İMKANSIZ AŞK

By AnkaLinaa

124K 3.6K 146

Ne zaman imkansızı seversen, işte o vakit gerçek seversin.. More

1
2
KARAKTERLER
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
>FİNAL<
---ÖZEL BÖLÜM---

73

641 25 0
By AnkaLinaa


Mete: Bunu yapamam..

'Peki! Bundan sonra hayatıma müdahale etmeye de kalkışma o halde..'


Kapıyı olabildiğince sert çarpıp çıkmıştım. Bu kadar imkansızlaştırması sinirlerimi zorlamıştı.. O kadar şey söyledim, hiç mi önemsemiyor? Gözlerimdeki yaşlar akarken gözlerimdeki rimeli de beraberinde götürüyorlardı. Şuan da ne haldeydim kim bilir..

Koridorun sonuna gelince kafamı uzatarak bizimkiler hala orada mı diye kontrol ettim. Beni bu şekilde görmeleri en son isteyeceğim şey olurdu. İlerideki masada oturmuş kahkahalarla sohbet ediyorlardı. Onlara görünmemeye çalışarak çıkışa ilerledim. 

***

Bomboş sokaktaki tek ses benim topuklu ayakkabılarımın sesiydi. Gözlerimdeki yaşların hala bitmediğine mi şaşsam yoksa kendimi bu kadar çaresiz bir hale soktuğuma mı? Evet Mete'de Yağmur'da haklılardı.. Ben bu değilim.

Kendime acımayı şimdilik kenara bırakmam gerekiyordu sanırım.. Çünkü saat bayağı bir geç olmuştu ve ben bilmediğim bir yerde tek başıma bu elbiseyle dolaşıyordum. Telefonum çalınca hemen çantamdan çıkardım..

Yağmur..

-Alo..

Yağmur: Kuzum senden ses çıkmayınca biz çıktık. 

-Ah.. öyle mi?

Yağmur: Ahahaha! Berk fena halde sarhoş oldu! Görmen lazımdı.. Aahahahhaa!

-Kaçırdım desene..

Yağmur: Sen nasılsın? Bu arada biz Berk'in dağ evine geldik. Burası gerçekten muhteşemmiş..

-Eve gelince anlatırım. Şimdilik kapatıyorum..

Telefonu kapatıp buruk bir şekilde gülümsedim. Gerçekten acınacak haldeyim.. Onlar gibi sadece sarhoş olup eğlenmem gereken bir gece olmalıydı bu.. Ama şuan da gözlerimden akan rimeller ve bu lanet elbiseyle bilmediğim bir sokakta geziniyordum. Kendimi gerçekten bu hale soktuğuma inanamıyorum.. 

Telefonumun rehberinde gezinirken gözüme Kerem çarptı ve şuanda onu aramam daha iyi olurdu sanırım..

Aranıyor..

-Alo Kerem..

Kerem: Lina? 

-Kerem senden bir şey isteyebilir miyim?

Kerem: Tabiki! Her şey yolunda mı?

-Sana gelebilir miyim?

Kerem: Şey.. Aslında bir arkadaşım bende kalacaktı bu akşam.

-Tamam o halde.

Kerem: Ne oldu? Kötü bir şeyse bende gelebilirim-

-Hayır bir sorun yok. Sonra konuşuruz.

Kerem: Emin m-

Ağlamam güçlenirken duymaması için telefonu hemen kapatmıştım.. Şimdi ne yapacaktım ben? Yanımda 5 kuruşum bile yok ve eve gitsem de kimse kapıyı açmayacak. Büyük ihtimalle bizimkiler Mete ile kalacağımı ya da onun beni eve bırakacağını düşünmüşlerdi.. Onlara kızamam.

İleride bir park görünce oraya ilerledim ve bir banka oturdum. Köşede kaldığım için kimsenin beni fark etmeyeceğini umuyordum. Kendimi kimsesiz hissediyordum.. Bir nevi de öyleydim aslında.

***

Aradan 1 saat geçmişti ve üşümekten iki büklüm olmuştum. Gündüzleri ne kadar sıcak olsa da geceleri hala soğuk oluyordu. Bende bu duruma düşeceğimi tahmin edemediğimden dolayı ceket falan almamıştım yanıma..

İleriden gülüşme sesleri gelince gözlerim kocaman açılmış ve sesleri dinlemeye başlamıştım. Sesler gittikçe yaklaşıyordu.. Hemen yerimden kalkıp arkadaki çalıların arasına girip saklanmaya başladım. Parka bir grup sarhoş adam girince yaptığımın doğru olduğunu anladım. Bir banka yerleşip ellerindeki siyah torbaların içinden içkilerini çıkarıp içmeye başlamışlardı. Saat çok geç olduğu için onlardan başka hiç bir ses yoktu. Nefes bile almaya korkuyordum.

