Ice Queen ~Jeon Jungkook

myboy_jjk

29.8K 2.3K 244

Buzu kıran insanları hissediyordum. Sonunda kurtuluyordum. Bunun benim için ne kadar mükemmel bir şey olduğun... Еще

1
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
Final

2

2.3K 148 15
myboy_jjk

Domatesleri yavaşça kesiyordum. Burada 5 veya 6 kişilik evlerde kalıyorduk. Her evde her element kullanıcısından bir tane oluyordu. Su ve toprağı kullananlar fazla olduğu için her evde onlardan biraz daha fazla vardı.

—Daenerys bahçeyi sular mısın? Diye sordu Katty.

—Yemek yapıyorum diye seslendim hafifçe.

Domates buza dönmeye başlayınca hızlıca bıraktım. Buzu eritirken kontrol edememek oldukça kötüydü. Ayrıca  kalbimi eritmiş olsalar bile bir işe yaramıyordu. Sadece suyu da kullanabiliyordum o kadar. Buzu kullanma konusunda tek bir değişiklik bile yoktu.

—Ya da ben bahceyle ilgilenirim siz mutfağa geçin. Dedim parmağımı kesip.

—Ama yemekleri en güzel sen yapıyorsun dedi andres.

—Parmağımı kestim dedim yüzümü buruşturarak.

—O zaman bugün sen gir mutfağa Jungkook dedi Selin.

Tüm dünyadan insanlar bulunuyordu bu akademide.

—Selin benden sonra sıra sende kurtulmaya çalışma. Dedim.

Oflayarak mutfağa geçerken Türkçe söylediği şeyleri de anlıyordum. Ben her dili anlıyordum. Tabi bu da kraliyet sırlarından biriydi.

Bahçeye çıkıp çeşmeyi açtım. Suyu havada biriktirerek her yere yağmur gibi yağdırmaya başladım. En güzel çiçekler bizdeydi. Ama en kötüsü de dokunamazdım. Anında elimde buza dönüyorlardı.

Içeri girdim. Buz mavisi saçlara ve gözlere sahiptim. Sadece onlar değil kaşlarım ve kirpiklerimde bu renkti. Kan rendim gümüş olduğu için de tenim ölümüne beyazdı.

—Hafta içleri içmek yasak biliyorsun dedim Andres'i dürterek.

—Tamam sana da vereyim ve sus dedi.

Elime tutustururken ona içerken eşlik ettim.

Elimizdeki bardaklar aniden ısıdan patlarken Andres çığlık attı eli yandığı için.

Yanan elime bakarak göz devirdim.

—Jungkook seni öldüreceğim diye bağırdı Andrés. Kosarak elini suyun altına tutarken ben de yavaşça ayağa kalktım.

Mutfağa geçerken elimi suyun altina tuttum bir kaç saniye. Içeri girip sargı bezlerini aldım. Insanlara göre daha çabuk iyilesiyorduk evet ama yine de uzun sürüyordu.

—Jungkook bu şekilde davranmayı kes dedi Katty.

—Hafta içleri içmek yasak. Andrés'le uğraşan siz değilsiniz dedi sertçe.

—Elin çok kötü olmuş Daenrys doktora gitsek mi? Diye sordu.

Ateş bana normale göre daha çok zarar veriyordu. Normal bir su kullanıcısı olsam bu kadar zarar vermezdi ancak buzu kullandığım için fazla zarar veriyordu.

—Iyileşecegini biliyorsun Katty dedim sargı bezine elime sararken.

—Krem sürmeden sararsan yanık yere yapışır. Çıkarırken canın yanar. Dedi.

—Andrés'le ilgilen. Onun daha çok cani yanıyordu. Dedim.

Selin elinde bıçakla bir şey sormak için gelirken etrafta göz gezdirdi.

—Jungkook hiç bir işe yaramayıp sadece etrafa zarar verdiğinin farkında mısın? Diye sordu Selin.

Andres yanık eliyle içeri girerken canının çok fazla yandığı belliydi. Eğer buzu kullanmam gizli olmasaydı yarasını tedavi ederdim.

—Selin ağrı konuşuyorsun. Ayrıca bu bizi ilgilendirir. Dedim.

—Sen de saçlarının bu tuhaf rengi yüzünden çok iyiyim havalarına girerek bize patronluk taslayacagini sanmayı bırak. dedi.

Fazla agresifti. Duygularını asla saklayamiyordu.

—Patronluk taslıyor gibi göründüğünü bilmiyordum. Üzgünüm. Ayrıca saçlarımın bu renk olması benim suçum değil biliyorsun. Eğer yeterince güçlü olsaydın senin de saçların elementinin rengine bürünürdü. Dedim sakince ve ayağa kalktım.

Kapıya ilerlerken Katty konuştu.

—Geceleri dışarı çıkmak tehlikeli ve yasak biliyorsun. Dedi.

—Umrumda değil. Bu elementi kullanmayacaksam sahip olmanın hiç bir anlamı yok. Dedim.

Evden çıktım. Bahçede göz gezdirip ordan da çıktım. Ormana doğru ilerledim. Bu ormanda ilerledikçe tehlike artıyordu. Suyla başa cikamayabilirdim. Ama buzla da kimse karşımda duramazdı.

—Daenerys geceleri dışarı çıkmak yasak biliyorsun dedi Jimin.

