Selamünaleyküm ey cemaati müslimi
Nasılsınız?
Multideki şey bütün erkeklere duyrulur! Mxndnxnsndjd
Hadi bakalım bi oy verin de bölüme geçelimm
E hadi bismillah
........
Bilal'den
İlk başta herşey normaldi.
Ben telefonumu karıştırıyordum o da camdan bakıyordu.
Arada bir birbirimize değişik değişik bakmayı da ihmal etmiyorduk. (jdjd)
Sonra birden bir kavga çıktı.
Açıkçası neyden çıktı bilmiyorum.
Galiba biz kavga edecek yer arıyorduk ve ufacık birşeyin de buna sebep olmasına izin verdik.
"Her an gidip Sümeyye'ye her şeyi anlatabilirim." dedim bir ara.
Sonuç?
Emre kapıyı çarparak çıktı.
...........
Sümeyye'den
Hepimiz sofraya oturmuş, aç kurtlar gibi yemeklere saldırmayı bekliyorduk.
Ezanın okunmasıyla hepimiz ellerimizi açtık.
"Hadi bakalım Hira duayı dün Muhammet yaptırdı bugün de sen yaptır bari." dedi babam.
Başını onaylar anlamda sallayan Hira duaya başladı.
"Allah'ım senin rızan için oruç tuttuk, senin rızan için orucumuzu açıyoruz. Sen kabul eyle. Olmayanlara da ver. Amin."
Hepimiz elimizi yüzümüze sürdük.Herkes hurmalara ve sulara davranırken babamın hala ellerinin açık olduğunu görünce ezan duasını yapmadığımı anladım ve hemen yaptım.
" Allahümme Rabbe hazihid da'vetit tammeh... "
Bugün annem domates çorbası yapmıştı.Annem çorbaları koydu ve hepimiz afiyetle yedik. Annem tam ana yemeğimiz kuru fasulye pilavı koymak için kalkacakken babam konuştu.
"Hadi bakalım bugün namazı önce kılalım." dedi.
Eskiler iftar vakti çorbasını içtikten sonra akşam namazını kılar ve yemeğe öyle devam edermiş. Peş peşe yemedikleri için hazmetmeleri daha kolay oluyormuş.
Babam böyle arada sırada namazı önce kıldırırdı. Amaç nefis terbiyesiydi. Şimdi tam da yemeğin en güzel kısmına geçecekken ve kurt gibi açken kalkıp abdest alıp namaz kılmak nefsimize ağır geliyordu.
Biz de nefsimizin inadına kalkıyor ve namazımızı kılıp yemeğe öyle devam ediyorduk.
Her zaman yapmazdık öyle.Bazen işte.
(Babam birden kaldırırdı sofradan tam çorbamızı bitirdiğimizde, ya tam böyle tavuk ızgara falan yicez babam diyorki namazdan sonraa, valla nefsime çok ağır geliyordu m, mdmx ama babamı da anlıyorum nefis terbiyesi önemli gençlerr nxndnxndndn)
Hepimiz sofradan namaz kılmak üzere kalktık.
..........
Namazlar kılınmış, yemekler çoktan yenmişti bile.
Hepimiz salonda oturmuş "Hababam Sınıfı" izliyorduk.Ailecek buna bayılırdık.
Üstüne oturmuş olduğumu yeni fark ettiğim telefonum titreyince kimden mesaj gelmiş baktım.
Hayrünnisa : Selamunaleyküm prenses
Sümeyye : Aleykümselam
Hayrünnisa : Ne yapıyorsun
Sümeyye : Hiiç
Hayrünnisa : Ben de hiç
Hayrünnisa : Sadece hiç
Sümeyye : İyi misin sen?
Hayrünnisa : Senin için önemli mi
Sümeyye : Yani, şey.. Merak ettim
Hayrünnisa : Kadir Gecesi'ne az kaldı
Hayrünnisa : Ramazan bitiyor
Hayrünnisa : Ondan birkaç hafta sonra okul da bitiyor
Sümeyye : Evet
Hayrünnisa : Yarın Sümeyye
Hayrünnisa : Yarın geliyorsun
Hayrünnisa : Yarın geliyorum
Sümeyye : Yarın geliyorsun
Sümeyye : Yarın geliyorum
Sümeyye : Ve sonra herkes kendi yoluna
Hayrünnisa : Biz aynı yolda yürüyoruz
Sümeyye : Öyle mi?
