Aysar +18

By taninmisolmayan

2.5M 104K 60.1K

DÜZENLENECEKTİR Duyduğu isimle tüyleri diken diken olmuştu Begümün. Uzun zaman sonra ilk defa onu görüyordu... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm

16.Bölüm

60K 2.4K 489
By taninmisolmayan


Evde bir o yana bir bu yana gidiyordum ama ne yapacağıma karar verememiştim. Korkudan kağıdı hemen kaldırıp çantama geri koymuştum. Melisaya bile söylemedim.

  Tabiki de Arası aramayı düşünmüyorum ama Çağrıya demeli miyim? Ve beni benden nasıl daha iyi tanıyor? Ton ton amca beni nerden tanıyor?

Kafamda elli bin tane soru birikti ve hiçbirinin cevabı yok. Belki de olay benimle değil Çağrıyla alakalıydı. Evliliğimizin sahte olduğunu ortaya çıkarmak istediği için yapmış olabilir.

En iyisi Çağrıya götürülüp zarfı vermek. Ne yapıcaksa o yapsın bana ne. Çantamdan zarfı alıp çalışma odasına gittim. Kapıyı çalmadan direkt içeri girdim.

"Bir şey mi oldu? Canın bir şey mi çekti?"

"Hayır. Aslınd-"

"Elindeki zarf ne?"

"Okuda çantamda buldum ama benim suçum yok. Ben bir şey yapmadım."

Masasına yaklaşıp zarfı masaya bıraktım. Çağrının yüz hataları belirginleşti. Zarfı hemen açıp kağıdı çıkardı içinden.

"Tamam sen çık."

Bir anda eski korkunç haline döndü. Gerizekalıya bak. Getirmede miydim kağıdı? Sinirle çıkıp kapıyı çarptım.

Odaya geri dönecekken son anda fikrimi değiştirdim ve mutfağa indim. Akşam yemeyini yediğimiz için şu an evde görevli kimse yoktu. Mutfağı bir az karıştırınca erikleri bulup bir tabağa koyup yıkadım. Çöp tabağı alıp odaya geri çıktım.

Odaya girerken çalışma odasından gelen sesler dikkatimi çektiği için çalışma odasına doğru ilerledim.

"LAN NASIL BÖYLE BİR ŞEY YOLLAR? KARIMA BÖYLE BİR KAĞIT GELİYOR VE BANA SAKİN OLMAMI SÖYLÜYORSUN!"

"..."

"OĞLUNA HAKİM OL YA DA SONUÇLARINA SESİNİ ÇIKARTMA!"

"..."

"At hadi. Ne belgesi atıcaksın? Bu durumu hiçbir şey kesinlikle kurtarma-"

"..."

"Nasıl yani?"

Çağrı ne gördü bilmiyorum ama ciddi bir şok yaşadığı belliydi.

"Bu belgeleri atmaktaki amacın ne? Bu saate kadar neredeydin?"

"..."

"Bahanen kesinlikle umrumda değil. Bir anda gelip ortalığı karıştırmazsın. Bu güne kadar nerdeysen bu saatten sonra da orda kal ve karımdan sen de oğlun da uzak olun."

Hemen odaya gittim. Kapı dinlediğimi fark etmesini istemiyordum. Zaten konuşulanlardan tek bir şey bile anlamadım.

  Kısa bir süre sonra Çağrı odaya girdi. Ben her şeyden habersiz gibi erik yiyordum.

" Ne olduğunu öğrenebildin mi? "

" Boş ver o konuyu. Sabah miden bulanıyordu hala bulanıyor mu?"  

"Hayır."

"Sen neden kilo almıyorsun? Günlük yediğin yemeğin 2 katı yemek yemen lazım değil mi? 2 kişisin."

Saçmala sen de. Abart aynen.

"Nerden biliyim? Kontrole gidince sorarsın."

"Bir müddet daha okula gitmesen iyi olur."

