KARANLIKTAKİ IŞIK

By 21FBT21

5.2K 805 305

- Bizi bırakıp gidemezsin. - Ben sizi asla bırakmıyorum ki. - Dayan biraz lütfen sadece biraz daha. - Kalbini... More

1.Bölüm KARANLIK
2. Bölüm Hastane
3.Bölüm Özür Yemeği
4. Bölüm MG
5. Bölüm Üniversite
6. Bölüm Tehtid
7. Bölüm Demir
8. Bölüm Bar
9. Bölüm UYARI
10.Bölüm YANGIN
11. BÖLÜM Korku
12. BÖLÜM Kapı Kolu
13. BÖLÜM Trip
14. Bölüm TAKİP
15. BÖLÜM O Yaptı
16. BÖLÜM TOKAT
17. Bölüm UÇURUM
18. Bölüm DEPO
19. Bölüm ACI
20. Bölüm ARAZİ
21. Bölüm MİSAFİR
22. Bölüm SİL BAŞTAN
23. Bölüm CİNAYET
24. Bölüm ÖLDÜRDÜĞÜM KİŞİ
25. Bölüm DÖVME
26. Bölüm YEŞİL GÖZLER
27. Bölüm KOLYE
28. Bölüm DOĞUM Günü
29. Bölüm DANS
30. Bölüm DEĞİŞİM
31. BÖLÜM ÖZEL ASİTAN
32. BÖLÜM BIYIK
33. BÖLÜM MAKARNA
34. BÖLÜM KİCK BOKS
35. BÖLÜM YILDIZ
36. BÖLÜM GEÇMİŞ
37. BÖLÜM SAVAŞ
38. BÖLÜM BÜTÜN
39. BÖLÜM Senden Sonra
40. BÖLÜM SEVGİ
41. BÖLÜM ŞAHİT
43. BÖLÜM DÜĞÜN
44. BÖLÜM İŞARET DİLİ
45. BÖLÜM NEFES

42. BÖLÜM EMANET

44 2 3
By 21FBT21

- Sessiz olun gözlerini açıyor.

Duyduğum seslerden sonra gözlerimi açtım herkes kafamda toplanmıştı. Ben burada uyumuş muydum yani hiç birşey hatırlamıyorum Demir hemen dibimde oturmuş kafamı bacaklarının üzerine koymuştu.

Ayaklarıma hala denizden gelen dalgalar değiyordu.

- İnsan giderken bi haber verir değilmi Esila sabahtandır seni arıyoruz.

Gizem'in ses tonunda bile sinir vardı. Ben oradan kalkıp giderken beni fark etmemeleri benim suçum değildi.

- Gitmeyin kızın üstüne haklı olarak o masadan kalkıp gitmiş her şey üst üste geliyor bu sıralar.

Semih konuşup Gizem'i susturmuştu o bir şey söylemeseydi de ben konuşacağımı sanmıyordum zaten. Demir hala daha hiç konuşmadan bana bakıyordu bir yandan da eli saçlarımın arasında gidip geliyordu.

- Demir seni bulamayınca deli oldu Esila gerçekten seni çok merak ettik en azından gideceğini söyleseydin.

Tahmin edebiliyordum ama kendimden geçmişim birden nasıl uyuduğumu bile bilmiyordum. Doğa haklıydı beni merak edebileceklerini düşünmeliydim.

- Bizi yanlız bırakın.

Demir'in söylediği şeyden sonra aslında olması gerekenin bu olduğunu biliyordum ama yinede içimde bir tereddüt vardı. Bana asla zarar vermeyeceğini biliyordum ama kalbime zarar verebilirdi işte. Ömer bana soru sorarcasına baktığında kafamı sallayıp gidişlerini izledim. Şimdi sadece o ben ve şahitlerimiz kalmıştık.

Kafamı kaldırmak için hareketlensemde buna izin vermemişti bende pes edip öylece durdum.