Hayrünnisa : Allah yolunda lflgnnfndjxhnsxbskxndndn
Sümeyye : Jfndnxnxnx Allah belanı vermesin
(Ne güzel ciddileşmişlerdi, duygusala bağlamışlardı, ama yazarınız rahat durmuyor nxnxnx)
Sümeyye : Peki nerde buluşacağız
Hayrünnisa : Buraya yakın neresi varsa oraya
Sümeyye : Eyüp Sultan olsun
Hayrünnisa : Olsun...
...........
Ertesi gün okulda Ayşe ile iyice bir analiz yapmıştık.
"Ya Bilal Ya Emre ya da.."
"Kanka oraya gittim diyelim, ya hiç tanımadığım başka biri çıkarsa?" dedim endişeyle.
Elini çenesine koydu.
"Oo o zaman bilmiyorum ya, kaç bence."
"Kanka delirdin mi ciddi birşey konuşuyoruz şurda iki dakika rahat dur ya." dedim.
Güldü.
"Valla ben bütün planı ayarladım cınım. Oraya ben de geleceğim.Yakında bir yere saklanırım. Bir sıkıntı olursa sapık var diye bağırır kaçarız."
İkimiz de kahkaha atmaya başladık.
"Son kısım hariç güzel plan." dedim.
"Annene sadece benimle gideceğini söyleyeceksin."
Yalancılarr
Oooooooooooo iç ses reis özledik beee
Sus bakim! Ah ah nelerle uğraşıyorsun sen
Hiç sorma valla.
"Hadi gel kütüphaneneye gidip kafa dağıtak bari." dedi Ayşe.
Ayşe ile adetimizdi.Kafamız estiği zaman kütüphaneye girer kütüphane nöbetçilerini test ederdik.
"Tamam." dedim ve ikimiz de sınıftan çıkıp aşağı kütüphaneye indik.Bugünkü nöbetçilerden biri küt saçlı bir kız diğeri ise kızıl saçlı birisiydi.
Ayşe hemen eline bir kitap aldı ve işine koyuldu.
"Selamunaleyküm kızlaar, bu kitabı alacağım ben ne zaman geri verebilirim?"
"En geç 1 hafta içinde."
"Neden?"
"Nasıl yani anlamadım?"
"Neyse boşver onu bu yazarın yine aha bu aynı yayınevinden olan kitapları bizde var mı bilgisayardan bi aratır mısın?"
Kız öfledi ve işine koyuldu.
.........
"Evet anne, tamam annee gecikirsek iftarı orda yaparız anne." dedim ayakkabılarımı giyerken.
"Kendine dikkat et e mi yavrum."
"Tamaam, ederim anne hadi Allah'a ısmarladık." dedim ve koşarak aşağı indim.
Saat 4'e geliyordu. Bu Ayşe de nerde kalmıştı?
Ben de sokaktan geçenleri izlemeye koyuldum.Biraz sonra Ayşe geldi.
Ama ne geldi..
Ayşe ferace giymişti!
"Ayşe.. Sen feraceye mi geçtin? Oha çok yakışmış!" dedim heyecanla.
"Bugüne nasip oldu kanka. Belki bir işarettir." diyip göz kırptı.
Feracesi ve kiremit rengi şalı ile gerçekten çok tatlı olmuştu. Benim üstümde de kahverengi dizlerimin altında bi tunik ve krem rengi pamtolon vardı.
Şimdi Ayşe'ye de özenmedim değil.
Ne zamandır feraceye geçeceğim diyip duruyordu ve sonunda da giymişti.
Şuan onun adına çok sevinçliydim.
"Hadi gidelim." dedi ve koluma girdi. Sokaktan yürüyerek hızla geçtik ve caddeye çıktık.
Yolun karşına geçip durakta otobüsü beklemeye başladık.
..........
Eyüp Sultan İstanbul'daki en sevdiğim ilçe olabilirdi.Çok huzurlu bir ortamdı. Eyüp Sultan Camii'yi çok severdim ve ordaki türbeyi her zaman ziyaret ederdim.
