Yansıma

By bluemonument

45.2K 2.9K 1.7K

"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir"... More

S.1 Ep.1 "Ne işin var burda?"
S.2 Ep.2 "Buralar sana göre değil doktor, buralar tehlikeli"
S.1 Ep.3 "Nasılsa anlayacaksın buraya ait olmadığını"
S.1 Ep.4 "Kalbim buz tutmuş benim"
S.1 Ep.5 "İki tarafı da keskin bir bıçak"
S.1 Ep.6 "Gözlerine baktıkça daha iyi hissettim kendimi"
S.1 Ep.7 "Bana aşık olmayı öğretir misin"
S.1 Ep.8 "Gidenin arkasından bakmak ne berbat bir şey"
S.1 Ep.9 "Bir derdim var bin dermana değişmem"
S.1 Ep.10 "Kalp seçer seveceği kalbi"
S.1 Ep.11 "Bırak da kimi seveceğime ben kendim karar vereyim"
S1. Ep.12 "Hiçbir kötülüğün olmadığı, sadece ikimizin olduğu bir dünya"
S.2 Ep.1 "Kendime engel olmaya çalışırken, farkında olmadan sevmişim"
S.2 Ep.2 "Senden gelen her şey kabulüm benim"
S.2 Ep.3 "Benim lanetim eninde sonunda gelip seni bulur"
S.2 Ep.4 "İnsan yanlış kişiyi sevince anlıyor gerçekten aşık olduğunu"
S.2 Ep.5 "Benden umudu kessin, hayatına baksın istiyorum"
S.2 Ep.6 "Ölümüne sevmek"
S.2 Ep.7 "Kırık bir kalp"
S.2 Ep.8 "Buralardan gitmek gerçekten zor olacak"
S.2 Ep.9 "Evlenelim mi"
S.2 Ep.10 "Aklımızla bulamadığımız yolu, kalbimiz bulur belki"
S.2 Ep.11 "Gözlerim kamaşıyor sana bakarken"
S.2 Ep.12 "Hiç bırakma ellerimi Yavuz"
S.2 Ep.13 "İkimiz de kül oluruz bu yangında"
S.2 Ep.14 "İşte şimdi ölebilirim"
S.3 Ep.1 "Ömrüm geçsin bu rüyanın içinde"
S.3 Ep.2 "Çok mutlu olalım biz, hep çok mutlu olalım"
S.3 Ep.3 "Hayatımız en mutlu olduğumuz anda donup kalsa keşke"
S.3 Ep.4 "Yaşadığın mutluluğun kıymetini bil"
S.3 Ep.5 "Seversem abartırım"
S.3 Ep.6 "Benim evim sensin"
S.3 Ep.7 "Onun bende huzur bulması öyle muhteşem ki"
S.3 Ep.8 "Gözlerin yelkenimin fenerleri"
S.3 Ep.9 "Birlikte ilk operasyonumuz"
S.3 Ep.10 "Seni bırakıp gitmem"
S.3 Ep.11 "Öleceksek beraber öleceğiz"
S.3 Ep.12 "Ben seni yaralarınla birlikte sevdim"
S.3 Ep.13 "Bu kısacık ömre ne çok acı sığdırmışsın"
S.3 Ep.15 "Kızın bana emanet"
S.4 Ep.1 "Kollarında yaşayıp, kollarında öleyim"
S.4 Ep.2 "Seni kendimden çıkarsam, geriye sıfır bile kalmaz"
S.4 Ep.3 "Her gün yeni baştan, sana aşkla bağlı kalacağıma yemin edeceğim"
S.4 Ep.4 "Kelimelerin ötesinde seviyorum seni"
S.4 Ep.5 "Benim hayatım bu"
S.4 Ep.6 "Hem hasretimsin hem vuslatım"
S.4 Ep.7 "Bir gülüşüne dünyaları yakarım"
S.4 Ep.8 "Kalbimi bir tek sana açıyorum"
S.4 Ep.9 "Bakalım bundan nasıl kurtulacaksın Bahar Karasu"
S.4 Ep.10 "Bir daha seni asla bırakmayacağım"
S.4 Ep.11 "Bütün korkum Yavuz için"
S.4 Ep.12 "Ne zaman kapasam gözlerimi, sevgilimin ay yüzü bekliyor oluyor beni"
S.4 Ep.13 "Bugün çok güzel bir gün olacak..."
S.4 Ep.14 "Veda💕Benim Yavuz'dan sonram yok"
Duyuru‼️

