Evveeet yeni bölüm karşınızda. Ramazanımız mübarek olsun canlarım 🙏
Hikayemiz sizlerin desteğiyle büyüyor bu beni bir yandan mutlu ederken bir yandan endişelendiriyor. Çünkü sorumluluğum artıyor sizlere iyi şeyler çıkarabilmek için çalışıyorum umarım oluyordur. Mahcup olmak istemiyorum destekleriniz o kadar güzel ki beraber bir şeyleri paylaşmak hele bu dönemde insana güç veriyor. İyiki varsınız sizleri seviyorum 🌸🙏
İyiyim ben hep aynı şeyler işte
Uyku hapı yalan dolan gülümsemeler
İyiyim ben
Hem sen tanırsın beni
Ne yapsam
Ne söylesem
O geç kalmışlık hissi
Alparslan konağa geldiğinde arabayı durdurup indi. Kapıyı açtı. Etrafı süzdü. Gözlerinin önüne Lavinya geliyordu. Mutfak kapısının arkasında ona gizli bakması. Merdivenlerden çıkarken ona yol vermeyip sinir etmesi. Hep yüzünde duran çekinmişlik ve mahsunluk. Kulaklarında Lavinya nın kahkahaları vardı. İki dizinin üstüne çöktü. Ağlamaya başladı. Hıçkırarak ağlıyordu. Annesi yanına geldi. Ne yaparsın sen burda delirdin herhal! Erkek adam ağlar mı hiç? Giden gitti. Ayağa kalk geride senle olmak isteyen kadın varken gidenin arkasından bakmak olmaz.
Alparslan ayağa kalktı. Sen! Benim! Yuvamı yıktın! Anam değilsin artık! Bütün haklarını haram et bana çünkü ben öyle yaptım! Sen yaptın. Biliyorum ama ana dua et oyununuzu ortaya çıkarayım yoksa!
Yoksa ne! Yazıklar olsun sana bi kadın için anana Bü lafları nasıl dersin?
Yoksa ana öldürürüm! Herkesi ölüdürür sonra kafama sıkarım! Kimsenin gözünün yaşına bakmam.
Dellenmiş bu oğlun bey! Ne der anasına duydun mu? Birisi duysa rezil oluruz!
Ha hanım şu durumda rezil olmayız da bir iki lafa rezil oluruz öyle mi? Nasıl bi durum içindeyiz farkında mısınız? Alparslan Sen git bu evden?
Öyle yapacam zaten baba karımla benim evime gidecem..
Ne dersin sen bey eşyasız bomboş bi eve mi gidecek olmaz hayatta izin vermem.
Alparslan annesini yavaşça yana iterek. Sana sordum mu. Burda kalayım da hayatım bu sefer bok yoluna gitsin. Asla o kadınla Nurdan a bakıp aynı çatı altında kalmam karıma bir kez ihanet ettim anlamadan da olsa daha etmem...
Alparslan evden ayrılırken annesi peşinden gidecekken babası tuttu dur hanım dur. Zaten rezil olduk daha da rezil etme bizi.
Alparslan evlerine geldiği zaman kapıyı açtı. Işıkları yakmadan karanlıkta salona doğru ilerledi. Eşyaları Ömer abisi iptal ettirmiştir. Salonda sadece yattıkları bi yatak ve Lavinya nın kolilerden çıkardığı bir kaç eşya vardı. Alparslan perişan halde yatağa doğru ilerledi. Yatağa uzanıp Lavinya nın yastığını eline aldı derin bir nefes alıp kokusunu içine çekti....
Lavinya havaalanından kalacakları eve geldiğinde kendini çok halsiz hissediyordu. Hemen kalacağı odayı öğrenip odasına çekildi. Uyumak istiyordu. Uyuyup tüm son günde yaşadıklarının birer kabus olmasını ümit ediyordu. Yatağa uzandı. Bundan sonraki hayatı nasıl olacaktı. Buraya temelli de gelmemişti. Yine altın kafese kapalı esir bu kuş olarak mı devam edecekti hayatına? Hür olsa ne olacaktı. Onun hayatı hiç konaktan dışarı olamamıştı ki. Derin düşünceler içinde gözlerini uykuya teslim etti.