Kendisi öğrenciydi. Ama bir öğretmenden çok daha bilgili ve güçlüydü. Yine de kendisi öğrenci olarak devam etmeyi seviyordu. Kimse onu yenemiyordu.

Havayı ve ateşi oldukça iyi kullanıyordu. Yine de saç rengi griydi. Çünkü havayı çok daha iyi kullanıyordu. Ya da kullanması daha kolay olduğu içindi.

—Evet biliyorum dedim donuk gözlerle ona bakarken.

—Neden hafızan geri gelmiş gibi hissediyorum? Diye sordu kendi kendine.

—Hâlâ hiç bir şey hatırlamıyorum. Bu bana derin bir acı veriyor. Ailemi hatırlayamamak ne kadar kötü biliyor musun? Diye sordum.

—Daenerys hatırlamamak bazen daha iyidir. Dedi.

—Neden geçmişimi biliyormuşsun gibi hissediyorum? Diye sordum.

—17 yaşında oldukça gençsin. Neden geçmişle uğraşmak yerine geleceğinin tadını çıkarmıyorsun? Gidip aşık olmayı denesene. Dedi gülerek.

Ben 134 yaşındaydım. Benimle dalga mi geçiyordu? Gerçi bu da 17 yaşında yaşlanmamın durduğunu bildiğini gösteriyordu.

—Aşk sadece acı veren aptalca bir duygu. Aşk zayıflıktır dedim.

—Yine de eğlenceli dedi omuz silkerek. Şimdi eve geri dön. Dışarı çıktığını kimseye söylemeyeceğim dedi etrafta gözlerini gezdirirken.

—Fazla geç hissettin. Diye mırıldandım.

—Efendim? Diye sordu.

—Bir şey mi oldu? Tedirgin duruyorsun.

—Huzursuz hissediyorum. Tehlikeli bir şey olabilir. Gel seni eve bırakayım.

Elimi tutup havaya kaldırdı.

—Ayrıca Jungkook'a söyle size zarar vermeyi bıraksın. Dedi elini elimin üzerine koyarken.

Ufak bir serinlik hissettim. Elini çektiğinde yara tamemen iyilesmişti.

—Normalde beni cezalandırman gerekirken ödüllendiriyor olman hoşuma gitti dedim onunla birlikte eve yürürken.

—Bu bir ödül değil olması gereken bir şey. Şimdi git ve uyu. Yarın düellolar başlıyor biliyorsun dedi.

—Teşekkür ederim Jimin. Iyi geceler diyerek ona el salladım. Bahçeden içeri girip eve yürüdüm. Şifreyi girip eve girerken herkesin yeni bir tartışmadan çıktığını farketmiştim.

Ortam fazla gergindi.

—Geldin sonunda. Dedi Katty. Fazla sinirliydi.

Sanırım tek sakin ol Jungkook'tu. Gerçi onun hiç bir şey umrunda olmadığı için bu meseleler onu sinirlendiremezdi.

—Sorun ne? Diye sordum.

—Sen ve Jungkook'un fazla kural dinlemez olması. Selin'in gereksiz siniri aynı zaman da ağır lafları. Ve Andrés'in her seyi alaya alması. Dedi.

—Jungkook kural dinlemez biri değil. Fazla kuralcı olduğu için etrafina zarar veren biri. Onu benimle aynı kesede tutamazsın. Dedim.

—Tamam dediğin olsun. Dedi saçlarını geriye atarken.

—Sen de fazla düzenlisin her şey bu kadar mükemmel olmak zorunda değil dedi Selin.

—Bu evde hiç kimsenin birbirine zarar vermeye hakkı yok. Düzgünce yaşamak için herkes kurallara uyucak. Uymayan birini gördüğünde ona zarar vermiycek dedi.

—Konuştu yine evin reisi. Dedi Selin Türkçe.

—Başka dillerde küfür etmek de yok. Dedi Selin'e bakarak sertçe.

Bu bir hataydı. Selin bu bakış yüzünden
bile Katty'nin üzerine atlayabilirdi. Bir Türk'le yaşamak oldukça zordu.

—Evet toplantı bittiyse yatağıma gidiyorum. Yarın düellolar başlıycak. Umarım basit birileri gelir kurada. Dedi esneyerek  merdivenlerden çıkarken.

—Daenerys artık beni ciddiye al. Dedi sertçe Katty.

—Kurallara göre artık uyuma vakti. Dedim ona dönüp bakarak. Derin bir nefes alırken yenilgisini kabul ederek sustu.

Andrés'in sırıttığını gördüm.

Продолжить чтение

Вам также понравится

51.6K 6.5K 181
Kaderin bir cilvesi olarak, kaba gücü ve keskin içgüdüleriyle tanınan acımasız bir sokak haydutu olan Jun Hao, köle gibi hizmet ettiği patronunun eli...
7.5M 374K 70
Fantastik #1 Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu? Gülüşünden bihaberken ya da öfkelendiginde nasıl baktığı bilemeden sonsuz bir melankoninin içine düştü...
MAVERA Elif

Фэнтези

13.4K 980 30
Hiçbir yere ait olamamak mümkün mü? İnsan bir yere ait olabilir mi? Aidiyeti hissetmek için ne yapabilirsiniz? Nelerden vazgeçebilirsiniz? Doğaüstü...
25.6K 333 21
Şahsıma kurulan şeytani bir kumpas sebebiyle ayak kölesi oldum. Bu durumdan nasıl kurtulacağım (Şantaj Kölesi hikayesinin 2.sezonudur. 35 bölümden de...