|İki hafta sonra.|
Barış kampta ormanda otururken yanına oturan Berkan ile gülümsemişti. Burdaki tek gerçek dostu o olmuştu bu iki haftada.
"Napıyon lan?"
"Sence?"
"Oturuyorsun gibi duruyor."
"Vay zekisin yine."
"He. Oğlum bugün iletişim oyunu var bu iki hafta sonraki ilk iletişimi almamız gerekiyor! Anlıyor musun?! ısırmamız gerek o parkuru."
"Haklısın. Kesinlikle almamız gerek."
"Oğlum Lalemi çok özledim lan. Daha iki hafta oldu ama."
Berkan elini tişörtünün içine sokup kolyesini çıkarıp öptüğünde barışta gülümseyerek kolyesini çıkarmıştı.
"N harfi mi kim lan N?"
"Nisa."
"Kim?"
"Kız arkadaşım."
"Kız arkadaşın mı? Lan insan bir söyler ben sana bu iki haftada düğünümüze kadar anlattım."
"Sormadın ki."
"Ulan barış bide masum masum bakıyorsun. Lale yok ısırcam seni ha!"
"Oğlum bir rahat dur lan."
"Ne zamandan beri ilişkiniz var?"
"2 yıl."
"İyiymiş lan. Dönelim yengeyle tanışırız. Sende ne bulmuş acaba?"
"Komiksin Beko valla bak. Öyle bir güldüm ki bahçeye diktiler."
"Barış Allah seni git lan burdan git."
"Bende lale yengeye sorucam bu tahtaları eksikte ne buldun dicem?"
"Lan hele bir dur ciddi bir şey söylemem lazım."
"He söyle."
"Sen kurban ol lan bana."
İkisi kahkaha atarak barakalara dönmüş eşyalarını alıp oyuna gitmişlerdi. Berkan ve Barış sırada yan yana dururken Berkan barışın kulağına fısıldamıştı.
"Oğlum cidden adada konuşmamız gereken bir mevzu var emin oldum şuan."
"Tamam."
Çekim başladığında acun ödülü açıklamıştı.
"Ödülünüz ailenizden gelen video!"
Herkes alkışladıktan sonra parkura bakmıştık. Zordu ama değerdi. Oyun başladığında hepimiz çok motiveydik Berkan arada gelip beni sarsıyordu ama iyiydik. Sıra bana geldiğinde durum 9-8'di. Onlar öndeydi ve almam gerekiyordu bugün 2 oyuna çıkıp ikisini de almıştım.
"Haydi uzunum benim be! Hadi babako! Yaparsın lan sen!"
Parkurun başına geçtiğimde burakla el çaktıktan sonra kolyemi öpüp koşmaya başlamıştım. Ayağım takılınca geriden gelsem de oyunu saniye ile kazanmıştım. Oyunu kazandıktan sonra halkayı havaya atmıştım.
"Nisa'm!"
Herkes bana koşarken berkanla uzaktan koşup birbirimizi vurmuştuk.
"Helal lan sana helal!"
Şimdi sırada bayrak yarışı vardı. Berkan ve ben kızlardan da Aycan ve Elif çıkıyorduk. Bayrak yarışına çıktığımızda Aycan bana sarılınca şaşırsam da bende omzunu sıvazlamıştım. Berkan kaş göz yapınca bende hazırlanmıştım.
"Evet iletişim de oyun 9-9 sırada bayrak yarışı var! Hazır!"
Düdük çalınca hızla koşup burakla aramı açmıştım. Bayrağı kaldırdığımda berkanda bağırarak koşmaya başlamıştı. Manyak. Aycan ve elifte gelince atışları ben yapmıştım.
"Burak bir! Barış bir! Burak iki! Barış iki! Atan kazanacak! Burak atamadı! Ve barış! Barış Murat Yağcı! Ödül ünlülerin."
Berkan ve ben birbirimize sarıldığımızda Aycan ve elifle de sarılıp üzerime koşan takımdan kaçmaya çalışıyordum. Gülerek seremoniye geçtiğimiz de Acun Bey konuşma yapınca ödüle gelmiştik.
§|§