Go Live [Minsung]

Por NoIzyJin

1.1M 124K 167K

Paralar, altınlar, kadınlar ve düşünebileceğiniz her şey... Yarışçı Lee Minho istediği her şeye sahip olmasın... Más

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1 [M]
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7 [M]
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8 [M]
5.9 [Final]
6.0 [Özel Bölü(M)]
6.1 [Özel Bölüm]
6.2 [Özel Bölüm]
6.3 [Özel Bölüm]
6.4 [Özel Bölüm]

3.6

14.2K 1.6K 2.1K
Por NoIzyJin

Arabanın arka koltuğundan çıkıp karşısındaki görkemli otele bakarken bilinçsizce ağzını açtı Jisung. Hayatında gördüğü en muazzam yapı olabilirdi, ön tarafı tamamen havuzlarla kaplıydı ve otelin camları doğrudan okyanusa bakıyordu. Otoparkın tamamı marka arabalar ile doluydu, normal bir ailenin burada kalamayacağı belliydi

Ekibin ayarladığı yardımcılar Jisung ve diğerlerinin eşyalarını alıp içeriye taşırken onlarda fazla beklemeden içeri girdi. Lobideki koltukların birinde oturmuş kahve içerken telefonuna bakan Minho'nun başını kaldırmasını karşısında oturan Hyunjin sağladı. İçeri giren grubu gösterdiğinde ikisi de ayağa kalktı ve onlara ilerlediler

Karşıdan gelen Hyunjin'i görünce gülümseyerek yanına gitti Changbin. El sıkışıp klasik bir selamlașma yaptıkları sırada Minho gülümseyerek Jisung'a ilerledi. Aynı şekilde gülümseyerek Minho'nun boynuna sarıldı Jisung. Ikisinin uzun sarılması sonrası Jeongin'in saçlarını onu sinir etmek için karıştırdı Minho. Küçük kardeşinden sonra Seungmin ile daha mesafeli bir selamlașma yaptı

Görüşmeyeli neler yaptılarıyla ilgili basit bir sohbet eşliğinde danışmana ilerlediler. Diğerleri konuşmaya devam ederken işlemleri halletti Minho ve Hyunjin. Kartları alıp misafirlerini odalarına çıkardılar

En üst kata çıktılar. Koridorun ve kapıların biraz fazla şatafatlı olması Jeongin'i düşünürken Seungmin saniyesinde olayı çaktı

"Bunlar suit odalar mı!?"

Minho dönüp basit bir şekilde başını salladı. Bir şey olmamış gibi ilerlemeye başlayınca koluna yapıştı Jisung

"Niye suit oda aldın!?"

"Neden almayayım?"

Changbin gülmeye başlarken Hyunjin gözlerini devirdi. Jeongin ve Seungmin etrafı süzmekle meşguldü

Koridorun en ucundaki odaya gittiler. Burası suit odaların en pahalı olanlarının olduğu yerdi çünkü köşede olduğu için odalar daha büyüktü ve okyanusa hiçbir engel olmadan bakıyordu

Hyunjin bir taraftaki, Minho diğer taraftaki odanın kapısını açarken Jisung Minho'nun peşinden gidip lüks odaya büyümüş gözlerle baktı

Odayı en küçük ayrıntısıyla inceleyip en sonunda Minho'ya döndü

"Ben burada kalamam"

Gülmeye başlarken "Neden?" diye sordu Jisung

"Böyle bir odanın!" ellerini açıp odayı gösterdi "Parasını sen öderken burada ben kalamam! Görüntülü konuştuğumuz sırada kaldığın oda böyle değildi ayrıca"

"Suit değil çünkü benim kaldığım"

"Sen suitte kalmazken ben mi kalacağım!?"

Diğer odayı incelemeyi bitiren Changbin aynı mı diye Jisung ve Minho'nun odasına girdi. Etrafa bakınırken "Sorun ne?" diye sordu. Oldukça derin bir iç çekip kollarını bağladı Minho

"Jisung burada kalmak istemiyormuș"

Saniyesinde kaşları çatılırken "Beğenmedin mi?" diye sordu

"Tabiki de hayır! Minho ve Hyunjin bile suit odada kalmıyor ama biz burada mı kalacağız?"