S.3 Ep.14 "Yavuz'un yanında bambaşka bir Bahar çıkıyor ortaya"

669 49 2
By bluemonument

Bahar'dan

Elbisemi giyip fermuarını çekmek için ellerimi arkama getirdim ama beceremedim. Yaram da sızlayınca yüzümü buruşturup çektim ellerimi.

"Yavuz. Hayatım gelebilir misin."

Yavuz kapıyı açıp odaya girdi.

"Ne oldu canım?"

"Elbisemin fermuarını çekemiyorum da, yardım eder misin?"

Yavuz yandan bir gülüş atıp yaklaştı. Ben de gülüp arkamı döndüm. Yavuz yaklaşıp parmaklarını sırtımda gezdirdi. Altı dudağımı ısırıp güldüm. Yavuz da fermuarı tutup çekti yukarı. Ardından boynuma bir öpücük kondurup dikkatlice belime sarıldı.

"Yaran acımıyor di mi?"

"Hayır canım, acımıyor."

Yavuz çenesini omzuma yerleştirip sarıldı belime.

"Elbisen çok yakıştı sevgilim. Muhteşem görünüyorsun."

"Teşekkür ederim hayatım. Hadi sen de değiştir üstünü artık. Misafirlerimiz birazdan gelirler."

Yavuz boynumu öpüp daha sıkı sarıldı belime.

"Daha vakit var. Biraz karımın tadını çıkarayım kimse gelmeden."

Gülümseyip sevdim belimdeki kollarını.

"Leyla'ya bir şey çaktırmadın di mi Yavuz? Sinan'ın geleceğini bilmesin."

"Yok canım, anlamadı bir şey."

"Güzel. Sinan'a da söylemedim Leyla'nın geleceğini. İnşallah çözerler sorunlarını. Biraz da biz sebep olduk bu duruma."

Yavuz kaşlarını çatıp baktı.

"O ne demek?"

"Ya işte Leyla bizim evlilik kutlamamızdan bahsedince Sinan açmış konuyu. Bir de annen bizimle ilgili yeni yumuşamışken tekrar olumsuz bir tepki vermesin diye hemen söylemek istememiş Leyla. Biz olmasak söylerdi belki."

"Bahar, hayatım, Allah aşkına bari bu konuda kendini suçlama. Ne ilgisi var sevgilim? Leyla annemin tepki vereceğini bildiğinden öyle demiştir. Bizimle ne ilgisi var?"

Dudak büküp omuz silktim. Yavuz da ayrılıp kendine çevirdi beni. Kollarını belime dolayınca ben de ellerimi göğsüne getirdim. Yavuz da gülümseyip konuştu.

"Sallandırma dudağını öyle. Bak zaten özledim seni, hem yaralısın, hem misafir gelecek. Beni zorlama Bahar."

Yandan bir gülüş atıp sevdim göğsünü. Yavuz da gülüp boynuma eğildi. Koklayarak sesli bir öpücük kondurunca başımı başına yaslayıp kapadım gözlerimi. Yavuz ayrılıp yüzüme baktı. Ben de mayışık mayışık gülümsüyordum. Yavuz da bakışlarını yüzümde gezdirdi.

"Bu nasıl bir güzelliktir Allah'ım? Bu nasıl bir zarafettir. Hem bu kadar sade, hem bu kadar doğal, hem bu kadar güzel olunur mu?"

Gülüp eğdim başımı. Yavuz da saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Utandın mı sen?"

Gülerek sarılıp başımı omzuna yasladım. Ellerimi sırtına getirip sıvazladım.

"Söyleme böyle şeyler."

Yavuz elini sırtımda gezdirip saçlarımı sevdi.

