Lan çok sıkıldım aq bitirsem mi hikayeyi yakın zamanda
Sabah,gönüllüler.
Sabah kalktığımda büyük ödül oyunu vardı. Galiba yine villaya gidecektik.
Barakadan elimde çayımla çıktım ve evin önünde kısıma oturdum. Neredeyse herkes ordaydı. Berkan'ın yanına oturdum ve sohbeti dinlemeye başladım.
"Abi dün gece bi kalktım,gölün kenarına gittim falan bi yengeç parmağımı ısırdı amına koyim."
"Cemal sende mal gibi gece gece gölün kenarına niye gidiyosun?"
"Saol Beko'cuğum geçmiş olsun dileklerin için. İyi kalpli dostum benim." diyerek Berkan'ın kafasını öptü Cemal.
Oyun alanı.
Villa ödülü vardı ve biz kazanmıştık. Cidden çok mutluydum çünkü partiye gitmeyi çok istemiştim. Ayrıca villa da aşırı eğleniyorduk.
"Evet Nisa,yine geriden gelip galibiyeti almayı bildiniz. Neler söyleyeceksin?"
"Açıkçası çok mutluyum,bayrağa da ben ve Berkan çıktık. Diyecek bir şeyim yok hemen gitmek istiyorum."
Ödül,villa.
"Ay valla ben dayanamayacağım atlayacağım." dedi Evrim.
Cemal ve Berkan da tişörtlerini çıkartıp suya atladı. Tam Barış tişörtünü çıkartmaya yeltenirken kafamı ondan tarafa çevirdim ve sağa sola salladım.
Kafasını aşağı yukarı sallayıp güldü ve elimden tutarak suya birlikte atlamamızı sağladı.
"Ay Nisa saçlarımı örer misin?"
"Örerim Evrim, bu kirin pasın içinde saçına maşa bile yaparım yeter ki sen iste."
Evrim bozulsa da Berkan ve Barış gülerek bana bakıyordu.
"Acıktım ben, hadi gidelim de biraz yemek yiyelim." dedi Yasin.
Hep birlikte masaya doğru ilerledik.
Tam oturacakken Barış bana kaş göz yapıp yanındaki sandalyeyi çekti. Dolanarak onun yanına oturdum ve yemeğimi yemeye başladım.
Şişi ağzıma götürdüğümde Barış kafasını çevirip bana bakmıştı. O heyecanla şişi ağzıma batırmıştım.
"Ahh,ağzıma battı."
Dediğimde herkes bana bakmıştı. Barış hemen şişi elimden alıp tabağa koydu.
"Ya kızım dikkat etsene, dur bakiyim kanıyor mu?" dedi çenemi tutarak.
Bir yandan çenemi bir yandan da kafamı tutup ağzıma baktı.
"Tamam yahu,bir şey yok. Dikkatli ye şunu."diyerek güldü.
"Sen bakmasan gayet dikkatliydim." diye mırıldandım kimsenin duyamayacağı bir ses tonuyla.
Şişi tekrar ağzıma götürdüm ve dişlerimin arasına koyup çekmeye çalıştım ama bir türlü gelmiyordu. Sonra biri şişi tutup çekince tavuk ağzıma gelmişti.
"Ben sana çıkarayım,sen öyle ye. Yoksa bir daha yemek yiyemeyeceksin." diyerek güldü.
Ertesi gün,iletişim ödülü.
"Evet Barış,önce senden dinlemek istiyorum ödülü."
"Öncelikle bu ödül için size çok teşekkür ediyorum Acun abi, yemekler çok güzeldi her ne kadar Nisa yiyemese de," diyerek bana baktı ve güldü. "Parti de çok eğlenceliydi. Özellikle gömleğimi çok beğendim üzerinde avakadolar vardı falan çok güzeldi."
(Edit;BaşHanımcıBarışMuratYağcı harbiden de avakadolu gömlek giydi çünkü baş hanımcı olmak bunu gerektirir.)
"Evet o zaman ödüle geçelim, kazanan takım benim instagram hesabımdan canlı yayın yapacak. Oyun da basketbol zaten biliyorsunuz."
"Şimdi kimler kimlerle çıkacak abi ona karar verelim önce."
"İlk tur kadın-erkek çıkıcak,bence Evrim'le Berkan,Barış'la Nisa çıksın." dedi Cemal.
Herkes onayladıktan sonra ben ve Barış Aycan ve Sercan'la sahaya çıktık.
"Nisa pas at güzelim."
"Nisa atla!"
Ve basketi atmıştık. Koşarak Barış'a sarıldım.
"Boyum yetmiyor eğil biraz." diyerek güldüm.
O da biraz eğildi,ben sarılacağız sanarken o beni kucağına aldı.
