Yansıma

By bluemonument

45.7K 2.9K 1.7K

"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir"... More

S.1 Ep.1 "Ne işin var burda?"
S.2 Ep.2 "Buralar sana göre değil doktor, buralar tehlikeli"
S.1 Ep.3 "Nasılsa anlayacaksın buraya ait olmadığını"
S.1 Ep.4 "Kalbim buz tutmuş benim"
S.1 Ep.5 "İki tarafı da keskin bir bıçak"
S.1 Ep.6 "Gözlerine baktıkça daha iyi hissettim kendimi"
S.1 Ep.7 "Bana aşık olmayı öğretir misin"
S.1 Ep.8 "Gidenin arkasından bakmak ne berbat bir şey"
S.1 Ep.9 "Bir derdim var bin dermana değişmem"
S.1 Ep.10 "Kalp seçer seveceği kalbi"
S.1 Ep.11 "Bırak da kimi seveceğime ben kendim karar vereyim"
S1. Ep.12 "Hiçbir kötülüğün olmadığı, sadece ikimizin olduğu bir dünya"
S.2 Ep.1 "Kendime engel olmaya çalışırken, farkında olmadan sevmişim"
S.2 Ep.2 "Senden gelen her şey kabulüm benim"
S.2 Ep.3 "Benim lanetim eninde sonunda gelip seni bulur"
S.2 Ep.4 "İnsan yanlış kişiyi sevince anlıyor gerçekten aşık olduğunu"
S.2 Ep.5 "Benden umudu kessin, hayatına baksın istiyorum"
S.2 Ep.6 "Ölümüne sevmek"
S.2 Ep.7 "Kırık bir kalp"
S.2 Ep.8 "Buralardan gitmek gerçekten zor olacak"
S.2 Ep.9 "Evlenelim mi"
S.2 Ep.10 "Aklımızla bulamadığımız yolu, kalbimiz bulur belki"
S.2 Ep.11 "Gözlerim kamaşıyor sana bakarken"
S.2 Ep.12 "Hiç bırakma ellerimi Yavuz"
S.2 Ep.13 "İkimiz de kül oluruz bu yangında"
S.2 Ep.14 "İşte şimdi ölebilirim"
S.3 Ep.1 "Ömrüm geçsin bu rüyanın içinde"
S.3 Ep.2 "Çok mutlu olalım biz, hep çok mutlu olalım"
S.3 Ep.3 "Hayatımız en mutlu olduğumuz anda donup kalsa keşke"
S.3 Ep.4 "Yaşadığın mutluluğun kıymetini bil"
S.3 Ep.5 "Seversem abartırım"
S.3 Ep.6 "Benim evim sensin"
S.3 Ep.7 "Onun bende huzur bulması öyle muhteşem ki"
S.3 Ep.8 "Gözlerin yelkenimin fenerleri"
S.3 Ep.9 "Birlikte ilk operasyonumuz"
S.3 Ep.10 "Seni bırakıp gitmem"
S.3 Ep.11 "Öleceksek beraber öleceğiz"
S.3 Ep.12 "Ben seni yaralarınla birlikte sevdim"
S.3 Ep.13 "Bu kısacık ömre ne çok acı sığdırmışsın"
S.3 Ep.14 "Yavuz'un yanında bambaşka bir Bahar çıkıyor ortaya"
S.3 Ep.15 "Kızın bana emanet"
S.4 Ep.1 "Kollarında yaşayıp, kollarında öleyim"
S.4 Ep.2 "Seni kendimden çıkarsam, geriye sıfır bile kalmaz"
S.4 Ep.3 "Her gün yeni baştan, sana aşkla bağlı kalacağıma yemin edeceğim"
S.4 Ep.4 "Kelimelerin ötesinde seviyorum seni"
S.4 Ep.6 "Hem hasretimsin hem vuslatım"
S.4 Ep.7 "Bir gülüşüne dünyaları yakarım"
S.4 Ep.8 "Kalbimi bir tek sana açıyorum"
S.4 Ep.9 "Bakalım bundan nasıl kurtulacaksın Bahar Karasu"
S.4 Ep.10 "Bir daha seni asla bırakmayacağım"
S.4 Ep.11 "Bütün korkum Yavuz için"
S.4 Ep.12 "Ne zaman kapasam gözlerimi, sevgilimin ay yüzü bekliyor oluyor beni"
S.4 Ep.13 "Bugün çok güzel bir gün olacak..."
S.4 Ep.14 "Veda💕Benim Yavuz'dan sonram yok"
Duyuru‼️