- Nerede yanlış yapıyorum bilmiyorum ama seni sevmem için üzmemem için kalbini kırmamam için bana yardımcı olmalısın. Şimdiye kadar kimseyi kırmak umrumda değildi belki ama sen üzülünce üstelik seni ben üzünce içten içe ölüyorum. Senden özür dilesem bile boş bu saatten sonra ne yapmalıyım bilmiyorum.

- Sana ben yardım edemem senin değişmen gerek bunu kendim için söylemiyorum sen bir bana değil etrafındaki herkese aynı şekilde davranıyorsun ve böyle davranmaya devam edersen korkarım ki yalnız kalıcaksın. Onlar varya

Elimle yukarıdaki yıldızları gösterdim.

- Onlar bile senin yanında olmayacak.

- Benim değişmem için sana ihtiyacım var sen istersen herşeyi başarabilirsin bunu biliyorum çünkü seni tanıyorum.

- Yanlış cevap. Senin bana ihtiyacın var belki ama sen beni tanımıyorsun çünkü beni tanısaydın benim kendi yaralarımı bile düzgün bir şekilde saramadığımı bilirdin.

- Sen yaralarını saramasaydın beni sevdiğini söylemeye cesaret edemezdin. Sen yaralarını saramasaydın benim yüzümü güldürmek için erkek kılığına girmezdin Esila sen bu güne kadar kalbinin kırılmaması için çaba sarfettin ama ben onu bir kere kırdım şimdi sen onu tekrar toplamışken kalbini bir daha kırmak istemiyorum. Sırf bunun için hep yanımda olmalısın.

- Yanında olursam daha fazla kalbimi kırmaz mısın?

- Hayır çünkü sen yanımda oldukça ben değişmek için bir sebep görüyorum. Gittiğin her yere ışık saçıyorsun bundan sonra sadece benim karanlığıma ışık olur musun?

Benim önümdeki yollardan sadece birisi aydınlıktı ama onunda sonu karanlıktı şimdi o yoldayım ve ben Demir'e ışık olurken kendime gece karanlığı olucaktım galibasırf onun için kendimden vazgeçip karanlığa adım atar mıydım evet çünkü kalbim beni dinlemiyordu. Bu hikayenin sonunda ben tüm ışığımı saçmış bir şekilde gecenin karanlığında kalırken Demir benim saçtığım ışıkta duracaktı ve ben bunu kendi ellerimle yapacaktım. Onun için karanlıktan korka korka karanlığa adım atıyordum oysa benim için şimdiye kadar hiçbir fedakarlık yapmamıştı.

- Olurum.

Tek kelime yetmişti yıldızlar bu anada  şahit olsunlar çünkü ben bugün ona yeniden ışık olucaktım. Annesi öldükten sonra tek bildiği şey karanlıktı ama bunun değişmesinin zamanı gelmişti.

Susarak anlaşmak artık çok normal birşeymiş gibi geliyordu bana. Onu çok uzun zamandır tanıyordum ama asıl şimdi gerçek onu tanıma zamanım gelmişti.

- Değişmek öyle kolay olmayabilir ama beraber deneyebiliriz en azından senin sadece geçmişi ardında bırakman gerekiyor bunu yapmak için öncelike yeni bir sayfa açıp oradan başlamalısın istersen sayfan siyah olsun sen onun üstüne yazdıklarınla onu renkli hale getirmeyi bilmelisin önemli olanda bu zaten.

Kafasını sallamıştı. Birşey söylemek ister gibiydi ama söylemiyordu sanki.

- Ne söyleyeceksen söylemelisin artık.

- Özür dilerim sana öyle söylemek istememiştim gerçekten biliyorum hatalıyım belki özür dileyince geçmeyecek ama ben bu güne kadar sana yaptığım her şeyi için özür dilerim.

- Özür dileme, özür dileyecek birşey de yapma pişman olduğunu görebiliyorum zaten sırf bunun için seni affettim.

Onun attığı mesaja gönderme yapmıştım bir yandan da o da bana özür dileme özür dileyecek şeyler yapma demişti.