Her zamanki gibi kalabalıktı. Ben caminin ordaki fıskiyenin yakınlarında bekliyordum. Ayşe ise camiye daha yakındı. Ağaçların orda bir yere saklanmıştı.
Ben ise endişeli bir şekilde ikide bir whatsapp ı kontrol ediyordum. Sonunda mesaj atmaya karar verdim.
Sümeyye : Nerdesin?
Hayrünnisa : Arkandayım
Hayrünnisa : Bi de bakıyo saf demeyeceğim çok klişe olur nxnxbx
Hayrünnisa : Gerçekten arkandayım
Hayrünnisa : Bak bildirim sesini açtım, mesaj at
Sümeyye : Mesajj
Arkamdan gelen bildirim sesiyle irkildim. Doğru söylüyordu.Hala arkamı dönememiştim.Öyle arkamı dönmeden konuştum.
"Sen Ya Emre'sin ya Bilal'sin."
Gülme sesi geldi.
"Yok Abdurrahmanım ben."
Arkamı hızla döndüm.
Oydu.
Belki beklenen bir şeydi ama ben yine de şaşkındım.
Emre'ydi işte.
Allah'ım sen bana yardım et.
Üstüne beyaz bir tişört ve siyah kot ceket altına da siyah pantolon giymişti.
Her şeyini inceledin maşallah, ayakkabısını da söyle de tam olsun!
Dur bi bakayım, ayakkabısı da beyazmış.
Hasbinallaah
Ben şaşkın şaşkın bakarken onun çok hafif yüzü kızarmıştı.
"Yavrucuğum niye öyle uzaktan uzaktan bakışıyorsunuz, aranızda 3 metre var. Sanırsın küresel bir salgın var da sosyal mesafeyi koruyorlar, Allah Allaah."
(kahin teyzeeğğ xjbmgnndnhsbs)
Yanımızdan geçen teyzeye ikimizde şaşkınlıkla bakmıştık.
Teyze geçip gidince gülmemi tutmak için elimi ağzıma götürdüm ama çok geçti.Emre ile aynı anda gülmeye başladık.
Galiba kafayı sıyırmak üzereyim.
Emre'ydi ha.
Emre.
Emre.
Şüphelenmiştim zaten ama..
Ne bileyim bi garip olmuştum.
Bana doğru iki adım attı.
"Ne düşünüyorsun?" diye sordu.
"İkimizin de ne kadar salak olduğunu." dedim.
(ve bunu duyan Emre arkasını dönüp gitti dkdjjdnd şaka yav gitmedi nxnxnxb)
Güldü.
"Hadi gel."
"Nereye?" diye sordum hemen.
"Biraz yürüyelim,daha fazla ayakta dikilirsem geçenki gibi düşüp bayılacağım valla."
Heyecanlıydı demek.
Ellerimin titrediğini fark ettim.
İkimizde yürümeye başladık.
Ellerim hala titriyordu.
Çeşitli dükkanların, lokantaların ve mağazaların önünden geçip gidiyorduk.Eyüp Sultan Camii arkamızda kalmıştı artık.
"Bizim ciddi konuşmamız lazım Emre."
"Eee." dedi ellerini ceplerine koyarken.
"Yani kafe falan bir yere girelim işte."
"Evlilik konuşmak için biraz erken yaa." dedi ve sırıttı.
"Emre."
"Tamam ya."
"Emre!"
"Ne lan ne?!"
"Direk."
Daha cevap veremeden önündeki direğe tosladı.Sanırım uyarmakta biraz geç kalmıştım.
"Acıdı mı?" dedim.
"Beynim sarsıldı." (nxgknfnsxbdbsb)
"Ya of hadi yürü şu kafeye girelim." dedim ve önümüzdeki kafeye girdik.
Hoş bir yerdi.
Ramazan diye biraz daha boştu sadece.
Masalardan birine oturdum, Emre'de karşıma geçti.Arkamdaki masayı kontrol ettim.
Allah korusun yine Hüsna çıkar falan.
Garson hemen yanımızda bitiverdi.
" Ne alırdınız?"