"Kusura bakmayın küçük hanım. Benim karım dünyalar güzeli, ben de bunları söylemeden duramam."

Kıkırayıp daha sıkı sarıldım Yavuz'a. Yavuz bana böyle iltifat ederken saçma sapan bir hale geliyorum. Utanıyorum, kızarıyorum. Şu hallerimi biri görse tanıyamaz beni. Yavuz'un yanında bambaşka bir Bahar çıkıyor ortaya. Benim bile tanımadığım bir Bahar. Ozan'la böyle bir ilişkimiz yoktu bizim. Onu çok seviyordum evet ama o Yavuz'dan çok farklıydı. Yavuz kadar romantik değildi. Bana benziyordu bu konuda biraz. Biz aslında birçok konuda birbirimize benzerdik. Sanırım o yüzden öyle çok sevmiştim Ozan'ı. Ama Yavuz, çok farklıydı benden. Hayata benden çok farklı açılardan bakabiliyordu. Hiç aklıma gelmeyen, hiç düşünmediğim şeyleri farketmemi sağlayabiliyordu. İnsan zıttıyla var olup, zıttıyla tamamlanıyormuş meğer. Yavuz saçlarımı öpüp ayrıldı benden. Ellerimi yüzüne getirip sevdim usul usul. Yavuz da gülümseyip baktı.

"Seni çok seviyorum Yavuz. Başımıza ne gelirse gelsin, ne yaşarsak yaşayalım bunu hiç unutma tamam mı?"

"Seni çok seviyorum Bahar. Sonsuza kadar da sadece seni seveceğim."

Gülümseyip uzandım dudaklarına. Yavuz da üst dudağımı kavrayıp tutkuyla öptü. Aynı tutkuyla karşılık verdim öpüşüne. Ben de seni çok özledim be adam. Şu yaram bir geçsin, dindireceğim hasretimizi. Biz tutkuyla öpüşürken çalan kapıyla birden ayrıldım Yavuz'dan. Gözlerimi açıp baktım.

"Geldiler."

Yavuz da memnuniyetsiz şekilde bakıp kafa salladı.

"Hıı, tam zamanında."

Dudaklarımı birbirine bastırıp tuttum gülüşümü.

"Ben gidip kapıya bakayım, sen de üstünü değiştir."

Yavuz kafa sallayınca uzanıp dudaklarına son bir öpücük kondurdum. Ardından üstümü başımı düzeltip çıktım odadan. Gidip kapıyı açtım. Leyla'yı görünce gülümseyip kenara çekildim.

"Hoş geldin canım."

Leyla gülümseyip yanaklarımdan öptü.

"Hoş buldum Bahar. Nasılsın?"

"İyiyim iyiyim. Hadi geç."

Leyla gülümseyip geçti içeri. Ben de kapıyı kapatıp peşinden salona gittim.

"Yavuz da üstünü değiştiriyordu. Gelir birazdan."

Leyla kafa sallayıp kanepeye oturdu. Ben de gidip koltuğa oturdum.

"Ya Bahar, davetiniz için teşekkür ederim ama ne gerek vardı? Siz daha cicim aylarındasınız. Zaten yeni kavuştunuz birbirinize. Başbaşa kalsaydınız."

"Aşkolsun Leylacım, o nasıl laf. Biz zaten sürekli birlikteyiz Yavuz'la. Yani başbaşa evdeyiz. Malum bir o yaralanıyor bir ben. İşimize gidemiyoruz ki. Gitsek de yine beraber gidiyoruz biliyorsun."

Ben gülünce Leyla da gülüp kafa salladı. O sırada Yavuz odadan çıkıp salona geldi.

"Canım hoş geldin."

Leyla ayağa kalkıp sarıldı Yavuz'a.

"Hoş buldum abi."

Yavuz Leyla'dan ayrılıp ellerini yüzüne getirdi.

"İyisin di mi abisi?"

Leyla gülümseyip kafa salladı.

"İyiyim abicim."

Yavuz gülümseyip alnına bir öpücük kondurdu.

"İyi. İyi ol."

Ben gülümseyerek bakarken gelip kanepeye oturdular.

