naughty

By tkleeji

467K 37.5K 22.3K

[topjk!femtae!texting!düzyazı!] ktgogh; bay jeon... o dar, ikinci bir deri gibi bacaklarınızı saran pantolon... More

one
two
three
four
five
six
seven
eight
nine
ten
eleven
thirteen
fourteen
fifteen
sixteen
seventeen
eighteen
nineteen
twenty
twenty one
twenty two
twenty three
twenty four
twenty five
twenty six

twelve

19.3K 1.6K 2.6K
By tkleeji

lütfen görüşlerinizi belirtin, hızlı hızlı yeni bölüm atmaya çalışıyorum.🧚🏻‍♀️💟

Zamanın asla geçmesini istemediğim dersin tam ortasındaydım. Sessizce, gözlerimi ayırmadan onu izliyor ve her zaman ki gibi dalıp gidiyordum. İki yandan ayırdığı siyah saçlarından tutun; gözlerine, özenle yaratılmış dudaklarına, kulak piercinglerine, saatlerce anlatsam daha da derine ineceğim bedenine âşıktım.

Jeon jungkook kelimenin tam anlamıyla bakıp bakıp asla sıkınılmayacak ve bedeni ezberlenecek tek kişiydi.

Tam anlamıyla tapıyordum.

En arka sırada her zaman jimin ile oturuyordum ama bugün ne yazık ki tek kalmıştım, çünkü canı istemediği için gelmemişti. Geçtiğimiz seneler boyunca sürekli devamsızlık yapardım ve okulu herkes gibi sevmezdim. Bu sene başı geldiğinde her şey benim için değişmişti. Her gün sırf biraz daha izleyebilmek için okula geliyordum. Saat sayımız bay jeon ile fazlaydı, yani bu yüzden bizim dersimize her gün giriyordu.

Bugün yine onu izlemeye dalıp deftere birkaç soruyu gelişigüzel yazmıştım. Defterin gerisi bay jeon'un ayrıntıları ile doluydu.

Çizim yeteneğim olduğu için şanslı insanlardan biriydim.

Elimde sallayıp durduğum kalemi defterin üzerine bırakıp bay jeon'u dinlemeye başlamıştım. Tahtaya birkaç başlık yazıyor ve dönüp onu sorduktan sonra yanıt bekliyordu. Eh, ne olsun her sınıfta olduğu gibi bizim sınıfta da o dibi düşen kız gruplarından vardı tabii. Bay jeon sayesinde herkes bu derse meraklı hâle gelmişti, bu da beni deli etmeye yetiyordu zaten.

"Taehyung, hayal dünyadan çıkıp aramıza katılmak ve şu soruyu çözmek ister misin?"

Duyduğum hafif sinirli ses tonuyla düşünce balonlarım sanki filmlerdeki gibi patlamıştı. Başımı iki yana sallayıp kendime geldim ve seyretmeye daldığım güzel bacaklarından bakışlarımı çektim.

Bay jeon, güzel karanlık irislerini üzerimde gezdirip konuştuğunda birkaç kişi de bana dönmüştü. Ne dediğini tekrar aklımda tarttığımda soruyu çözmem gerektiğini hatırlamıştım.

"Uhm..." Ellerimi saçlarımın arasından geçirip kurumuş dudaklarımı yaladım. "Ben mi?" Elinde tuttuğu siyah tahta kalemini döndürüp dururken başını sallamıştı, aynı zamanda dilini yanağında gezdiriyordu. İçimden bir 'siktir' çekip ayağa kalktım ve defterimi kapatıp yavaş adımlarla yanına ilerlemeye başladım. Tam önünde durunca beni süzüp gözlerime bakmıştı.

"Neden dersi dinlemiyorsun?" Sanki ikimiz arasında özel bir şey konuşuyormuş gibi sesini kısmıştı, zaten sınıftakilerde kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı yani bizi duyma olasılıkları yoktu.