"Biz orucuz." dedim.
"Oruçsanız niye kafeye geliyorsunuz?" dedi garson şaşırarak.
E haklı adam tabi.
Neyse benim işime gelir.
Yemek yiyenlere bakmama çelınç (nxndnxn)
Nefis terbiyesi timee
İç ses delirdii.
"Gelmek istedim geldim, keyfimin kahyası mısın?" dedim.
Demese miydim yaa.
"Belki orucumuzu açmak için iftara kadar burda oturacağız, konuşulacak konu çok sonuçta." dedi Emre ve göz kırptı.
Garson da "Allah'ım Ya Rabbim." dedi ve yanımızdan ayrıldı.
Emre masadaki peçetlerle oynamaya başlayınca ben de söze başladım.
"Bak Emre beni dikkatle dinle."
Cevap vermemesi üzerine konuştum.
"Yani bu olaylar bana göre çok garip, yani ne bileyim."
(Dikkatle dinliyor kendileriiğ)
Devam ettim.
"Ne bileyim benden başka kız mı yoktu, uf bilmiyorum, numaramı nerden buldun beni ilk ne zaman gördün gibi daha bir sürü karışık soru da var ve yani offf."
"Çok soru varmış valla anlatmaya üşendim ama benim birşey demem gerekiyor eee yani bunu sen de artık biliyorsundur ama ne bileyim ben hiç dile getirmedim. "
" Yani.. Şey ya ben seni...off"
Kafasını masaya dayadı, biraz öyle durdu, sonra başını kaldırdı.
"Seni seviyorum diyecektim." dedi ve tekrar başını masaya koydu.
Öyle boş boş masaya bakmaya başladım.Sonra ben de başımı masaya koydum. Gören de bu ikisi kafede niye uyuyor derdi.
Başımı kaldırdım ve sordum :
"Şimdi benim de seni mi sevmem gerekiyordu? Yoksa ben mi anormal biriyim ya?"
Yüzümü ellerime götürdüm.
"Hayır, sevmek zorunda değilsin, benim sevdiğimi bil yeter."
(Hayır dedi kendileriğğ)
"Sümeyye..."
"Ne?"
"Özür dilerim ama ben..."
Bir anda güm!
Bayıldı ya bu!
"Emre!" diye bağırdım.
Yan masada bir amca vardı, hemen koşup Emre'nin yanağına tokat attı.
"Amca ne yapıyorsun, öyle vurulur mu?" dedim.
Bir de o eski toprak şimdi baya iyi tokat atmıştır. (hxvdvzvscsjekjhdg)
Ama işe yaradı galiba biraz sonra Emre uyandı.
Hala koltukta yatıyordu. Hafif doğruldu. Yanına gittim. Şuan bütün kafe bize bakıyor olabilirdi.
" Emre bu ne sen iki de bir bayılıyorsun?"
"Annem de çok bayılırdı." dedi ve güldü, gözleri yarı açık yarı kapalıydı.
Aynı sarhoş gibi davranıyordu.
"Sen iyi misin? Emre sana diyorum, içtin mi lan?"
"Hee bayılınca öbür dünyaya gittim geldim, içmişim biraz yolda, töbe estağfurullah." dedi doğrulup.
Eline anlına koydu.
"Gel hastaneye gidiyoruz."
"Hayır gerek yok." dedi.
"Tamam o zaman gel camiiye gidiyoruz." dedim.
"Ne?"
"Hadi." dedim ve kalktık.
Kafedekilerin bakışlarına daha fazla maruz kalmak istemiyordum.
Cıvıl cıvıl dükkanların, mağazaların önünden geçerek tekrar Eyüp Sultan Camiiye vardık.
Allah'ım ne kadar huzur dolu bir ortam...
"Hadi sen gidip abdest alıyorsun ve ikindiyi kılıyoruz."
Bir şey demeden başını evet anlamında salladı.
"Hadi ben de camiiye giriyorum çıkınca ara." dedim ve tam gidecekken bana seslendi.
"Sarıldım say."
.........
Bölüm sonuğğ
Nasıldı?
Sonunda buluştular jdjdjdjdjhd
Hadi bakim oylar verildiysee
Allah'a emanet olun❤️