne sınavı anne?"
"Göreceksin oğlum... ve sabredeceksin."
"Neye?"
"Allah'a emanet ol."
"Anne nereye?"
"Anne!!!" diye bağırarak uyandım. Alnımdan terler boşanıyordu.
"Emre! İyi misin?" dedi Özkan.
"Annemi gördüm." dedim ve o da başını sallayıp içeriye ay ışığının girmesi için perdeyi açtı.
"Saat kaç?" diye sordum.
"Gecenin ikisi görmüyor musun?" dedi saati gösterip.
"Ben ne kadardır uyuyorum?" diye sordum yatakta doğrulurken.
"Hatırlamıyorsun değil mi?" dedi.
Noluyor la?
"Neyi?"
"Odun keserken bayıldın seni eve getirdik Yelda Yengem ile. Uyandın çorba içtin sonra geri uyudun."
Hatırlayamadım.
"Hatırlamıyorum." dedim şaşkınlıkla.
"Dün de bayıldın." dedi yere oturup bağdaş kurarken.
"Onu hatırlıyorum." dedim ve terden sırılsıklam olan tişörtümü çıkarıp yenisini almak üzere valizimi açtım. Tişörtümü giyerken ayağa kalktım.
" Nereye?" diye sordu.
" Abdest alacağım. Hazır uyanmışken teheccüdü kılayım bari."
"Tamam." dedi o da ve kendi yatağına yattı.
Özkan annemin yeğeniydi. Köyde kaldığımız evde onlar da kalıyordu.
Abdest aldıktan sonra tekrardan valizi açtım ve annemin bana verdiği takkeyi çıkardım.Taktıktan sonra dolaptan seccadeyi çıkardım ve yere serdim.
Namazı bitirdikten sonra uzun uzun dua ettim ve herşeyi toparladıktan sonra yatmak yerine dışarı çıkmak istedim. Koridordan sessizce çıktım ve eski tahta kapıyı açtım. Dışarı çıktıktan sonra kapıyı dikkatle kapattım.
Hava serindi. Çimlerin arasında yürüyüp dut ağaçlarının altındaki sandalyelerden birine oturdum ve karşıdaki dağlara doğru baktım.
Yarın sabah uçağım vardı. İstanbul'a dönüyordum.Mezun olduktan sonra buraya memleketimiz Giresun'a gelmiştik. Bütün yaz da burada kalmıştık. Bizimkiler benden 2 hafta önce dönmüşlerdi İstanbul'a.
Ve Sümeyye...
Onu o kadar çok özlemiştim ki...
Ben gittikten sonra sadece birkaç kez konuşmuştuk o kadar.
Ama yarın...
Belki de konuşacaktım onunla.
Üniversiteden de mezun olduğuma göre artık herşey tamamdı. Bu yıl da şu KPSS meselesini halledecektim. Sonra bir atanırsam...
İşte o zaman mesleğimi elime alacaktım.
Şuan on dokuzdum ama bu sene yirmi olacaktım. Ben bir sene erken başladığım için çoğu kişiden küçük olacaktım ama olsundu.
Aklımda bu sene Sümeyye'ye evlenme teklif etmek vardı.
Ne cesaret la.
Bakalım yine ne saçmalıklar yaşayacaktım?
......
Bölüm sonuuğğ
Nasıldı?
Özledik gı bunlarıı
2.sezon hakkında düşenceleriniz neler?
Sizce neler olacak?
Şimdi gelelim asıl konumuza...
Allah belanızı vermesin kcmcnjchdbc
Yav ne eniştesi? XJDNCBCBDJBX
Valla okuyunca sesli güldüm şglgkrkxfhsh
Bakın şimdi bu benim ilk yazma deneyimim değil ama yine de bu kurguya başlarken biraz endişeliydim. Acaba güzel olacak mı? Yoksa yazıp yazıp sildiğim hikayelerden mi olacak? Gibi. Dedim bazı karakterleri bari gerçek hayattan koyayım da en azından sağlam bir kadro ile başlayayım xncncnncncncjsdh belki aklıma öyle daha kolay kurgu gelir falan diye.
Kitaptaki Sümeyye gerçek hayatta yok biliyorsunuz.
Ama olsaydı var ya Emre tam da böyle davranırdı yemin ederim kxnxncncnccj
Sümeyye karakterinin çıkışı da bir garip. Bizim sınıfta Sümeyye diye bir kız vardı.Çok tatlı bir kızdı baya güzel giyiniyordu. Biz onu tanıyamadan nakil aldırıp gitti.Ben de bir karakter oluştururken aklıma bu kız geldi de ondan adını Sümeyye koydum.
Kitaptaki Sümeyye'nin karakteristik özelliklerini falan ben oluşturdum tabiki.
Ama o esinlendiğim Sümeyye benim oluşturduğum karakter gibi midir bilinmez.
Anam öyleyse ben nikahlarım bunları clvjfkckcmcnvncncn
Ama tabiki farklı özelliklere sahiptir yanii
Heraldeee
Yani kızı doğru düzgün tanımıyorum zaten sadece adı Sümeyye bizim karakterimizle bir alakası olmayabilerr
Yav ama belli mi olur ıdhrhdgdhxdjxjc
Sümeyye'yi ben zannedip sevinenler üzgünnn jcjfncncnc
Neyseee
Bir duyurum olacak size.
Bu aralar bayağı meşgulum o yüzden düzenli bölüm gelmeyebilir ve yorumları okumayabilirim. Ama mutlaka bu yaz bu kitap bitecek yani.
Neysee
Oylar verildiyseee
Haydi Allah'a emanet olun canlarrr
Nedense aklıma Hayrünnisa geldi KDKDKEKFLGĞRİXMCNDNCNJCDNCB