𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷 |...

By jikookunbuzpateni

476K 38.7K 34.3K

"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti" "-... Ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." -TAMAMLAN... More

~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~ (M) 🔥
~26~
~27~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~ (M) 🔥
~33~
~34~
~36~
~37~
~38~
~39~ (M) 🔥
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~ (final)
🐰~Özel Bölüm~🐥

~35~

7.1K 663 380
By jikookunbuzpateni

Yves LaRock ~ Rise Up

"Sadece konuştuk."

Yarım saattir Jungkook'a laf anlatmaya çalışıyordum.

"Neredeyse içine düşecekti Jimin!"

Hayretle ona bakarken dediklerini düşündüm.

Az önce benden anlamadığı bir soruyu anlatmamı isteyen Mingi'ye soru anlatmıştım.

Ancak o zamandan Jungkook bir garip davranıyordu.

Sürekli dibime düşeceğini ve bana arkadaşça yaklaşmadığını söyleyip duruyordu.

"Hayır Jungkook. Sadece arkadaş olduğumuzu ikimizde biliyoruz."

Kantine doğru yürürken Jungkook sert bakışlarını etrafta gezdiriyordu.

"O bilmiyor Jimin. Tanrım, bana inanır mısın artık?"

Kaşlarımı çattım.

"Sana her zaman inanıyorum. Ancak bu konuda yanlış düşünüyorsun..."

Bizimkilerin olduğu masaya oturduğumuzda Yoongi önce Jungkook'a sonra bana baktı.

"Mutluluğunuz gözlerimi yaşartıyor."

Jungkook omzunu silkerken ben gözlerimi devirdim.

"Ne olduğunu söyleyecek misiniz?"

Jungkook hızla Hoseok'a döndü.

Ardından bana baktı ve iğneleyici bir tonda konuştu.

"Mingi Jimin'e yavşıyor."

Gözlerimi açarak ona baktım.

"Hayır! Sadece soru anlatmamı istedi. Bu kadar."

Jungkook kaşlarını daha fazla çattı.

"Senin çok güzel biri olduğunu düşünüyor!"

Gözlerim imkanı varmışcasına daha da açılmıştı.

"Hayır!"

"Ben onun zihnini okuyabiliyorum Jimin!"

Tamam...

İnsanların zihnini okuyor olabilirdi.

Ancak Mingi'nin böyle bir düşüncesi yoktu... Bundan emindim.

"Bir kere olsun gücün yanılmış olamaz mı?!"

Jungkook'un gözleri yavaşça kırmızıya döndüğünde masadan hiç ses çıkmadığını farketmiştim.

"Ne olursa olsun, seni o kıçı kırık Mingi'yle paylaşmayacağım..."

Ardından gözlerini kapattı ve bir süre bekledi.

Geri açtığında gözleri hala kırmızıydı.

Masadan kalktı ve göz ucuyla bana bakıp yürüdü.

Ardından adımları durduğunda mutluluktan uzak bir sırıtış sunarak bana döndü.

Daha çok meydan okur gibiydi.

"Bak geliyor seninki."

Kafasıyla gösterdiği yere baktığımda Mingi'nin bana bakarak geldiğini görmüştüm.

"Şimdi seninle özel konuşmak isteyecek ve senden hoşlandığını söyleyip çıkma teklifi edecek..."

Söyledikleriyle kaşlarımı çattım.

Böyle bir şey olamazdı.

"Gücüm yanılırsa haber verirsin bana."

Cümlesini bitirdikten sonra Yoongi'ye döndüm.

"Güçlerimiz yanılmaz Jimin."

Yoongi kısaca konuştuğunda şaşkınlığımdan ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım.

Mingi yanımıza geldiğinde çekingence gülümsedi ve elini ensesine attı.

"Jungkook haklı. Edecek..."

Yoongi'nin fısıldadıklarıyla şaşkınlıkla ona baktım.

Ardından Mingi yapmacık bir şekilde öksürdü.

"Jimin, bir dakika konuşabilir miyiz?"

Başımı sallayarak onu onayladım. Ancak memnun olmamış gibiydi.

"Başbaşa..."

Bedenimi saran tedirginlik ve heyecanla dudağımı dişledim.

Bu mutluluğa bağlı bir heyecan değildi. Hala Mingi'nin benden hoşlanabileceğine ihtimal vermiyordum.

Sadece arakadaştık biz...

Arkadaşlarımın yanından kalkıp Mingi'yle bahçeye çıktım.

Mingi beni kolumdan tutarak durdurdu ve utangaç bir şekilde bana baktı.

"Şey, Jimin?"

Kaşlarımı kaldırarak ona baktım.

Kollarını birbirine sararak gülümsedi

"Ş-şey, aslında b-ben..."

"Evet Mingi?"

"Ben senden hoşlanıyorum... Benimle çıkar mısın?"

Koca bir...

Siktir...

Hayır hayır hayır, lütfen sadece rüya olsun...

"Hemen cevap vermek zorunda değilsin. İstersen bir düşün..."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Jungkook haklı çıkmıştı...

Tanrım ben ne yapmıştım böyle?