Changbin'in arkasından Hyunjin geldi

"Kendi odalarımızı biz seçmedik ki. Komisyonun bize ayarladığı odalarda kalıyoruz" omuz silkti "Yani biz de beleşe kalıyoruz"

Minho'ya dönüp sinirle baktı Jisung. O onu boydan süzerken Minho kollarını bağlamış gülüyordu

"Ben de suit odada kalırsam için rahat edecek mi?"

"Ne?"

"Duydun" kollarını bağlamış halde Jisung'un cevabı için bekledi ama Jisung gözlerini kırpıştırıp düşündü

Aslında basit bir cümleydi ama Jisung bunun altında başka bir anlam olduğuna yemin edebilirdi

Jisung'un bileğinden tutup sürükledi Minho "Tamam, o zaman gidip bana da suit alalım"

"Ne!?"

Jisung Minho'yu durdurmaya çalışırken "Bekle" deyip Minho'nun önüne geçti Changbin

"Yeni oda almana gerek yok" dönüp Hyunjin'e baktı "Sorun olmayacaksa Minho'yla ben yer değiştiririm"

Bir Changbin'e bir Minho'ya baktı Hyunjin. Minho'yu kıstığı gözleriyle bir süre süzüp "Ben Changbin'le kalmak istiyorum!" diyerek omzundan kendine çekti onu

Sırıtıp "Tamam o zaman" dedi Minho. Arkasını dönüp şaşkın şaşkın etrafına bakınan Jisung'un omzuna kolunu attı "O zaman Jisung'la ben kalıyorum"

Diğerleri onaylarken büyümüş gözlerini kaldırıp Minho ile buluşturdu Jisung. Minho ona gülümserken göz kırpınca bakışlarını kaçırdı

Kendi kendine sövmeye başladı bu seferde

Kendin kaşındın Jisung...

__________________

"Nereye gidiyoruz?"

"Deniz kenarına. Orada gezecek bir sürü yer var"

Diğerleri onaylayınca otoparka ilerlediler. Jisung Incheon'lu olduğu için buraları ezbere biliyordu ve birlikte gezme kararı almışlardı

Arabalara ulaşınca kimin kiminle gideceğine karar vermeye başladılar. Minho bir kolunu Jeongin'in diğer kolunu Jisung'un omzuna atıp "Ben benimkileri alıyorum" dedi rahat bir tavırla. Minho'nun kolunun altına girmeye çalıştı Seungmin. Jeongin gülerken kolunun yetiştiği kadarıyla Seungmin'i de aldı Minho

Myungjun, Jinwoo, Donghyun ve Youngmin'i alacağını söylediğinde Chan da geriye kalan Hyunjin, Felix ve Changbin'i aldı

3 arabaya dolușup yola çıktılar. Minho'nun yanına oturup yolu tarif etmeye başladı Jisung, en önden Minho çıkmıştı yola

Arka koltukta Seungmin ve Jeongin kendi kendilerine eğlenirken dönüp Jisung'a kısa bir bakış attı Minho. Uzun zamandır görmediği şehiri büyük bir özlemle seyrediyordu

Tekrar önüne dönerken "Konuştuğumuz işle ilgilendin mi?" diye sordu. Woojin'in ölümünden bahsettiğini anlayınca "Evet" diye onayladı Jisung

"Peki sen bir şey buldun mu?"

Olumsuz anlamda başını salladı Minho. Jisung ondan diğer yarışmacılar ile ekip arkadaşlarını izlemesini istemişti ama herkes son derece normal davranıyordu

İç çekince Minho'ya baktı Jisung. Gülümsemeye çalışıp "Sıkma canını" dedi "Şimdilik buna kafa yorma, moralini yüksek tut çünkü birkaç güne finaller başlayacak"

Başıyla onayladı onu Minho. Dikiz aynasından Jeongin ve Seungmin'i kontrol edip sırıtmaya başladı

"Moralimi yüksek tutmama yardım edecek misin?"

Kaçamak bakışlar attı "Nasıl?"