S.4 Ep.5 "Benim hayatım bu"

564 37 3
By bluemonument

Yavuz'dan

Kaşlarımı çatmış dikkatle bakıyordum Bahar'la Mücahit'e. İkisi de gergin gibiydi. N'oluyor ya düğün günümüzde?

"Düğünde bile işi peşini bırakmıyor belli ki gelin hanımın."

Dönüp Pelin'e baktım. Sıkıntıyla derin bir nefes aldım. Ardından Mehmet amcaya döndüm.

"Müsaadenle Mehmet amca."

Mehmet amca gülümseyip kafa salladı. Ben de Bahar'la Mücahit'in yanına gittim.

"Hayatım ne oluyor?"

Bahar bana dönüp gergince gülümsedi.

"Yok bir şey canım."

İnanmaz inanmaz bakıp konuştum.

"Bahar, bir sorun mu var? Söyler misin lütfen."

Bahar dudaklarını birbirine bastırıp baktı. O bir şey demeden Mücahit girdi lafa.

"Ben bir Sinan komutanıma bakayım komutanım."

"Tamam Keşanlı, geliyorum ben de."

Mücahit gidince Bahar bana dönüp gülümsedi.

"Yavuz, hadi gel şöyle geçelim."

"Bahar."

"Canım gel, anlatacağım."

Kafa sallayıp elini tuttum. Bahçenin uzak bir köşesine gidip durduk. Bahar derin bir nefes alıp gülümsedi. Ben de tedirgince bakıyordum.

"Canım anlatacağım ama telaşlanmayacaksın."

Sıkıntıyla nefes aldım.

"Bahar."

Bahar dudaklarını birbirine bastırıp baktı.

"Tamam tamam. Ne desem endişeleneceksin zaten. Aslında keyfini kaçırmak istemiyorum ama söylemeden de peşimi bırakmayacaksın."

"Aynen öyle küçük hanım. Şimdi söyle bakalım ne olduysa."

"Tamam. Bir paket gelmiş. Benim adıma. Kapıya da düğün hediyesi olduğunu söylemişler. Onlar da almışlar. Nilüfer hanım yukarı odaya çıkarmak istemiş. O sırada Sinan da lavaboya gitmek için içeri girince karşılaşmışlar. Nilüfer hanım da paketi ona vermiş. Sinan da yukarı çıkarmış paketi ama bir terslik farkedince açıp bakmış."

Bahar susunca gergince kafa salladım.

"Ee?"

Bahar da sıkıntıyla derin bir nefes aldı. Ardından daha kısık bir sesle konuştu.

"Pakette, bomba varmış."

Gözlerimi kocaman açtım.

"Ne?!"

Sesim yüksek çıkınca Bahar etrafa bakıp biraz daha yaklaştı.

"Hayatım sakin ol. Korkulacak bir şey yok. Çaylak halletmiş bombayı. Sinan benim de haberim olsun diye göndermiş Keşanlı'yı. Bir sorun yok yani."

Korkuyla nefes alıp sarıldım Bahar'a. Boynuna sokulup bir öpücük kondurdum. Bahar da sırtımı sıvazladı sakince.

"Tamam canım sakin ol. Bir tehlike kalmadı artık. Kimseye bir şey olmadan halledildi neyse ki?"

Ayrılıp yüzünü avuçladım.

"Ya Sinan farketmeseydi? Ya sen alsaydın o bombalı paketi? Ya patlasaydı? Ya sana bir şey olsaydı?"

Bahar burukça gülümseyip elini yüzüme getirdi.