***

Aradan yarım saat geçmişti ve bu serseriler buradaydı. 1-2 tanesi sızsa da diğerleri uyanık ve iğrenç muhabbetlerine devam ediyorlardı. Buradan kurtulamayacağımı anlamıştım.. Daha şimdiden ayaklarım bana işkence ediyordu ve en ufak hareketimde beni fark edebilirlerdi. Çünkü doğrudan bana dönük oturuyorlardı. Telefonumu açmak için iyice yere çöktüm ve çantamı sessizce açıp içinden telefonumu aldım. Onlara baktığımda hala salak salak güldüklerini gördüm. Telefonum yerdeyken açıp hemen parlaklığını 0'a indirdim. Böylelikle fark edemezlerdi. Zil sesini de kıstıktan sonra kişilere girip kimden yardım isteyeceğimi düşünmeye başladım.

Kerem gelmek istese de evi buraya yakın değildi..

Yağmur'lar zaten dağ evindeydiler ve gelmek isteseler de bu oldukça uzun sürerdi..

Geriye tek bir seçeneğim kalmıştı. Her ne kadar bunu yapmak istemesem de şuanda başka bir seçeneğim yoktu. Hem buraya da oldukça yakındı.. Tek sıkıntı nerede olduğumu bilmiyorum.

Telefondan Mesajlar kısmına girdim ama daha mesaj atmadan aklıma gelenle mesajlardan çıktım. Numarasını değiştirmişti..

Sosyal medya hesabıma girip oradan mesaj atmak daha mantıklı görünüyor şuanda..

-Mete! Yardımına ihtiyacım var..

Aradan 10 dakika geçmişti ama hala görmemişti mesajımı.. Bende ümidimi kesip tekrar kişiler kısmına girdim. İlk başlardaki Arslan yazısıyla sanki gözlerim parlamıştı. Hızlıca ona mesaj yazmaya başladım..

-Arslan! Bana hemen Mete'nin numarasını ver!

Arslan: Üzgünüm Lina.. Bunu yapamam.

-Dalga mı geçiyorsun?! Bu acil bir durum..

Arslan: Üzgünüm..

-Bana ulaşması lazım. Şuan gerçekten güvende değilim. 

Arslan: Güvende değil misin?

-Evet! Ciddi bir durum bu. 

Arslan: Ona haber vereceğim.

-Of tamam!

Ne bu ya?! Ben burada ne haldeyim? Bu salak hala Mete'ye sadık kalmanın peşinde!

Aradan uzun bir süre geçmesine rağmen ne Arslan'dan ne de Mete'den haber yoktu. Daha fazla yalvarmak sadece kendime olan saygımı zedeleyecekti. Olduğum yere iyice sinip beklemeye başladım. Fakat oturduğum yerde sanırım bir dal vardı ve kırıldı.. Sesi fark ettiler mi diye başımı kaldırıp baktığımda adamların bu tarafa doğru geldiklerini gördüm. Tüm bedenim korkudan titrerken ağlamaya başlamıştım. Hemen önümdeki çalının üzerine basıp gizlemeye çalıştığım bedenimi ortaya çıkarmışlardı.

-Ahahaha! Yavru bir köpek var burada!

-Bu yavru bir köpekten daha güzel dostum!

-Uzak durun benden!


Bana uzattığı elini ısırıp geri kaçmasını sağlamıştım. Ama diğerleri de uyanmaya başlamışlardı. Çığlık atmak için ağzımı araladığımda cebinden çıkardığı çakıyı gözümün önüne getirerek susmamı sağlamıştı. Bende arkamdaki duvara rağmen daha geriye gitmeye çalıyordum. Arkada duran siyah bir arabayla hepsi oraya bakmaya başlamışlardı. Arabanın ön koltuklarından iki tane kocaman takım elbiseli adam çıkıp serserilere doğru yürümeye başladılar. Arka kapı açılınca gözlerimi oraya çevirdim. Ama o kadar çok ağlamıştım ki bulanık görüyordum. Gözlerimi ovuşturduktan sonra o adamın Mete olduğunu gördüm. Adamları serserilere silah doğrultmuşlardı. Belli ki Mete'den talimat bekliyorlardı. Mete ise doğrudan bana geliyordu. Yüzünü tam net göremiyordum.. Yanıma gelip dibimde eğilince ona bakamadım. Tüm bunlar benim salakça hareketlerim yüzündendi. Üstündeki ceketi çıkarıp omuzlarıma örttükten sonra çenemden tutup kendine çevirdi ve güven veren bakışlarıyla bakmaya başladı. 

Her ne yaşanırsa yaşansın, o benim hep kahramanım olarak kalacaktı..






Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 34.1K 32
Mahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert...
38.1K 1.4K 30
Seninle ben, birbirimize çok yakınız... Aramızda sadece bir ''Gökdelen.'' mesafesi var. -Sencer Pars Ulukan.
20.9K 2.1K 33
©Tüm Hakları Saklıdır ''10.02.2015''
29.6K 2.6K 34
Killua, bakışları gökyüzünde gezerken ayın görkemli parlaklığıyla karşılaştı. Ufacık yıldızların yanında kendisini çekinmeden sergileyen ayın aslında...