- Sırf bunun için yanımda olmanı istiyorum. Sen diğerleri gibi değilsin sana yapılanı sen istedin diye değil de karşındaki üzülmesin diye affedersin çünkü kimseyi kırmak istemiyorsun. Depoda aslında benden intikam almak istiyordun ama biraz düşündükten sonra vazgeçmiştin bile bunun sen farkında değilsin çünkü kendini düşünmeyi pek beceremiyorsun.

- Beni eve bırakır mısın annemler evden çıktığımı bilmiyor öğrenirlerse kötü olur. Bu arada yavaş yavaş başlıyoruz hızlı bir süreç olacak gibi. Şimdiden özür dilemeye başladın.

Eğer biraz çabalarsa yapabileceğini biliyordum beni gerçekten seviyorsa bunu yapardı zaten.

- Tamam gidelim.

Yerden kalktığımda Demir'de kalkmıştı uyandığımdan beridir onun bacağındaydı kafam elide saçımdaydı yine kalbim onun yanındayken sanki atmıyor gibiydi o kadarki rahat.

Beraber arabaya kadar yürümeye başladık biraz uzaktaydı.

- Bu arada masada söylediğim şeyde ciddiydim şimdi söyleyebilirsin mesela yalnızız nede olsa.

- Beni utandırmadığın için teşekkür ederim onların yanında zaten yeterince rezil olmuştum.

- Eğer seni öpmememden bahsediyorsan onu sırf ilk öpücüğünde sadece benimle birlikteyken utan diye yapmadım kimse seni görsün istemedim açıkcası.

Bunları söylerken sırıtıyordu beni deli etmekten gerçekten zevk alıyordu onun önüne geçip daha hızlı yürümeye başladım.

- Kızardığını biliyorum önümde yürümene gerek yok merek etme seni şimdi öpmeyeceğim.

- Sus ama ya.

- Benden kaçmana hiç gerek yok çünkü bugün olmasada bir gün seni elbette öpeceğim.

- Bağırmamı istemiyorsan kes sesini.

- Birşey sorucam ya çocukları seviyor musun sen? Benim pek sevdiğim söylenemez yarın bi gün çocuk istersen ben pek düşünmüyorum şimdiden söyliyim.

Ne diyor ya bu ne çocuğu evli miyiz biz de şimdiden çocuk hakkında konuşmaya başladı. Olduğum yerde durup yanıma gelmesini bekledim yüz ifadesini görmeliyim ciddi mi diye kontrol etmeliydim çünkü.

Karşımda durduğunda yüzünde herhangi bir sırıtma ifadesi yoktu ama buz ifadesi de yoktu ne olduğunu anlayamıyordum.

- Biz evli miyiz de sen şimdi çocuk konusunu açıyorsun.

- Ben sana evli miyiz dedim yarın bi gün dedim hem dün gece rüyamda gördüğüm için söylüyorum 2 çocuğumuz vardı ve ben rüyamda onları seviyordum ama gerçekte  çocukları sevmem çünkü ağlıyorlar. Ama rüyamdaki çocuklar çok tatlıydı biri erkek biri kızdı ve büyük olan kızdı. Hep beraberdik işte sonu kötü bitti ama.

- Rüyaların tersi çıkarmış diyorlar belki sonu kötü değilde iyi biter.

- Umarım öyledir.

Arabaya bindiğimizde ikimizde susmuştuk

- Yada rüyamdaki çocuklar gibi olursa aslında çocuk düşünebilirim.

- İyi gider pazardan seçip alırsın.

- Ne alaka?

- Nasıl ne alaka ya düşünebilirim diyorsun saçmalıyorsun farkında değilsin. Hem sen şimdiyi düşün geleceği değil.

- Bence sende geleceği düşün şimdiyi değil.

- Değişmek için yaptığın kötü işleri bırakabilir misin?

Günlerdir aklımda olan en önemli soru buydu benim için bundan vazgeçebilir miydi? Vereceği cevaptan korkuyordum ama cevap vermezse o zaman ne yapardım bilmiyorum.

- Belki zor olucak ama sen yanımdaysan denerim.

Biliyordum işte benim için birşey yapmayacaktı o hep bi dakika bi dakika ne demişti o ne yani şimdi benim için bunu yapar mıydı?