Nrrsan bugün hazırlanda alışverişe çıkalım kızım.
Nurdan teyzesine ters ters baktı. Alışverişi hali mi vardı. Kendini şu son günde kırk yıl yaşlanmış hissediyordu. İstediği hiçbir şey olmuyordu. Lavinya gitmişti konaktan kendisi gelmişti o da şimdilik. Geleceği belli değildi. Baba evi onu daha kabul etmezdi. Alparslan yüzüne bakmıyordu. Resmen metres konumuna düşmüştü. Hepsi teyzesinin yüzündendi. Kızlar ona baktığını görünce düşüncelerinden sıyrılıp olur teyze dedi.
Aaa kızım ne teyzesi. Anne de bana artık ben senin annenim.
Nurdan onu takmadan yemeğine döndü. Yediği yemek ağzında büyüyor midesini bulandırıyordu. İzin isteyip sofradan kalktı. Odasına çıkarken üst kattaki Lavinya nın odasıyla, Alparslan ile Lavinya evlendiğinde kaldıkları oda gözüne çarptı. Etrafı koloçan etti. Hızla merdivenleri tırmandı. İlk Lavinya nın odasına girdi. Komidinleri karıştırdı parfümünü sıktı rujunu sürdü. Gözüne Lavinya nın fotoğraf çerçevesi ilişti.
Aptal niye doğdun ha. Annenle beraber geberip gidemez miydin? Çerçeveyi alıp duvara attı. Hızla oturduğu yerden kalkıp dışarı çıktı. Etrafı koloçan etmeyi de ihmal etmiyordu. Lavinya ile Alparslan İn odasının önüne gelmişti. Sessizce kapı kulpunu aşşağı indirdi.
Odaya adımını attığında odada gözlerini gezdirdi. Duvardaki çerçeveleri olduğu yere gitti. Alparslan ile Lavinya gülümsüyordu birbirine bakarak. Küçüklük fotoğrafları düğün fotoğrafları her yerde mutluluk fotoğrafları. Daha fazla dayanamadı hepsini duvardan söküp yere attı. Benim hakkımdı Allah İn cezası. Biye doğdun ha niye! Hıçkırarak ağlıyordu! Aynadan yansımasını gördü! Göz altları çökmüş elbisesi kir pas içindeydi. Gözüne çarpan giysi dolabına doğru yöneldi. Dolabı açtığında Lavinya nın kıyafetlerine baktı. Bir tane elbiseyi alıp aynanın karşısına geçti. Üstüne tuttu bu kıyafetler bu oda benim hakkımdı. Alparslan ı en çok ben sevdim. Elbiseyi yere atıp diğer elbiseleri incelemeye başladı en sonda hoşuna giden bir elbiseyi alıp denedi. Aynanın karşısına geçti. Çok güzel olmuştu. Yakışmıştı ona. Lavinya dan daha güzeldi daha kadınsı duruyordu. Neden Alparslan, Lavinyayı tercih ediyordu?
Hiii bu odanın hali ne?
Nurdan gelen sesle yerinden sıçradı. Teyzesi olduğunu görünce damağımı çekti. Teyze! Korkuttun beni.
Kız. Allah canını almaya bu odanın hali ne çabuk topla. Alparslan görürse valla seni onun elinden kimse alamaz. Ben bile kurtaramam.
Sen bile mi. Nurdan teyzesinin göğsünden iterek sen bile mi? Sen hayatımı mahvettin zaten! Sen dedin oğlumun koynuna gir. Alparslan sana nikahı basar diye girdim zorla adama hap verdim sabaha kadar bana Lavinya dedi. Artık Nurdan İn gözlerinden yaş geliyordu buna rağmen beni sevecek umuduyla onun oldum ailemin yüzünü yere eğdim neden ha neden? Sana güvenerek.