"Evde otur otur zaman geçmiyor. Okuldayken bir şekilde geçiyor. Zaten kapanmasına çok kalmadı."

  Daha fazla erik yiyemeyeceğimi düşünüp erik tabağını bıraktım.

"Bu hafta geçsin sonrasında yine ara ara gidersin."

Yanıma oturup kolunu omzuma attı. Artık bu hareketlerine tepki vermiyordum. Çünkü tepki vermem bir şeyi değiştirmiyor ve daha çok Sinirlenmesine sebep oluyordu.

"Okulda günün nasıl geçti?"

Çağrı cidden bu kadar iyi olmanın sebebi ne? Yavaş yavaş beni kendine çekiyor ve bu beni rahatsız ediyordu. Kötü davranmasını tabiki istemiyorum ama bana bu kadar acı çektirmiş olan bir insana kapılıp gitmek de mantıklı değil.

" İyiydi genel olarak. Bir ara midem baya bulandı. Kusucam sandım ama yine kusamadım. Senin günün nasıldı?"

"Toplantılarla doluydu. Fazlasıyla yorgunum."

"Annemi özledim."

  Bir müddet hiçbir şey demedi. Sessizliği dinledik.

"Aslında annenle konuşman benim için sorun değil ama senin peşini bırakması lazım. Evliliğin gerçek olmadığını düşünürse bırakmaz."

"Annemi ikna etmem şart mı? Cidden çok özledim."

"Annene zarar verir bu durum. Tekrar kendini mahveder seni burdan almak için. Ki zaten kapıya polis de gelse kimse alamaz seni. Anneni ikna etmekten başka şansın yok."

"Ne uydurabilirim ki? Durumu düşününce hiçbir şey kurtarmıyor. Annem beni öldü sanıyor."

"İstersen görüş. Hatta yarın bile buraya gelebilir."

"Ya dediğin gibi daha çok yıpranırsa?"

"O senin tercihin. Ben karışmıyorum. Her türlü yanındayım."

"Bir de ben artık arkadaşlarımla dışarda buluşmak istiyorum. Ev çok sıkıcı."

"Yanında beş korumayı da kabul ediyorsan okey. Sorun yok."

"Beş az değil mi?"

"Silahlı saldırıya uğradığın günü çabuk unutuyorsun. Birisi gelip sana bir şey yapmaya kalkarsa ne yapıcaksın?"

"O kadar kendimi savunmayı öğrettin. İşe yarar herhalde."

"Benim öğrettiğim şey silahsız bir kişiye karşı kendini savunma. Sana bir şey yapmaya gelecek kişi silahsız olmaz ve tek başına da gelmez. Aynı zamanda karnında bebeğimiz var. Onu unutuyorsun."

Galiba bir az haklı olabilir.

"Benim uykum geldi uyuyalım."

Bir anda gülmeye başladı.

"Son zamanlarda ne zaman haksız olduğunu düşünsen uykunun geldiğini söylüyorsun. Farkında mısın?"

Gülümseyip başımı ona çevirdim.

"Artık uyuyalım o zaman."

"Uyuyalım bakalım."

* * *

Bu gün eve Asude geldi. Ondan annemi ikna etme yöntemi için yardım istemiştim.

"Kanka annen gerizekalı değil. Anlar illa. Çocuk değil ki kandırasın."

"Ya annemi çok özledim bir yol bulmam lazım. Annemsiz olmaz. Annem kırmızı çizgi biliyorsun. Bu kadar dayanmam bile mucize bence."