- Ciddi misin?

- Evet.

- Benim için yapıcaksın yani?

- Evet Esila senin için niye bu kadar şaşırdın?

- Yoo şaşırmadım ki ben.

- Belli oluyor.

Benim için yapıcaktı. Evet zor olucak biliyorum ama bu işin sonunda başaracağını da biliyordum. Aslında bizi yanlız bırakın dediğinde kavga edeceğimizi düşünmüştüm ama bunu yapmamıştı.

Aklımda yine binlerce düşünce vardı ama en önemlisi bundan sonra ne olacağıydı.

Bir kaç dakika sonra evin önüne gelmiştik. Ben arabadan indiğimde Demir'de inmişti.

- Teşekkür ederim.

- Teşekkür etmene gerek yok bunu biliyorsun ama sırf beni deli etmek için söylüyorsun.

- Olabilir aslında seni deli etmek bana keyif veriyor çünkü sende aynısını bana yapıyorsun. Yalnız açık açık itiraf ediyorum senin yöntemlerin daha iyi.

Güldüğünde benimde yüzüme ufak bir tebessüm yerleşmişti ki babamın arabasının farlarını üzerimde görünce tebessüm yerine korku başlamıştı şimdi içeriye kaçsam olmazdı çünkü bizi görmeme ihtimalleri sıfır çöp atmaya çıktım Demir'i gördüm desem elimde ne çöp poşeti var nede üstümdeki kıyafet normal birşey sanırım onlara yapacak hiç bir açıklamam yok. Zaten babam Demir'i sevmemişti şimdi birde onunla bu saate kadar dışarıda olduğumu bilse yapacaklarını düşünemiyorum. Saat demişken saat kaç olmuştu acaba? Neyse şimdi konumuz bu değil konumuz bize doğru gelen babam ve annem.

- Nereden geliyorsun sen kızım?

- Şeyden geliyorum şeyden haah kızların yanından geliyorum babacım.

- Kızların yanından öyle mi?

- Evet aynen öyle.

Demir'e bakıp bana yardım etmesi için kaş göz işaretleri yapmaya çalıştım ama adamda tık yok. Ya ben yapamadım ya o anlamadı ama bence sorun onda.

- Bu çocuğun ne işi var yanında o zaman.

- Ben kızların yanından biraz geç  kalktığım için taksi bulamadım o sırada Demir beni görünce eve getirmek istedi. Olay bu babacım başka birşey yok yani sadece bu.

Şu an takıldığım tek şey Demir'e çocuk demesiydi ah be babacım sen o çocuğun yıllar önce öldüğünü bilmiyorsun tabi kalkıp Demir'e çocuk diyorsun. Tuhaf gelmişti yani.

- Tamam hadi geçin içeriye siz.

- Sen neden gelmiyorsun? Sende gelsene baba zaten Demir'de gidiyordu değil mi Demir?

- Evet evet bende gidiyordum zaten hem işlerim de vardı size iyi geceler efendim.

Demir tam gidecekken babam onu durdurmuştu.

- Dur delikanlı seninle konuşmamız gereken şeyler var işlerini geceye bırakma bir daha çünkü şimdi ertelemen gerek. Alya Esila'yı da al içeriye geçin.

- Tamam eğer konuşacaksanız içeride konuşun hem dışarıda üşürsünüz rüzgar da var değil mi anne içeride konuşsunlar?

- Evet evet hem ben size bir kahvede yaparım daha iyi olur.

- Hiç gerek yok efendim size rahatsızlık vermiyeyim ben hem sizde yeni geldiniz yorgunsunuzdur?

Ben bu adamı öldürürüm ne gerek var şimdi boş boş konuşmaya normalde olsa arabasına biner giderdi değişmesemiydi acaba bu adam çünkü değişince böyle olacaksa eski hali daha iyiydi bence.

- Rahatsızlık vermezsin delikanlı kızım haklı içeride konuşalım hem daha iyi olur benim içinde.

- Evet evet hadi girelim içeriye üşüdüm ben.