Kız sus biri duyacak teyzesi nurdan İn ağzımı kapatmaya çalışıyordu. Nurdan teyzesini iterek duysun yeter! Şu 2 günde yemediğim hakaret kalmadı niye? Ha niye? Ben böyle tahmin etmemiştim.
Artık teyzesi de sinirlenmişti. Pardon küçük hanım nasıl tahmin etmiştin. Alparslan İn koynuna girince hemen Lavinya yı boşayıp seni mi alacaktı ha! Aptal olma! O Lavinya ya aşık senin yapman gereken Alparslan İ kendine aşık etmen
Çık buradan görürsün! Bu odada! Alparslan da! Eline yerden kıyafet aldı ve bunlar hep benim olacak. Git burdan defol.
Eeh. Teyzesi nurdan ı itmiş Nurdan yere düşmüştü. Hepsi senin olacak ama beni dinlersen böyle yaparak Alparslan ı kendinden soğutursun. Sonra gelip bana ağlama. Diyip odadan çıktı.
Ağğğ! Nefret ediyorum o kızdan da senden de her şeyden! Dolabın açık kapağında giysi poşeti gördü. Ayağa kalktı gözyaşlarını sildi. O poşeti alıp yatağa serdi ve açtı. Bu gelinlikti. Yerdeki çerçeveye baktı. Lavinya ne mutluydu bu gelinliğin içinde. Hızla komidinleri aradı banyoya girdi. Bulduğu makasla içeri daldı. Gelinliği kesmeye başladı. Benimde hakkımdı beyaz gelinlik. Ben beyaz gelinlik giyip Alparslan İn gelini olmalıydım sen değil.
Gelinliğe yüzünü kapatıp hıçkırarak ağlamaya başladı. Birden teyzesi odaya girdi! Hii ne yaptın sen! Kalk çabuk kalk.
Ne oldu! Alparslan geldi dosya almaya seni burda görürse kıyamet bu sefer cidden kopar. Kalk!
Görsün. Yaşlı gözlerle teyzesini baktı. Kopsun kıyamet teyze. Benim içimde zaten kıyamet kopuyor. Kızım kalk hadi bak bu böyle olmaz işler daha çok karışır hadi ben sana anlı şanlı düğün yapacam.
Alparslan beni sevmedikten sonra ne yapayım o düğünü ben. O beni sever mi teyze?
Sever kızım sever niye sevmesin? Ama şimdi kalk ve odana git. Nurdan tam kalkacakken başını dönünce yere tekrar oturdu. Teyzesi onu tutacakken kapı açıldı.
Alparslan evde boş boş oturacağına iptal edilen siparişleri tekrar verdi. Bu ev Lavinya nın olacaktı. Annesi ve Nurdan la dönünce Lavinya bir arada yaşayamazdı. Eşyaları teslim alması için yardımcı evde bıraktı ve kendisi konakta kalan diğer gündelik eşyaları almak için konağın yolunu tuttu.
Konaktan içeri girdiğinde hızla odasına çıkacaktı ki salonda oturan babasını gördü. Salona girip babasına selam verdi. Ama babası selamını almadı.
Baba sana yemin olsun ki bu işi düzeltecem ilk karımın sonra sizin gönlünüzü alacam.
Bu durumun nesi düzelecek oğul. Ortada bir kız daha var ve o bekar. Üstelik akrabamız. Nasıl yapacaksın. Ben yiğenimin üstüne bir kadına izin veremem zaten böyle bi durum bizim buralarda yoktur rezil oluruz. En iyisi karınla Bo..
