Bar a girdiğimizde sakinleşmek için direkt tuvalete gitmiştim. Dar koridor sadece loş bir ışıkla aydınlanıyordu, sarhoş insanlar bana çarpa çarpa geçiyorlardı.
En son kızlar wc'sini gördüğümde kendimi oraya attıp direkt kapıyı kapadım.
Ellerim hafiften titriyordu. Ya beni takip ediyorlarsa? Nerden bulaşmıştım bu belaya ya!
Aynanın karşısına geçip ellerim ile saçlarımı geriye atıp derince nefesler almaya çalıştım.
Bir süre sonra hafif sessizlik sayesinde rahatlamış gibiydim, üstümü başımı düzelttim ve wc den çıktım.
Yine aynı şekilde koridordan geçerken karşımda bu yöne doğru gelen Barış ı gördüm.
Gözleri ile sertçe bana bakıyordu.
Yanıma geldiğinde beni direkt duvarla arasına aldı ve bir elini belime diğerini duvara koymuştu.
Bir yerden ağır konuşmalar gelince göz ucuyla etrafa bakındım, siyah takım elbiseli adamlar bize doğru geliyorlardı.
Korkuyla Barış a döndüğümde, birden bedenlerimizi birleştirdi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Artık nefeslerini hissedebiliyordum.
İki eliylede yandan yüzümün gözükmesini engelleyecek şekilde kapattı.
Ben o nun ne yaptığını anlamazken sadece kokusuna takılmıştım. Gözlerimi kapattım.
Kalp atışlarımızı duyabiliyordum, ne oluyordu şimdi?
Beş on saniye sonra o adamların sesini artık duyamadım.
Barış aniden çekildi ve bende aceleyle gözlerimi açtım. Kokusunu hissedemiyordum artık.
Göz ucuyla yüksekten bana baktı ,
'Senden etkilendiğimi falan mı düşündün?'
Ne?!
Bu yaptığı saçmalıktan başka bir şey değildi cidden andavalın teki başka bir şey değil!
'Ne alakası var? Duvara beni sıkıştıran sensin!' Diye bağırınca hızlıca eliyle ağzımı kapattı ve susmamı işaret etti.
Ağzımı açıp elini ısırdım sinirle ve ağzımdaki elinden kurtulmuştum artık.
Barış acıyla inleyip bana şaşkınca bakınca omuz silkip konuşmaya başladım,
'Nedensiz bir şekilde böyle davranıyorsun, birde susmamı söylüyorsun ha?' Diyip kollarımı göğsümde birleştirdim.
'Bak bilmediğin şeyler var, yoksa umrumda dahi olmazsın.' Dedi ve elimden tutup koridordan çıktık.