"Bence annenin ikna olmasına gerek yok. Bak şöyle olabilir. Bir gün annen evden dışarı çıktığında senin olduğun araba anneni takip edicek. Evden uzaklaşınca araba önünü kesicek. Sen kendini göstericeksin ve gelmesini isticeksin. Annen seve seve gelir. Sonra bu eve geliceksiniz. Annene sadece şunu diyeceksin seni çok özledim anne seninle görülebilmemiz için bu durum ikimizin arasında kalıcak. Çünkü babandan her türlü değişik tepki gelebilir güvenemiyorum. Ben artık burda kalıcam ve mutluyum. Seninle zaman zaman görüşebiliriz. Bunları söylersen annen kabul edebilir. Çünkü annenin seni arayıp kendini yıpratmaktaki amacı seni burdan kurtarmak. Eğer sen burda mutlu olduğunu gösterirsen ve zaman zaman görülebileceğinizi söylersen annen sorun yapmaz bence. "

" İşe yarar mı diyorsun? "

" Neden yaramasın? "

" Annemin ne zaman evden çıktığını nerden bilicem? "

" Annen evde duran bir kadın değil gün içinde en az bir kez evden çıkıyor. Çok nadiren evde kalıyor. Sanki bilmiyorsun. Off onu boş ver de benim yiğenim ne yapıyor? "

" Bilmiyorum ki. Hiç hareketini hissetmiyorum. Sadece mide bulantılarım var. Baksana göbeğim doğru düzgün yok bile. "

" Yaa bir an önce doğsa da sevsek hemen.  Cinsiyeti ne zaman belli olucak? "

" Önümüzdeki kontrolde belki belli olabilirmiş ama duruma bağlı. Belki de 2 kontrol sonra belli olur. "

" Ona bir sürü kıyafet alalım istiyorum. "

  Asudeyle konuşarak zaman çok hızlı geçmişti. Hava kararmaya başlayınca zamanın hızlı geçtiğini anladık. Ardından Asude evine gitti.

   Odama çıktım. Telefon burda şarja takılıydı sabahtan beri. Telefona bakınca Melisanın cevapsız çağrısını gördü. Arayalı baya olmuştu. Hemen geri aradım. Bir kaç çalıştan sonra açtı.

"Çok erken döndün."

"Duymamışım telefonu."

"Mete saçamaladı yine."

"Yine ne yaptı?"

"Hala seni seviyormuş, yok seni bulucakmış. Ay bir de onu engellemişsin ona çok koymuş. Baya da küfretmişsin. İyi de yapmışsın he. Tebrik ettim seni."

Bir anda kahkaha atmaya başladım.

"Ben yapmadım, Çağrı yapmıştır."

"Çağrı eniştemi tebrik ettim o zaman. Çünkü ne yazdıysa baya koymuş. Bu gerizekalı diyor ki ben ona engel atmayı göstericem falan. Bana gelip diyor ki Begüme söyle onu bulucam."

"Tam mal. Onu beni aldatmasın önce düşünecekti. Bir şey dicem bu ne zaman oldu?"

Mete bizim okulun geçen yılki mezunlarındandı. Çok güzel bir ilişkimiz vardı. Ta ki o beni aldatana kadar. Gözlerimle görmeme rağmen itiraz edip durdu. Bir çok şeye okeyim de aldatılmak benim için çok çok farklı. Aldatılmak en korktuğum şeylerden biridir. Mete sayesinde başıma da geldi.

" Okulu ziyarete gelmiş güya. Derdi sensin. Hahahaaha bir de sizin eve gitmiş aptal. Kardeşin demiş ki öldü Begüm yok. Bu da sanmış ki Begüm seninle görüşmek istemiyor senin için öldü demeye getirdi sanmış. Tam gerizekalı."

Bir anda ikimizi de gülme krizi tuttu. Deli gibi gülmeye başladık. Melisa hemen devam etti lafına.

" Ben de laf arasında şey dedim yok yok evlendi o hamile hatta ama gülerek dedim. Diyor ki dalga geçmenin zamanı değil. Ciddiye almadı kesinlikle. Hayır anlamadığım şey şu. Çocuk seninle çıkarken melek gibi bir şeydi. Çok tatlıydı. Yok zaman zaman çiçek almalar, yok tatlı tatlı ansızın gelen iltifatlar falan vardı. Şimdi öküz olmuş. İçinden bir canavar çıkmış ama çok komikti. Kameraya çekip sana atmak isterdim."