Hayır baba devam etme asla!asla boşanmam. Karımı asla. Sinirli bir şekilde salondan çıktı Lavinyayla kaldığı odasına gidip onun anılarıyla zaman geçirecekti. Bu aralar ruhuna gelen en iyi şey buydu. Onu bir tek küçüğü karısı rahatlatıyordu. Odasınının önüne geldiğinde içeriden sesler geliyordu. Kaşları bir kez daha çağrıldı. "sever kızım niye sevmesin" annesinin sesini duyunca hızla kapıyı açıp içeri girdi. Gördüğü manzarayla kan beynine fışkırdı. Gözlerinden ateş çıkıyordu. Siz! Siz! Ne hakla! Ne hakla karımla benim odama özeline girersiniz ha! Adım attığında Nurdan İn elindeki parçalanmış gelinliği gördü. Hayır hayır hızla yere oturup parçalanmış gelinliği eline aldı. Yapmış olamazsınız bu kadar da değil. Bu kadar da küçülemezsiniz! Bu annesinin gelinliği! Ağğhhh. Yerden hızla kalktı Nurdan İn kolundan tutup sürüklemeye başladı. Defol burdan! Karımın elbisesini giymekle o olamazsın parfümünü sıkmakla onun gibi kokamazsın defol. Merdivenden hızla inerken Nurdan ı da peşinden sürüklüyordu. Nurdan elinden kurtulmaya çalışıyordu. Bırak canımı acıtıyorsun. Bırak beni. Lanet olsun sana! Beni sevmeyişine! Beni görmeyişine! Ben sadece ben sev istedim beni gör istedim..
Annesi Alparslan İn peşinden geliyordu. Oğul dur kızın bi tarafını inciteceksin gelinliği ben kestim. Bırak kızı.
Herkes dışarı çıkmış onları izliyordu. Tüm aile onları endişeyle izliyor kimse müdahalede bulunamıyordu.
Yağmur sağanak şeklinde yağarken Alparşana konağın kapısını açtı ve Nurdan ı dışarı itti. Sana tahammülüm buraya kadardı. Mahremime saygısızlık ettin karımın anılarına dokundun. Artık burada işin yok cehenneme kadar yolun var! Defol!
Kapıyı Nurdan İn yüzüne çarptı. Nurdan düştüğü yerden kalkıp kapıya vurdu. Aç kapıyı atmazsın beni dışarı. Bi kağıt gibi buruşturup dışarı atamazsın. Alparslan aç dedim. Ağğhh! Kapıya bir kez daha vurdu kimse açmamıştı. Bu yağmurda kimsesiz dışarıda kalmıştı. Ağlayarak geçti sokakları. Herkes ona bakıyordu. Ailesinin evinin önüne geldiğinde. Kapıyı çaldı. Annesi kapıyı açtığında. Kızını öyle perişan halde görünce gözünden yaş aktı. Kızım. Anne!
Ah yavrum ne olurdu dinleseydin sözümü. Anne üşüyorum. Babası da kapıya gelmişti. Senin ne işin var burda ha! Bizi rezil ettiğin yetmedi mi!
Baba!
Baba deme bana defol!
Kapı bir kez daha yüzüne kapanmıştı.
Sendeleyerek ayağa kalkmıştı. Geldiği yolu geri yürümeye başladı. Arkasından abla diyen sesi duydu. Yavaşça arkasını döndü. Kuzeni yanına gelmişti. Eline bir miktar parayı sıkıştırdı. Al bunu kalacak yer bul. Diyerek koşarak eve girdi. Eline sıkıştırılan parayı avucuna sıkıştırdı. Yürümeye devam etti.
Duvarlara tutuna tutuna yürüyordu en son kararan gökyüzünü gördü....
Lavinya yatakta uzanmış yatıyordu içinden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. Kapısı tıklatıldığında biraz yattığı yerden doğruldu. Yengesi gelmişti.
Gelebilir miyim?
Gülümseyerek gel tabi dedi.
Nefes yatağın kenarına oturmuştu. Lavinya ister misin biraz hava alalım. Yani yanlış anlama lütfen geldiğimizden beri odadasın biraz hava al. Düşüne düşüne kendine zarar vereceksin.