"Yavuz çok üzgünüm, ama benim hayatım bu. Sürekli tehditler var benim etrafımda."

"Ama bu kadarı çok fazla. Önce şu mezar taşı, sonra bombalı paket. Bahar, ben seni kaybedersem yaşayamam. N'olur sana bir şey olmayacağına söz ver."

"Keşke verebilsem Yavuz. Keşke sonsuza dek yanında olacağım, sonsuza denk mutlu olacağız diyebilsem."

"Yok mu yani bunun bir formülü? Sonsuza dek mutlu olmamın bir formülü yok mu?"

"Varsa da bilmiyorum Yavuz. Ama sana söz veriyorum, ömrüm boyunca her durumda ve şartta sana sağ salim dönmek için her şey yapacağım. Yaşadığım müddetçe bütün tehlikeleri bizden uzak tutmak için her şeyi yapacağım."

Burukça bakıp tekrar sarıldım boynuna. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Ben de sana söz veriyorum Bahar. Seni bütün bu tehlikelerden korumak için her şeyi yapacağım. Boynunu öpüp ayrıldım. Bahar da elini yüzüme getirip gülümsedi.

"Oğlum, bir sorun mu var?"

Babamın sesiyle Bahar çekti elini yüzümden. Ben de babama döndüm. Bahar'a bir bakış atıp tekrar babama döndüm.

"Yok baba. Bir sorun yok."

"Bir hareketlilik var sanki sizde. Giden gelmiyor. Önce Sinan gitti. Sonra diğer arkadaşlarınız. Oğlum bir sıkıntı varsa söyle. Birlikte halledelim."

Gülümseyip konuştum.

"Yok baba merak etme. İşle ilgili bir sorun olmuş galiba ama sıkıntı yok. Yani halletmişler."

"Emin misin oğlum?"

"Eminim baba. Hadi dönelim masaya. Canım hadi."

Dönüp Bahar'ın elini tuttum. Babam da kafa sallayıp masaya geri yürüdü. Ben de yürüyecekken Bahar elimden çekip durdurdu.

"Ben bir yukarı baksaydım Yavuz."

"Canım şimdi sen de gidersen babam iyice huzursuz olacak. Biz masaya dönelim olmaz mı? Madem bir sorun kalmamış, hı?"

Bahar gülümseyip kafa salladı. Ben de gülümseyip öptüm elini. Ardından birlikte masaya döndük. Bahar'ın sandalyesini çekip oturmasına yardım ettim.

"Bahar, her şey yolunda mı?"

Bahar anneme bakıp gülümsedi.

"Evet Gülümser teyze."

"Arkadaşlarının bir şeye ihtiyacı varsa hemen halletsinler."

"Teşekkürler. Gerçekten bir sorun yok. İşle ilgili bir haber gelmiş de, ama dediğim gibi. Sorun yok."

Annem gülümseyip önüne döndü. Ben de gülümseyerek baktım. Annem epeyi yumuşadı neyse ki. Artık daha sıcak davranıyor Bahar'a. O sırada Sinan, Feyzullah ve Mücahit gelince onlara döndük. Sinan gülümseyip masaya otururken konuştu.

"Sizler de huzursuz oldunuz, kusura bakmayın. Bizim işler işte. Ama bir sıkıntı yok."

Babam Sinan'a gülümseyip kafa salladı. Ardından bize bakıp ayağa kalktı. Yanımıza gelince Bahar da kalktı hemen ayağa. Ben de ayağa kalkıp babama baktım. Babam gülümseyip davetlilere döndü.

"Bugün çocuklarımızın olduğu kadar bizlerin de en mutlu günü. İnsanın evladının mürüvvetini görmek başka bir mutlulukmuş gerçekten. Onları böyle mutlu görmek dünyadaki her şeye değer."

Babam susup Bahar'a döndü. Gülümseyip devam etti.

"Bahar, güzel gelinim. Bundan sonra sen de ailemizin bir parçasısın. Yavuz neyse, Leyla neyse sen de osun bizim için. Bizim bir evladımızsın artık. Nasıl ki her zaman kendi çocuklarımızın yanındaysak, senin de yanındayız bundan sonra. Burda bir ailen olduğunu hiçbir zaman unutma güzel kızım."