"Hemen masaya geçelim isterseniz. Yavuz'un yaptıklarını yemek için sabısızlanıyorum açıkçası."

Leyla kaşlarını kaldırıp şaşkınca Yavuz'a baktı.

"Yemekleri sen mi yaptın Yavuz?"

"Evet ben yaptım. Niye herkes bu kadar şaşırıyor ya? Kızım ben yıllardır yalnız yaşıyorum, dünyayı dolaştım. Yemeklerimi kim yapıyordu?"

"Bilemeyeceğim artık."

Leyla imali imali konuşup göz süzünce kaşlarımı çatıp Yavuz'a döndüm.

"Kim yapıyordu yemeklerini Yavuz?"

Yavuz da gülmeyi kesip kaşlarını kaldırdı.

"Hayatım ben yapıyordum tabi ki. Kim yapacak başka?"

"Leyla niye öyle imalı imalı konuşuyor o zaman? Bana bak, senin benden önce kaç tane gönül maceran oldu Yavuz Karasu?"

Yavuz Leyla'ya ters ters bakıp bana döndü tekrar. Yerinden kalkıp yanıma geldi. Koltuğun koluna oturup elimi tuttu.

"Bir şey ima etmiyor ya? Aklı sıra yemek yapamazsın demeye getiriyor işte. Leyla sen de bir şey söylesene."

Ben kaşlarımı çatmış, dudaklarımı büzmüş bakarken Leyla gülerek girdi lafa.

"Tamam tamam. Bir şey ima etmiyorum yengecim. Yavuz öyle pek anlamaz mutfak işlerinden de, onun için diyorum ben. Yoksa mazisi çok temizdir."

"Hala bir şey ima ediyor gibisin Leyla."

Leyla gülerken Yavuz ters ters konuştu.

"Leyla."

Leyla da gülerek konuştu.

"Ya Bahar, abim yirmi dokuz yaşına gelmiş, bu yaşına kadar ilk kez sana aşık olmuş. Sen hala neyi, kimi kıskanıyorsun Allah aşkına?"

İfademi bozmadan Yavuz'a döndüm.

"İlk defa bana aşık oldun tamam da, hiç mi sevgilin olmadı yani?"

Yavuz derin bir nefes alıp gülümsedi.

"Hayatım bunları daha sonra konuşalım mı?"

Kaşlarımı çatıp baktım. Yavuz da gülümseyip yüzümü sevdi.

"Öyle olsun doktor bey. Ama konuşacağız."

Yavuz gülümseyip kafa salladı.

"Hadi hadi. Yoktan yere bozuşmayın. Siz bari iyi olun ya."

Dönüp Leyla'ya baktık. O da dediğini yeni farketmiş gibi gülmeyi kesip başını eğdi. İç çekip elleriyle oynadı. Yavuz bana bir bakış atıp kalktı yerinden. Gidip Leyla'nın yanına oturdu. Elini tutup saçlarını sevdi.

"Hadi anlat Leyla. Neden canın sıkıldı bu kadar?"

"Boşver abi."

"Nasıl boşvereyim Leyla? Sen benim biriciğimsin. Sen üzgünken benim içim rahat etmiyor."

Leyla bir şey demeden iç çekince Yavuz devam etti.

"Sinan'la tartıştığınızı biliyorum Leyla."

Leyla başını kaldırıp Yavuz'a baktı. Yavuz'da gülümseyip devam etti.

"Sinan anlattı Bahar'a. Bir de sen anlat bakalım ne oldu? Ne üzdü seni bu kadar?"

Leyla yutkunup eğdi başını.

"Ben ilk defa aşık oldum abi. İlk defa sevdim. Dahası ilk defa bir adamı hayatıma aldım. Biliyorsun. Sinan'ı gerçekten seviyorum. Ama bir adam nasıl sevilir, insan aşıkken nasıl bir insana dönüşür yeni öğreniyorum. Zamanla öğreniyorum. Sinan'la öğreniyorum. Ama sanırım bunu ona gösteremiyorum. Sinan onu yeterince sevmediğimi düşünüyor. Ona güvenmediğimi düşünüyor. Bu da beni çok üzdü. Ona hissettirmiyorum demek ki onu sevdiğimi. Ama onu çok seviyorum abi. Onu kaybetmek istemiyorum."

Leyla başını kaldırıp Yavuz'a bakınca, Yavuz da dolu gözlerle bakıp sarıldı Leyla'ya. Ben de dudaklarımı birbirine bastırıp baktım. Kıyamam ben sana ya. Bunların ikisi de kendini suçluyor bu durumdan. E bunlar olmuşlar valla. Yavuz Leyla'nın saçlarını öpüp ayrıldı. Yüzünü avuçlayıp gülümsedi.

"Sinan da seni çok seviyor Leyla. Onu kaybetmeyeceksin. Hele ki böylesine basit bir sebeple. Bak Leyla ben Sinan'ı anlıyorum. Seninle ilişkisi daha resmî, daha ciddi olsun istiyor. Bu da seni ne kadar çok sevdiğini gösteriyor. Seni de anlıyorum. Çok iyi anlıyorum. Seni çok iyi tanıyorum çünkü. Sinan seni daha yeni tanıyor. Bir ilişkide sen bile nasıl bir kadına dönüşeceğini bilemezken, Sinan'dan bunu bilip da ona göre davranmasını bekleyemeyiz di mi?"

Yavuz susunca ben girdim lafa.

"Leyla, Sinan çok üzgün seni kırdığı için. O da kendisini suçluyor. Ortada bir güven ve sevgi eksikliği varsa, bunu kendisinin sağlayamadığını düşünüyor. Ama görünen o ki, ortada bir eksiklik değil, aksine çok güzel çok büyük bir aşk var."

Leyla dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi. Yavuz da gülümseyip konuştu.

"Sinan da gelecek birazdan. Konuşup halledin tamam mı sorunlarınızı. Ben ikinizi de üzgün görmek istemiyorum."

Leyla gülümseyip sarıldı Yavuz'a. Ben de gülümseyerek bakıyorum.

"İyi ki varsın abi. Seni çok seviyorum."

Yavuz gülümseyip Leyla'nın saçlarını sevdi.

"Sen de iyi ki varsın abisinin bir tanesi."

Gülümseyerek bakarken kapı çalınca çevirdim başımı. Tam kalkmış gidiyordum ki, durup Leyla'ya döndüm.

"Sinan gelmiştir. Onun da senin burda olduğundan haberi yok. Umarım kızmazsınız bize habersiz iş çeviriyoruz diye."

Leyla gülümseyince ben de gülüp kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açıp Sinan'ı görünce gülümseyip kenara çekildim.

"Hoş geldin Sinan."

"Hoş buldum Bahar."

Sinan içeri geçinde ben de kapıyı kapatıp peşinden girdim. Sinan Leyla'yı görünce durdu olduğu yerde. Leyla'yla Yavuz da ayağa kalkmış bekliyorlardı. Sinan bir şey demeden sadece dururken Leyla gülümseyip yaklaştı Sinan.

"Sinan. Ben seni çok seviyorum. İlk defa seviyorum birini ben. Nasıl sevilir bilmiyorum. Seninle öğreniyorum işte. Seni kırmak istememiştim. Annemlerle tanışmak için erken derken sebebi sana olan sevgimden ya da güvenimden şüphe ettiğim için değildi asla. Sen üzülme diyeydi. Benim haberim yoktu, sonradan öğrendim. Annem Bahar'ı çok üzmüş. Abimle evli kalmalarını istememiş. Ben seni de üzmesin istedim. Annemi çok iyi tanıyorum ben. Eminim Bahar'a gösterdiği tepkiyi sana da gösterecek. İşte biliyorsun, tehlikenin içinde olmamızı istemiyor kendince. Tehlikeli bir iş yapan bir adamla da birlikte olmamdan hoşlanmayacağını biliyorum. Sana da kötü davranıp üzmesin istedim. Ben alıştıra alıştıra söylerim, ilk dalgayı atlatırız, seninle sonra tanıştırırım diye düşündüm. Eğer sana seni sevmediğimi, sana güvenmediğimi hissettirdimiysem özür dilerim."

Kaşlarımı kaldırıp gülümsedim. Sinan da hızla gidip sarıldı Leyla'ya. Ben gülünce Yavuz da gülümseyerek başını eğip yanıma geldi. Gülüp sarıldım beline. Sinan da sıkıca sarılmıştı Leyla'ya. Leyla da Sinan'a sarılıp başını omzuna yasladı.

"Asıl ben özür dilerim Leyla. Çok özür dilerim. Saçma sapan davrandım. Senin bu ince düşünceni anlayamadım. Odun herifin tekiyim ben. Hödüğüm hödük."

Dudaklarımı birbirine bastırıp güldüm. Leyla da gülüp konuştu.

"Yok canım o kadar da değil."

"Yok yok o kadar. Hatta daha fazla."

Sinan ayrılıp ellerini Leyla'nın yüzüne getirdi.

"Beni affedebilecek misin? Gereksiz yere kırdım kalbini. Beni sevmiyorsun, bana güvenmiyorsun dedim. Kim bilir ne kadar üzüldün? Özür dilerim Leyla'm. Çok özür dilerim."

Leyla gülümseyip ellerini Sinan'ın göğsüne getirdi.

"Affedecek bir şey yok Sinan. Sen de çok üzüldün. Tamam artık. Üzülmeyelim ikimiz de."

Sinan gülümseyip Leyla'ya yaklaşınca gözlerimi açıp öksürdüm. Sinan anında durdu. Hafifçe dönüp bize kaçamak bir bakış attı, ardından Leyla'ya geri döndü. Gülüşümü tutup eğdim başımı. Sarıldı falan neyse de, abisinin yanında bir zahmet öpmesin kızı. Leyla da kızarmış yanaklarıyla gülümseyip Sinan'ın boynuna sarıldı.

"Seni çok seviyorum."

Sinan da Leyla'nın beline sarılıp gülümsedi.

"Seni çok seviyorum."

Başımı hafifçe çevirip Yavuz'a baktım. O da kaşlarını kaldırmış, dudaklarını büzmüş bakıyordu. Artık müdahale edeyim Yavuz gittikçe bozuluyor gibi.

"Ee, sorunlarımızı çözdüysek artık yemek yiyelim mi?"

Sinan'la Leyla ayrılıp bize baktılar. Leyla Yavuz'a bakıp burnunu kaşıdı. Ardından gelip beline sarıldı Yavuz'un.

"Yiyelim. Abimin neler yaptığını çok merak ediyorum."

Yavuz da gülümseyip kolunu Leyla'nın omzuna doladı.

"Yemekleri sen mi yaptın Yavuz?"

Yavuz Sinan'ın şaşkın sorusuna göz devirirken biz de Leyla'yla gülüyorduk.

"Tamam tamam. Kocam elleriyle yemek yapmış işte bize. Biz de şimdi afiyetle yiyeceğiz."

Yavuz bana bakıp gülümsedi. Ben de gülümseyip masaya yönlendirdim herkesi. Hepimiz oturunca Yavuz servise başladı.

"Bu arada Leyla, seni anlıyorum canım. Yani senin yerinde ben olsam ben de sevdiğim üzülmesin diye senin gibi davranırdım. Ama ben sizinkilerle tanışmak istiyorum Leyla. Annenin hoşuna gitmeyecekse de sana değil bana göstersin sinirini. Hem belki bakarsın öyle olmaz. Bak, Bahar'la ilgili fikirleri değişmiş ne güzel. Belki bize de ön yargılı davranmaz."

Leyla gülümseyip Yavuz'a baktı. Ardında Sinan'a döndü tekrar.

"Bilmiyorum Sinan. Yani tanışmanızı ben de çok isterim ama seni üzerlerse."

Leyla susup iç çekti. Ben de dudaklarımı birbirine bastırıp Yavuz'a döndüm. Yavuz da masanın üstünden uzanıp Leyla'nın elini tuttu.

"Leyla, ben seni çok iyi anlıyorum. En iyi ben anlıyorum. Ama bunu ertelemenin bir anlamı yok. Annem kızacaksa o zaman da kızar. Hem belki Sinan'ın dediği gibi olur. Ayrıca her koşulda ve şartta her zaman senin yanında olmak isteyen, seni hiçbir olumsuz durumla tek başına bırakmak istemeyen biri var hayatında. Sen de onu annemlerle tanıştırmalısın. Hem bence babam sevecek Sinan'ı. Yani, bir adamın kıymetli kızını kendine aşık etmesine başta bozulabilir bir kız babası olarak ama bence ters bir tepki vermeyecek ve tanıyınca sevecek Sinan'ı. Annemin de, en azından olumsuz bir tepki vermemesini umuyorum."

Leyla gülümseyip bakışlarını Sinan'a çevirdi. O da gülümseyerek bakıyordu.

"Tamam o zaman. İlk fırsatta tanış bizimkilerle. Ama şunu da unutma. Ne olursa olsun, onlar ne derlerse desinler seni sevmekten, senden vazgeçmeyeceğim."

Sinan dolu gözlerle kocaman gülümsedi. Ben de gülümseyip Yavuz'a döndüm. O da masanın altında elimi tuttu sıkıca. Bu iki kardeş öyle çok, öyle güzel, öyle cesurca seviyorlar ki; biz iki kardeşin de onlardan öğreneceği çok şey var.




Yavuz'dan

Ellerimi kurulayıp çıktım mutfaktan. Leylalar gittikten sonra bulaşıkları toparlamıştım. Bahar'ı da ısrar kıyamet odaya göndermiştim. İyiyim diyor ama benim içim rahat etmiyor. Hala dinlenmesi lazım. Benim de işim bitti zaten. Gideyim karımın yanına. Mutfaktan çıkıp odaya gittim. Bahar yatağa yarı uzanmış, sırtını yatak başlığına dayanış duruyordu.

"Canım, niye yatmadın?"

"Seni bekliyorum."

Gülümseyip dolaba gittim.

"Ben yanına gelmeden uyuyamıyor musun karıcım?"

"Hayır. Konuşacağız."

Kaşlarımı çatıp baktım. Bahar da çatık kaşlarıyla dudaklarını büzmüş bakıyordu.

"Ne konuşacağız?"

"Benden önceki gönül maceralarını."

Kaşlarımı kaldırıp dudaklarımı birbirine bastırdım. Ardından üstümü değiştirip yatağa, Bahar'ın yanına gittim.

"Gerçekten mi Bahar? Yani gerçekten bunu mu konuşacağız?"

"Sen dedin. Sonra konuşalım dedin."

"Yani dedim de. Hem sen hani kıskanmıyordun beni? Hani en çok seni sevdiğimi bilirken beni kimseden kıskanmıyordun?"

"Kıskanmıyorum. Merak ediyorum sadece. Yani kocam çapkın bir adam mı, bilmek istiyorum."

Gülümseyip kaşının kenarına bir öpücük kondurdum.

"Ondan mı çatıldı bu kaşlar o zaman?"

Bahar yutkunup çevirdi başını. Ben de için için güldüm. Yanına oturup başımı omzuna yasladım.

"Evet tamam, senden önce birkaç önemsiz gönül maceram oldu. Öyle takıldık işte."

"Takıldık? Nasıl takıldık işte? Ne yaptınız takılırken?"

"Vakit geçirdik işte. Yani şimdi düşününce o kadar saçmaymış ki. Yani o kadar boş, o kadar gereksiz. Keşke hiç yapmasaymışım."

"Neyi? Neyi yapmasaymışsın?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp tuttum gülüşümü. Ardından muzipçe devam ettim.

"Yaşadığım o günah geceleri için pişmanım Bahar. Anlamsızdı evet ama yaşanmamış olmasını dilerdim."

"Ne?!"

Bahar çenemden ittirip başımı çekti omzundan. Ardından ters ters bakarak devam etti.

"Günah gecelerin öyle mi? Biz evlenmeden önce sen gidip elalemin kadınlarıyla yattın yani. Pislik! Domuz!"

Bahar kollarıma, yüzüme, göğsüme vururken ben de kendimi korumaya çalışıyordum.

"Bahar dur ya, n'apıyorsun?"

"Geberteceğim seni! Lime lime edeceğim! Hatta boşanacağım senden!"

Gülerek kendimi korumaya çalışırken son dediğiyle gülmeyi kesip kollarını tuttum. Bahar kollarını çekiştirerek kurtulmaya çalışırken kaşlarımı çatıp konuştum.

"Sakın bir daha onu söyleme Bahar. Sakın."

Bahar da sinirle çekiştirdi kollarını.

"Sen onu başka kadınları koynuna almadan önce düşünecektin Yavuz Karasu!"

Bahar hala kollarını benden kurtarmaya çalışırken yarası acımış olacak birden yüzünü buruşturup hafifçe inledi. Hemen kollarını bırakıp ellerimi yüzüne getirdim.

"Canım özür dilerim. Yaran mı acıdı?"

Bahar ellerimi yüzünden ittirip elini yarasının üstüne getirdi.

"Dokunma. Pislik."

Dudaklarımı birbirine bastırıp nefes verdim.

"Yani Bahar, iyi ki kıskanç değilsin ha. Yani bir de kıskanıyor olsan neler yapacaktın acaba? Şanslıyım ki, silahın yanında değil."

Bahar ters ters bakmaya devam ederken gülüp konuştum.

"Hayatım şaka yaptım ya. Yani yok artık. Sen de hemen inandın. Beni hiç mi tanımadın Bahar? Öyle bir adam mıyım ben?"

Bahar kaşlarını çatıp baktı.

"Şaka mı?"

"Evet hayatım şaka. Yani hadi diyelim zamanında böyle bir şey yaptım ben, sana gelip de bunu niye anlatayım durduk yerde? Kıskanmıyorum dedin diye azıcık üstüne gideyim dedim, sen de maşallah hiç kıskanmadın yani?"

"Yani şimdi, yok mu kadınlar falan?"

"Kadınlar var da, ben sadece bir tanesiyle ilgileniyorum. Dünyalar güzeli karımla. Ve ondan başka kimseyi de ne kalbime, ne koynuma almadım şimdiye kadar."

Bahar ters ifadesini değiştirmeden derin bir nefes aldı.

"Harika bir şaka anlayışın var gerçekten. Kesinlikle komik değilsin."

Yandan bir gülüş atıp boynuna sokuldum. Bahar kendini geri çekse de koklayarak bir öpücük kondurdum. 

"Ama sen kıskanırken de çok güzelsin karıcım."

"Kıskanmadım ben. Sinirlendim."

İnanmaz inanmaz bakıp kafa salladım. Bahar da göz süzüp çevirdi başını.

"Geçti mi yaranın acısı?"

Bahar bana bakmadan konuştu.

"Geçti."

"İyi. Hadi yatalım o zaman."

Bahar hala bana bakmadan dururken yattım yatağa. Kolumu uzatıp dürttüm hafifçe.

"Hadi Bahar."

Bahar da dönüp baktı bana. Kolumu ona doğru uzatınca Bahar da hafifçe gülüp göz devirdi. Ardında yavaşça yaklaşıp yattı göğsüme. Ben de kolumu omzuna dolayıp sarıldım.

"Çok fenasın Yavuz. Bir daha yapma böyle münasebetsiz şakalar."

"Tamam hayatım yapmam. Özür dilerim."

"Aferin."

Gülerek saçlarını öptüm. Bahar da gülüp iyice yerleşti göğsüme. Karıma takılmak hoşuma gidiyor ne yapayım? Sinirlenince de ayrı bir güzel oluyor iki gözümün çiçeği.


BÖLÜM SONU
🥰

Continue Reading

You'll Also Like

226K 22.2K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
12.2M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
211K 22K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
14.4K 1.5K 107
TARİHİN GÖRDÜĞÜ EN ACIMASIZ KRALLAR OLDU. ŞİMDİ TARİH, EN ACIMASIZ PRENSESİ GÖRECEKTİ. AMA PRENSESİN ACIMASIZLIĞI ZALİMLEREYDİ. TARİHİN GÖRDÜĞÜ ÇOK...