"Ben dinliyordum bay jeon... Fakat aklıma birkaç şey takılınca her şey uçup gidiyor." Hafif mızmızlanan sesimle konuştuğumda ciddiyetle beni dinlediğini fark etmiştim, kaşları ve başı hafifçe havalanmıştı. "Öyle mi?" Yavaş hareketlerle masasının kenarına oturduğunda dudaklarımı ısırdım.

Bu masanın üzerinde çok fazla hayalim vardı.

"Odaklanmalısın, matematik bildiğin üzere çok önemli bir ders. Aklında ne varsa o an uçup gitsin. Bana odaklan." Öylece uslu uslu onu dinlerken 'bana odaklan' demesiyle dersi kast ettiğini biliyordum ama benim için ders değildi odaklanmam gereken, bay jeon varken bu imkânsızdı.

Başımı aşağı yukarı sallayıp onu onaylarken bana gülümseme sunmuş ve elindeki kalemi bana uzatmıştı. "Bakalım soruyu yapabilecek misin? Eski konulardan, bileceğini biliyorum." O an orada eriyip gideceğim diye çok korkmuştum, karşımda bu afet varken sakin kalmak gerçekten çok zordu.

Usulca elindeki kalemi alıp tahtanın önüne geçmiştim, aklımdaki olayları silip soruya baktığımda derin bir nefes verdim, çünkü bu konuyu iyi biliyordum. Hızlıca cevabı tahtaya yazarken gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum. Cevabı yazdığımda ona dönmüştüm, bacaklarımda gezinen gözleri hemen beni bulmuş ve boğazını temizleyip tahtaya bakmıştı.

Nefesimin boğazıma kaçtığına emindim.

Dudaklarımı sertçe ısırıp beklerken başını sallayıp mırıltılar çıkarmıştı. "Çok güzel, aferin." Ufak bir tebessüm yollayıp kalemi eline geri vermiştim. Sikeyim, o taptığım parmakları elime fazlasıyla değmişti.

Hızlı adımlarla sırama ilerledim ve kendimi cam kenarındaki sırama attım. O dersi anlatmaya devam ederken ellerimle yüzümü kapatmıştım. Sakinleşip normale dönmek istiyordum.

;

Asla sakinleşmemiştim.

Bir ders öyle geçmişti, teneffüste sıradan kalkmayıp öylece oturmuştum. İkinci ders gelince ise aynı şekilde devam etmeye başlamıştı ama içimdeki arsız taehyung dışarıya çıkmaya çalışıyor gibiydi.

Dersten odağım her zamanki gibi dağıldığında derin bir nefes vermiştim. Herkes dikkatle bay jeon'u dinlerken ben yapamıyordum. Bir şeyler kafamı dağıtıyordu sanki.

Dizimde duran elime bakıp sınıfa dönmüştüm. En arkada ve köşede olduğum için kimse beni görmüyordu. Elim istemsizce yavaş yavaş yukarılara çıkınca alt dudağımı dişlemiştim. Dar pantolonumun fermuar kısmına parmak uçlarım değince çoktan uyarılmış olan sertliğimle titrek bir nefes bıraktım sadece bay jeon'un sesinin çıktığı sınıfa. 

Oturduğum sırayı, dikkat ederek biraz daha öne çekip göğsümün sıraya değmesini sağlamıştım. Elim rahat durmamış, sertliğimi net şekilde hissedebildiğim kısma avucumu bastırmış ve yavaşça sıkmıştım. Dudaklarım aynı anda aralanırken küçük bir tıslama çıkmıştı ağzımdan.

Başımı kaldırıp bay jeon'a baktım, tahtaya bir şeyler yazarken bulmuştum onu. Daha da arsızlaşıp üst üste avucumu oraya bastırdığımda başım önüme eğilmişti.  Bay jeon'un görüntüsü aklımdan çıkmazken kendi duyabileceğim şekilde inlemiştim. Başımı sıraya yaslayıp elimi hızlandırdım ve dolan gözlerimi sıkıca kapattım.