Neyseki babam içeride konuşmayı kabul etmişti en azından kapı falan dinlerdim. Kavga etmezlerdi değil mi hayır yani Demir böyle sakin olacaksa hiç sanmıyorum ama eski Demir gelirse falan sorun çıkabilir yani.

İçeriye geçtiğimizde onlar babamın çalışma odasına geçerken bende ayakkabılarımı çıkarıp onların ardından ses çıkarmamaya dikkat ederek kapının önüne gittim. Annem mutfakta kahve yapmaya gitmişti. Geldiğinde beni böyle görürse belli etmezdi inşallah.

Stresten tırnaklarımı yemeye başlamıştım artık içeride ne konuştuklarını çok merak ediyordum ama ses gelmiyordu. Napıcaktım şimdi burada kendimi mi yiyecektim yani.

Demir'den (^_-)

İçeriye geçtiğimizde Esila'nın babası çalışma masasının önündeki koltuğa oturunca bende karşısına oturdum ilk  defa bu eve giriyordum sevdiğim insanın eviydi ama ben ilk defa şimdi girmiştim. Biliyorum ki dışarıda meraktan deliye dönüyordur şimdi zaten sırf konuşacaklarımızı duymak için beni evine getirmişti ya.

- Bak delikanlı ben seninle şimdi bir kız babası olarak konuşacağım. Bu akşam sırf kızım için toplantımı erteleyip karımı dinledim o bana her şeyi anlattı senin nasıl biri olduğunu bilmiyorum ama benim bir tek kızım bir tek çocuğum var ve ben onun için tüm dünyayı karşıma almaya hazırım söyleyeceklerim sana saçma gelebilir ama sen kızımın hayatına girdikten sonra biz onu pek fazla göremedik çünkü aklında bir tek sen vardın tek düşündüğü şey sendin. Ama yine sen kızımın hayatına girdikten sonra onu eskisi gibi canlı göremiyorum artık ona çarptığın günü hatırlıyor musun? O gün sabah kahvaltıda çok neşeliydi çok mutluydu küçük bir çocuk gibi davranıyordu ama şimdi öyle o değil seninle birlikte büyüdü eski Esila değil o çocukca tavırları kayboldu artık eskisi gibi bizi sinir etmek için uğraşmıyor mesela, o sabah kahvaltıda bizi sulu sulu öpmüştü ama ben ve annesi öyle öpmesini sevmiyorduk şimdi ise keşke diyorum bıraksaymışım da istediği kadar beni öpseymiş o gün senden sonra benim kızım çok değişti. Ben seni tanımıyorum ama eğer kızım senin yanındaysa demekki sana güveniyor ve seni tanıyor yalnız seni uyarıyorum kızım saçının bir teline zarar gelsin o zaman benden korkmalısın bir kız babasının ne yapacağını kız babası olmadığın sürece asla anlamayacaksın.

Eğer öyle birşey olursa ondan önce ben kendimden korkmalıydım asıl.

- Her şeyi bildiğinize göre size bilmeniz gerken diğer şeyleri de söyliyim. Ben sizin kızınız sayesinde değiştim ve değişmeye çalışıyorum bu değişim iyi yönde mi kötü yönde mi bunu sizin görebildiğinizi düşünüyorum. Onun saçının teline bir zarar gelirse emin olun ki sizden önce ben kendime yapacaklarımdan korkmalıyım. Sizi anlamıyorum ama tahmin edebiliyorum kızınız için endişeleniyorsunuz ama ona benim yanımdayken asla zarar gelmez merak etmeyin.

- Merak ediyorum sen merak etme deyince geçemiyor çünkü kimsin bilmiyorum ama ben çok ciddiyim o kız sana güvenmiş belli ki seni sevmişte sırf bunun için bana yalanlar söylüyor onu üzmek istemiyorum onun için şimdilik bir şey demiyorum ama kızımın kalbini kırsan ben senin sağ bir kemiğini bırakmam haberin olsun. Şimdiye kadar bir bana güvenip sığınmıştı benden sonra bi sana güvenmişse onu korumak da bundan sonra sana düşer. Hastanede sana sert çıktım ama hak etmiştin şimdi gerçekten değişmeye başladığını görebiliyorum. Umarım bu böyle devam eder.