Gülümseyip Bahar'a döndüm. O da dolu gözlerle dudaklarını bükmüş tebessüm ediyordu. Ben de buruldum bu halini görünce. Babam da gülümseyerek bakarken Bahar birden sarıldı babamın boynuna. Babam da başta şaşırsa da, ardından o da gülerek Bahar'a sarıldı. Gözlerim doldu benim de. Bunun Bahar için ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Annesi babası yokken babamdan bunları duymak onu ne kadar mutlu etti biliyorum. Babam Bahar'dan ayrılıp ellerini yüzüne getirdi. Gülümseyip yanaklarına süzülen gözyaşlarını sildi.

"Ağlama bakalım. Bu gece sadece gülmek var. Mutlu olmak var."

Bahar yutkunup gülümsedi.

"Teşekkür ederim. Baba."

Babam kaşlarını kaldırıp şaşkınca baktı. Ardından gülerek bu sefer o sarıldı Bahar'a.

"Oy benim güzel kızım."

Ben gülümseyerek bakarken, babamla karım da sıkıca sarılmışlardı birbirlerine. Bahar ayrılıp burnunu çekti. Yüzünü silip gülümsedi.

"Beni ailenize kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim."

"Asıl ben oğlumu bu kadar mutlu ettiğin için teşekkür ederim kızım. Hep mutlu olun. Çok mutlu olun."

Bahar gülümseyip eğdi başını. Babam anneme dönünce ben de ona çevirdim başımı. Annem de oturduğu yerden kalkıp yanımıza geldi. Bahar da başını kaldırıp anneme baktı. Yutkunup tebessüm etti. Annem babama dönünce babam da cebinden bir kutu çıkarıp anneme verdi. Annem kutuyu alıp Bahar'a döndü. Bana da bir bakış atıp gülümsedi. Kaşlarımı kaldırıp baktım. Annem kutuyu açıp Bahar döndü tekrar. Kutunun içindeki görünce şaşkınca gülümsedim. Annem de gülümseyip konuştu.

"Bu yüzüğü Yavuz doğduğunda Hamit hediye etmişti bana. Ben de oğlum bir gün evlenirse eşine takacağım demiştim."

Bahar şaşkınca bakarken annem yüzüğü kutudan çıkarıp kutuyu masaya koydu. Elini Bahar'a uzatınca Bahar da şaşkın bakışlarını annemin eline çevirdi. Ardından dönüp bana baktı. Gülümseyip kafa salladım. Bahar da gülümseyip anneme döndü tekrar. Elini uzatınca annem gülümseyip taktı parmağına yüzüğü.

"Tam oldu."

Bahar dolu gözlerle gülümseyerek bakıyordu parmağındaki yüzüğe. Annem elini tutunca başını kaldırıp ona baktı. Annem de gülümseyip konuştu.

"Umarım çok mutlu olursunuz kızım. İkiniz de birbirinize emanetsiniz bundan sonra. Birbirinizi ne kadar sevdiğiniz gözlerinizdeki pırıltıdan belli. Biz de, oğlumuzun sevdiği evlendiği kadını evladımız olarak kabul edeceğiz elbet. Ailemize hoş geldin kızım."

Dolu gözlerle gülümsedim. Bahar da dudaklarını birbirine bastırıp tuttu kendini. Gözleri dolu dolu olmuştu. Kurban olurum ben sana. Annem kaşlarını kaldırıp bakınca Bahar dudaklarını büküp sarıldı anneme.

"Çok teşekkür ederim Gülümser teyze. Ben de bu sevginize ve güveninize layık olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım."

Annem gülümseyip ayrıldı Bahar'dan.

"Siz birbirinizi çok sevin, hep iyi olun, bize yeter. Başka bir şeye gerek yok."

Bahar gülüp eğdi başını. Annem de gülümseyip devam etti.