Bay jeon'un sesi kesildiğinde başımı zorlukla kaldırmıştım, sınıftan birisini tahtaya çıkarmıştı ve gözleriyle sınıfı süzüyordu. Dolu gözlerimi kırpıştırıp aralanan dudaklarımı kapattım. Elim hareket hâlinde olmaya devam ederken bakışlarımı camdan dışarıya çevirmiştim.

Sadece onun parmaklarını istiyordum. Sikeyim, hayali bile böyleyken gerçeğini tahmin edemiyordum.

Hayalime devam ederken gözyaşlarım hassaslığımdan dolayı tek tek yanaklarıma süzülmüştü. Alev gibi yanaklarımla oturduğum yerde terlemiştim. Evde veya siktiğimin okul tuvaletinde olmak istiyordum ama bu şu an imkânsızdı. Küçük bir hıçkırık ağzımdan çıktığında bulanık gördüğüm şekilde hızla gözlerimi sınıfta gezdirmiştim. Kimsenin duymamasına sevinirken derin bir nefes verecektim ama üzerimde hissettiğim gözlerle bakışlarımı oraya çevirdim.

Jeon jungkook gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu.

Telaşla gözlerimi kaçırıp sol elimin tersiyle yanaklarımı silerken yutkunmuştum. O sırada da gergin ortamı bölen zil sesi her yerde yankılanmıştı. Elimi kabaran ön kısmımdan çekerken titreyen ellerimle kalemlerimi çantama atıp defterimi de hemen kapatıp çantanın içine sıkıştırmıştım. Normalde olsa tek tek düzgünce çantama dizerdim ama şu an bu düşüneceğim son şey olabilirdi.

Sınıf boşalırken en son çıkmayı bekliyordum ama bay jeon sanki bilerek yapıyormuş gibi yavaş hareket ediyordu. Dişlerimi birbirine bastırıp bana fazlasıyla bol gelen siyah hırkamın fermuarını kapatmıştım, bu rahatlıkla önümü kapatıyordu. Çantamı alıp ayağa kalktım, bu bile bacak aramda minik bir sızlanma oluşturmuştu. İlerleyip sınıfı terk edecekken taptığım sesi işitmiştim.

"İyi akşamlar demeyecek misin taehyung?"

Kaşlarım havalanırken ayak topuklarım üzerinde arkama dönmüştüm. "Özür dilerim bay jeon, bugün biraz dalgınım." Gözlerimi kaçırıp ısırmaktan kızardığına emin olduğum dudaklarımı dişledim.

"Bunu fark ettim." Elindeki telefonunu dar kumaş pantolonunun cebine sıkıştırıp yanıma ilerlemişti. "Bir an önce kendine düzen vermeni istiyorum. Öğrencilerim böyle olmamalı."

Başımla onaylayıp gözlerine bakmıştım, nefesim bu kadar yakınlığa kesilirken aklım başka şeyleri kayıyordu.

"İyi değilsin gibi? Gözlerin de kızarık? Kötü bir olay olmuşsa yarın rehberliğe gidebilirsin." Küçük bir gülümseme dudaklarında belirirken 'bilmiyorsunuz' diyemedim.

"Ben gerçekten iyiyim. Yarın böyle olmayacak." Birkaç saniye bana bakıp daha sonra onaylayan mırıltılar çıkarmıştı. "İyi akşamlar efendim. Taehyung, yaramaz olmayıp dersine çalışacak, hiç merak etmeyin." Saygıyla eğilip sırıtmış ve hızla sınıfı terk etmiştim.

;

Ktgogh; i need him

9.536❤️

;
kontrol etmedim
kendinize dikkat edin sizi seviyorum💖

umarım seversin çiçeğim🌼 bunbunnys

Continue Reading

You'll Also Like

19.2K 1.1K 34
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
260K 24.5K 25
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
98.3K 6.1K 36
Malfoy ve Black iki ezeli rakip ve birbirlerinden nefret eden iki küçük çocuktur. Black'in 4. Sınıfta Harry'nin yerine arayıcı olmasından sonra Malfo...
52.7K 10.5K 28
kim taehyung, intiharın eşiğindeyken jeon jungkook ile tanışır. agust d - so far away