- Esila yanımda olduğu sürece bu hep böyle olacak bu arada teşekkür ederim anlayışınız için. O bana emanet.

Sözümü bitirdiğimde kapı çaldı.

- Gir.

Esila'nın babası konuşunca annesi içeriye girdi elleri doluydu kahve vardı bu durumda kapıyı çalan Esila'ydı bizi dinlediğini biliyordum zaten. Hatta şu an kapının arkasında içeriye girmemek için kendiyle savaştığını bile biliyordum.

- Kahvelerinizi getirdim.

- Sağolun gerçekten dediğim gibi hiç gerek yoktu size zahmet verdim.

- Olur mu öyle şey canım hem Esila'yı kapıya kadar getirmişsin.

Bir şey söylemedim çünkü ne söyleyeceğimi bilmiyordum.

- Bensiz kahve mi içiyorsunuz siz?

Sonunda gelmişti bana göz kırpıp babasına döndü pek becerememişti ya neyse.

- Olur mu öyle şey canım sende kapının önünde içseydin ya hem daha iyi dinlerdin bizi.

- Ne dinlemesi ya baba hem ben kapının önünde sizi dinler miyim hiç? Dinlemek istesem gelir yanınızda otururum demi annecim?

- Tabi kızım babanın seni kovacağını bildiğin için yanında değilde kapının önünde otursun.

- Oturmuyordum ayaktaydım.

Ne dediği yeni fark etmiş gibi gözlerini büyüttü onu böyle izlemek çok güzeldi.

- Offf anne ya sende mi babamın yanına geçtin? Niye ben yalnız kalıyorum?

- Ben varım yalnız değilsin.

Esila'nın babası ve annesi bana tip tip bakınca ne yaptığımı yeni fark ediyordum.

Esila ise hala daha bana sırıtarak bakıyordu Allahım sen yardım bu akşam bu evden sağ çıkabilirsem iyiydi hayatımda ilk defa böyle bir an yaşıyordum ve şu anda ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Aslında eski ben olsa vereceği bir cevap vardır mutlaka ama ben şimdi sırf Esila için düzgün bir cevap vermeliydim.

- Aslında öyle demek istememiştim.

- Ne demek istedin?

- Ya baba sana bir şey sorucam sorucam da seni kaç gündür göremiyorum şimdi bence tam zamanı.

Esila araya girmeseydi babasına ne cevap verecektim bilmiyorum. Ama en azından sırıtmayı bırakıp bana yardım etmişti bugün iki olmuştu bu.

- Sırası mı şimdi Esila.

- Evet babacım şimdi söylemesem unuturum sonra çok önemli gerçekten.

- Tamam sor.

Esila babasının yanına gidince eline masadaki bir dosyayı da almayı unutmamıştı. Allah bilir yine ne yalan uyduracaktı ayak üstünde kırk yalan söylebilme gibi bir alışkanlığı vardı.

Annesine baktığımda onu gülerek izlediğini gördüm. Bakışlarındaki sıcaklık bana çok uzaktı annem yanımda olsaydı şimdi çok iyi anlaşırlardı eminim. Esila çok şanslıydı böyle güzel anne ve babası vardı hayatta herkes şanlı olamıyordu. Bazıları aşkta bazıları ailede bazıları işte bazılarıysa parada şanslıydılar benim tek şansım Lara ve Esila'ydı bu bile benim için çok değerliydi. Ona baktığımı fark etmiş olacakki bana döndü.

- Seni çok seviyor bunu biliyorsun değil mi?

Esila'dan bahsettiğini anlamıştım onlar bizi duymuyordu çünkü Esila babasını oyalıyordu.

- Biliyorum ama bildiğim tek şey bu değil onu canımdan çok sevdiğimi de biliyorum.

- Gözlerinden belli oluyor zaten. Ondan bahsederken bile gözlerinin içi gülüyor. Birbirinizi bulmuşsunuz hiç bırakmayın olur mu?