"Bilmem"

Boşta ki elini Jisung'un bacağına yerleştirdi "Güzel şeyler hazırlayabilirsin bence"

Gülmeye başladı Jisung. Minho'nun elini ittirdi "Hiç değişmiyorsun"

Yüzündeki eğlendiğini belli eden sırıtış ile arkasını kontrol etti Minho. Kavşaktan dönüş aldı

Ne taraftan gitmesi gerektiğini söyleyip sessizliğe büründü Jisung. Bakışları yere düştü

Her şey bir heves onun için

Minho insanların duygularıyla oynamayı sever

Hala görüşüyorlarsa sadece 2 sebebi olabilir...

Okuduğunda bu mesajların Minho'yu karalamak için olduğunu düşünmüştü ama ne kadar iyi birisi gibi davranmaya çalışsa da flört etmeyi seven bir kişiliği vardı Minho'nun. Hyunjin'in söylediği şeyleri onaylıyordu

Ve az önce söyleyip yaptıkları da onaylıyordu...

Yutkundu. Minho arabayı park ettikten sonra kendisini dışarı atıp gecenin soğuğunda okyanustan esen rüzgarın yüzünü okşamasına izin verdi. Ciğerlerini temiz havayla doldurup diğer arabalardan inenlerin yanına ilerledi

Ilk nereye gidecekleri hakkında konuştular. Lüks araba parçalarının satıldığı sokağın konusu açılınca herkes hemfikir oldu. Sessizce yerinde duran Hyunjin bile bir anda ortaya atılmıştı

Myungjun ve Jinwoo Seungmin ve Jeongin ile en önden ilerlemeye başladı. Arkalarından Changbin, Hyunjin ve Chan giderken Felix Minho ve Jisung'un yanındaydı. En arkadan Youngmin ve Donghyun geliyordu

Felix'in Chan'dan kaçındığı fazlasıyla belliydi ve Jisung'da hemen önündeki Hyunjin'i inceliyordu. Iki sessizin arasında kalan Minho onlara göz ucuyla baktı

"Sorununuz ne sizin?"

"Hiç"

"Hiç"

İkisine de kaşlarını çatarak baktı. Felix'i yine anlayabiliyordu ama Jisung niye böyleydi ki?

"Minh-"

Gözlerini Jisung'un üstünden ayırmadan ilerlerken birden Hyunjin arkasını döndü. Ona çarpmak üzereyken durabildi Minho ama birkaç santim uzağındaki dudaklara bakıp gözlerine geçti hemen. Minho'yu durdurmak için kollarından tutmuştu Hyunjin. O da şaşırmıştı

"Ne?"

Minho'ya birkaç saniye bakıp gözlerini kaçırdı, Jisung ile göz göze geldi bu sefer

"S-sonra söylerim"

Hemen önüne dönüp Changbin'in yanına gitti. Arkasından çatılmış kaşlarla bakıp "Az önce kekeledi mi o?" diye kendi kendine konuştu

Boşvermeye karar verip ilerlemeye devam etti

Bu iş Jisung'un canını sıkmaya başlamıştı

Ceketinin ceplerindeki ellerini çıkarıp Minho'ya yanaştı. Elinden tutup parmaklarını birbirine geçirince Jisung'a döndü Minho. Minho'nun dediği gibi gözlüklerini takan sevimli yüze baktı

"Şimdi aklıma geldi de buraya yakın bir yerde market var. Benimle gelir misin?"

Hala ellerine bakarken yavaşça Jisung'un gözlerine kaydı bakışları "Ne alacağız?"

"Prezervatif"

Ne yaptığına dair en ufak bir fikri yoktu ama kendisine engel olamıyordu

Kıskançlık bedenini çoktan ele geçirmişti

__________________

Yarin sınava girecem aklım fikrim hala oynașta amk KDMSMDMSMSMSX

Neyse eğer şu market şeyi çok uzamazsa sonraki bölüm smut. Uzarsa ondan sonraki bölüm smut

Akıl sağlığımı kaybetmeme son bir (1)

Seguir leyendo

También te gustarán

3.2K 108 10
yeni tanıyacaklar için 💓
354K 32.6K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
29.1K 3.7K 35
[✓] "madem öyle, bundan sonra benim kölemsin!" deniz biyologu Minho ve en az onun kadar okyanus aşığı olan engelli Jisung'un hikayesi. [josee, the ti...
27.9K 2.9K 15
Seni bırakmaktan korksamda Seni bırakmaktan başka çarem yok ANGST-her angst fic ölümle bitmek zorunda değil «Jeonglix»