Tamam gelirim dedim. Banyo yapmam lazım.
Gülümseyerek bencede dedi. Yaa o kadar mı fenayım.. Şaka yapıyorum. Anladım ben seni takılıyorum sana. Ayağa kalkıp bavulumdan iç çamaşır ve giyecek kıyafetlerimi aldım banyoya girdim...
"Küçüğüm".
Alparslan! Yüksek çıkan sesimle sofradaki gözler bana döndü. Ben..ben doydum.. Afiyet olsun... Bacaklarım titriyordu. Merdivenlerden yukarı çıkarken trabzanlara tutunarak gidiyordum. Odamın kapısını açıp yere çöktüm. Gözlerimden yaşlar boşalırken karnıma sancı sağlanmıştı. Lavobaya gittiğimde Regl olduğumu gördüm. Tabi onca strese gecikmem olmuş aklımdan çıkmıştı. Hızla ped taktım. Yüzümü bolca yıkadım ve yatağa yattım sancım vardı. Gözlerimi kapatırken. Alparslan İn böyle zamanlarda karnımı okşayıp kulağıma türkü söylemesi geldi. Ağlamam şiddetlenirken telefonum çaldı. Komidinin üstünden aldığımda Rukiyenin aradığını gördüm. Yerine bıraktım. Aramaları devam ediyordu. Sancım artarken yorganı karnıma sıkıştırdım. Sıcak su iyi gelirdi yerimden doğrularak kalkıp mutfağa gittim. Sıcak su kaynatıp torbaya koydum ve geldiğim gibi sessiz adımlarla odama çıktım. Yatağıma yatıp sıcak su torbasına sarıldım. Telefon bir kez daha çalarken bakmadan açtım. Rukiye iyiyim ben uyumak istiyorum sadece uyumak ve uyanmamak.
Küçüğüm.
Kulaklarıma dolan sesle gözlerimi açıp kapadım beynim yine mi bana oyun oynuyordu.
Se-sen gerçek misin?
Gerçeğim ya ben. Kocan! S
Alparslan kapatıyorum.
Dur kapatma lütfen. Sen konuşma nefes alışına bile hasretim. Beni bundan mahrum bırakma.
Alparslan karnım ağrıyor ve uykum var gerçekten çok yorgun hissediyorum.
Regl misin? Nefes i arıyayım sıcak torba yapsın. Çikolata var mı? Senin canın çeker şimdi? Ekler yemeden duramazsında sen şimdi.
Alparslan sakin ol kimseyi arama lütfen insanları gece gece rahatsız etme. Sıcak su torbası ben yaptım. Bir gece çikolata yemeden de ölmem diye düşünüyorum yarın ömer abimden isterim. Oldu mu?hadi kapat. Ya da ben kapatıyorum.
Tam kapatacakken ağlama sesi duydum.
Alparslan? Sen.. Ağlıyor musun?
Evet. Ağlıyorum.. Şuan ben yanında koynunda olmalıydım ömerden değil benden istemeliydin çikolatını. Sen sancın varken yatmalıydın sıcak su torbasını ben getirmeliydim.
Alparslan!
Efendim küçüğüm.
Bana türkü söyler misin?
Söylemem mi Alparslan İn canı. Söylemem mi?
Telefon yüzüme kapandığında şaşkınca telefona baktım ve birden görüntülü arama ekrana düştü. İfadesiz bi suratla açtım. Alparslan aldığımız evde karanlıkta oturuyordu. Telefonumu yanıma koydum bende ona doğru döndüm. Gözlerimi kapadım.
Alparslan İn sesi kulaklarımı dolduruyordu.
Gesi bağlarında dolanıyorum. Yitirdim yarimi.aman aranıyorum. Bi çift selamına güveniyorum gel otur yanıma hallarimi söyleyim. Halimden anlamaz ben o yeri neyleyim...