- Asla öyle birşey olmayacak buna emin olabilirsiniz.

- Küçükken deli doluydu bi bakıyoruz içeride kendi kendine oynuyor birde bakıyoruz bahçede suyu açmış hortumun altında kedi gibi ıslanıyor.

- Gerçekten onu çok güzel yetiştirmişsiniz. Sizin kızınız olduğu için çok şanslı en önemlisi de o bunun farkında.

- Öyle tabi. Ama annen de seni öyle yetiştirmiş şimdiden merak ettim onu.

- Eminimki şimdi burada olabilseydi çok iyi anlaşırdınız içinizin güzelliği dışarıya da yansıyor aynı annem gibi.

Onun yokluğunu hatırlamak kalbime hançer saplanmasına sebep olmuştu gerçi hiç unutmamıştım ya neyse.

- Evet ya onları bize çağıralım sen bana annenin numarasını ver bir akşam yemek yiyelim hep beraber değilmi Ayaz.

Keşke öyle bir şansım olsaydı ama şimdi ne yapsam boş o yok diyemedim ama bu sefer Esila'da bir şey diyememişti ikimizde susmuş birbirimize bakıyorduk ona annemle ilgili her şeyi anlatmıştım çünkü o da benim için çok değerliydi o an içimden geçenleri anlattım sadece ona.

İnsanların kendini yalnız hissettiği o an varya işte o an öyle bir mucize olsun isterlerki ama sadece isterler çünkü mucizeler kendiliğinden oluşmaz onu sen yaratırsın. Şimdi benimde mucizeye ihtiyacım vardı ama o mucizeyi yaratacak gücüm yoktu hele birde söz konusu annemken ben değil içimdeki yaralı çocuk mucize yaratmaya çalışırsa o mucize asla olmazdı.

Bu dünyada herkesin bir imtihanı vardı benim ki ise sevdiğim insanı kaybetmek olmuştu ama ben onu da atlatıp bugüne gelmiştim yada ben öyle sanmıştım hiç birşey unutulmuyor aslında sadece biz unuttuğumuzu sanıyoruz sadece onu hatırlamak için bir sebebimiz yoktur ve ya onu hatırlamamamızı sağlayan bir insan vardır. Benimkide öyle olmuştu önce Lara sonrada Esila unuttuğumu sanmama yardım etmişlerdi sadece.

- Evet çok güzel olur hem babanı aileni falan tanırız biraz sohbet ederiz.

- Aynen aynen hadi oğlum annenin numarasını ver bana konuşalım biz büyükler.

- Veremem.

Söylediğim şeyden sonra bana tip tip bakmaya başladılar ama bilmiyorlardı ki onun benim kalbimde yaşadığını telefona ihtiyaç olmadığını. Esila hiç müdahale etmemişti ama böylesi daha iyiydi onu daha fazla üzmek istemiyordum çünkü.

Beni yanlış anladıkları için olayı düzeltmem gerekti.

- Öyle değil yani annem ben küçükken vefat etti. Onun için veremem, ama isterseniz babamla konuşabilirsiniz.

Yüzlerindeki ifade birden değişip yerine bana acıyan gözlerle bakan insanlar gördüğümde onlara bakmamak için kafamı eğdim eğer onların bana acıdıklarını daha fazla izleseydim ben bile kendime acırdım. Sırf bunun için insanlardan nefret ediyordum aslında annemi kimseye söylemezdim ama onların bilmeye hakkı vardı sevdiğim insanın ailesi benim hakkımdaki herşeyi bilmeli.

Bir kaç ayak sesinden sonra kapının kapanma sesi geldi kimin gittiğini bilmiyordum ama umrumda da değildi pek.

Birden Esila önüme diz çökünce şaşırmıştım. Onun gözlerinde o ifade yoktu onun yerine bana aşkla bakan gözler vardı ihtiyacım olanda buydu zaten.