Jungkook'un haklı olmasına rağmen ona inanmayıp, hata yaptığını söylemiştim... Üstelik o doğruyu söylemişti.

Bana kızmasına rağmen sakinleşmeye çalışmış, sakinleşemediğinde gitmişti yanından. O beni kırmamak için uğraşırken ben onu çoktan kırmıştım belkide...

"Mingi, seni üzmek istemem ancak duygularına karşılık veremem."

Omuzları düşmüş, somurtmuştu.

"A-ama...neden?"

Mingi'yi üzmek istemiyordum. Bu yüzden elimden geldiğince nazik ve kesin bir dille konuşmak zorundaydım.

Ona bu konuda ufak bir umut bile vermek istemiyordum.

"Ben başkasını seviyorum. O kişiyle beraberim. Bu yüzden sana bu konuda umut vermek istemem... Ama üzülme olur mu? Hala arkadaşız."

Dostça omzunu sıvazladım ve gülümsedim.

Ardından hızla kantine girip yine aynı yerde bekleyen arkadaşlarımın yanına gittim.

"Jungkook haklıymış."

Hoseok ve Yoongi yüzünü düşürdüğünde Taehyung bana baktı.

"Ona bir özür borçlusun dostum. Haklı olmasına rağmen ona yanıldığını söyledin."

Taehyung'un konuşmalarına karşı başımı salladım.

Sınıfa doğru gidecekken Hoseok'un sesiyle durdum.

"Jungkook eve gitti."

Şaşkınca ona baktım.

Eve mi gitmişti?

Onlarla veda edip okuldan çıkıp eve doğru adımladım.

İlk önce evime gidecektim. Daha sonra Jungkook'a gidecektim.

Almam gereken bir gönül vardı...

            ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

"Moralin bozuk gibi... Bir sorun mu var tatlım?"

Annemin yumuşak sesini duyduğumda ona sıkıca sarıldım.

Annem hemen gülerek karşılık vermişti sarılışıma.

"Sanırım Jungkook'u kırdım..."

Annem yüzümü elleri arasına aldığında gülümsedi ve şefkatle bana baktı.

"Konu çok mu büyük?"

Sormamasının nedenini anlamıştım. İkimizin arasında olduğu için konuyu ayrıntılı bir şekilde bilmek istemiyordu.

Annem anlayışlı biriydi...

Benim derdimi ben konuşmasam bile anlar, hemen yardım ederdi. Konuyu bilmese bile..

"Konu belki küçük. Ama haklı olmasına rağmen onu haksız olmakla suçladım. Bana kırılmış olabilir. Hep birlikte eve gelirdik. Ancak o benden önce çoktan eve gitmiş..."

Annem yine şefkatle gülümsedi ve oturduğumuz koltukta başımı onun boynuna koymamı sağladı.

Anne kucağının rahatlığını ve huzurunu hissederken burukça gülümsedim.

"Jungkook olgun bir genç. Aynı senin gibi... Vampirler sinirlendiğinde vahşileşebilir Jimin. Jungkook bunun bilincinde olan ve bunun sorumluluğunu alabilen birisi. Eminim sana zarar vermemek için sakinleşmek adına gitmiştir eve. Elbette ara sıra tartışmalar, anlaşmazlıklar yaşayacaksınız. Ama Park Jimin, bu tartışmaları bu şekilde çözemezsin... Akşama kadar bekle. Akşam olduğunda gidip konuşursun ve halledersiniz sorununuzu... Şimdi düzelt o yüzünü... Somurttuğunda çok çirkin oluyorsun Park Jimin. "

Annemin dedikleriyle gülümsememi bastırarak sızlandım.

"Anneee..."

"Hadi kalk bakalım. Şimdi güzel bir duş al ve giyinip akşam yemeği için mutfağa gel..."

Annemi onayladım.

Annem yanağıma kondurduğu öpücükten sonra odamdan çıkmıştı.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Merhabaaaa. Sevgili blackswan_x sayesinde Jeonlous'u önünüze sermek istedim. Benim Jikook konusunda çok sevdiğim bir konu Jeonlous ve Jimlous... Bu değerli okurum sayesinde bu kitapta bu konuya yer vermediğimi farkettim. Çook teşekkür ederim blackswan_x :3❤️

Nasılsınız?

Umarım bölümü beğenirsiniz?

Sizi seviyorum ... 💜💙💚💛🧡❤️

:''')

Continue Reading

You'll Also Like

57.2K 1K 31
Bir parmağını aniden içime sokmasıyla ağzına doğru inledim ."Ah!" parmağını hiçte nazik olmayacak bir şekilde oynatıyordu . Parmağını çıkarttı ve yin...
77.9K 7.3K 23
Güney Kore milli takımının ve Hyundai Skywalkers'ın gözde oyuncusu Jeon Jungkook ve onun biricik hayranı Park Jimin... •Semekook •Ukemin
50.2K 3.4K 12
Jimin in gizli bir görevi vardı. Ve bu görev için her şeyi yapardı. Kız kılığına girip Jungkook un evine temizliğe gitmesi gerekse bile...
36.7K 3.6K 15
suç elmayı yemek değildi, ona uzanmaktı.