"Ayrıca, Hamit'e baba deyip bana teyze demen de gözümden kaçmadı. Sanırım bunun için benim bir şeyler yapmam lazım."

Bahar kaşlarını kaldırıp baktı.

"Yani ben. Siz belki istemezsiniz, hoşlanmazsınız diye."

Annem gülümseyip elini Bahar'ın koluna getirdi.

"Valla sanırım hoşlanırım. Ama sen yine de sıkma kendini. Ne zaman istersen o zaman de."

Bahar gülümseyip kafa salladı.

"Teşekkür ederim, anne."

Annem gülüp sarıldı Bahar'a.

"Valla hoşuma gitti."

Dolu gözlere güldüm. Allah'ım teşekkür ederim. Bana bu anı yaşattın ya, sana çok teşekkür ederim. Binlerce şükür sana. Bahar annemden ayrılıp bana döndü. Ben de gülümseyip elini tuttum. Ardından annemle babama dönüp konuştum.

"Teşekkür ederim."

Annem de gülümseyip yüzümü sevdi.

"Tamam hadi artık. Bu kadar duygusallık yeter. Eğlenmeye devam edelim."

Gülerek baktım babama. Babam da orkestraya dönüp işaret edince tekrar bir dans müziği çalmaya başladı. Babam da ceketini ilikleyip Bahar'a döndü.

"Bu gece güzel gelinimle ben de dans etmek istiyorum. Bu dansı bana lütfeder misiniz?"

Bahar gülerek babamın uzattığı elini tuttu.

"Şeref duyarım efendim."

Babam da gülüp bana göz kırptı. Ben de dudaklarımı birbirine bastırıp güldüm. Babamla Bahar alkışlar eşliğinde ortaya giderken ben de anneme döndüm. Gülümseyip elimi uzattım.

"Anne."

Annem de gülüp tuttu elimi. Biz de yürüyüp ortaya geldik. Bahar babamla dans ederken ben de annemle dansa başladım. Dönüp baktım Bahar'a. O kadar mutlu ki, gözlerinin içi parlıyor. Gülümseyip anneme döndüm.

"Teşekkür ederim anne. Bu gece beni çok mutlu ettin."

Annem dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi.

"Benim tek gailem sizin mutlu olmanız. Senin ve kardeşinin iyiliği, mutluluğu bu hayatta istediğim tek şey."

Gülümseyip kafa salladım. Annem de devam etti.

"Bugüne kadar da ne yaptıysam da sizleri düşündüğüm için yaptım. Tamam kabul ediyorum. Bazı hatalar yapmış olabilirim. Anneyim diye hata yapmayacağım demek değil işte. Ama asla sizleri üzmek istemedim hiçbir zaman. Anne babaların tek derdi evlatlarının mutlu olmasıdır. Ben de hep bunun için uğraştım. Ama bazen çocuklarımın büyüdüğünü, kendi kararlarını verdiklerini anlayamadım işte. Seni de, Leyla'yı da hatta Bahar'ı da kırıp üzdüm. Bundan sonra daha dikkatli olacağım. Sizler mutluysanız ben de mutlu olacağım. Hayatınızı nasıl isterseniz öyle yaşarsınız elbet. Bizlere de sizlere destek olmak, sizlerin yanında olmak, gerekirse de yol göstermek düşer. Sizlerin mutluluğuyla mutlu olacağız biz bundan sonra."

Gülümseyip sarıldım anneme. Annem de gülerek boynuma sarılıp saçlarımı sevdi.

"Anne, çok teşekkür ederim. Hem kendi adıma, hem Bahar adına. Öyle iyi geldi ki söylediklerin, kuş gibi hafifledim resmen."

Annem ayrılıp yüzüme baktı. Gülümseyip elini yüzüme getirdi. Ben de gülümseyip devam ettim.

"Ayrıca yüzüğünü Bahar'a vermen çok ince bir davranıştı. Bahar da çok mutlu oldu."

"O yüzük Bahar'a aitti zaten. Yani senin eşine. Ben emanetçiydim sadece. Zamanı gelince de asıl sahibine verdim yüzüğü."

"Bahar'ın ailesinin olmaması onu çok üzüyor anne. Gördün işte, sizin gösterdiğiniz en ufak yakınlıkta nasıl koşarak geliyor size. Onun mutluluğuyla ben de mutlu oluyorum anne. O güzel sözler için de teşekkür ederim."

Annem yüzümü sevip elini omzuma getirdi.

"Ah benim güzel oğlum. Sen nasıl aşık olmuşsun böyle."

Gülüp başımı iki hana salladım.

"Hem de fena halde."

Annem gülüp çevirdi başını.

"Oğlum."

Babamın sesiyle çevirdim başımı. Annem de dönüp gülümsedi.

"Eşinizi getirdim Yavuz Karasu. Müsaadenizle ben de eşimi alabilir miyim?"

Gülerek annemin elini tutup babama yönlendirdim. O da Bahar'ın elini tutup bana doğru yürüttü. Bahar'ı alıp beline doladım kollarımı. Bahar da gülerek kollarını omzuma doladı.

"Karıcım."

"Kocacım."

Gülerek boynuna sokulup derin bir nefes aldım. Bahar da saçlarımı sevdi usul usul. Ayrılıp yüzüne baktım. Bahar da gülümseyerek konuştu.

"Çok mutluyum Yavuz. Bu gece hiç bitmesin."

Yaklaşıp burnumu burnuna sürttüm. Bahar da nefes vererek güldü.

"Ben de çok mutluyum Bahar. Hayatımın en mutlu gününü yaşıyorum seninle."

"Annenle babanın yaptıkları, söyledikleri beni çok mutlu etti."

"Artık onlar senin de annen baban."

Bahar dolu gözlerle gülümseyip kafa salladı. Ardından sarıldı boynuma. Ben de sıkıca beline sarılıp boynuna sokuldum. Gözlerimi kapatıp kokusunu ciğerlerime doldurdum. Biz sıkıca sarılmış dururken birden müzik değişti. Yavaşça ayrıldım Bahar'dan. Bahar da dönüp baktı oynayarak ortaya gelen Mücahit'e.

"Hadi komutanım benim içim kıyıldı gıy gıy. Azcık göbek atmayacak mıyız?"

Bahar gülüp çevirdi başını. Ben de gülerek bakıyordum. Mücahit'le birlikte diğerleri de kalktılar ayağa. Dönüp bizim davetlilere baktım. Onların pek tarzı değildi ama gülerek alkışla eşlik ediyordu onlar da. Derken bizim çocuklar da oynayarak geldiler.

"Hadi oğlum Yavuz. Hakkaten otur otur içim şişti benim de."

Şaşkınca gülerek baktım Murat'a. Onlar da gidip ortada oynayanların arasına karıştılar. Leyla gelip ikimizi de tutarak ortaya getirdi.

"Hadi hadi. Eğlenceğiz bu gece."

Bahar gülüp oynamaya başladı. Ben de alkış tutuyordum. Hepimiz gönlümüzce eğleniyorduk. Sevdiklerimiz yanımızdaydı. Bizi sevenler burdaydı. Her şeye rağmen mutluyduk. Çok mutluyduk.

Kapıyı açıp girdim içeri. Bahar da arkamdan girince kapıyı kapatıp ona döndüm.

"Of, çok yorgunum ya."

Yandan bir gülüş atıp beline doladım kolumu.

"Yok öyle küçük hanım. Anlamam yoruldum falan. Bu gece elimden kimse alamaz seni."

Bahar gülüp kolunu boynuma doladı.

"Öyle mi diyorsun kocacım?"

"Aynen öyle diyorum karıcım. Günler oldu hasretim sana. Tek seferde kaldık ve ben seni acayip özledim Bahar Karasu."

Bahar yaklaşıp burnunu burnuma sürttü.

"Ben de seni çok özledim Yavuz Karasu."

Derin bir nefes alıp Bahar'ı kucağıma aldım. Bahar da gülerek boynuma sarıldı.