- Senin için çok zor biliyorum ama o senin kalbinde yaşıyor gerisinin bi önemi yok. Acaba şimdi burada olsaydı beni sever miydi annen yani çok deli gibiyim sanki ama akıllıyımda bi yandan seni yola getirdim nede olsa saçma hareketlerim de var sence sever miydi beni?

- Eminim ki seni benden daha çok severdi.

- Ayyy gerçekten mi? Baban sever mi peki? Hayır yani babanın yanında akıllı bir kız olmalıyım yoksa beni sevmez diye düşünüyorum. Lara zaten dünden meraklıydı bana onun hiç sormuyorum yani.

- Esila sus artık seni sevmesi gereken kişi sevmiş zaten gerisinin ne önemi var. Hem baban ve annen nereye gitti.

- Aman be onların yerinde durduğu mu var? Şimdi Allah bilir neler kaynatıyorlardır.

- Onları senin gönderdiğini tahmin edebiliyorum onun için bana yalan söylemekten vazgeç Esila. Annem için çıkardın onları odadan.

- Ben ve yalan hiç alakamız bile yok yani.

- Esila.

- Off tamam ya ben çıkardım evet ama çıkmaları gerekiyordu çünkü seni üzdüler.

- Cidden mi beni üzdüler öyle mi? Bana bunu söylerken hangi kafadaydın sen? Ben ve üzülmek neyse kalk ayağıya.

Onu yerden kaldırıp bende oturduğum yerden kalktım.

- Bana hastanede seni sevdiğim için teşekkür etmiştin ya hani asıl teşekkür etmesi gereken kişi benim. Ben senin canını bile bile yakarken senden özür dilememişim şimdi sen beni üzdüler deyip anneni babanı odadan çıkarıyorsun beni böyle güzel sevdiğin için sana teşekkür ederim Esila.

Esila'dan (^_-)

Ben bu adamı sırf kalbi için sevmişim o kadar saf ve temiz bir kalbi var ki o bile bunun farkında değildi.

Ona sarılmak istiyordum ama sırf utandığım için bunu yapmadım.

- Ben sevmeyi senden öğrendim ve iyiki de öyle olmuş.

- Neyse ben kalkayım artık yeterince oturdum zaten.

O gitmeden önce ben annem ve babamla konuşmalıydım.

- Sen burada bekle ben hemen geliyorum sonra gidersin.

Onun birşey demesini beklemeden odadan çıktım kapıyıda ardımdan kapattım annemler salondaydı.

- Şimdi beni dinleyin Demir eve gidecek ama sizin yapmanız gereken tek şey bu.

Elimle ağzımın kenarlarından tutup gülümseyen birşey yapmaya çalıştığımda bana kafalarını sallayınca koşar adımlarla Demir'in yanına gittim.

- Nereye gittin?

- Yok birşey ya hadi seni geçireyim ben. Uykum geldi zaten.

- Tamam.

Odadan çıkıp kapının önüne geldiğimizde annem ve babamın da orada olduğunu gördüm gerçekten dediğim gibi gülümsüyorlardı.

Demir gidene kadar kimse annesi hakkında konuşmamıştı neyseki bu kadarını akıl edebilmişlerdi. Hala daha ben babam ve Demir'in ne konuştuğunu bilmiyordum ama öğrenmeliydim. Odama gidip duş aldıktan sonra Yatağıma geçtim aklımdaki soruları rafa kaldırıp gözlerimi kapattım bu gün çok saçma ve olaylı geçmişti ama neyseki bitmişti sonunda.



Continue Reading

You'll Also Like

122K 944 8
Aile baskısı olan bir genç ne kadar cesaretli olabilir? Hayallerini yaşamak sadece rüya mı? Belki de elinden tutacak bir ele ihtiyacı vardır. O el s...
3.5M 76.4K 25
• Daddy issues • || Mardin'den Kaçış Serisi: I || * Kurgu ve isimler değiştirildi. "Bazen evler, dört duvar olmaz." Kadın küçücüktü fakat adamın k...
663K 31.1K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...
ASYA By Su

ChickLit

268K 14.8K 30
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Bölümleri yazdıkça atacağım. "Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzakla...