Anthea Jeno'nun mezarının başına oturmuş "Lee Jeno'nun anasına" yazan taşsa elini gezdiriyordu.
"O kadar da yalnız değil." Anthea arkasından gelen sesi duyarak arkasını döndü. Mark'ı görünce ayağa kalkarak selam verdi. "Burada olduğun için mutlu olmalı. Bir yıl oldu ama hala ne olduğunu bilmiyoruz. Öldürülmeden önce...bana bir arkadaşla görüşeceğini söyledi...ve birlikte ayrıldılar. Tek ipucum arabanın teybinde çalan klasik müzikti. Jeno asla o tür bir müzik dinlemezdi. Demek ki arkadaşı değiştirmiş ve o da kayıp...Aynı zamanda katilin işi almadan önce siyah laleler aldığını öğrendik."
Anthea bütün detayları duyduktan inanmak istemediği bir gerçeği düşündü. "Yoksa Jaemin..."
Jaemin metro dolabında gördüğü mesajla hızla koşmaya başladı.
"Bir sene oldu.Nasıl oldun?" "İyiyim." "Konumun tehlikeye girdi. İnterpol dedektifi Mark peşinde. Sana bir kadına aşık olmanın kendine bir silah doğrultmak gibi olduğunu söylemedim mi? Bir sene önce yaptığın hatayı unut. Bu sana verdiğim son şans." diyerek elinde ki bileti uzattı ona Lucas. Ardından kollarını sıkıca Jaemin'e sardı. "Kız arkadaşın senden şüpheleniyor." Jaemin'in kulağına fısıldadıktan sonra ayırdı kollarını Lucas.