"Yavaş Yavuz. Merdivenleri bari ben çıksaydım. Belin ağrıyacak."

Hızla yürüdüm merdivenlere.

"Olmaz bir şey olmaz. Kuş kadarsın zaten."

Bahar gülerken merdivenleri de çıktım hızla. Odaya girip kapıyı ayağımla kapattım. Bahar'ı da yatağın yanında yere indirdim. Ellerimi yüzüne getirip bakışlarımı yüzünde gezdirdim.

"Sinan da anlayışlı çıktı. Gelmedi bu gece eve."

Bahar dudaklarını birbirine bastırıp güldü.

"Çok fenasın Yavuz. Gözünün içine baktın resmen adamın. O da ne yapsın, timle birlikte döndü Karabayır'a."

"Ne alakası var canım. Adam gidecekti belli ki. Anlayışlı insan sonuçta. Biz de baş başa kaldık fena mı?"

Bahar yandan bir gülüş atıp konuştu.

"Değil. Yani fena değil. Güzel."

Ben de gülüp kafa salladım. Yüzünü sevip konuştum.

"Her ne kadar daha evvelden evlenmiş olsak da, bu gece evlendiğimizin ilk gecesiymiş gibi heyecanlı ve mutluyum. Seni çok seviyorum Bahar. Ömrümün sonuna kadar da sadece seni seveceğim."

"Ben de çok mutluyum Yavuz. Hayatımın en güzel, en özel gecesi bu gece. Kötü anlarımda hatırlayıp mutlu olacağım bir gece. Hiç bitmesin istiyorum."

"Gece daha yeni başlıyor hayatım. Ben daha sana unutulmaz ne anlar yaşatacağım."

Bahar gülüp omzuma vurdu bir tane.

"Edepsiz."

Gülerek birleştirdim dudaklarımızı. Yavaşça öpüp ayrıldım. Yandan bir gülüş atıp ellerimi sırtına getirdim.

"Bunu beni delirtmek için seçtin di mi karıcım?"

Bahar muzipçe gülüp ellerini göğsüme getirdi.

"Valla alakası yok hayatım. Ben modeli çok beğendim de ondan aldım. Sırtında bu kadar çok düğme olması tamamen senin şanssızlığın."

Gülümseyip boynuna bir öpücük kondurdum.

"Sen benim en büyük şansımsın prenses. Senin varlığın bana en büyük armağan. Sen yanımdayken, kollarımdayken kendimi dünyanın en şanslı adamı hissediyorum ben. Seni bana verene bin şükür."

Bahar'ın gözleri doldu. Gülümseyip boynuna sarıldı. Ben de sarılıp sırtını sıvazladım.

"Yavuz, asıl sensin benim en büyük şansım. Sen benim çöle dönmüş gönlümü yeniden yeşerttin. Kendimi yeniden sevmemi sağladın. Yeniden yaşamamı sağladın. Minnettarım sana. Çok seviyorum seni."

Boynunu koklayıp bir öpücük kondurdum.

"Sevgilim, asıl ben minnettarım. Seninle tanıdım ben aşkı. Seninle attı kalbim, senin aşkınla yandı kül oldu. Seninle birlikte küllerinden yeniden doğdu, büyüdü kocaman oldu. İkimizi de aldı içine. Bir olduk biz. Biz olduk. Bundan sonra da sen ben yokuz, biz varız. Sana söz veriyorum, ömrümün sonuna kadar seveceğim seni. Son nefesimde senin aşkınla dolu olduğum için mutlu öleceğim."

Bahar ayrılıp yüzüme baktı.

"Hayır, benden önce ölmek yok."

Gülümseyip sevdim yüzünü.

"Sen de benden önce ölemezsin o zaman."

Dudaklarına bir öpücük kondurup devam ettim yüzünü sevmeye.

"O zaman bizi ölüm bile ayırmasın."

"Ayırmayacak. Bizi ölüm bile ayırmayacak."

Gülümseyip tekrar sarıldım karıma. Sıkıca sarıldım. Elimi sırtında gezdirip muzipçe konuştum.