  İkimiz de tekrar gülme krizine girdik. O sessiz sakin çocuğun içinden nasıl canavar çıkar anlamıyorum.

" Gerçekten hiç bu kadar güleceğim yoktu. "

" Ayy benim de. Kanka bizimkiler çağırıyor ben gidiyorum. Kocaman öptüm bay. "

" Bayy. "

  Telefonu kapattık ama hala gülüyordum. Çocuğun dış görünüşüyle bu gün yaptıklarının hiç alakası yoktu. Sonra bir anda ağlamaya başladım. Off yine mi?  Kendimi birisine sarılmalıymış gibi hissettim. Yattığım yastığı alıp sarıldım. Nedense bir şeye sarılarak ağlamak çok daha iyi geliyordu.

  Ben hüngür hüngür ağlamaya devam ederken Çağrı odaya girdi.

"Neye ağlıyorsun?"

"Bilmiyorum."

"Daha demin gülme sesin geliyordu dışarı. Yastığa neden sarılıyorsun
Madem çok sarılasın geldi hemen gel yanıma ben sarılırım sana."

Benimle şu an dalga geçiyor. Ağlayan insanla neden dalga geçiyorsun ki? Yüzümü yastığa gömüp ağlamaya devam ettim.

  Yatakta kendi tarafına oturdu.

" Böyle ağlıcak mısın uyuyana kadar?"

"Beni rahat bırak."

"Başını kaldır."

Başımı kaldırdım.

"Çağrı cidden rahat bırak. Kendi halimde kalıyım bir-"

"Eğer ağlamaya devam edersen öperim."

"Aman ne büyük tehdit. Sen böyle dedin diye kesin ağlamam duru-"

Dudaklarıma kapanıp beni susturmuştu. İlk boşluğuma gelip karşılık versem de hemen olayın farkına varıp geri çekilmeye çalıştım ancak Çağrı elini yanağıma koyarak buna izin vermedi. Ardından geri çekildi.

" Benden etkileniyorsun. "

" Hayır. Bir daha beni böyle öpme."

" Madem etkilenmiyorsun neden kızardın? Hem karım değil misin? Öperim."

"Gerçekten yapma bunu bir daha."

"Neden? Yoksa kendine hakim olmayıp karşılık mı verirsin? Anlamadığım şey şu. Bize asla şans vermiyorsun. Farkındaysan son zamanlarda seni korkutmamaya çalışıyorum. Sinirlerime hakim oluyorum. Sana uyurken sarılmak dışında dokunmuyorum bile ama sen bir sevgiyi fazla görüyorsun. Bebek konusunda bile sana zorluk çıkarmadım. Sana burda zorla sahip olabilirdim. Yapmadım. Bence bir açıklama yapmalısın. Nedeni ne? "

Bir şey söyleyemedim. Ne denebilirdi ki?

" Bir açıklaman da yok. "

Odadan direkt çıktı. Ardından dış kapının hızla çarpılma sesi geldi. Kalkıp camın kenarına gittiğimde arabayla evin bahçesinden çıkışını izledim.

-Bölüm Sonu-

  Merhabaalarrr 💕

Bu sefer bölümü heyecanlı bir yerde bırakmıyım dedim 😅

Bu sefer vote sınırı 350 olsun ❤️



Sizleri seviyorum görüşürüzz 💋

Continue Reading

You'll Also Like

213K 17.1K 16
Sırlar, sırlar ve sırlar... Ansızın bir gece yarısı evinin camında bulduğun not hayatını ne kadar değiştirebilir? Notun üstünde yazan numarayı deni...
184K 12.4K 20
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

543K 28.4K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
786K 54.2K 34
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...