"Gelin buraya oğlum hadi sanki sadece ikiniz takımsınız." dedi Berkan imalı imalı.
Şuan 8-7 biz öndeydik ve ben'le Berkan çıkıyordu.
"Nisa dur düşeceksin."
Barış bunu söyler söylemez ayaklarım birbirine dolanmıştı ve düşmüştüm.
Düdük çalar çalmaz Barış koşarak yanıma geldi.
"Ben demiştim düşersin diye,çık sen Evrim girsin." dedi bileğime dokunarak.
"Hayır bitireceğim." dedim mızmızca.
"Nisa devam etmek istersen okeyiz ama oynamaman daha avantajlı gibi senin için." dedi Acun Abi.
"Bencede oynamasın abi,dinlensin biraz."diye hemen cevapladı Barış.
Benim yerime Evrim çıkmıştı ve 9-7 olmuştu. Bense bileğime buz tutuyordum.
"Dur bakayım şişmiş mi?" dedi Barış elimin üzerine elini koyup buzu kaydırarak.
Benim için endişelenmesi hoşuma gidiyordu ama bazen aşırı abartıyor gibi geliyordu.
"Yok babuş bir şey. Çok dikkat çekiyorsunuz yeminle Acun Abi uyarı verecek." dedi Ardahan.
Ben de kafamı imalı imalı Barış'a salladım.
İletişim oyununu biz kazanmıştık ve yarın yayın yapabilecektik. Herkes sahaya girip sevinirken bileğim acıdığı için ben kalkamamıştım.
Barış kısa bir süre sevindikten sonra koşarak benim yanıma geldi ve bana da kocaman sarıldı.
"Tam bir şebeksin."
"Dağ gibi çocuğa şebek de dedin ya Nisa,yok artık." dedi Cemal ve Berkan'la bakışıp gülüştüler.
"Lan dağ gibi çocuk hanımcı olmuş,korkudan gitmiş avakadolu gömlek giymiş. Yetmemiş gitmiş hanımının elbisesiyle aynı renk gömlek giymiş. " diyerek kahkaha attı Berkan.
"Lan oğlum ne alakası var." diye kızdı Barış ama o da gülüyordu.
"Ne alakası var? Hem hanımcılık ne kötü bir şey mi?"
Diye baktım Barış'a.
"Ben anlatıcam sana adada." dedi ve güldü Barış.
Ertesi gün,ödül oyunu.
Bugün ödül orman evi ve pizzaydı. Bir salıncağa oturup totemleri düşürmeye çalışıyorduk.
"Ben diyorum ki kızları Barış,erkekleri Berkan taşısın."
"Tamam bana uyar,her türlü ısıracağız onları hırr."
İlk oyuna Evrim çıkıyordu ve ben ona top veriyordum.
"Evrim tut."
Evrim kaybetmişti ve bana bağırıyordu.
"Doğru düzgün top veremiyorsunuz ki,bıktım artık şu mızmız hallerinden. "
Artık Evrim'i takmadığım için cevap vermedim ve oturup mataramla oynamaya başladım.
"Top veremiyor dedin ama kız top yetiştireceğim diye ne kadar hızlı koştu Evrim. Başarısızlığına bahane arama." dedi Barış.
"Ne bahane arayacağım be, benim başarısızlığımın bahanesi bile olamaz o yanındaki or****'n. "
"Bana bak yeter artık. Sen kimsin bana or**** diyorsun. Ben kimsenin or*****'su değilim tamam mı? Kimin ney olduğu ortada." dedim Evrim'e doğru yürüyerek. Yasin Evrim'i Barış'ta beni tutmaya çalışıyordu.
"Şşş,sakin ol. Sakinleş tamam mı." diyerek saçımı öpüyordu Barış.
"Ne sakinleş ya,ben öyle miyim?" diyerek ağlamaya başladım.
"Diğilsin tabi diğilsin. Bak görmüyor musun nasıl kıskanıyor seni." diyerek bana sarılıp beni yumuşatmaya çalışıyordu.
Şimdi ben ve Aycan çıkacaktık. Topları bana Cemo veriyordu. Çekicimde Barış'tı.
"Hadii Cemo hızlııı." diye bağırıyordum ama Cemo getirene kadar Aycan bütün totemleri yıkmıştı. Aşağı inerken benim oyun kazandığımda yaptığım hareketi yapmışlardı Mert'le birlikte ve bana bakıp gülmüşlerdi.
"Benim hareketimi mi yaptı onlar?" dedim Cemo'ya.
"Sıkıyorsa bir de bana yapsınlar." dedi Barış.
"Tamam boşver sinirlenme." diyerek omzuna dokundum. Oyun 9-9 du ve Evrim hanım kaybetmişti.