"Artık şu düğmeleri açmaya başlayalım mı sevgilim. Hayır baya varlar da."

Bahar kıkırdayıp ayrıldı benden. Gülerek arkasını döndü.

"E, çöz bakalım."

Sırıtarak boynundaki düğmelerden başladım çözmeye. Acele etmeden açtım düğmeleri. Eğilip boynuna bir öpücük kondurdum. Kalçasına kadar inen düğmelerin hepsini çözüp ellerimi gelinliğinden içeri sokup omuzlarına getirdim. Sırıtarak tam sıyırıyordum ki Bahar bana döndü birden.

"Yavuz, içimde bir şey yok. Öyle çıkarma."

Dudaklarımı birbirine bastırıp güldüm.

"Hayatım çıkarmazsam biraz zorlanabiliriz. Hayır beni gelinlik durduramaz da zor olur yani."

Bahar yalandan kaşlarını çatıp göğsüme vurdu bir tane.

"Edepsiz, olmaz öyle diyorum. Ben gidip geceliğimi giyeyim."

Bahar gidiyordu ki kolundan tutup durdurdum.

"Tamam tamam dur ya."

Bahar kaşlarını çatmış bakarken gidip ışıkları kapattım. Gülümseyerek baktım Bahar'ın ay ışığının aydınlattığı ay yüzüne.

"Şimdi daha iyi mi? Daha az utanırsın belki."

Bahar gülüp eğdi başını. Uzanıp saçlarına bir öpücük kondurdum. Bahar başını kaldırıp ellerini göğsüme getirdi. Bir yandan düğmelerimi çözüp bir yandan konuşmaya başladı.

"O zaman şartları biraz eşitleyelim doktor bey."

Gülüp konuştum.

"O biraz zor hayatım. Biliyorsun ki beni böyle utandıramazsın."

"Olsun. En azından ben de seni soyarım."

Sesli sesli güldüm. Bahar da gülerek çözdü bütün düğmeleri. Ellerini gömleğin içinden omuzlarıma getirip sıyırdı gömleği. Ben de gülerek çıkarıp attım yere.

"Artık ben de senin gelinliğini çıkarabilir miyim hayatım?"

Bahar muzırca gülüp kemerimi çözdü bu sefer.

"Bilmem. Yani olabilir."

Gülerek gelinliği omuzlarından tutup sıyırdım üstünden. Bahar da ayaklarına düşen gelinliği kenara attı. Gülerek doladım kollarımı beline.

"Kızarmış yanaklarını ayrıca seviyorum karıcım."

Bahar gülerek başını göğsüme kapattı. Ben de gülüp sırtını sıvazladım. Bahar ürperip biraz daha büzüştü kollarımda. Saçlarını öpüp sarıldım sıkıca. Daha fazla utandırmayayım karımı. Yoksa bu geceden istediğim kadar keyif alamayacak. Bahar başını kaldırınca elimi yüzüne getirip gülümsedim.

"Seni çok seviyorum."

"Seni çok seviyorum."

Yüzünü sevip alt dudağını kavradım. Tutkuyla öptüm karımın aşık olduğum dudaklarını. O da aynı tutkuyla karşılık verdi. Yavaşça geri yürütüp yatağa yatırdım. Pantolonumdan kurtulup ben de üstüne eğildim. Yüzünü sevip boynuna gömüldüm. Derin derin nefesler alıp öpücükler kondurdum. Günler sonra yeniden kavuştum karıma. Günlerdir hasret kaldığım kokusuna, tenine yeniden kavuştum. Biz yeniden bir olduk. Bir daha hiç ayrılmamacasına bir olduk. Biz olduk.




BÖLÜM SONU
💕

Continue Reading

You'll Also Like

529K 47.4K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
110K 12.8K 33
değişiyorsun, dayanamıyorum
169K 9.1K 59
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
HÜMA By 🪡

Teen Fiction

60.2K 3K 20
Mezun olması için staj yapmak zorunda kalan Nil ve çalıştığı hastanedeki mahkum psikiyatri servisinde yatan Emir.